VERGİ TEORİSİ Dersi Vergilerin Sınıflandırılması ve Vergi Dışı Kamu Gelirleri soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Tek vergi yaklaşımı nedir?


CEVAP:

Tarihsel süreç içinde yalnızca tek konudan vergi
almasını savunanlar olmuştur, örneğin fizyokratlar
verginin yalnızca tarımdan (topraktan) alınmasını
savunmuştur. Bu düşünce tarzı, Avrupa’da da sanayileşme
ve kentleşmenin hızlandığı ondokuzuncu yüzyılın sonunda
oldukça taraftar bulmuş, Avustralya, Kanada gibi nüfusu
az fakat arazisi geniş olan sınırlı sayıda ülke ile İngiliz ve Alman kolonilerinde kısmen de olsa uygulanma imkânı
bulmuştur.
H. George’nin önerdiği tek vergili sistemde, çalışma ve
teşebbüs faaliyetleri vergi dışında tutulmakta, verginin arzı
esnek olmayan arazi üzerinden alınması savunulmaktadır.
Böyle bir durumda vergiden kaçınılması imkânsız
olmaktadır. Bu özellik tek vergiyi savunanlar için tek
verginin en cazip yanını oluşturmaktadır. Ayrıca
vergilendirilecek tek bir nesne olduğu için uygulanması da
oldukça kolaydır.
Ancak, tek vergi kaynağının devletin gelir ihtiyacını
karşılaması imkânsızdır. Devletin artan ihtiyaçlarını
karşılamak için çok daha fazla gelire ihtiyaç duyacağı
düşünülürse tek verginin oranının çok yüksek olması
gerekecektir. Bu ise adaletsizliği iyice artıracaktır. Diğer
yandan günümüzde arazinin dışında diğer üretim faktörleri
de gelir sağlamaktadır. Dolayısıyla her durumda vergiyi
toprak rantına bağlamak adalete uygun düşmeyecektir.
Netice itibarıyla tek vergi düşüncesi, tarıma dayalı
ekonomilerde iyi bir düşünce olmakla birlikte, yüksek
sanayileşmiş ekonomilerde adaletsiz ve uygulanması güç
bir düşüncedir. Bu sebeple bütün ülkelerde birden fazla
konudan verginin alındığı ‘çok vergili sistem’ tercih
edilmektedir.