AFET SENARYOSU VE TATBİKATLAR Dersi Afet ve Acil Durum Yönetimi ve Organizasyonu soru cevapları:

Toplam 81 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Afet yönetimi nedir ve neden önemlidir?


CEVAP:

“Afet Yönetimi” afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılabilmesi için, afete yol açabilecek tehlike ve risklerin iyi bilinmesini, bu tehlike ve risklerin olaylar olmadan önce önlemlerinin alınması, en akılcı yol ve yöntemlerle ortadan kaldırılmasını veya yol açabilecekleri olumsuz etkilerin azaltılmasını gerektiren topyekûn bir mücadeledir. Bu mücadele içerisinde, en sade bireyden en yetkili makamlara kadar, herkese görev ve sorumluluk düşmektedir. Yapılan her türlü çalışma, her şeyden önce insan hayatını kurtarmak içindir. Bu süreci akılcı bir savunma stratejisi ile doğru kurumlara ve şahıslara doğru görevler verildiği kapsamlı bir organizasyon ile en az zarar ile aşmak mümkündür. Ayrıca; afet ve acil durumların doğrudan ya da dolaylı olarak neden olduğu maddi ve manevi kayıplar afet yönetiminin ve organizasyonunun günümüz dünyasında ne kadar titizlikle ele alınması gerektiğinin bir kanıtıdır.


#2

SORU:

Bir afetin büyüklüğünü etkileyen temel faktörler nelerdir?


CEVAP:

Doğa kaynaklı veya teknolojik tehlikeler meydana geldiklerinde etkiledikleri coğrafi alan ve insan nüfusuna bağlı olarak karşılaşılan afetin büyüklüğü ifade edilir. Buna göre, afetin büyüklüğüne etki eden ana faktörler:

  • Olayın fiziksel büyüklüğü,
  • Olayın yoğun yerleşme alanlarına olan uzaklığı,
  • Fakirlik ve az gelişmişlik,
  • Hızlı ve kontrolsüz nüfus artışı,
  • Tehlikeli bölgelerdeki hızlı ve denetimsiz kentleşme ve endüstrileşme,
  • Ormanların ve çevrenin tahribi veya yanlış kullanımı,
  • Bilgisizlik ve eğitim eksikliği,
  • Toplumun afet olaylarına karşı önceden alabildiği koruyucu ve önleyici önlemlerin ulaşabildiği düzeydir.

Bu faktörlerden ilk ikisi, yani olayın fiziksel büyüklüğü ve yerleşme merkezlerine uzaklığı dışında kalanların hepsi doğa kökenli değil, aksine insanın aktiviteleriyle ilgilidir.


#3

SORU:

Afet bölgesi nasıl tanımlanır?


CEVAP:

Afet Bölgesi, afetin olumsuz sonuçlarından ciddi boyutlarda etkilenen ve yetkililerce acil yardıma ihtiyaç duyulduğunda “Afet Bölgesi” ilan edilmesi şartı aranmaksızın doğal olarak ortaya çıkan bölgelerdir.


#4

SORU:

Afet ve acil durum yönetiminin amaçları nelerdir?


CEVAP:

Doğa kaynaklı afet ve acil durumlarda, Afet ve Acil Durum Yönetimi, can kaybı, ekonomik, sosyal ve kültürel kayıpları engellemeyi hedefler. Teknolojik ve insan kaynaklı afet ve acil durumlarda Afet ve Acil Durum Yönetimi, can kaybı, ekonomik, sosyal ve kültürel kayıplarla birlikte doğayı da korumayı amaçlamaktadır.


#5

SORU:

Afet ve acil durum yönetimi kaç gruba ayrılır?


CEVAP:

Afet ve Acil Durum Yönetimi öncelikle risk yönetimi ve kriz yönetimi olarak ikiye ayrılır. Afet Yönetiminin, zarar azaltma ve hazırlık aşamaları “Risk Yönetimi”, müdahale ve iyileştirme aşamaları “Kriz Yönetimi” şeklinde adlandırılır.


#6

SORU:

Risk yönetimi hangi aşamaları içerir?


CEVAP:

Risk yönetimi, olası bir doğa veya teknolojik afet meydana gelmeden önce yapılan çalışmalardır. Risk yönetimi evresinde risklerin belirlenerek önlenmesi veya en aza indirilmesine yönelik çalışmalar “Zarar Azaltma” aşamasında yapılırken tatbikat, tahmin ve erken uyarı sistemlerinin kurulması, kurtarma, tahliye ve acil yardım planları gibi çalışmalar “Hazırlık” aşamasında yapılan bazı çalışmalardır.


#7

SORU:

Kriz yönetimi hangi aşamalardan oluşur?


CEVAP:

Kriz yönetimi evresinde; afet olayı gerçekleştikten sonra afetin büyüklüğü ve etki alanının belirlenmesi, arama-kurtarma, ilk yardım ve çevre sağlığı, geçici barınma alanlarının kurulması, hasar tespit ve enkaz kaldırma çalışmalarının yürütüldüğü “Müdahale” aşaması ve yeniden yapılanma, güçlendirme ve kalıcı konutların inşası, normal yaşam koşullarının oluşturulması çalışmalarının yürütüldüğü “İyileştirme” aşamalarından oluşur.


#8

SORU:

Uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemleri afet yönetiminde hangi amaçlarla kullanılmaktadır?


CEVAP:

Doğal afetlerle ilgili çalışmalarda uzaktan algılama (UA) ve Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) günümüzde yaygın olarak kullanılmaktadır. CBS ve UA sadece deprem, sel, heyelan, yangın, volkanizma ve fırtına gibi doğal olayların lokasyonlarının belirlenmesi, gözlemlenmesi ve etkilerinin belirlenmesinde değil, bunun yanında afet öncesinde ve sonrasında yapılacak pek çok çalışmayı da kapsamaktadır.


#9

SORU:

Coğrafi bilgi sistemlerinin öne çıkan özelliği nedir?


CEVAP:

CBS’yi diğer veri tabanı sistemlerinden ayıran en önemli özelliği, tüm verileri yeryüzündeki ait oldukları mekâna bağlı olarak depolaması ve bunlar arasında çok çeşitli mekansal ilişkilendirmeler, yani çeşitli analizler yapılabilmesine imkan tanımasıdır. Ayrıca, Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) teknikleri afet zararlarının azaltılmasında güvenilir, hızlı ve kolay kullanımı açısından tercih edilir bir araç olarak görülmektedir.


#10

SORU:

Afet yönetiminde neden CBS kullanımının nedenleri ve avantajları nelerdir?


CEVAP:

Afet yönetiminde CBS kullanılmasının nedeni; yıkımların kontrolü, afetin zarara neden olan sonuçların azaltılmasına, yaşamların ve kaynakların korunmasına yardımcı olmasıdır. CBS’nin afet yönetim sistemi ile ilgili çalışmalarda kullanılmasının çok büyük avantajları bulunmaktadır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:

  1. Etkin bir veri paylaşım aracı olması,
  2. Güncellenebilmesi,
  3. Hızlı veri analizleri yapabilmesi ve kolay çözümler sunabilmesi,
  4. Çok yönlü görselleştirme imkânı sunmasıdır.

#11

SORU:

Uzaktan algılama teknolojisinin ve coğrafi bilgi sistemlerinin afet yönetimindeki yeri nedir?


