OSMANLI TÜRKÇESİNE GİRİŞ I Dersi Osmanlı Türkçesi Alfabesi soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

XV. yy'da İstanbul’da eğitimli, aydın kimselerin konuştukları dil olan “İstanbul Türkçesi” nasıl gelişmiştir? 


CEVAP:

Medrese eğitiminin yaygınlaşması, doğal olarak okur-yazar oranının artması sonucunu doğurmuş, buna bağlı olarak Arapça ve Farsça öğrenenlerin sayısı hızla çoğalmıştır. Bu arada Fars edebiyatına karşı geniş bir ilgi uyanmış, bu ilgi aruzla yazılmış birçok manzum eserin Türkçe’ye aynı ölçü kullanılarak manzum çevirilerinin yapılması yolunu açmıştır. Öte yandan medrese eğitimi görmüş olanların edebiyat sanatı bilgileri de edinerek aruzla ve özellikle Fars edebiyatını örnek tutarak şiir yazma hevesi giderek artmış, bu arada edebiyata duyulan ilgi ve şaire verilen destek de bu hevesleri beslemiştir. İşte bütün bu sebeplerle yazı diline çoğalan ölçüde kelime girmeye başlamıştır. Türkiye Türkçesi’nin ilk dönemi içinde başlayan bu gelişmenin XV. yüzyılın ortalarına kadar oldukça yavaş yol aldığı görülür. Özellikle beylikler döneminde ve Osmanlı Beyliği’nin kuruluş çağında yapılan geniş çeviri çalışmalarının hazırladığı bu gelişme, beylerden büyük destek görmüş, ancak bu dönemin beyleri halk dilinin sınırlarını aşan böyle bir dile ve bu dille kurulmaya çalışılan bir edebiyat akımına uzak ve yabancı kalmışlardır. XV. yüzyılın ikinci yarısından başlayarak özellikle büyük medreselerin bulunduğu, bu yüzden de birer bilim ve kültür merkezi olma yolundaki İstanbul, Bursa ve Edirne gibi şehirlerde söz konusu gelişme daha hızlı seyretmiştir. İşte bu hızlı gelişmenin etkisiyle giderek farklılaşan halk dili Osmanlı Türkçesi döneminde, “şehirli dili” denebilecek bir okumuş kesim dili niteliği kazanmış, özellikle İstanbul’da eğitimli, aydın kimselerin konuştukları bu dil “İstanbul Türkçesi” adını almıştır.