DÜNYA EKONOMİSİ Dersi Yeni Dünya Düzeni soru detayı:
SORU:
Yeni dünya düzenine geçiş süreci ile birlikte ortya çıkan tespit, ekonomik gücün yeterli olmayacağını hangi gücünde yanında olması gerekliliğini oluşturmuştur?
CEVAP: Dünyanın aldığı yön, her geçen gün her gelişmenin iktisadi ve siyasi boyutlarının birbirinden ayrılamaz olduğunu ve bunların hiçbirinin tek başına yön verebilecek nitelikte olmadığını ortaya çıkartmaktadır. Oluşacak dünya düzeninde eskiden olduğu gibi sadece askerî güçte veya sadece ekonomik alanda ulaşılan kuvvete dayanarak hiçbir ülkenin kendi iradesini kabul ettirmesi olanaksızdır. Bu tarihin doğruladığı bir gerçektir. Her ne kadar soğuk savaş iki kamp arasında doğrudan savaşa yol açmamış olsa da bu döneme barış yılları denemez. Büyük güçler birbirleriyle çatışmaya girmedi ama dördü kanlı savaşlar yaptı: Fransa, Cezayir ve Vietnam’da; ABD, Kore ve Vietnam’da; Çin, Vietnam’da ve Rusya, Afganistan’da. (Ducker, 1993, s. 45-47). 1970’lerin ortalarında ekonomik süper güç olacağına dair sinyaller vermeye başlayan Japonya birkaç gelişmiş ülkenin ürettiklerinden fazla bile üretse askerî gücü olmadığından uluslararası siyasete yön vermede hep ikinci planda kalmıştır. Bu durumda şu tespit önem kazanmaktadır: Günümüzün ve geleceğin dünyasında güç yeniden tanımlanacak ve bir devletin uluslararası etkinliğini ekonomik güç kadar askerî güç de belirleyecektir (Ülman, 1992, s.44).
Dünyanın aldığı yön, her geçen gün her gelişmenin iktisadi ve siyasi boyutlarının birbirinden ayrılamaz olduğunu ve bunların hiçbirinin tek başına yön verebilecek nitelikte olmadığını ortaya çıkartmaktadır. Oluşacak dünya düzeninde eskiden olduğu gibi sadece askerî güçte veya sadece ekonomik alanda ulaşılan kuvvete dayanarak hiçbir ülkenin kendi iradesini kabul ettirmesi olanaksızdır. Bu tarihin doğruladığı bir gerçektir. Her ne kadar soğuk savaş iki kamp arasında doğrudan savaşa yol açmamış olsa da bu döneme barış yılları denemez. Büyük güçler birbirleriyle çatışmaya girmedi ama dördü kanlı savaşlar yaptı: Fransa, Cezayir ve Vietnam’da; ABD, Kore ve Vietnam’da; Çin, Vietnam’da ve Rusya, Afganistan’da. (Ducker, 1993, s. 45-47). 1970’lerin ortalarında ekonomik süper güç olacağına dair sinyaller vermeye başlayan Japonya birkaç gelişmiş ülkenin ürettiklerinden fazla bile üretse askerî gücü olmadığından uluslararası siyasete yön vermede hep ikinci planda kalmıştır. Bu durumda şu tespit önem kazanmaktadır: Günümüzün ve geleceğin dünyasında güç yeniden tanımlanacak ve bir devletin uluslararası etkinliğini ekonomik güç kadar askerî güç de belirleyecektir (Ülman, 1992, s.44).