CEVAP:

Uzaktan algılama teknolojisi uydu görüntüleri ve hava araçlarından alınan yüksek çözünürlüklü görüntüler ile afet yönetimi için gereken yeterli ve güncel veriyi sağlar. Bu sebeple afetin etkili olduğu sahanın ve fiziki-beşeri etkilerinin tespiti konularında uzaktan algılama yöntemi ile elde edilmiş veriler kullanılmaktadır. CBS, çok modern ve kullanışlı bir veri girme, işleme, analiz etme, sorgulama ve güncelleme aracı iken; UA ise etkin bir veri toplama yöntemidir. Uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemleri günümüzde afet yönetim sistemlerinin ayrılmaz birer veri toplama ve veri işleme araçlarıdır. Uydu görüntüleriyle desteklenen CBS afet yönetiminin her safhasında etkin olarak kullanılan veriler olup birçok ülkede afet zararlarının azaltılmasında kullanılmaktadır.


#12

SORU:

Tarihte bilinen ilk afet örneği hangisidir?


CEVAP:

Afet deyince ilk aklımıza gelen büyük afet (büyük tufan) gelmektedir. Nuh Peygamber ona gelen vahiyle her yerin sular altında kalacağı bilgisi verildiğinde bu durumdan kurtulabilmek için bir gemi yapmaya başlamıştır (hazırlık). Yağmurlar yağmaya ve su seviyesi artmaya başladığında ise bütün canlılardan belirli şekilde seçtiği (bir erkek ve bir dişi) hayvanları gemiye alması ve onları kurtarmasını (Müdahale) ve tufandan sonra da yeniden serbest bırakmıştır (İyileştirme). Bu düşünceyle, afet ve acil durumun ilk örneği, afet ve acil durum yönetiminin ilk uygulaması olarak görülebilir.


#13

SORU:

Tarihte ilk organize afet müdahalelerinin uygulandığı afet örnekleri nelerdir?


CEVAP:

Roma İmparatorluğu döneminde yangınlar ve su baskınları ile sıkça karşılaşan Roma halkının taleplerine uyan İmparator Augustus (M.Ö. 31-M.S.14); Roma kentini bölgelere ve mahallelere ayırmıştır. Yangınlara karşı gece nöbeti tutma ve bekçilik düzenini getirilmiş ve su baskınlarını önlemek için tiber yatağı genişletilmiştir. Kente giriş çıkışları sağlayan yolların bakımı üstlenilmiştir.

1666 Büyük Londra Yangını, 2 Eylül 1666 Pazar günü Londra’nın orta kesimlerinde başlayarak 5 Eylül Çarşamba gününe kadar kenti etkisi altına alan, kentin tarihindeki en büyük yangın felaketidir. Yangın 13.200 evi, 87 mahalle kilisesini, St Paul Katedrali’ni ve birçok resmî kurumun binasını kül etmiştir. Binalar ahşap kaplı yapılmış ve birbirine bitişik konumdaydı. Binaların tasarımı alevlerin binadan binaya kolaylıkla yayılabileceği anlamına geliyordu. Uzun, kuru bir yazın ardından kent kuraklık çekiyordu; su azdı ve ahşap evler kuruyarak yanmalarını kolaylaştırdı. Bu olay kent yangınlarının ağır etkilerinin önlenmesi için inşaat teknikleri açısından, o dönemde hala yaygın olarak kullanılan ahşap malzemeler yerine evlerin yangından sonraki dönemde tuğla ve taş malzemeler ile inşa edilmesinin önemini ortaya koymuştur.

1755 Lizbon Tsunamisi, tsunami tarihinin en büyük felaketlerinden biri Portekiz’deki Lizbon depreminde yaşandı. Sağ kalan on binlerce Portekizli depremden yarım saat sonra gelen tsunami dalgalarıyla hayatlarını kaybetti. Ölü sayısı 100 bindi ve bu Lizbon nüfusunun üçte birinden fazlaydı. Dönemin yetkilileri, afet sonrasında silahlı kuvvetler dâhil tüm unsurları başarılı bir şekilde organize etmiş, şehri güvenlik altına almış, kent dışından yiyecek teminini sağlamış, yiyecek fiyatlarının kontrolden çıkarak yiyeceklerin karaborsaya düşmesinin önüne geçmiştir. Bu sebeple Lizbon depremi ve sonrasında yaşananlar, aynı zamanda tarihteki ilk koordinatif afet müdahalesinin de başarılı bir şekilde uygulandığı depremdir.


#14

SORU:

Afet yönetiminin nasıl bir disiplin haline geldiğini açıklayınız.


CEVAP:

Afet yönetimi disiplini açısından depremin yapılar üzerine olan etkilerinin incelenmesi ve elde edilen bulguların kentin yeniden imarı esnasında kullanılması 18. yüzyıl için son derece önemli bir yenilik olmasının yanında; yapılan müdahalenin “günü kurtarmak” mantığı yerine uzun dönemli bir stratejiye bağlı olması da çok önemlidir. 90’lı yıllara kadar I. Dünya Savaşı, II. Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş döneminde ortaya atılan ve geliştirilen ‘sivil savunma’ yeterli organizasyon yapısı ve gerekli yasal altyapıları ile beraber birer afet yönetim birimine dönüştürülmeye başlanmıştır. Birleşmiş Milletler, 1990-1999 yılları arasını “Uluslararası Afet Zararlarının Azaltılması On Yılı” olarak ilan etmiş ve uluslararası toplumun doğal afetlerin en aza indirgenmesinde uluslararası işbirliğini teşvik etme ve uygulama konularına özel önem vermeye davet etmiştir. Bu on yılın amacı; yoğun bir uluslararası işbirliği ve dayanışma ile özellikle kalkınmakta olan ülkelerin doğal afetlerden etkilenme oranının can kaybı, mal kaybı ile ekonomik ve sosyal kayıpları açısından en az miktara indirgenmesinin sağlanması olarak özetlenebilir. 1994 Doğal Afet Zararlarının Azaltılması Konferansı’nda (Yokohama, Japonya) ise Birleşmiş Milletlere üye ülkeler “Daha Güvenli Bir Dünya için Yokohama Stratejisi ve Eylem Planı’nı oluşturmuşlardır. Büyük ölçüde, risk analizinin ve zarar azaltma konularının ele alındığı konferansta “risk yönetimi” kavramı açık bir şekilde vurgulanmıştır. Afet zararlarını azaltma politika ve faaliyetleri için risk analizinin gerekli bir adım olduğu’ ve afet yardımlarına olan ihtiyacın azaltılmasında afetlerin önlenmesi ve hazırlık faaliyetlerinin öncelikli öneme sahip olduğu gibi prensipler üzerinde durulmuştur.


#15

SORU:

2005 yılında Japonya’da Afetlerin Azaltılması Dünya Konferansı’nda Hyogo Çerçeve Eylem Planı (HÇEP) hangi hedef ve stratejileri ortaya koymuştur?


CEVAP:

2005 yılında Japonya’da Afetlerin Azaltılması Dünya Konferansı’nda Hyogo Çerçeve Eylem Planı (HÇEP) hazırlanmıştır. 2005-2015 yılları arasında afetlerin neden olduğu zararların azaltılmasını amaçlamış ve Birleşmiş Milletlere üye 168 ülke tarafından benimsenmiştir. HÇEP, 3 stratejik hedef ve 5 öncelikli eylem planından oluşmaktadır. Bu hedefler ve planlar:

Stratejik hedefleri;

  1. Risk azaltma stratejilerinin sürdürülebilir kalkınma politikalarına ve planlarına entegrasyonu,
  2. Afetlere karşı duyarlılığı arttırmak için kurumların, mekanizmaların ve kapasitelerin oluşturulması ve güçlendirilmesi,
  3. Risk azaltma yaklaşımlarının acil duruma hazırlık, müdahale ve iyileştirme programlarına sistematik bir şekilde entegrasyonu, kaynaştırılmasıdır.

