ACİL DURUM VE AFET FARKINDALIK EĞİTİMİ Dersi Farkındalık, Afet Yönetimi ve Farkındalık Araştırmaları soru cevapları:
Toplam 22 Soru & Cevap#1
SORU: Ülkemizde, afetlerde mal ve özellikle can kayıplarına ve yaralanmalara neden olan faktörler nelerdir?
Ülkemizde, afetlerde mal ve özellikle can kayıplarına ve yaralanmalara neden olan faktörler nelerdir?
CEVAP: Ülkemizde, afetlerde mal ve özellikle can kayıplarına ve yaralanmalara neden olan faktörlerin arasında yapısal faktörler ve yapısal olmayan faktörler önemli rol oynamaktadır.
Ülkemizde, afetlerde mal ve özellikle can kayıplarına ve yaralanmalara neden olan faktörlerin arasında yapısal faktörler ve yapısal olmayan faktörler önemli rol oynamaktadır.
#2
SORU: Afetlerde yapısal olmayan faktörlerden kaynaklanan kayıpları azaltmak ve tüm yurdumuzu afetlere dirençli bir toplum haline getirmek için ne yapılmalıdır?
Afetlerde yapısal olmayan faktörlerden kaynaklanan kayıpları azaltmak ve tüm yurdumuzu afetlere dirençli bir toplum haline getirmek için ne yapılmalıdır?
CEVAP: Afetlerde yapısal olmayan faktörlerden kaynaklanan kayıpları azaltmak ve tüm yurdumuzu afetlere dirençli bir toplum haline getirmek amacıyla önlem alma ve zarar azaltma kültürünü toplum içinde geliştirmek, eğitim faaliyetlerini hızlandırmak, modern teknoloji ve iletişim imkânlarından yararlanmak, yerel, bölgesel ve uluslararası ölçekte işbirliklerini geliştirmek için gerekli tüm adımlar atılmalıdır.
Afetlerde yapısal olmayan faktörlerden kaynaklanan kayıpları azaltmak ve tüm yurdumuzu afetlere dirençli bir toplum haline getirmek amacıyla önlem alma ve zarar azaltma kültürünü toplum içinde geliştirmek, eğitim faaliyetlerini hızlandırmak, modern teknoloji ve iletişim imkânlarından yararlanmak, yerel, bölgesel ve uluslararası ölçekte işbirliklerini geliştirmek için gerekli tüm adımlar atılmalıdır.
#3
SORU: Afetlerde yapısal olmayan faktörlerden kaynaklanan kayıpları azaltmak için ülkemizde hangi önemli adımlar atılmıştır?
Afetlerde yapısal olmayan faktörlerden kaynaklanan kayıpları azaltmak için ülkemizde hangi önemli adımlar atılmıştır?
CEVAP: Ülkemizde bu bağlamda atılan en önemli adımlardan birisi Afet ve Acil Durum Başkanlığınca (AFAD) gerçekleştirilen “Afete Hazır Türkiye Projesi” dir. Bu bilinçlendirme ve eğitim seferberliği projesi; “Afete Hazır Aile”, “Afete Hazır Okul”, “Afete Hazır İşyeri” ve “Afete Hazır Gönüllü Gençler” kampanyalarından oluşmaktadır. Eğitimler, kentsel ve kırsal alanda il, ilçe, belediye ve köy düzeyinde gerçekleştirilerek toplumun her kesimine ulaşılmaya çalışılmaktadır.
Ülkemizde bu bağlamda atılan en önemli adımlardan birisi Afet ve Acil Durum Başkanlığınca (AFAD) gerçekleştirilen “Afete Hazır Türkiye Projesi” dir. Bu bilinçlendirme ve eğitim seferberliği projesi; “Afete Hazır Aile”, “Afete Hazır Okul”, “Afete Hazır İşyeri” ve “Afete Hazır Gönüllü Gençler” kampanyalarından oluşmaktadır. Eğitimler, kentsel ve kırsal alanda il, ilçe, belediye ve köy düzeyinde gerçekleştirilerek toplumun her kesimine ulaşılmaya çalışılmaktadır.
#4
SORU: “Psikolojik bilinç” ne anlama gelmektedir?
“Psikolojik bilinç” ne anlama gelmektedir?
CEVAP: “Psikolojik bilinç”, kişinin kendi yaşantı ve davranışlarının nedenlerini anlayabilmek amacıyla, duygu, düşünce ve davranışları arasındaki ilişkileri fark edebilme, kendine bakabilme, kendini inceleyebilme ve kendi üzerinde düşünebilme yeteneği olarak kabul edilmektedir.
