SORU: Yapılması istenen fiilin belirli olup olmaması açısından Vacib’in ayrıldığı sınıflar nelerdir?
CEVAP: Bu açıdan vâcib, muayyen vâcib ve müphem vâcib olmak üzere ikiye ayrılır. Muayyen vâcib, Şâri‘in, mükellefe seçim hakkı tanımaksızın yapılmasını istediği şeyi kendisinin belirlemesidir. Namaz, oruç, hac, zekat, gasbedilen malın geri verilmesi, satın alınan malın bedelinin ödenmesi, bu tür vâcibe örnektir. Vâciblerin çoğunluğu bu türdendir. Muayyen vâcibin sonucu şudur: Mükellef, Şâri‘in kendisi için belirlediği şeyi yerine getirmedikçe sorumluluktan kurtulamaz. Müphem vâcib ise Şâri‘in, birkaç işten birini belirlemeyip seçilip yapılmasını mükellefin tercihine bıraktığı vâciptir. Mükellefin tercihine bırakıldığı için bu vâcib, aynı zamanda muhayyer vâcib diye de isimlendirilir. Örneğin yemin keffâreti, bu türden bir vâciptir. Yeminini bozan kişinin ne yapacağı ile ilgili olarak Kur’an’da şöyle denilmektedir: Bunun keffâreti ailenize yedirdiğinizin orta hallisinden on fakire yedirmek veya onları giydirmek ya da bir köle azâd etmektir… (Mâide 5/89). Buna göre mükellef bu üç seçenekten istediği birini seçmekte serbesttir, hangisini yaparsa keffaret borcunu ödemiş olur.