Eylem Planları:

  1. Kurumsal Yönetim: Afet risklerinin azaltılması uygulamalarında kuvvetli kurumsal yapılarla birlikte çalışmak,
  2. Risk Tanımlaması: Afet risklerinin tanımlanması, değerlendirilmesi, izlenmesi ve erken uyarının geliştirilmesi,
  3. Bilgi: Her seviyede güvenli ve afetlere duyarlı bir toplum oluşturulması için bilginin, yeniliklerin ve eğitimin kullanılması,
  4. Risk Azaltma: Afet risklerinin temelini oluşturan risk faktörlerinin azaltılması,
  5. 5. Hazırlık: Her seviyede etkin bir müdahale için afetlere hazırlığın güçlendirilmesidir.

#16

SORU:

2015 Dünya Afet Risklerinin Azaltılması Konferansı’nda kabul edilen Sendai Bildirgesi’nde hangi hedefler ortaya konmuştur?


CEVAP:

Dünya Afet Risklerinin Azaltılması Konferansı 2015 yılında Japonya’nın Sendai kentinde yapılmış ve Birleşmiş Milletler’in 187 üye ülkesi tarafından kabul edilen Sendai Bildirgesinin 2030’a kadar uygulanacak yedi hedef ve dört önceliği bu kongrede tartışılmış, Yedi hedef;

  1. 2030 yılına kadar afet kaynaklı ölümlerin önemli oranda azaltılması,
  2. 2030 yılına kadar afetten etkilenen afetzede sayısının önemli oranda azaltılması,
  3. Küresel gayri safi yurt içi hasıla ile ilişkili doğrudan afete bağlı ekonomik kayıpların 2030 yılına kadar azaltılması,
  4. 2030 yılına kadar altyapı ile eğitim ve sağlık tesisleri gibi kritik temel hizmetlerde afetten kaynaklanan zararı azaltmak ve bu tesislerin dayanıklılığını artırmak,
  5. 2020 yılına kadar ulusal ve yerel afet riskini azaltma stratejileri uygulayan ülke sayısını artırmak,
  6. 2030 yılına kadar bu çalışma kapsamında ulusal eylemlerin tamamlanması için yeterli ve sürdürülebilir destek sağlanması amacıyla gelişmekte olan ülkelerle uluslararası işbirliğini geliştirmek,
  7. 2030 yılına kadar çoklu afet erken uyarı sistemlerinin kullanılabilirliğini ve afet risk bilgileri ve değerlendirmelerine erişimi artırmak.

Dört öncelik ise;

  1. Afet riskini anlamak,
  2. Afet riskini yönetmek için afet riski yönetişimin güçlendirilmesi,
  3. Dayanıklılık için afet riskinin azaltılmasına yönelik yatırım yapılması,
  4. Etkili müdahale ve kurtarma, iyileştirme ve yeniden yapılanma safhası için afetlere hazırlığın artırılması olarak ifade edilmiştir.

#17

SORU:

Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nin afet ve acil durum yönetimi yapısını açıklayınız.


CEVAP:

ABD’nde olağanüstü hal ve afet yönetiminden sorumlu koordinatör kuruluş, Amerika Birleşik Devletleri Federal Acil Durum Yönetim Kurumu Federal Olağanüstü Hal Yönetim Ajansı (FEMA: Federal Emergency Management Agency)’dır. FEMA, FEMA’nın Teşkilatı, yetki ve sorumlulukları ile kriz yönetiminin planlama, kaynak sağlama ve uygulamaya yönelik esasları Stafford Yasası ile düzenlenmiştir ve FEMA’nın kurulması ile;

  • Sivil Savunma Hazırlık Ajansı,
  • Federal Afet Yardım İdaresi,
  • Federal Hazırlık Ajanslığı,
  • Federal Sigorta İdaresi
  • Yangınları Önleme ve Kontrol İdaresi
  • Doğal afetlere Hazırlık İdaresi
  • Deprem Risk Azaltımı, Baraj Güvenliği, Federal Acil Yayın Sistemi Ajanslığı

birimlerinin işlevleri FEMA’ya bağlanmıştır. ABD’de ulusal acil yardım ve kurtarma çalışmaları katılımcı bir anlayışla, yerel ve federal düzeyde, resmi ve özel kurum ve kuruluşların katılımını öngörmektedir. Bütün bu kurumların bir arada nasıl çalışacağı ise son derece ayrıntılı bir “Federal Müdahale Planı”na göre belirlenmiştir. Bu plana göre, 12 ayrı acil yardım fonksiyonu belirlenmiştir. Federal devlet düzeyinde FEMA Merkez Direktörlüğü kurulmuş olup, Direktör ABD Başkanına bağlıdır. Ülke, 10 FEMA bölgesine bölünmüş her bölgede Bölgesel Operasyonlar Merkezi teşkil edilmiştir. Eyaletlerde valilere bağlı Eyalet Acil Hal Merkezleri, ilçe ve beldelerde Mahalli Acil Müdahale Merkezleri mevcuttur. Krize önce o mahaldeki müdahale merkezi reaksiyon göstermekte, imkânını aşması halinde bir üst müdahale merkezinden yardım istenmekte, gerektiğinde acil durum ABD Başkanına kadar iletilmek suretiyle federal devlet düzeyinde kriz ilan edilmektedir. FEMA Yönetim merkezlerin yetkileri ve müdahale unsurlarının yetenekleri seviye yükseldikçe artmaktadır. Ayrıca ABD’de, deprem tehlikesini azaltma yasası kapsamında örgütlenmiş bir “Ulusal Deprem Tehlikesini Azaltma Programı (NEHRP)” da vardır.


#18

SORU:

Japonya’nın afet ve acil durum yönetimi yapısını açıklayınız.


CEVAP:

Özellikle Pasifik plakasının Asya plakasının altına girdiği Japon kıyıları sürekli bir deprem ve depremden dolayı tsunami tehdidi altındadır. Bu yüzden Japon Hükümeti afetlerin önlenmesi için en etkin yöntemlerden birisini afetlerin önceden haber alınması ve tahmini üzerine kurmuştur. Japonya’da ayrıca Yer Bilimleri ve Afetlerin Önlenmesi Ulusal Araştırma Enstitüsü mevcut olup, bu enstitü uluslararası işbirliği programı içinde afetlere yönelik sürekli bilimsel araştırmalar yapmaktadır. Japonya Kriz Yönetim Sistemi içinde birisi daimi, diğeri kriz halinde teşkil edilmek üzere iki ayrı örgütlenmeye gidilmiştir. Daimi Örgütlenme; Ulusal, Eyaletler ve Belediyeler seviyesinde olmak üzere üç ayrı düzeyde yapılmıştır.


#19

SORU:

Japonya’nın ulusal düzeyde daimi örgütlenme yapısı nasıldır?


CEVAP:

Koordinatörü Milli Ülke Ajanslığıdır. Başbakanın başkanlığında her yıl Afetleri Önleme Konseyi toplanmaktadır. Konseyin temel görevi Afetleri Önleme Temel Planı’nı güncelleştirmek ve uygulanabilir düzeyde bulundurulmasını sağlamaktır. Bu planı uygulamaktan sorumlu 31 kuruluş mevcuttur. Sorumlu tüm kuruluşlar temel plana uygun kendi Uygulama Planlarını yapmak zorundadır.


#20

SORU:

Japonya’nın eyalet düzeyinde daimi kriz yönetimi örgütlenme yapısı nasıldır?