“Psikolojik bilinç”, kişinin kendi yaşantı ve davranışlarının nedenlerini anlayabilmek amacıyla, duygu, düşünce ve davranışları arasındaki ilişkileri fark edebilme, kendine bakabilme, kendini inceleyebilme ve kendi üzerinde düşünebilme yeteneği olarak kabul edilmektedir.
#5
SORU:
Farkındalık hangi durumlar için kullanılır?
CEVAP: Farkındalık, kişilerin kendi tutum ve davranışlarının ne ölçüde farkında olduklarını belirtmek için kullanılır.
Farkındalık, kişilerin kendi tutum ve davranışlarının ne ölçüde farkında olduklarını belirtmek için kullanılır.
#6
SORU:
"Tutum" kavramının anlamı nedir?
CEVAP: Tutum kavramı genel olarak bireyin çevresindeki herhangi bir olgu ya da nesneye ilişkin sahip olduğu tepki eğilimini ifade eder. Başka bir ifade ile tutum, bireyin bir durum, olay ya da olgu karşısında ortaya koyması beklenen olası davranış biçimi veya tepki olarak tanımlanabilir. Bir eşya, bir durum, bir olay, bir birey ya da bireyler grubu tutumun konusu olabileceği gibi, herhangi soyut bir kavram, olgu ya da durum da mutluluk, mutsuzluk, iyi, kötü, yüce tutuma konu edilebilir.
Tutum kavramı genel olarak bireyin çevresindeki herhangi bir olgu ya da nesneye ilişkin sahip olduğu tepki eğilimini ifade eder. Başka bir ifade ile tutum, bireyin bir durum, olay ya da olgu karşısında ortaya koyması beklenen olası davranış biçimi veya tepki olarak tanımlanabilir. Bir eşya, bir durum, bir olay, bir birey ya da bireyler grubu tutumun konusu olabileceği gibi, herhangi soyut bir kavram, olgu ya da durum da mutluluk, mutsuzluk, iyi, kötü, yüce tutuma konu edilebilir.
#7
SORU:
"Tutumlar" kavramı nasıl tanımlanabilir?
CEVAP: Tutumlar; nesneler, insanlar ya da olaylar hak- kında olumlu ya da olumsuz değerleme ifadeleri olarak tanımlanabilir. Tutumlar, insanın bir şey hakkında ne hissettiğini ifade eder.
İnsanların gözlemlenebilen davranışlarının oluşmasına zemin hazırlayan tutumlar, belli bir nesne, marka, kurum, kişi ya da durumla ilgili bireyin zihninde oluşan olumlu ya da olumsuz inançların bütünü olarak da düşünülebilir. Bu inançların oluşmasında bireyin önceki deneyimleri ve duyumları tutumların oluşmasında etkili olmakta ve bireyin tutumlarının derecesi ve anlamına göre de davranışlarını şekillendirmektedir.
Tutumlar; nesneler, insanlar ya da olaylar hak- kında olumlu ya da olumsuz değerleme ifadeleri olarak tanımlanabilir. Tutumlar, insanın bir şey hakkında ne hissettiğini ifade eder.
İnsanların gözlemlenebilen davranışlarının oluşmasına zemin hazırlayan tutumlar, belli bir nesne, marka, kurum, kişi ya da durumla ilgili bireyin zihninde oluşan olumlu ya da olumsuz inançların bütünü olarak da düşünülebilir. Bu inançların oluşmasında bireyin önceki deneyimleri ve duyumları tutumların oluşmasında etkili olmakta ve bireyin tutumlarının derecesi ve anlamına göre de davranışlarını şekillendirmektedir.
#8
SORU:
"Davranış" kavramı nasıl tanımlanabilir?
CEVAP: Davranış, bireyin yapabileceği her şey olarak tanımlanabilir. Davranış bir organizmada yer alan ve organizma tarafından yapılan eylemlerdir. Söz- gelimi, konuşmak, yürümek, televizyon seyretmek, yemek, okumak, gibi organizma tarafından yapılabilen her türlü eylem de davranış olarak kabul edilmektedir. Organizmanın yürümek, yemek gibi başka bireyler tarafından görülebilir davranışları olduğu kadar; düşünme, hissetme, sevilme, üzülme, hatırlama, unutma, öğrenme, rüya gibi tümüyle bireyin içinden geçen ve başka bireyler tarafından doğrudan görülemeyecek olan iç yaşantıları da vardır. Bunların tümü davranış olarak adlandırılır.
