DİN VE TOPLUM Dersi FEODALİZMDEN KAPİTALİZME DİNİN EKONOMİK İŞLEVİ soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Weber'in “ödev” ahlakı kavramı neyi tanımlamaktadır?


CEVAP:

Katolik teoloji, manastırlarda keşişlerin bu dünyanın taleplerini aşmak için çileci bir hayat yaşama gayretinde örneklenen, bu dünyanın bir çile olduğu; insanın, bu dünyada işlediği günahların tövbe ve Kilise elçileri tarafından affedilme işlemleriyle öte dünyadaki kurtuluşu temin edebileceği inancına yaslanır. Oysa Protestan teolojide, özellikle de Kalvinist kollarında, daha “püriten” bir ahlak vardır ve bu ahlak anlayışında, denebilirse dünyanın tamamı bir manastıra dönüşür. Ancak bu ahlak, mükafatın ve cezanın bu dünyada, kişinin çalışması karşılığı verileceğine yaslanır.
Weber buna “ödev” ahlakı adını verir. Kişinin bu dünyadaki hayatının Tanrı tarafından ondan beklenen bir “çağrı” olarak kavrandığına ve bütün hayatının bu “çağrı”ya karşılık gelen bir “ödev”le yükümlü olduğuna inanan Protestanlar, bir tür kaderin önceden belirlendiği bir ruh haliyle yaşarlar. Kimse kurtuluşa ereceğinden ve “çağrı”ya kurtuluş için gerekli “ödev”leri yaparak karşılık verip veremediğinden emin değildir. Teolojik olarak inançları bir kilise hiyerarşisi içinde şekillenmeyen ve herkesin kendi papazı olabildiği, İncilleri de yine bir hiyerarşinin dolayımına gerek duymadan kendi başına okuyup anlayabildiği bir yönelim içindeki Protestan birey, kendi içsel yalnızlığıyla baş başadır. Weber, kapitalist ruhun Protestan bireyin içinde bulunduğu bu çileci anlayıştan doğduğunu ileri sürmektedir.