CEVAP:

Bölge Valisi operasyonların eşgüdümünden, uygulanmasından ve gereğinde genişletilmesinden sorumludur. Bölgesel Afet Önleme Konseyi’ne başkanlık eder. Eyalet düzeyinde kararların alınmasından sorumludur.


#21

SORU:

Japonya’nın belediyelerde daimi kriz yönetimi örgütlenme yapısı nasıldır?


CEVAP:

Belediyelerde Afetleri Önleme Konseyleri teşkil edilmiştir. Halkın eğitiminde belediyeler sorumludur. Her yıl 1 Eylül tarihinde görevli kuruluşlar ve tüm şehir halkının katılımı ile afet tatbikatları düzenlenmektedir. Belediye Afet Önleme Konseyi, belediye başkanının başkanlığında belediye sınırları içindeki afet hazırlıkları ve önlemlerinin alınmasından sorumludur.


#22

SORU:

Japonya’da kriz hallerinde kriz yönetimi yapısı nasıldır?


CEVAP:

Japonya’da, kriz hallerinde Ulusal Kriz Yönetim Merkezi kurulmaktadır. 100 den fazla can kaybının meydana geldiği krizlerde, Büyük Afet Denetim Merkezi adı verilmekte ve Başbakan başkanlık yapmakta, 100 den az can kaybının olduğu krizlerde ise Acil Afet Denetim Merkezi adı verilmekte, Milli Ülke Ajansı Başkanı başkanlık etmektedir. Japonya Kriz Yönetiminin karakteristik özelliği; sistemin tam olarak Bilgisayar Ortamında (Coğrafi Bilgi Sistemi) işletilmesidir. Her yerleşim bölgesinde mevcut tüm bina ve tesisler ile bu bina ve tesislerde yaşayan insanlar bilgisayar ortamında kayıtlı olup; kriz halinde yapılacak yardım, arama ve kurtarma faaliyetleri ihtimallere değil, belirli verilere dayandırılmaktadır.


#23

SORU:

Kanada’da afet ve acil durum yönetiminde birey ve ailenin yeri nedir?


CEVAP:

Kanada’da acil durum yönetiminde dikkat çekici nokta birincil sorumluluğun bireyde ve ailesinde olmasıdır. Kanada’da tüm aileler kendi yaşadıkları yerdeki risklerin bilincinde olmaktan ve bir aile müdahale plânı geliştirmekten sorumludur. Afet durumunda, aileler, üç gün boyunca kendine yetebilir olacak envanteri oluşturmak ve beklenen risklere karşı, kişisel sigortalarını yaptırmak zorundadırlar. Fakat bu yasal bir sorumluluk değildir.


#24

SORU:

Kanada’da yerel yönetimlerin afet yönetimindeki sorumlulukları nelerdir?


CEVAP:

Yerel yönetimler kendi toplumlarını etkileyen tüm müdahale ve iyileştirme çalışmalarının koordinasyonunda birincil sorumluluk sahibidir. Ayrıca, yerel yönetimler, binaların ve toplum gelişimi çalışmalarının onaylanması ile afet azaltma ve afete hazır bulunma faaliyetlerinde büyük rol oynamaktadırlar.


#25

SORU:

Kanada’da eyalet yönetimlerinin afet yönetimindeki sorumlulukları nelerdir?


CEVAP:

Eyalet yönetimleri ise, finansman desteği ve insanî materyal kaynaklar sağlamak suretiyle, kapasitesi yetmeyen veya tükenen yerel hükümetleri desteklemektedir. Eyalet hükümetlerinin veya federal hükümetin olası bir afette görevi; afet sonucunda toplumun, kendi ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalması durumunda toplumu desteklemektir. Ayrıca Federal hükümet, acil durum yönetiminde genel anlamda rehberlik eden kanunlar ve politikalarla eyaletlerin desteklenmesini sağladığı gibi eyaletlerin kapasitesi yetersiz kaldığında veya tükendiğinde destek sağlamaktadır.


#26

SORU:

Kanada’da afet ve acil durum yönetiminde genel işleyiş nasıldır?


CEVAP:

Kanada’ da acil durum yönetiminde bireylere hazırlıklı olma sorumluluğu verildiği gibi, afetlere müdahale, öncelikle yerel birimler tarafından yapılmakta, yerel birimlerin kapasiteleri yetmediğinde eyaletler devreye girmekte, son aşamada eyaletlerin gücünü ve imkânlarını aşan durumlarda federal hükümet olaya müdahale etmektedir.


#27

SORU:

Türkiye’de afet ve acil durum yönetimi ve organizasyonunda hukuki gelişim nasıl başlamıştır?


CEVAP:

Afet ve Acil Durum Yönetimi ve Organizasyonunda Hukuki Gelişim 1939 Erzincan depremi sonrası o günkü hükümet, bazı yasal düzenlemeler yapmak zorunda kalmış ve afetlerle doğrudan ilgili ilk yasa, 17 Ocak 1940 tarih ve 3773 sayılı Erzincan’da ve Erzincan Depreminden Müteessir Olan Mıntıkalarda Zarar Görenlere Yapılacak Yapılar Hakkında Kanun olmuştur. Bu yasa ile evi yıkılanlara ayni ve nakdi yardım yapılması kurallara bağlanmıştır. 1944 tarihinde 4623 sayılı Yer Sarsıntılarından Evvel ve Sonra Alınacak Tedbirler Hakkında Kanun çıkarılmıştır. Bu yasa ile ilk defa merkezi hükümet deprem öncesi bazı görevler üstlenmiştir. Deprem bölgelerinin belirlenmesi, yeni yapılacak binalar için bazı özel yaptırımların yönetmelikle zorunlu hale getirilmesi, acil durumlar için il ve ilçelerde yardım ve kurtarma programlarının önceden hazırlanması, belediyelerin gerekli zemin etütleri tamamlanmamış alanları imara açmaması gibi önlemler uygulamaya konmuştur. Yasa hükmü gereği “Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası” oluşturulmuş ve 1945 yılında “Türkiye Yer Sarsıntısı Bölgeleri Yapı Yönetmeliği” bugünkü adıyla Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelik yürürlüğe konulmuştur. 1958 yılında 7126 sayılı Sivil Savunma Kanunu çıkarılmıştır. Savaşlarda, afetlerde ve büyük yangınlarda halkın can ve mal kaybını en aza indirmek, korumak ve kurtarmak bu kanun kapsamındadır. 1958 yılında 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirler ile Yapılacak Yardımlara Dair Kanun çıkarılmıştır. Ayrıca; Bu yasanın en önemli özelliği, afet zararlarını azaltmayı amaçlayan daha önceki tüm yasaları tek bir yasa haline getirmesidir. Yasa ile genel bütçeden ayrılan kaynağın dışında “Afet Fonu” oluşturulmuş, depremler ve seller dışında kalan tüm doğal afetler kapsam içerisine alınmıştır. Yasa merkeziyetçi bir anlayışa dayandırılmış, temel yaklaşım afet sonrası meydana gelen bütün zararların karşılanması olmuştur. 1988 yılında Devletin tüm güç ve kaynaklarını afetten önce planlayarak, afetin meydana gelmesi halinde Devlet güçlerinin afet bölgesine en hızlı bir şekilde ulaşması ile afetzede vatandaşlara en etkin ilk ve acil yardım yapılmasını sağlamak için acil yardım teşkilatlarının kuruluş ve görevlerini düzenleyen Afetlere İlişkin Acil Yardım Teşkilatı ve Planlama Esaslarına Dair Yönetmelik çıkarılmıştır.


#28

SORU:

Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) ne zaman kurulmuştur?