Davranış, bireyin yapabileceği her şey olarak tanımlanabilir. Davranış bir organizmada yer alan ve organizma tarafından yapılan eylemlerdir. Söz- gelimi, konuşmak, yürümek, televizyon seyretmek, yemek, okumak, gibi organizma tarafından yapılabilen her türlü eylem de davranış olarak kabul edilmektedir. Organizmanın yürümek, yemek gibi başka bireyler tarafından görülebilir davranışları olduğu kadar; düşünme, hissetme, sevilme, üzülme, hatırlama, unutma, öğrenme, rüya gibi tümüyle bireyin içinden geçen ve başka bireyler tarafından doğrudan görülemeyecek olan iç yaşantıları da vardır. Bunların tümü davranış olarak adlandırılır.
#9
SORU: Dünyada hızlı şekilde meydana gelen değişimlerin kaynağı nedir?
Dünyada hızlı şekilde meydana gelen değişimlerin kaynağı nedir?
CEVAP:
Dünyada hızlı şekilde meydana gelen değişimlerin kaynağını; geçen yüzyılda meydana gelen bölgesel savaşlar, ağır ekonomik krizler, terör olayları, büyük toplumsal hareketler, göç hareketleri gibi insan kaynaklı nedenler ve doğanın en büyük yıkıcı gücünü oluşturan depremler, sel ve kasırga felaketleri, büyük yangınlar, gelişen teknolojiden kaynaklı çevre felaketleri gibi nedenler oluşturmaktadır.
#10
SORU: Afet ve acil durumlar konusunda yapılan çalışmaların amacı ne olmalıdır?
Afet ve acil durumlar konusunda yapılan çalışmaların amacı ne olmalıdır?
CEVAP: Afet ve acil durumlar konusunda yapılan çalışmalarla; toplumsal farkındalık oluşturmak, afetleri çaresizlik içerisinde beklenen felaketler yerine başa çıkılabilir bir olguya dönüştürmek ve afetler karşısında yapabilirlik/ yeterlilik bilincinin toplumun tüm katmanlarında yerleştirilmesini sağlamak gerekmektedir.
Afet ve acil durumlar konusunda yapılan çalışmalarla; toplumsal farkındalık oluşturmak, afetleri çaresizlik içerisinde beklenen felaketler yerine başa çıkılabilir bir olguya dönüştürmek ve afetler karşısında yapabilirlik/ yeterlilik bilincinin toplumun tüm katmanlarında yerleştirilmesini sağlamak gerekmektedir.
#11
SORU:
"Afet olarak tanımlanabilir olaylar hangileridir?
CEVAP: İnsanlar için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplara neden olan, normal yaşamı durdurarak veya kesintiye uğratarak toplumları etkileyen ve yerel imkânlar ile baş edilemeyen her türlü doğal, teknolojik veya insan kaynaklı tüm olaylar afet olarak tanımlanabilir. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere bir olayın afete sebep olabilmesi için, toplumları ve yerleşim birimleri üzerinde kayıplar meydana getirmesi veya insan faaliyetlerini bozarak veya kesintiye uğratarak bir yerleşme birimini etkilemesi gerekmektedir.
İnsanlar için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplara neden olan, normal yaşamı durdurarak veya kesintiye uğratarak toplumları etkileyen ve yerel imkânlar ile baş edilemeyen her türlü doğal, teknolojik veya insan kaynaklı tüm olaylar afet olarak tanımlanabilir. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere bir olayın afete sebep olabilmesi için, toplumları ve yerleşim birimleri üzerinde kayıplar meydana getirmesi veya insan faaliyetlerini bozarak veya kesintiye uğratarak bir yerleşme birimini etkilemesi gerekmektedir.
#12
SORU: Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) hangi amaçla kurulmuştur?
Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) hangi amaçla kurulmuştur?
CEVAP: AFAD; afet ve acil durum safhasının bir bütün olarak ele alınması ve doğal afetler yanında, teknolojik afetler gibi insan kaynaklı afetlerin de risklerinin minimuma indirilmesi amacıyla 2009 yılında kurulmuştur.
AFAD; afet ve acil durum safhasının bir bütün olarak ele alınması ve doğal afetler yanında, teknolojik afetler gibi insan kaynaklı afetlerin de risklerinin minimuma indirilmesi amacıyla 2009 yılında kurulmuştur.
#13
SORU:
Afet yönetiminin başlıca görevi nedir?
