ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA Dersi Uluslararası Çalışma Örgütü’nün Yapısı, Organları, Etkinlik Alanları ve Kural Üretme Süreci soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Üçlü danışma konusunda hukuksal yükümlülük doğurmaya yönelik ilk düzenlemenin adı nedir, söz konusu yasal metni açıklayınız.


CEVAP:

Üçlü danışma konusunda hukuksal yükümlülük doğurmaya yönelik ilk düzenleme, ancak 1976 yılında yapıldı: 144 sayılı Uluslararası Çalışma Kurallarına İlişkin Üçlü Danışmalar Sözleşmesi. Aynı yıl, sözleşmeyi tamamlayan 152 sayılı UÇÖ’nün Etkinliklerine İlişkin Üçlü Danışmalar Tavsiyesi de kabul edildi. Sözleşme, onaylayan devletler için, uluslararası çalışma kuralları konusunda ulusal düzeyde alınacak önlemlerin her biri için üçlü danışmalar yürütme ve gerçekleştirme yükümlülüğü getirdi. Türkiye, 144 sayılı sözleşmeyi 25 Şubat 1993 tarihinde onayladı. Aralık 2018’de, sözleşmeyi onaylayan devlet sayısı 144’tür.
Sözleşmeye göre, “temsil yeteneği olan örgütler” terimi, sendika özgürlüğü hakkından yararlanan, en çok temsil gücü / yeteneği bulunan işçi (çalışan) ve işveren örgütleri anlamına gelir. Temsil yeteneği / gücü olan örgütler terimi, yalnızca en önemli işçi (çalışan) ya da en önemli işveren örgütü anlamına gelmez. Farklı görüşleri temsil eden birden çok işçi ve işveren örgütü bulunması durumunda, bu örgütlere de danışılması gerekir. Hükümet, son kararı alma yetkisi bulunmakla birlikte, bu örgütlerin de görüş ve olurunu almaya çaba göstermelidir. Hatta, başlıca sendikal örgütlerce yeterli biçimde temsil edilmeyen kimi çalışan kesimleri temsil eden örgütler ile hükümetdışı kuruluşların temsilcilerine de danışılması olanaklıdır (BIT, 2000: 20-23).

Sözleşme, onaylayan devlet için, UÇÖ’nün etkinlikleriyle ilgili sorunlar konusunda işçi, işveren ve hükümet temsilcileri arasında etkili danışmaları güvenceye alan süreçleri (yöntemleri) uygulama yükümlülüğü getirmiştir. Üçlü danışma; yalın bilgilendirme, birlikte karar alma ya da toplu pazarlıktan farklıdır, bir anlaşmaya varılmasını gerektirmez. Üçlü danışmaların “etkili” olması öngörüldüğü için, zorunlu olarak kesin karar (yasal ya da yönetsel düzenlemeler) öncesinde gerçekleştirilmelidir. Karar önerisi, son kararın alınmasından önce görüş ve önerilerini dile getirmelerine olanak verecek biçimde temsil gücü olan örgütlere sunulmalıdır (BIT, 2000: 18-19).