CEVAP:

2009 yılında çıkarılan 5902 sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Başbakanlık Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı Sivil Savunma Genel Müdürlüğü kapatılırken, bunların yerine Başbakanlığa bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) kurulmuştur.


#29

SORU:

5902 sayılı kanun hangi değişiklikleri ortaya çıkarmıştır?


CEVAP:

Bu kanunla İl Sivil Savunma Müdürlükleri yerine İl Özel İdaresi bünyesinde valiye bağlı İl Afet ve Acil Durum Müdürlükleri oluşturulmakta, kamu kurum ve kuruluşlarında bulunan “Savunma Sekreterliği” ve “Savunma Uzmanlığı” birimleri kaldırılmaktadır. Yasa ülkemizde çok başlı bir yapılanma gösteren afet yönetimini, tek bir çatı altında toplayarak Başbakanlığa bağlı bir birim haline getirmektedir.


#30

SORU:

Afet ve Acil Durum Müdahale Hizmetleri Yönetmeliği hangi değişiklikleri ortaya çıkarmıştır?


CEVAP:

2013 yılında Afet ve Acil Durum Müdahale Hizmetleri Yönetmeliği çıkarılmıştır. Bu yönetmeliğin çıkarılması ile “Afetlere İlişkin Acil Yardım Teşkilatı ve Planlama Esaslarına Dair Yönetmelik” yürürlükten kaldırılmıştır. Bu yönetmelik temelde aynı amaca yönelik çıkarılmıştır. Fakat planlama ve müdahalede ulusal ve yerel düzey olarak kademelendirme, sorumlu birimleri ana çözüm ortakları ve destek çözüm ortakları olmak üzere ayırma bakımından önemli farklılıklar göstermektedir. Ayrıca Ülkemizdeki afet ve acil durum yönetiminde ve organizasyonunda ortak bir çatı oluşturması bakımından Türkiye Afet Müdahale Planını tanımlamıştır.


#31

SORU:

Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) ve Afet Yönetimi Karar Destek Sisteminin (AYDES) uygulamaları ne zaman başlamıştır?


CEVAP:

2015 yılında Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) ve Afet Yönetimi Karar Destek Sisteminin (AYDES) Uygulamaya Alınması Hakkında Genelge yayımlanmıştır. Bu Genelge ekinde Afet ve Acil Durum Müdahale Hizmetleri Yönetmeliğinde tanımlanan Türkiye Afet Müdahale Planı ve AYDES uygulamaya konulmuştur. Merkez ve Taşra Teşkilatı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Afetlerle ilgili olarak görev yapan İçişleri Bakanlığı’na bağlı Sivil Savunma Genel Müdürlüğü, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’na bağlı Afet İşleri Genel Müdürlüğü ve Başbakanlık’a bağlı Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü kapatılarak 2009 yılında çıkarılan 5902 sayılı “Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Başbakanlık’a bağlı Afet ve Yönetimi Başkanlığı kurularak yetki ve sorumluluklar tek bir çatı altında toplanmıştır.


#32

SORU:

Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD)’nin amaçları nelerdir?


CEVAP:

Afet ve Acil Durum Yönetimi, afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması, afetlere müdahale edilmesi ve afet sonrasındaki iyileştirme çalışmalarının süratle tamamlanması amacıyla gereken faaliyetlerin planlanması, yönlendirilmesi, desteklenmesi, koordine edilmesi ve etkin uygulanması için ülkenin tüm kurum ve kuruluşları arasında işbirliğini sağlayan, çok yönlü, çok aktörlü, bu alanda kaynakların rasyonel kullanılmasını gözeten, faaliyetlerinde disiplinler arası çalışmayı esas alan iş odaklı, esnek ve dinamik yapıda teşkil edilmiş bir kurumdur. Bu çerçevede; ülkemizde yeni bir afet yönetim modeli uygulamaya konulmuş olup, getirilen bu model ile öncelik ‘Kriz Yönetimi’nden ‘Risk Yönetimi’ne verilmiştir.


#33

SORU:

AFAD hangi kurum ve kuruluşlar vasıtasıyla çalışmalarını yürütür?


CEVAP:

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, illerde doğrudan valiye bağlı İl Afet ve Acil Durum Müdürlükleri ve İl Afet ve Acil Durum Müdürlüklerine bağlı 11 ilde bulunan Arama ve Kurtarma Birlik Müdürlükleri vasıtasıyla çalışmalarını yürütmektedir. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, afet ve acil durumlara ilişkin tek yetkili kurum olup, bir şemsiye kurum anlayışıyla afet ve acil durumun niteliği ve büyüklüğüne göre gerek Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri, Sağlık, Orman ve Su İşleri ve ilgili diğer bakanlıklar ile gerekse sivil toplum kuruluşları ile işbirliği içerisinde faaliyetlerini sürdürmektedir. Afet ve acil durum hizmetlerinin koordinasyonundan, eğitim politikalarının oluşturulmasından ve bu konularda mevzuat düzenlemeleri yapılmasından Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) sorumludur.


#34

SORU:

Afet ve acil durum yönetiminde valinin yetki ve sorumlulukları nelerdir?


CEVAP:

Vali, ilde Devletin ve Hükümetin temsilcisi ve ayrı ayrı her Bakanın temsilcisi ve bunların idari ve siyasi yürütme vasıtasıdır. Bu sıfatla: Vali, Devlet, il, belediye, köy ve diğer kamu tüzel kişiliklerine ait genel ve özel mülklerin yangın ve benzeri tehlikelere karşı korunmasını, iyi halde tutulmasını, değerlenmesini ve iyi halde idaresini sağlayacak tedbirlerin uygulanmasını ilgililerden ister ve denetler. Ayrıca illerde bütünleşik afet ve acil durum yönetiminin tüm unsurlarını içerecek şekilde, Başkanlığın taşra teşkilatı olarak valiye bağlı il afet ve acil durum müdürlükleri kurulmuştur. Müdürlüğün sevk ve idaresinden, ildeki afet ve acil durum faaliyetlerinin yönetiminden birincil derecede vali sorumludur. Afetlerin meydana gelmesinden sonra vali ve kaymakamlar (Askerler ve hâkim sınıfından bulunanlar hariç olmak üzere) 18 - 65 yaş arasındaki bütün erkeklere görev vermeye, bedeli, ücreti veya kirası sonradan ödenmek üzere canlı, cansız, resmi ve özel her türlü taşıt araçlarına ve gerekli makina, alet ve edevatına el koymaya ve hiçbir kayda ve merasime tabi olmaksızın tedavi, kurtarma, yedirme, giydirme ve barındırma gibi işlerle bu gibi işlerin gerektirdiği acil satın almaları ve kiralamayı yapmaya, Devlete, mahalli idarelere, vakıflara, İktisadi Devlet Teşekkülleri ile bunlara bağlı kurumlara ilişkin her türlü taşınmaz malları; yetmemesi halinde de diğer tüzel kişiler ile gerçek kişilere ait bina ve müştemilatı ile bahçe ve arsa gibi araziyi geçici olarak işgale yetkilidir. Bu yetkinin kullanma süresi, afetin sona ermesinden itibaren 15 gündür. Hassas bölgeler içerisinde bulunan vilayet ve kazaların vali ve kaymakamları vilayet ve kazaları dâhilinde ki Sivil Savunma teşkilat, tesisat, vasıta, hizmet ve faaliyetlerini mevcut mevzuata ve alacakları emir ve direktiflere göre planlamak ve uygulamakla görevlidirler. Bu vali ve kaymakamlar vilayet ve kazaları dâhilinde ki Sivil Savunma hizmet ve faaliyetlerini her aşamada icra, takip ve denetlemeye yetkilidirler.


