AFET RİSK AZALTMA POLİTİKALARI Dersi Kentsel Güvenlik Risklerinin Yönetimi soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Yeni güvenlik anlayışı, klasik güvenlik anlayışına göre ne gibi farklılıklar içermektedir?


CEVAP:

1973’te yaşanan petrol krizinin ardından güvenlik ile ilgili askerî kökenli yaklaşımların yanı sıra, ekonomiye ve çevreye yönelik endişelerin yeni bir güvenlik anlayışına zemin hazırladığını belirtmiştir. Ulus devlet yapılarının güvenliğinin yanı sıra sistemin güvenliğini de (küresel güvenlik) göz önünde bulundurarak güvenlik alanını genişletmiş ve güvenlik literatürüne yeni bir boyut kazandırmıştır” (Sandıklı ve Emeklier, 2011: 24). 21. yüzyılın küresel sisteminin ortaya çıkardığı yeni güvenlik anlayışında güvenlik salt devlet tekelinde irdelenen bir olgu olmaktan çıkmaya başlamıştır. Güvenliğin tehdit ile birlikte tanımlanan bir kavram olması nedeniyle tehditlerin değişmesi ile birlikte tehditlere karşı alınacak önlemlerin de değişmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır (Kanat vd. 2016: 579). Devletlerin yanı sıra ulus üstü aktörler de ön plana çıkmaya başlamıştır. Yeni güvenlik anlayışı askerî olmayan tehditleri de içerecek biçimde genişlemeye başlamış (Ağır, 2011: 105), tüm insanlık için ortak olan değerler eski anlayıştan farklı olarak güvenlik ile ilişkilendirilmeye başlanmıştır. Yeni dönemde, insanların mutluluğu ve refahına yönelik ortak tehlike ve riskler sıklıkla gündeme gelmeye başlamıştır. Yeni dönemde iklim değişikliği, kaynakların aşırı kullanımı, hızlı nüfus artışı vb. konuların insanların güvenliğini iki devlet arasında çıkabilecek bir savaş ihtimalinden daha yüksek oranda tehdit ettiği görüşü hâkim olmaya başlamıştır (Kanat vd. 2016: 580). İnsani güvenlik anlayışı, güvenliğin sürdürülebilir olması gerektiğine vurgu yaparak güvenlik kavramını insanların ve toplumların güvenliği boyutuna taşımıştır (Tadjbakhsh ve Chenoy,2007’den aktaran Kanat vd. 2016: 580)