CEVAP: Afet yönetiminin başlıca görevi can ve mal kaybını azaltmak ve ulusu doğal, teknolojik ve insan faktörlü afetlerden korumaktır. Bunu yaparken hazırlıklı olma, koruma, müdahale, iyileştirme ve zarar azaltma gibi öğeleri içeren riske dayalı, kapsamlı bir afet ve acil durum yönetim sisteminde halka öncülük etmeli ve destek verilmelidir. Öncelikle yapılması gereken afetlere hazırlıklı olma, afetleri önleme, zarar azaltma ve afetlere müdahale hakkında bireylerin bilinçli olmasıdır.
Afet yönetiminin başlıca görevi can ve mal kaybını azaltmak ve ulusu doğal, teknolojik ve insan faktörlü afetlerden korumaktır. Bunu yaparken hazırlıklı olma, koruma, müdahale, iyileştirme ve zarar azaltma gibi öğeleri içeren riske dayalı, kapsamlı bir afet ve acil durum yönetim sisteminde halka öncülük etmeli ve destek verilmelidir. Öncelikle yapılması gereken afetlere hazırlıklı olma, afetleri önleme, zarar azaltma ve afetlere müdahale hakkında bireylerin bilinçli olmasıdır.
#14
SORU:
Afet yönetim sürecinin aşamaları nedir?
CEVAP: Afet yönetim süreci, azaltma/sakınım, hazırlıklı olma, tepki ve iyileşme şeklinde sınıflandırılabilir.
Azaltma/sakınım: Tehlikenin azaltılması, söz konusu tehlike ve afetlerin olumsuz etkilerini (yaralanma, can ve mal kaybı) minimum seviyeye indirmek amacı ile yapılan faaliyetleri kapsamaktadır.
Hazırlıklı Olma: Bu evrede, afet ve tehlikelerin olumsuz etkilerine karşı planlamalar yapmak ve insanları bu konuda uyarmak bulunmaktadır. Ha- zırlıklı olma evresi, afet öncesi yapılan faaliyetleri kapsamaktadır.
Tepki: Afet oluştuktan sonra, acil tepki çalışmaları hemen uygulamaya konulmaktadır. Acil durumdaki tepki, afetten hemen sonra nüfusun güvenliğini sağlamak ile başlayabilir.
İyileşme: İyileşme evresi afet sonrası süreci kapsar ve afetzedelerin ilk elden ihtiyaçlarının karşılanmasından sonra başlamaktadır.
Afet yönetim süreci, azaltma/sakınım, hazırlıklı olma, tepki ve iyileşme şeklinde sınıflandırılabilir.
Azaltma/sakınım: Tehlikenin azaltılması, söz konusu tehlike ve afetlerin olumsuz etkilerini (yaralanma, can ve mal kaybı) minimum seviyeye indirmek amacı ile yapılan faaliyetleri kapsamaktadır.
Hazırlıklı Olma: Bu evrede, afet ve tehlikelerin olumsuz etkilerine karşı planlamalar yapmak ve insanları bu konuda uyarmak bulunmaktadır. Ha- zırlıklı olma evresi, afet öncesi yapılan faaliyetleri kapsamaktadır.
Tepki: Afet oluştuktan sonra, acil tepki çalışmaları hemen uygulamaya konulmaktadır. Acil durumdaki tepki, afetten hemen sonra nüfusun güvenliğini sağlamak ile başlayabilir.
İyileşme: İyileşme evresi afet sonrası süreci kapsar ve afetzedelerin ilk elden ihtiyaçlarının karşılanmasından sonra başlamaktadır.
#15
SORU: “Afet Farkındalığı ve Afetlere Hazırlık Araştırması” çerçevesinde neler yapılmıştır?
“Afet Farkındalığı ve Afetlere Hazırlık Araştırması” çerçevesinde neler yapılmıştır?
CEVAP: Araştırmanın çerçevesinde, ülkemizde hane halkı düzeyinde afetlere hazırlık ve farkındalıkların belirlenmesine yönelik bir çalışma yürütülmüştür. Araştırma Türkiye genelini temsil edecek şekilde 4038 haneden elde edilen anket bulgularına dayanmaktadır. Anket toplamda, yedi bölüm ve 96 sorudan oluşmaktadır. Bu bölümler, birey/ vatandaş bilgisi, afet yaşama ve etkilenme bilgisi, Türkiye genelinde ve kendi bölgesinde afetlere ilişkin farkındalık bilgisi, afet çalışmalarına katılım, afete yönelik eğitim bilgisi, kurumlara ilişkin düşünce ve bilgi; afete hazırlık durumu konularını içermektedir. Anket verileri, sahada yüz yüze görüşme yoluyla elde edilmiş ve saha çalışması Aralık 2013’te tamamlanmıştır. Araştırmada, toplumun afet farkındalığı ve afete hazırlıklı olma konusunda, çarpıcı bulgular elde edilmiştir.
