SORU: Süheyla Acar’ın Yağmur’un Yedi Yüzü romanının konusu, tekniği ve genel özellikleri hakkında bilgi veriniz?
CEVAP: Romanın olay örgüsü, eşinden ve oğlundan ayrı olarak Burgazada’da tek başına yaşarken gizemli bir şekilde ölen doktor Yağmur’un başucuna toplanmış, geçmişte yakın ilişki içinde olduğu yedi kişinin ölü ile ilgili anımsamaları çevresinde gelişir. Kişilikleri, yaşam felsefeleri birbirinden tamamen farklı olan bu yedi kişi yedi parçaya bölünmüş bir kişiliği oluştururlar. Roman kişileri anımsamalarıyla ve gizli dünyalarının ortaya çıkmasıyla bir bakıma kendileriyle de yüzleşirler. Okur, parçaları birleştirdiğinde romanın başında çizilen portrenin tam zıddı olan bir kişi ile karşılaşır: Bedenini hoyratça kullanmış, iç dünyasında yalnız, düşleri ile gerçekleştirdikleri arasındaki çelişkileri yaşamış, 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinin siyasal olaylarını da kuşatan son kırk yılın Türkiye gerçekleri içinde yenilmiş, yıkılmış olan bir kuşağın acılarını, 1980 sonrası yükselen yeni değerleri ve bu değerler karşısında tutunamayan eski değerleri bünyesinde toplamış parçalı bir kişiliktir. Acar’ın sinema tekniğinden geniş ölçüde yararlanmış olması ve dili özgün kullanması romanını okunabilir ve ilgi çekici kılan özelliklerdendir. Romanı benzerlerinden ayıran önemli ve ayrıcalıklı kılan özelliklerinden birisi de Acar’ın kişilerini ve ele aldığı dönemi tek yanlı bir şekilde yargılaması ya da yüceltmesi yerine olaylara ve sembolik kişilerine mesafeli yaklaşmasıdır.