SORU: Tanzimat Devri’nde, gayrimüslim Osmanlılar ve yabancılar arasında eğitimin nasıl gelişmiştir?
CEVAP: Gayrimüslimler arasında da laik eğitime geçiş hızlandı. Bu durum, din adamlarının direnmelerine rağmen gerçekleştirildi. Bunda Avrupa ile yapılan ticari iş birliği sonucunda ortaya çıkan güçlü gayrimüslim burjuvazinin de rolü oldu. Geleneksel eğitim kurumları, bu sınıfa mensup çocukların eğitim gereksinimlerini karşılayamadı. Bunlar, iyi bir yabancı dil eğitimi veren laik okullar istiyorlardı. Bunda gayrimüslimler arasında güçlenen milliyetçilik akımının da etkisi vardı. Çocuklarını Amerikan ve Avrupalı misyonerlerin açmış olduğu okullara göndermek istemeyen cemaatler, çareyi kendi okullarını bunlara gerek bırakmayacak kadar geliştirmekte buldu. Balkanlardaki Hristiyanlar, modern eğitim sistemlerini kurarak bunu başardı. Fakat Anadolu ve Orta Doğu’da yaşayan çocukları, misyoner okullarına büyük bir rağbet gösterdi. Bunda Ermeniler başı çekti ve Osmanlı Devleti dağılana kadar, binlerce Gregoryen Ermeni çocuğu bu okullarda Katolik veya Protestan mezheplerinin öğretileri doğrultusunda eğitildi. Bu okullar, Hristiyan Araplar arasında da oldukça etkili oldu. Misyoner okullarının bu bölgelerde etkili olma nedeni, buraların Balkanlara göre daha yoksul olmasıydı. Bu yoksulluk onları, misyonerlerin sunduğu sağlık ve sosyal yardım hizmetlerine muhtaç etmişti. Dinin sağladığı psikolojik reaksiyon sayesinde misyoner okulları, hemen hiçbir yerde, Müslüman toplumlar üzerinde fazla etkili olamadı.