ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ Dersi Endüstri İlişkilerinde Yeni Gelişmeler soru detayı:
SORU:
Sosyal diyalog nedir?
CEVAP:
Sosyal Diyalog: Farklılaşan endüstri ilişkileri bağlamında Avrupa merkezli bir endüstri ilişkileri bileşeni olarak karşımıza çıkan sosyal diyalog, “işçi-işveren temsilcilerinin ekonomik performansı ve sosyal hakları geliştirmek adına düzenli bir takvim çerçevesinde görüşme veya danışma esasına dayanan, devletin katılımının olduğu ya da olmadığı, tek bir modeli olmayan, ülkelerin kendi endüstri ilişkileri gelenekleri içerisinde şekillenen bir mekanizmadır” (Yıldırım ve Çalış, 2008, s.2). Avrupa toplumlarında uzun bir geçmişi olan bu mekanizmanın anlamı ve önemi, günümüzün toplumsal gelişmeleriyle tekrar gündeme gelmiştir. Endüstri ilişkilerinde genel bir standart oluşturma ve demokrasi kültürünün yerleşikleşmesine yapabileceği katkılar, bu önemi canlı tutan damardır. Avrupa ilişkileri genelinde, sosyal haklar açısından gelişkin bir ortak zemine sahip olan Avrupa Birliği ülkeleri ve sosyal haklar açısından aksaklıklara sahip gelişmekte olan ülkelerin bu topluluğa eklemlenme isteklerinin bir arada var oluşu; topluluk ülkelerinin sosyal modelini tehdit ederken üye adayı ülkeler için demokratik bir fırsat yaratmaktadır. Bizim ülkemiz için işleyişinde ve etkinliğinde önemli eksiklikler göze çarpan bu mekanizmanın, ilkesel düzeyde değinebileceğimiz kadarıyla, etkin işleyebilmesinin koşullarını (Rychly ve Pritzer’den aktaran Parlak, 2007, s. 41) şu şekilde sıralayabiliriz:
• Güçlü, bağımsız işçi ve işveren örgütlerinin her düzeyde sosyal diyaloga katılma konusunda teknik kapasite ve bilgiye erişim imkanına sahip olmaları, • Tüm tarafların sosyal diyalog yapma konusunda politik istek ve kararlılığa sahip olmaları, • Temel insan hak ve özgürlükleri kadar örgütlenme ve toplu pazarlık yapma özgürlüğünün de mevcut olması, • Sosyal diyalog sürecinin işleyişini kolaylaştıracak ve sosyal taraflara bu konuda hizmet verecek gerekli kurumsal yapıların mevcut olması, • Sosyal diyalogun etkin bir şekilde işleyebilmesi için politik rejimin çoğulcu bir demokrasi olması gerekir. Sosyal diyalog, klasik parlamenter demokrasinin eki değil bir tamamlayıcısıdır. Çıkar gruplarına, ekonomik ve sosyal politikalar açısından politika formülasyonu ve karar-alma süreçlerine katılımına imkan veren sosyal diyalog geleneksel politika mekanizmalarını güçlendirmektedir. • Sosyal diyalog piyasa ekonomisi ile bir çelişki oluşturmamaktadır. Aksine, piyasa ekonomisinin yol açtığı ekonomik ve sosyal sorunların çözümüne katkıda bulunarak serbest piyasanın etkin bir şeklide işlemesini kolaylaştırır. • Evrensel bir sosyal diyalog modeli mevcut değildir. Oldukça farklı durumlara uyarlayabilmek için yeterince esnek bir kavramdır. • Sosyal diyalog sadece bir tür kriz yönetim yöntemi değildir. Ne yazık ki hükümetler bazen sosyal taraflarla sadece ekonomik kriz dönemlerinde toplumsal destek gerektiren istikrar tedbirleri uyguladıkları zamanlarda görüşeme eğilimdedir. Bu yaklaşım temel olarak yanlıştır: diyalog, iyi niyete dayalı uzun yıllar süren işbirliği üzerine inşa edilen karşılıklı güvene dayanmak zorundadır. Bu yüzden sosyal diyalog sadece kötü değil elverişli ekonomik durmalarda da kullanılmalıdır.