Araştırmanın çerçevesinde, ülkemizde hane halkı düzeyinde afetlere hazırlık ve farkındalıkların belirlenmesine yönelik bir çalışma yürütülmüştür. Araştırma Türkiye genelini temsil edecek şekilde 4038 haneden elde edilen anket bulgularına dayanmaktadır. Anket toplamda, yedi bölüm ve 96 sorudan oluşmaktadır. Bu bölümler, birey/ vatandaş bilgisi, afet yaşama ve etkilenme bilgisi, Türkiye genelinde ve kendi bölgesinde afetlere ilişkin farkındalık bilgisi, afet çalışmalarına katılım, afete yönelik eğitim bilgisi, kurumlara ilişkin düşünce ve bilgi; afete hazırlık durumu konularını içermektedir. Anket verileri, sahada yüz yüze görüşme yoluyla elde edilmiş ve saha çalışması Aralık 2013’te tamamlanmıştır. Araştırmada, toplumun afet farkındalığı ve afete hazırlıklı olma konusunda, çarpıcı bulgular elde edilmiştir.
#16
SORU: Araştırmaya göre doğrudan bir afete maruz kaldığını ifade eden bireyler hangi türde bir afet yaşamıştır?
Araştırmaya göre doğrudan bir afete maruz kaldığını ifade eden bireyler hangi türde bir afet yaşamıştır?
CEVAP: Araştırmaya katılanların yüzde 70 gibi çok büyük bir bölümü depreme maruz kaldığını ifade ederken bunu sırasıyla yüzde 11 ile sel, yüzde 7 ile yangın, yüzde 4 ile heyelan, yüzde 3 ile çığ izlemektedir.
Araştırmaya katılanların yüzde 70 gibi çok büyük bir bölümü depreme maruz kaldığını ifade ederken bunu sırasıyla yüzde 11 ile sel, yüzde 7 ile yangın, yüzde 4 ile heyelan, yüzde 3 ile çığ izlemektedir.
#17
SORU:
Araştırma sonuçlarına göre maruz kalınan afetin afet bilinçlenmesi konusunda kişiye olan katkısının oranları nedir?
CEVAP: Doğrudan afete maruz kalanların yüzde 53’ü gibi yarısından fazlası yaşadığı bu afetin afet konusunda bilinçlenmesinde etkili olduğunu belirtmiştir. Kesinlikle katkısı olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 12’dir. Kesinlikle katkısı oldu diyenler ile katkısı oldu diyenleri bir arada değerlendirirsek; afete maruz kalanların yaklaşık yüzde 65’i yaşadığı afetin kendisini, afet konusunda bilinçlendirdiğini ifade etmiştir.
Bu durumun tersine, yaşadığı afetin afet bilinçlenmesi konusunda katkısı olmadı ve kesinlikle katkısı olmadı diyenlerin toplam oranı yüzde 19’dur.
Doğrudan afete maruz kalanların yüzde 53’ü gibi yarısından fazlası yaşadığı bu afetin afet konusunda bilinçlenmesinde etkili olduğunu belirtmiştir. Kesinlikle katkısı olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 12’dir. Kesinlikle katkısı oldu diyenler ile katkısı oldu diyenleri bir arada değerlendirirsek; afete maruz kalanların yaklaşık yüzde 65’i yaşadığı afetin kendisini, afet konusunda bilinçlendirdiğini ifade etmiştir.
Bu durumun tersine, yaşadığı afetin afet bilinçlenmesi konusunda katkısı olmadı ve kesinlikle katkısı olmadı diyenlerin toplam oranı yüzde 19’dur.
#18
SORU:
Araştırma sonucuna göre kişilerin afet konusunda bilinçli olma oranları nedir?
