SORU: Ursa yüzine subh-dem ol gül-’izâr âb Dîdâr cezbesinden olur bî-karâr su (Ahmet Paşa G.36/1) Bu beyitte anlatılmak istenen nedir?
CEVAP: [Sabah vaktinde o gül yanaklı güzel yüzüne su vursa; su, o güzel yüzü görmenin yarattığı şevkten, cezbeden kararsız hale gelir.] Bu beyitte dîdâr cezbesi aynı zamanda cemâl-i ilahîye de işaret etmektedir. Aslında beyitte birkaç imaj iç içe girmiştir. Sabah vakti gülün üstünde çiğ taneciklerinin oluştuğu düşünülerek tabiata ait bir manzara çizilmek istenmiştir. Tıpkı gül gibi bir yüze sahip olan sevgili de sabahleyin yüzünü yıkayınca su onun yüzüne bir parlaklık verecektir. Su aslında kararsızdır, akıp gitmesine hiçbir şey engel olamaz. Suyun da bu özelliğini şair etkileyici bir hüsn-i talil sanatıyla başka bir sebebe atfetmiştir. Su, sevgilinin suyla parlaklık kazanmış yüzünde ilâhî güzelliğin de aksini görmüştür ve bu yüzden yerinde duramaz bir hale gelmiş, cezbeye düşmüş, akıp gitmektedir.şu halde su gibi parlaklığı şeffaflığı dolayısıyla ebedî hayatla ve ilâhî nurun tecelli ettiği yer olarak kutsallıkla ilişkili olan yüz, gizli bir hazinedir. İşte saçlar bir yılan şeklinde bu yüzü çevrelemiş, onu beklemektedir.