#35

SORU:

Afet ve acil durum yönetiminde İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (İL AFAD) yetki ve sorumlulukları nelerdir?


CEVAP:

İllerde bütünleşik afet ve acil durum yönetiminin tüm unsurlarını içerecek şekilde, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının taşra teşkilatı olarak valiye bağlı İl Afet ve Acil Durum Müdürlükleri kurulmuştur. Müdürlüğün sevk ve idaresinden, ildeki afet ve acil durum faaliyetlerinin yönetiminden birincil derecede vali sorumludur. İl Afet ve Acil Durum Müdürlüklerinin görevleri:

  1. İlin afet ve acil durum tehlike ve risklerini belirlemek, hazırlıklarını yapmak
  2. Afet ve acil durum risk azaltma, müdahale ve iyileştirme il planlarını, mahallî idareler ile kamu kurum ve kuruluşlarıyla iş birliği ve koordinasyon içinde yapmak, uygulamak ve uygulatmak
  3. İl afet ve Acil Durum Yönetim Merkezini yönetmek, kesintisiz ve güvenli haberleşmeyi sağlamak
  4. Afet ve acil durumlarda meydana gelen kayıp ve hasarı tespit etmek veya ettirmek
  5. Afet ve acil durumlara ilişkin eğitim faaliyetlerini yapmak veya yaptırmak
  6. İl Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu sekretaryasını yapmak
  7. KBRN maddeler ile benzeri diğer teknolojik maddelerin tespiti, teşhisi ve arındırılması ile ilgili hizmetleri yürütmek gibi görevleri bulunmaktadır.

#36

SORU:

Afet ve acil durum yönetiminde Afet ve Acil Durum Arama ve Kurtarma Birlik Müdürlükleri’nin (AADAKBM) yetki ve sorumlulukları nelerdir?


CEVAP:

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından belirlenecek illerde 20’yi geçmemek üzere il afet ve acil durum müdürlüğü bünyesinde afet ve acil durum arama ve kurtarma birlik müdürlükleri kurulabilir. Bu müdürlükler, il afet ve acil durum müdürlüğü emrinde görev yaparlar. Bu şekilde Adana, Ankara, Afyonkarahisar, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, İstanbul, İzmir, Sakarya, Samsun, Van olmak üzere 11 ilde Afet ve Acil Durum Arama ve Kurtarma Birlik Müdürlüğü kurulmuştur. Afet Acil Durum Yönetim Birimleri 2011 afet ve acil durum hizmetlerini yürütmek üzere, bakanlıklarda müsteşar, illerde vali, gerekli görülen ilçelerde ise kaymakamın başkanlığında afet ve acil durum yönetim merkezleri (AADYM) kurulmuştur. Ayrıca 2013 yılında ilk defa afet ve acil durumlar için ilk defa ana ve destek çözüm ortakları kavramları ortaya konmuştur. Ana çözüm ortağı afet ve acil durumlarda ihtiyaç duyulan hizmet kolunun koordinasyonundan sorumlu kurum veya kuruluşu belirtmektedir. Bu ana çözüm ortaklarının destek çözüm ortakları ise belirli kıstaslar getirilerek esnek bırakılmıştır. Koordinasyon birimleri ulusal düzey koordinasyon birimleri ve yerel düzey koordinasyon birimleri olarak ikiye ayrılır. Ulusal ve yerel düzeydeki koordinasyon birimleri afet ve acil durumun müdahale edilebilme kapasitesine (olay seviyesi) göre yönetim, koordinasyon, izleme, denetleme ve operasyon görevlerini yerine getirirler. Söz konusu olay seviyeleri organizasyon başlığı altında detaylı olarak açıklanmaktadır.


#37

SORU:

Ulusal Düzeyde Koordinasyon Birimleri nelerdir?


CEVAP:

Ulusal Düzeyde Koordinasyon Birimleri aşağıda sıralanmıştır:

  • Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu (AADYK)
  • Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu (AADKK)
  • Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi (Başbakanlık AADYM)
  • Başkanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi (AFAD AADYM)
  • Bakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezleri (BAADYM)

#38

SORU:

Afet ve acil durum yönetiminde Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulunun (AADYK) yetki ve sorumlulukları nelerdir?


CEVAP:

Afet ve acil durumlarla ilgili olarak hazırlanan plan, program ve raporları onaylamakla görevlidir. Başkanı Başbakan veya görevlendireceği Başbakan Yardımcısıdır. Millî Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı, Dışişleri Bakanı, Maliye Bakanı, Millî Eğitim Bakanı, Çevre ve Şehircilik Bakanı, Sağlık Bakanı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, Kalkınma Bakanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı ile Orman ve Su İşleri Bakanlarından oluşmaktadır. Kurul, yılda en az iki kez toplanır. Kurulun sekretaryasını Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı yürütür. Yurt içi ve yurt dışı kaynaklarla, Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulundan gelen bilgi ve önerileri değerlendirir. Konu ile ilgili politik direktif esaslarını belirler ve gerekli kararları alır. Gerekli görüldüğünde Bakanlar Kurulu Kararı alınması yönünde girişimlerde bulunur.


#39

SORU:

Afet ve acil durum yönetiminde Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu’nun (AADKK) yetki ve sorumlulukları nelerdir?


CEVAP:

Afet ve acil durumlarda zarar azaltma, hazırlık, müdahale ve iyileştirme çalışmalarını değerlendirmek, alınacak önlemleri belirlemek, uygulanmasını sağlamak, denetlemenin yanı sıra kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşları arasındaki koordinasyonu sağlamakla görevlidir. Kurulun başkanı Başbakanlık Müsteşarıdır. Millî Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı müsteşarları ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı ve Türkiye Kızılay Derneği Genel Başkanından oluşmaktadır. Kurul, yılda en az dört kez toplanır. Kurulun sekretaryasını Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı yürütür.


#40

SORU:

Afet ve acil durum yönetiminde T.C. Başbakanlık /AFAD Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi’nin yetki ve sorumlulukları nelerdir?


CEVAP:

Olağan afet ve acil durumlarda Başbakan adına koordinasyon ve işbirliğini sağlamak amacıyla; AFAD personelinden oluşan ve yirmi dört saat esasına göre çalışan AFAD Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi (AFAD AADYM) kurulmuştur. İdari işleri ile sekretarya hizmetleri AFAD Müdahale Dairesi Başkanlığınca yürütülür. Olağan dışı afet ve acil durumlarda Başbakanın talimatıyla Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Merkezi, meydana gelen veya gelmesi muhtemel büyük ölçekli acil durum veya afet olarak değerlendirilen olay ve durumlarda ulusal düzeyde etkin ve yoğun müdahale ve koordinasyonu sağlamak üzere faaliyete geçer. Olayın etkilerinin ortadan kalkması halinde Başbakanın talimatı ile sona erer. AFAD Başkanının başkanlığında, afet ve acil durumun boyutları, ihtiyaç duyulan tedbirlerin özellikleri ve acil durumun nitelikleri dikkate alınarak, Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezleri Yönetmeliğinin ekli (I) sayılı cetvelinde belirtilen kurum ve kuruluşların asgari daire başkanı düzeyindeki yetkililerinin ve AFAD AADYM personelinin katılımıyla Başkanlıkça belirlenen yerde çalışmalarına başlar. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Merkezinin idari işleri ile sekretarya hizmetleri AFAD Müdahale Dairesi Başkanlığınca yürütülür.


