EĞİTİM TARİHİ Dersi YAKIN ÇAĞ'DA OSMANLI VE DİĞER İSLAM DEVLET VE TOPLUMLARINDA EĞİTİM soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Tanzimat Devri eğitim hareketlerinin genel özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Tanzimat Devri eğitim hareketlerinin genel özellikleri şunlardır:

  • Osmanlı Devleti, Fransız Devrimi’nin yaydığı fikirlerin etkisiyle Hristiyan milletlerin ayrılıkçı faaliyetlere başlaması üzerine, 19. yüzyıla kadar başarıyla yürüttüğü Osmanlı Millet Sistemi’nin yerine, farklı kökenlerden gelen halkları Osmanlı milleti adı altında kaynaştıracak bir ulus devlet inşa etmeyi amaçlamıştır. Bu amacı ideal olarak benimseyen Osmanlıcılık ideolojisi, eğitime stratejik bir misyon yüklemiştir.
  • Bu devirde 1774’te başlanan modern askerî okul sisteminin kuruluşu tamamlanmış; Sultan II. Mahmud’un temellerini attığı modern sivil eğitim sistemi de yapılanma bakımından ileri bir aşamaya gelmiştir. Zira ilköğretimde yenileşme süreci başlatılmış, modern ortaokul ve liseler açılmış, üniversite kurma teşebbüsleri ise kalıcı sonuç vermemiştir.
  • 1869 yılına kadar eğitim reformları plansız ve programsız olarak gelişmiştir. Daha açık bir ifadeyle bu yıllarda eğitim örgütü ve okulların gelişimi, belli bir programa ve sisteme göre değil, ihtiyaçlara göre şekillenmiştir. İlkokullar (sıbyan mektebi) yenileştirilmeden ortaokulların (rüştiye), askerî ortaokullar açılmadan, askerî liselerin (askerî idadî) açılması vb. bu duruma örnek oluşturmaktadır.
  • 1869 yılında yürürlüğe giren Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ile Osmanlı eğitim sistemi, Fransız eğitim sistemine göre yeniden düzenlenmiştir. Bu tarihe kadar da var olan Fransız etkisi, bir yıl önce açılan Galatasaray Lisesi (Mekteb-i Sultânî, 1868) ve bu nizamnameyle zirveye ulaşmış ve Cumhuriyet’e kadar devam etmiştir.Osmanlı Devleti, Fransız Devrimi’nin yaydığı fikirlerin etkisiyle Hristiyan milletlerin ayrılıkçı faaliyetlere başlaması üzerine, 19. yüzyıla kadar başarıyla yürüttüğü Osmanlı Millet Sistemi’nin yerine, farklı kökenlerden gelen halkları Osmanlı milleti adı altında kaynaştıracak bir ulus devlet inşa etmeyi amaçlamıştır. Bu amacı ideal olarak benimseyen Osmanlıcılık ideolojisi, eğitime stratejik bir misyon yüklemiştir.
  • Bu devirde 1774’te başlanan modern askerî okul sisteminin kuruluşu tamamlanmış; Sultan II. Mahmud’un temellerini attığı modern sivil eğitim sistemi de yapılanma bakımından ileri bir aşamaya gelmiştir. Zira ilköğretimde yenileşme süreci başlatılmış, modern ortaokul ve liseler açılmış, üniversite kurma teşebbüsleri ise kalıcı sonuç vermemiştir. • 1869 yılına kadar eğitim reformları plansız ve programsız olarak gelişmiştir. Daha açık bir ifadeyle bu yıllarda eğitim örgütü ve okulların gelişimi, belli bir programa ve sisteme göre değil, ihtiyaçlara göre şekillenmiştir. İlkokullar (sıbyan mektebi) yenileştirilmeden ortaokulların (rüştiye), askerî ortaokullar açılmadan, askerî liselerin (askerî idadî) açılması vb. bu duruma örnek oluşturmaktadır.
  • 1869 yılında yürürlüğe giren Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ile Osmanlı eğitim sistemi, Fransız eğitim sistemine göre yeniden düzenlenmiştir. Bu tarihe kadar da var olan Fransız etkisi, bir yıl önce açılan Galatasaray Lisesi (Mekteb-i Sultânî, 1868) ve bu nizamnameyle zirveye ulaşmış ve Cumhuriyet’e kadar devam etmiştir.
  • Tanzimat Devri, kızların eğitimi bakımından önemli atılımlara sahne olmuştur. Bunların en önemlisi, on yaşından sonra kızların okula gitmesini engelleyen geleneğin terk edilmeye başlanması, kız ortaokulları (inâs rüştiyesi) ve kız öğretmen okulu (Dârülmuallimât, 1870) açılmasıdır.
  • İlk örgün mesleki ve teknik eğitim kurumları açılmıştır. Bu alanda da kız okullarının açılmasına ayrı bir önem verilmiştir.
  • Eğitim sistemi içinde özel okullar (mekâtib-i hususiye) açılmıştır. Yabancı ve azınlık okulları da bu statüde faaliyet göstermiştir.
  • Osmanlı topraklarında Hristiyan misyoner gruplar tarafından da okullar açılmıştır.
  • Batıda gelişen modern pedagoji akımları, eğitim hayatını etkilemeye başlamıştır. İlk modern pedagoglar bu devirde yetişmiş, ilk modern pedagoji kitapları bu yıllarda yayınlanmış; bunların etkisiyle okullarda yeni yöntemler “usul-i cedid” adı verilen yenileşme çalışmaları başlatılmıştır.