TÜRK SİYASAL HAYATI Dersi Çok Partili Hayat: Siyaset, Partiler, Seçimler soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Türkiye’de seçim sistemlerinin yarattığı orantısızlıklar ile parti sistemi ve seçmen tercihlerindeki değişimler nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

Türkiye’de 1950’li yıllarda liste usulü çoğunluk sisteminin uygulanmış olması, 1960 sonrasındaki nispi temsil sistemine de değişik yıllarda ülke barajı, seçim çevresi barajı ve kontenjan sistemi gibi ek düzenlemelerin eklenmiş olması gibi nedenlerle partilerin seçimlerde aldıkları oy oranlarıyla TBMM’deki temsil oranları arasında zaman zaman büyük farklılıklar ortaya çıkmıştır. Bu farklılıkları ölçen Gallagher Endeksine göre bu orantısızlıklar en çok 1950’li yıllarda yaşanmıştır. En yüksek sapma %33,2 ile 1954 seçimlerinde yaşanmıştır. %33,2’lik endeks değeri ülke genelinde her üç oydan birinin oy verilen partide değil başka bir parti tarafından TBMM’de temsil edildiği anlamına gelir ki bu çok yüksek bir sapmadır. Nitekim 1954 seçiminde oyların %56,6’sını alan DP’nin TBMM’de %93,2 düzeyinde temsil edilmesi; buna karşılık oyların %34,8’ini kazanan CHP’nin TBMM’de ancak % 5,7 düzeyinde temsil imkânı bulabilmesi, bu sapmanın ne kadar büyük bir boyutta olduğunun açık bir göstergesidir. Orantısızlık endeksi değeri 1950’de %29,3, 1957’de de %18,3 düzeyinde gerçekleşmiştir. Nispi temsile geçilmesiyle birlikte endeks değeri 1960 ve 1970’li yıllarda normal düzeylerde seyretmiş ve % 2,1 ile %9,1 arasında değişmiştir. 1980 darbesinden sonra uygulamaya sokulan ülke ve seçim çevresi barajları ile 1987 seçimleriyle birlikte başlayan kontenjan uygulaması orantısızlığı yeniden yükseltmiştir. Bu değer 2002’de %27,1 ve 1987’de %22,3 ile neredeyse 1950’li yıllardaki düzeyine ulaşmıştır. Liste usulü çoğunluk sistemi ile nispi temsil sistemine eşlik eden ek uygulamalar parti sistemini de doğrudan etkilemiştir. Etkin parti sayısı 1950’li yıllarda 2’nin altında kalmış, 1960 ve 1970’li yıllarda da genellikle iki buçuk partili bir sistem hüküm sürmüştür. Türkiye’deki siyasetin giderek parçalandığı, 1991 seçimlerinden 2002’ye kadar olan dönemde bu parçalanmaya paralel olarak etkin parti sayıları giderek artmıştır. 2002 seçimleriyle birlikte Türkiye’de yeniden iki partili sistem hâkim olmaya başlamıştır. Türkiye’de bir seçimden diğerine partiler arasındaki oy kaymaları da çok yüksek düzeyde seyretmiştir. Seçmenler genellikle önlerindeki seçenekleri değerlendirerek bir seçimden diğerine oy verdikleri partileri değiştirme eğiliminde olmuşlardır. İki partili sistemin ve kutuplaşmanın hâkim olduğu 1950’li yıllardaki oy kaymaları nispeten düşüktür. Toplam oy kaymaları 1950 1954 arasında sadece %7,0 ve 1954-1957 arasında %11,6 düzeyindedir ki bu oranlar çok partili dönemde Türkiye’de gözlemlenmiş olan en düşük oy kaymaları oranlarıdır.