ÇAĞDAŞ FELSEFE I Dersi DİL OYUNLARI: GEÇ DÖNEM WITTGENSTEIN soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU: Wittgenstein’ın inanç konusundaki düşünceleri nelerdir?


CEVAP: Ölümünden sonra yayımlanan “Kesinlik Üstüne” adlı çalışmasında Wittgenstein, bu çizgideki görüşlerini ileri sürmektedir. Kendimizi bu yaşam biçimlerinin içerisinde buluyorsak ve bazı şeyleri ister istemez varsayıyorsak, bunlardan şüphe edemez miyiz? Wittgenstein, şüphe edebilmek için bile bazı şeylere inanıyor olmamız gerektiğini söylemektedir. Dünyaya ilişkin sahip olduğumuz görüşler, bizim ampirik olarak test ettiğimiz ve dolayısıyla bildiğimiz şeyler değillerdir. Biz, bir bakıma bize miras kalan bir bütünle işe başlarız. Wittgenstein söz konusu bu mirası oluşturan önermeleri test ederek, araştırarak doğruluklarına karar vererek edinmediğimiz için bir tür mitoloji olarak adlandırır. Farklı mitolojilere tâbî olan çok farklı dünya görüşleri dolayısıyla olanaklıdır. Bu anlamda, farklı mitolojilere inanan iki kişi belli bir konuyu tartışabilirler. Bunlardan birisinin diğerinin görüşünü kabul etmesi de olanaklıdır. Öte yandan, bu kabul ediş nesnel olgulara dayalı bir kanıtlamaya dayanmaz. Daha çok bir inanç sistemini, bir dini değiştirmek gibi olur. Biz bir şeye inanmaya başladığımızda, inandığımız şey tek bir önerme değildir, önermelerin bütün bir dizgesidir (Işık derece derece bütünün üzerinde yayılır.) Kanaatlerimin en dibine ulaşırım. Birisi bu durumu hemen hemen şu şekilde ifade edebilir ki temel duvarları tüm ev tarafından taşınmaktadır. Artık bu noktada Wittgenstein, Tractatus’ta ulaştığı noktanın tam tersine bir yere varmıştır. Atomculuk tamamen terk edilmiştir. İyi temellendirilmiş inançların temelinde iyi temellendirilmemiş inançlar yer alır. Bizim yaşam biçimimizin dayandığı ve varlıklarından şüphe duymadığımız kesin inançlarımız vardır ve fakat bu inançlar temelsizdir. Bir temel arama çabası ise beyhudedir.