SORU: Zatî divanındaki bir beyiti ele alarak yorumlayınız.
CEVAP: Bir peleng-i cân-şikâr-ı kulle-i kühsâr-ı hüsn Bî-’aded hâl-i siyâhî ile nigâr-ı hâl-dâr [Sayısız siyah benleriyle bezenmiş güzel, güzellik dağının tepesindeki can avlayan bir kaplan gibidir.] Bu beyitte de yine önce bir tabiat tasviri ile karşılaşmaktayız. Dağ olarak tasavvur edilen gökyüzünü kaplamış karanlık, bir leopar gibidir. Çünkü bu karanlık gece binlerce yıldızlarıyla tıpkı derisi süslü beneklerle dolu ve dağ tepelerinde yaşayan bir kaplana benzer. Böyle yıldızlarla bezenmiş gece aslında şairde sayısız benle süslenmiş güzel bir kadını (sevgiliyi) anımsatmaktadır. Bu kaplan da yurdu dağların tepesinde olan gerçek kaplan gibi av peşindedir ve can avlamaktadır. Bu beyitte sevgilinin tıpkı aşk tanrıçası gibi zalim bir güzel olduğu anlaşılmaktadır. Divan edebiyatında zalim, aşığa ıstırap çektirmekten hoşlanan sevgili tasavvurunun; gökyüzünde karanlığın basmasıyla pırıl pırıl parlayan Venüs yıldızıyla simgelenen eski aşk ilahesine ne kadar yakın olduğunu görürüz. Beyitteki siyah benler ifadesiyle de sevgilinin kaplanla olduğu gibi siyah renkle olan ilişkisine de işaret edilmesi, beyitte Leylâ mazmununun bulunduğunu düşündürmektedir.