#41

SORU:

Başbakanlık/AFAD Afet ve Acil Durum Yönetimi Merkezinin görevleri nelerdir?


CEVAP:

Başbakanlık/AFAD Afet ve Acil Durum Yönetimi Merkezinin görevlerinden bazıları:

  1. Afet ve acil durumlarla ilgili bilgileri toplamak, değerlendirmek, bilgileri gerektiğinde ilgili makamlara iletmek veya Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kuruluna sunmak.
  2. Müdahale uygulamalarını yönetmek, takip etmek, AADYM’ler arasındaki koordinasyon ve işbirliğini sağlamak,
  3. Afet ve acil durumlarla ilgili olarak kamuoyunu bilgilendirmek ve kamuoyunun doğru ve sağlıklı bilgilendirilmesi için gerekli tedbirleri almak.
  4. Ulusal ve uluslararası insani yardım ve müdahale faaliyetlerini koordine etmek.
  5. Diğer devletlerin ve uluslararası kuruluşların ilgili organlarıyla gerekli görüldüğünde koordinasyon ve işbirliği yapmak.
  6. Afet ve acil durum yönetim merkezlerinde görevli personelin eğitimi ve haberleşme şebekelerinin denenmesi için tatbikatlar planlamak ve icra etmek.
  7. AADYM’lerde incelemeler yapmak ve gerekli görülen hususlarda önerilerde bulunmaktır.

#42

SORU:

Bakanlıklar Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezleri’nin en temel görevi nedir?


CEVAP:

Afet ve acil durum hizmetlerini yürütmek üzere, gerektiğinde Bakanın talimatı üzerine Bakanlıklarda müsteşar başkanlığında afet ve acil durum yönetim merkezi kurulur ve aynı usulle görevi sona erer. En öncelikli görevi ise; görev ve sorumluluk alanlarına ilişkin olaylarda, sorunların çözülmesi ve ihtiyaçların karşılanmasına yönelik çalışmaları öncelikle kurum imkânları ile yürütmek, imkânlarını aşan ihtiyaçları Başkanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi (AFAD AADYM) ne bildirmektir. Ayrıca söz konusu bakanlığın ana çözüm ortağı olduğu “hizmet grupları” da bu Bakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Merkezi altında çalışır. Ulusal Hizmet Gruplarının ana çözüm ortağı olan bakanlık, kurum ve kuruluşların afet ve acil durum yönetim merkezlerinin bünyesinde ilgili hizmet grubunun yönetilmesi için koordinasyon ekipleri teşkil edilir ve bir hizmet grubu yöneticisi belirlenir. Ayrıca afet bölgesine destek olmak üzere hizmet grubu tarafından saha destek ekipleri tasarlanır.


#43

SORU:

Koordinasyon ekipleri nasıl teşkil edilir?


CEVAP:

Hizmet grubunun planladığı çalışmaların afet anında hayata geçirilmesini sağlamak üzere bakanlık afet ve acil durum yönetim merkezini yönetecek idari ekip olup hizmet grubunun ana çözüm ortağı ve destek çözüm ortaklarının katılımı ile oluşturulan ve süreci yönetecek ekiptir.


#44

SORU:

Saha destek ekipleri nasıl teşkil edilir?


CEVAP:

İlk anda afet bölgesine giderek bölgede kurulan hizmet grubuna destek olacak daha çok uzman personelden oluşturulan ekiplerdir. Saha destek ekipleri, hizmet grubunda yer alan bakanlıkların merkez ve taşra teşkilatındaki personelden oluşturulur. Bu personel izleme, değerlendirme, yönetim ve operasyon amacıyla afet bölgesinde görevlendirilir. Saha destek ekiplerinde görevli personel statülerine göre İl AADYM içinde teşkil edilen hizmet grubuna dahil olurlar.


#45

SORU:

Yerel Düzeyde Koordinasyon Birimleri hangileridir?


CEVAP:

Yerel Düzeyde Koordinasyon Birimleri;

  • İl Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu (İAADKK)
  • İl Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi (İAADYM)

#46

SORU:

Yerel düzeyde afet ve acil durum koordinasyonu nasıl sağlanır?


CEVAP:

Yerel düzeyde koordinasyon, Başbakanlık/AFAD AADYM ile irtibatlı olarak vali tarafından, vali yardımcıları ve İAADYM ile sağlanacak olup destek birimler olarak basın sözcüsü, valilik hukuk sorumlusu, irtibat sorumlusu ve güvenlik sorumlusu yer alır. İl Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu (İAADKK) İAADKK, Vali/Vali Yardımcısı’nın başkanlığında; İl afet ve acil durum müdürü, garnizon komutanı, belediye başkanı, varsa il özel idaresi genel sekreteri, hizmet gruplarından sorumlu il müdürleri ile ihtiyaç duyulan diğer il yöneticilerinden oluşur. Yılda en az iki kez, afet ve acil durum hallerinde ise talimat beklemeksizin il afet ve acil durum yönetim merkezinde toplanır.


#47

SORU:

İl Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulunun (İAADKK) görevleri nelerdir?


CEVAP:

Görevleri:

  1. İl afet müdahale planının incelenmesini, Başkanlığa onaya sunulmasını ve uygulanmasını sağlamak.
  2. Afet ve acil durum hazırlıklarını yapmak veya yaptırmak ve alınacak önlemleri belirlemek.
  3. Yerel düzey olay türü planı hazırlanmasına karar vermek ve hazırlamak veya hazırlatmak.
  4. Kritik tesislerin oluşturduğu riskleri önleme çalışmaları yapmak veya yaptırmak.
  5. Eğitimler düzenlemek ve planların uygulanabilirliğini tatbikatlarla değerlendirmek.

#48

SORU:

İl Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezinin (İAADYM) yetki ve sorumlulukları nelerdir?


CEVAP:

İllerde Vali’nin başkanlığında İl Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezleri kurulur. Bu Merkezler 7/24 saat çalışma esasına göre görev yapar. Sekretaryasını İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü yürütür. İhtiyaç duyulan ilçelerde valilerin uygun görmesi halinde İlçe Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi kurulur ve ilçe müdahale planı hazırlanır. İlçe AADYM’ler yerel düzeyde koordinasyon birimleri arasında yer alır.


#49

SORU:

İl Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezinin (İAADYM) görevleri nelerdir?


CEVAP:

Görevleri:

  • İl afet ve acil durum yönetim merkezlerince; sorumluluk bölgelerinde oluşan olaylarda, sorunların çözülmesi ve ihtiyaçların karşılanmasına yönelik çalışmaları öncelikle il imkânları ile yürütmek,
  • Hazırlık ve müdahale faaliyetlerinde il düzeyinde kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak,
  • Olayın meydana geldiği bölgede en hızlı şekilde tarama yapmak ve olayın büyüklüğü, etkilenen alan ve nüfus gibi bilgileri içeren ilk değerlendirmeleri AFAD AADYM’ye ivedi olarak bildirmek,
  • Olay bölgesine sağlık, arama ve kurtarma ile ilk yardım ekiplerinin sorunsuz ve süratli bir şekilde ulaşabilmesi için trafik, emniyet ve çevre güvenliği tedbirlerini almak,
  • Olay bölgesinde yapılan tespitler, ölü ve yaralı sayıları, hasar durumları ve acil ihtiyaçlar gibi bilgileri ve bunlara ilişkin gelişmeleri AFAD AADYM’ye ivedilikle bildirmek,
  • İlin imkân ve kapasitesini aşan olaylarda, ihtiyaç duyulan ekip, ekipman ve benzeri yardım malzemelerini; cinsi, miktarı ve nitelikleri açık olarak belirtilmek suretiyle, AFAD AADYM’den talep etmek.

