TEFSİR Dersi Kur’ân’da Takvâ soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Takva kelimesinin "el-vera" kelimesi ile ilişkisi nedir?


CEVAP:

Bu anlamıyla takva, Arapçada geçen “elVera’/?????”kelimesiyle de yakından ilişkilidir. Verâ’, kelime olarak, günahtan ısrarla kaçmak ve çekinmek anlamına gelir. Terim manâsı, helalliği şüphe götüren her türlü yiyecek, eşya, para, söz ve davranışlardan ısrarla sakınmak ve kaçınmak demektir. “Harama düşme  endişesiyle şüpheli şeylerden kaçınmak” diye de tanımlanan “el-Vera’/?????” hakkında, Hz. Peygamber (sav) bir hadîsi şeriflerinde; “Verâ’ sahibi ol ki, insanların en çok ibadet edeni olasın.” buyurmuştur. Takvaya bu anlamı ile çok benzeyen “el-Vera’/????? ”, çok önemli bir kavramdır. Şüpheli şeyleri almak, kullanmak, yemek, söylemek konusunda titizlik göstermeyen kimse, mânevî olgunluğa ve kalp zenginliğine ulaşamaz. Desûkî’nin ifadesiyle; dilimiz haramı tattığı sürece kalbimiz irfân ve ma’rifetten nasip alamaz. Süfyan Sevrî de, “Verâ’”dan kolay bir şey görmediğini belirterek; “Vicdanında iz bırakan şeyi terk et, olur biter.” demiştir. “Vera’”nın daha iyi anlaşılabilmesi için şöyle bir misal verilebilir: Kişinin uyuyup kalmasından korktuğu zaman, sabah namazı için kendisini uyandıracak birisini görevlendirmesi durumudur. Nitekim Hz. Peygamber (sav) gazvelerinden birinde, kendisini uyku bürüdüğünde Hz. Bilâl (ra)’i bu şekilde görevlendirmişti. Vera’, bizim zanna dayanarak amel etmekle mükellef tutulduğumuz konularda kesin bilgi (yakîn) elde etmekle ilgilidir. Meselâ, mükellef olmadığımız halde kıblenin tespitinde astronominin verilerinden hareketle araştırmada bulunmak, Ramazanda güneşin battığından iyice emin olmak için batıştan sonra da bir müddet daha oruca devam etmek, yine aynı şekilde fecir doğmadan bir müddet önce yemek ve içmeyi terk ederek oruca başlamak, dahası oruçlunun misvak kullanmaktan kaçınması bu çeşit örneklerdendir.