CEVAP: Afetler konusunda kesinlikle bilinçli olduğunu düşünen katılımcıların oranı sadece yüzde 5 gibi çok düşük bir seviyede kalmıştır. Buna karşın kesinlikle bilinçli olmadığını düşünenlerin oranı yaklaşık yüzde 9’dur. Afet konusunda bilinçli olduğunu ve kesinlikle bilinçli olduğunu ifade edenleri bir grup olarak değerlendirirsek, katılımcıların yüzde 35’inin kendilerini afet konusunda bilinçli olarak tanımladığını ve yüzde 65 gibi çok büyük bir oranının ise ya bilinçli olmadığı ya da kararsız kalarak olumsuza yakın olduklarını düşünebiliriz.
Afetler konusunda kesinlikle bilinçli olduğunu düşünen katılımcıların oranı sadece yüzde 5 gibi çok düşük bir seviyede kalmıştır. Buna karşın kesinlikle bilinçli olmadığını düşünenlerin oranı yaklaşık yüzde 9’dur. Afet konusunda bilinçli olduğunu ve kesinlikle bilinçli olduğunu ifade edenleri bir grup olarak değerlendirirsek, katılımcıların yüzde 35’inin kendilerini afet konusunda bilinçli olarak tanımladığını ve yüzde 65 gibi çok büyük bir oranının ise ya bilinçli olmadığı ya da kararsız kalarak olumsuza yakın olduklarını düşünebiliriz.
#19
SORU: Araştırma sonuçlarına göre bir afete doğrudan veya dolaylı maruz kalanların afet çalışmalarına katılım durumları oranı nedir?
Araştırma sonuçlarına göre bir afete doğrudan veya dolaylı maruz kalanların afet çalışmalarına katılım durumları oranı nedir?
CEVAP: AFAD tarafından gerçekleştirilen bu araştırmada bir afete doğrudan veya dolaylı maruz kalanların afet çalışmalarına katılım durumları incelenmiş, yüzde 91 gibi çok büyük bir oranının afet çalışmalarına katılmadığı tespit edilmiştir. Afet çalışmalarında gönüllü olarak yer aldığını ifade edenlerin oranı yüzde 6 ve profesyonel olarak yer aldığını belirtenlerin oranı ise yüzde 3 seviyesindedir.
AFAD tarafından gerçekleştirilen bu araştırmada bir afete doğrudan veya dolaylı maruz kalanların afet çalışmalarına katılım durumları incelenmiş, yüzde 91 gibi çok büyük bir oranının afet çalışmalarına katılmadığı tespit edilmiştir. Afet çalışmalarında gönüllü olarak yer aldığını ifade edenlerin oranı yüzde 6 ve profesyonel olarak yer aldığını belirtenlerin oranı ise yüzde 3 seviyesindedir.
#20
SORU:
Araştırma sonucuna göre evlerde afetlere ilişkin aile bireylerince bilgilendirme düzeyi nedir?
CEVAP: Evlerde afetlere ilişkin aile bireylerince bilgilendirme düzeyinin çok düşük olduğu görülmekte ve bilinçlendirme noktasında dikkate alınması gereken bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.
Evlerde afetlere ilişkin aile bireylerince bilgilendirme düzeyinin çok düşük olduğu görülmekte ve bilinçlendirme noktasında dikkate alınması gereken bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.
#21
SORU:
Araştırma sonucuna göre katılımcıların herhangi bir afete hazır olma düzeyleri nedir?
CEVAP: Katılımcıların toplamda yaklaşık yüzde 70’i gibi çok büyük bir oranının herhangi bir afete karşı hazırlıksız olduğunu ifade etmiştir. Afetlere hazırlıklı olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 9 ve kesinlikle hazırlıklı olduğunu belirtenlerin oranı ise yaklaşık yüzde 1’dir.
Katılımcıların toplamda yaklaşık yüzde 70’i gibi çok büyük bir oranının herhangi bir afete karşı hazırlıksız olduğunu ifade etmiştir. Afetlere hazırlıklı olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 9 ve kesinlikle hazırlıklı olduğunu belirtenlerin oranı ise yaklaşık yüzde 1’dir.
#22
SORU:
Araştırma sonucuna göre katılımcıların daha önce afetlerle ilgili herhangi bir eğitim alma oranı nedir?
CEVAP: Katılımcıların yüzde 89 gibi çok büyük bir bölümünün herhangi bir afet eğitimi almadığı belirtmekte olup afetlerle ilgili eğitim aldığını belirtenlerin oranı ise yüzde 8 civarındadır.
Katılımcıların yüzde 89 gibi çok büyük bir bölümünün herhangi bir afet eğitimi almadığı belirtmekte olup afetlerle ilgili eğitim aldığını belirtenlerin oranı ise yüzde 8 civarındadır.