ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ Dersi Endüstri İlişkilerinde Yeni Gelişmeler soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Yıllar içinde çalışma biçiminde ne gibi farklılıklar gözlenmiştir?


CEVAP:

Hizmet sektörünün artan önemi: Tarım ve sanayi sektörlerindeki verimlilik artışının da bir sonucu olarak üretim sistemlerinin ve teknolojide yaşanan değişimlerin de etkisiyle 1970’ler sonrası hizmet sektörünün istihdam içerisindeki payı gittikçe büyümüştür. Küresel değişim süreci içinde, sanayileşmiş batı ülkelerinde tarım sektörü %5’lerin altına düşerken sanayi sektörü %30’larda durgunlaşmış, buna karşılık hizmet sektörü %60’ların üzerinde hızla genişlemiştir. Gelecekte hizmet sektörünün aktif nüfus içindeki payının %85’e ve istihdam içindeki payının %80’e çıkacağı ileri sürülmektedir (Kılkış, 2000, ss.213-214). 

İstihdam yapısının değişimi: Bu işgücü içerisinde ise kadın ve genç nüfusu oranı büyümektedir. Yaş ve cinsiyet bakımından istihdamın bileşiminde ve işgücünün yapısında önemli gelişmelerin olduğu gözlemlenmektedir. İstihdamın hizmetler sektöründe yoğunlaşaması ve kadınların istihdam olanaklarının artması sonucunda, 1970’lerde işgücü içerisinde kadın katılım oranı büyük artış göstermiştir. Üretim sistemlerinde yaşanan değişimlerin sonucunda, istihdamın bileşimi geleneksel sendikalı sektör işçilerinden sendikasız sektör işçilerine kaymaktadır. Ayrıca eğitimli ve nitelikli işgücünde artış yaşanmaktadır. Uluslararası sermayenin merkez ve çevre ülkeler hâlinde örgütlenmesi istihdamın coğrafi dağılımında da farklılaşmalar getirmiştir. Nitelikli işgücünün merkezde ve daha korunaklı olarak barındığını, daha niteliksiz işgücünün ise daha fazla sayılarla, daha az korunaksız biçimde çevre ülkelerde kümelendiği ifade etmek gerekir.

Kayıt dışı istihdamın artması enformel sektörün yaygınlaşması: Son gelişmelerin çalışma hayatına getirdiği güvencesizliklerin yığıldığı ve billurlaştığı bir alan olarak enformel sektör, devletin düzenleyici ve denetleyici kurallarının uygulanmadığı, istikrarsız ve sosyal güvenceden yoksun bir çalışma ilişkisi doğurur. Kendi içerisindeki istihdam yapılanmasında da çeşitliliği ve tabakalaşmayı barındır. Özellikle çevre ülkelerde toplumsal cinsiyet, yaş ve etnik köken temelinde dağılımı daha eşitsiz, daha güvencesizdir. Gelişmekte olan ülkelerdeki kadın istihdamının %60’tan fazlası enformel ekonomide gerçekleşmektedir. 1994 ve 2000 döneminde tarım dışı enformel istihdamda kadınların oranı Kuzey Afrika’da %43’e, Latin Amerika’da %58’e, Asya’da %65’e ve Sahraaltı Afrika’da %84’e ulaşmıştır. Hindistan’da tarım dışı istihdamdaki kadın işgücünün %86’sı enformel ekonomidedir (Erdut, 2005, s. 37). Ülkemizde işgücüne katılım oranları erkekler için %70’lerde seyretmekteyken kadın için bu oran 30’lara ancak yakındır. Bu durum toplumsal cinsiyet anlayışlarından kaynaklı genel bir sorun olmakla beraber, kadınların enformel sektörde kayıt dışı olarak çalıştıklarının da bir göstergesidir.