İNSAN VE TOPLUM Dersi ÇEVRE VE TOPLUM soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Sürdürülebilir Kalkınma hakkında ne söylenebilir?


CEVAP:

Sürdürülebilir Kalkınma: 1987 yılında Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonunun yayınlanan raporu, Eko-Kalkınma yaklaşımının eleştirilen yönlerini değerlendirmeye alan bir yaklaşım sergiler. Brundtland Rapor’u olarak da bilinen bu raporda mevcut ekonomik kalkınma stratejileri ‘sürdürülemez’ olarak tanımlanır ve gelecek kuşakların ihtiyaçlarının da göz önünde bulundurarak oluşturulan çözüm önerileri ‘sürdürülebilir kalkınma’ başlığı altında sunulur.

Raporun ana fikri mevcut kalkınma stratejilerinin gelişmekte olan ülkelerde yoksulluğa, gelişmiş ülkelerde de kirlilik ve çevresel yıkıma neden olduğudur. Gelişmiş ülkelerdeki sanayi atıkları insan ve diğer canlı türlerinin yaşamlarını asit yağmurları, ozon tabakasının delinmesi ve bazı türlerinin tamamen yok olmasına neden olarak tehdit etmektedir. Bu nedenle kirlilik yaratan etmenleri önlemek ve kontrol altına almak gerekmektedir. Diğer taraftan gelişmekte olan ülkeler, gelişmiş ülkelerin kalkınma stratejilerini uygulayamayacaklarını bilmelidir. Çünkü artık dünyanın taşıma kapasitesi batı tarzı kalkınmadaki yenilenemeyen enerji kaynaklarının sınırsız kullanımını destekleyemeyecek durumdadır. Ancak insanlık kalkınmayı belirli sınırlar içinde yine de sürdürebilecek durumdadır. Bu sınırlar teknoloji kullanımının yaygınlığı, doğal kaynakların kullanımda toplumsal örgütlenme, insan eylemlerinin biyosfer üzerindeki etkileri ve kirliliğin doğa tarafında emilme kapasitesine bağlı olarak düzenlenir. Gelişmekte olan ülkeler batı tarzı kalkınmayı sürdürmeye devam ederlerse kitlesel yoksulluk kaçınılmazdır. Sürdürülebilir kalkınma birikim için değil, yalnızca insan ihtiyaçlarını karşılamak için olduğundan gelişmekte olan ülkeler için bulunmaz bir fırsattır. Gelişmekte olan ülkelerde kalkınma için nüfus artışı kilit konumdadır. Fazla nüfus, kaynaklar üzerinde baskı yaratır ve yoksulluğu beraberinde getirir. Ayrıca mevcut ekonomik kalkınma stratejileri gelişmekte olan ülkelerdeki yerel eko-sistemlerle uyumlu geleneksel yaşam tarzlarını da yok etmektedir. Sürdürülebilir kalkınma geniş bir yelpazede yer almaktadır. Bunun anlamı çevrenin korunması için yalnızca ekonomik değil, toplumsal ve siyasi kalkınma da gerekmektedir. İnsan ihtiyaçlarının alanını genişletmek İnsan Hakları Beyannamesinde belirtilen her birey için asgari düzeyde yaşam, sağlık ve refah standartlarının sağlanması, yeterli yiyecek, giyecek, sağlık hizmeti ve sosyal güvencenin sağlanması demektir. Sürdürülebilir kalkınmanın amaçlarının ve sürdürülebilir yaşam tarzının gerçekleşebilmesi için geniş ölçekli katılım desteklenmelidir. Sağlıklı bir çevre için etkin vatandaşlık, eğitim ve çevresel yönetim gereklidir. Amaç, tüm uluslar için ekonomik kalkınma hedeflerinden vazgeçmeden eko-toplumlar yaratmaktır.