#50

SORU:

Planlar hangi yaklaşımlarla hazırlanır?


CEVAP:

Genel olarak planlar stratejik, taktik ve operasyonel yaklaşımla hazırlanır. Stratejik planlar, kurum ve kuruluşların orta ve uzun vadeli amaçlarını, temel ilke ve politikalarını, hedef ve önceliklerini, performans ölçütlerini, hedeflerine ulaşabilmek için izlenecek eylem ve yöntemler ile kaynak dağılımını içerir. Taktik planlar; rolleri, sorumlulukları, görevleri tanımlar ve hizmet gruplarının yapacakları çalışmalar ile eylemleri ifade eder. Operasyonel planlarda ise personel, ekipman ve kaynak yönetimi gibi detaylar yer alır.


#51

SORU:

Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) nedir?


CEVAP:

TAMP taktik yaklaşımla hazırlanmış olup ulusal ve yerel düzeyde müdahale yönetim sistemini açıklamaktadır. Afet ve acil durumlara ilişkin müdahale çalışmalarında görev alacak, hizmet grupları ve koordinasyon birimlerine ait rolleri ve sorumlulukları belirlemektedir. Aynı zamanda müdahale çalışmalarının nasıl yürütüleceğini ortaya koyan bir üst plandır. Muhtemel afet ve acil durumların türü ve ölçeğine göre uyarlanabilir, esnek ve modüler yapıya sahiptir. TAMP hukuki olarak 7269, 5902, 7126 sayılı Kanunlar ve Afet ve Acil Durum Yönetim Hizmetleri, Afet ve Acil Durum Müdahale Hizmetleri yönetmeliği ve Ulusal deprem Stratejisi Eylem planı(UDSEP)na dayanarak hazırlanmıştır.


#52

SORU:

TAMP’ın kapsamı nedir?


CEVAP:

TAMP, ülkemizde yaşanabilecek her tür ve ölçekte, afet ve acil durumlara müdahalede görev alacak, bakanlık, kurum ve kuruluşlar, özel kuruluşlar, STK’lar ve gerçek kişileri kapsar. TAMP’ta genel olarak afet ve acil durum olayları 4 seviyede değerlendirmiş, yönetim ve organizasyonunu bu seviyelere göre görev almak üzere oluşturulmuştur. Bu organizasyonda 28 farklı hizmet kolunda görev yapacak ulusal düzeyde 28, yerel düzeyde 26 hizmet grubu belirlenmiştir. Afet ve Acil Durum Müdahale Hizmetleri Yönetmeliğinde bu hizmet gruplarının çalışmalarından 1. derecede sorumlu olan bakanlık, kurum ve kuruluşlar ana çözüm ortağı olarak belirlenmiştir. Bu ana çözüm ortaklarına destek olabilecek bakanlık, kurum ve kuruluşları ise destek çözüm ortağı olarak belirlenmiştir. 28 Hizmet grubunun ana çözüm ortakları, Hizmet Gruplarının görev ve sorumlulukları TAMP’ta ayrıntılı bir şekilde belirlenmiştir. Afet ve Acil Durum Müdahale Hizmetleri Yönetmeliği gereğince, Türkiye Afet Müdahale Planı(TAMP) Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu tarafından 2013 tarihinde 2013/2 sayılı kararı ile kabul edilip Resmi Gazetede yayımlanmıştır. TAMP kapsamında Afet ve Acil Durum Yönetimi AFAD koordinasyonunda ilgili tüm Bakanlık, kurum ve kuruluşların katılımı ile hazırlanan ulusal düzey hizmet grubu planları Başbakanlık tarafından onaylanarak yürürlüğe girmiştir.


#53

SORU:

Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) müdahale seviyelerini kaç gruba ayırır?


CEVAP:

Müdahale Seviyeleri Müdahale seviyeleri etki derecesi açısından dört gruba ayrılmıştır.

AFAD, afet ve acil durum olayı sonrası, İAADYM’ den aldığı ilk ve tamamlayıcı bilgiler doğrultusunda; yardım taleplerini olay türü ve ölçeğine göre değerlendirerek olay seviyesini belirler ve ilan eder. İlan edilen olay seviyesi koordinasyonun ve organizasyonun düzeyini belirler.

  1. seviyede ilgili İAADYM faaliyete geçer. AFAD AADYM gelişmeleri takip eder ve değerlendirir. Olay seviyesi belirlenir, ancak ilan edilmez. Gerekli görülen hallerde AFAD, ihtiyaç duyulan hizmet grubunun ana çözüm ortağı bakanlık, kurum, kuruluş ve Kızılay’ın kapasitesini yönlendirir.
  2. seviyede bir olay olarak belirlendiğinde sadece ilgililerine duyurulur. Olay türü ve ölçeğine göre sırasıyla İAADYM, TAMP’ta yer alan 1.grup destek illeri ve ilgili Arama Kurtarma Birlik Müdürlüğü afet bölgesine talimat beklemeksizin hareket eder. Gerekli görülen hallerde AFAD, ihtiyaç duyulan hizmet gruplarının ana çözüm ortaklarını ve Kızılay’ın kapasitesini yönlendirir.
  3. veya 4. seviyede bir olay olarak belirlendiğinde olay seviyesi ilan edilir ve AADKK toplanır. AFAD hizmet grubu ana çözüm ortağı bakanlık, kurum, kuruluş ve Kızılay’ın temsilcilerini Başbakanlık AADYM’ye çağırır. Olay türü ve ölçeğine göre, 1. ve 2. grup destek iller afet bölgesine talimat beklemeksizin hareket eder ve 2. grup iller gerektiğinde yönetimi devralır. 4. seviyede bir olay olarak belirlendiğinde tüm ulusal kapasite müdahaleye katılır ve gerektiğinde uluslararası yardım çağrısında bulunulur.

#54

SORU:

TAMP kapsamında müdahale organizasyonunun yapısı nasıldır?


CEVAP:

Minimum hiyerarşi, maksimum etkinlik, olay türü ve boyutuna göre modüler yapıya sahip müdahale organizasyonu ulusal düzey müdahale organizasyonu ve yerel düzey müdahale organizasyonu olmak üzere ikiye ayrılır. Müdahale organizasyonunda ulusal ve yerel düzeyde operasyon servisi, bilgi ve planlama servisi, lojistik ve bakım servisi, finans ve idari işler servisi olmak üzere dört servis yer alır. Bu dört servisin altında ulusal düzeyde toplamda 28 hizmet grubu oluşturulmuştur. Bu hizmet gruplarından iki tanesi sadece ulusal düzeyde görev yapmaktadır. Bu yüzden geriye kalan 26 hizmet grubunun uzantısı şeklinde yerel düzeyde 26 hizmet grubu bulunmaktadır. Bu hizmet gruplarından her biri kendi düzeyindeki hizmet grubu operasyon planını hazırlar. Ulusal Düzey Hizmet Grubu Planının hazırlanmasından ana çözüm ortağı bakanlık kurum veya kuruluş sorumludur.

Yerel düzeydeki 26 hizmet grubu planı çatı niteliğindeki il afet müdahale planının eki durumundadır. Yerel Düzey Hizmet Grubu Operasyon planlarının hazırlanmasından bakanlık kurum ve kuruluş il düzey temsilcileri sorumludur. Bir bütün olarak değerlendirildiğinde ise il afet müdahale planının hazırlanmasından Vali sorumludur. İl Afet Müdahale Planı ve ekleri olan Yerel Düzey Hizmet Grubu Operasyon Planlarının hazırlanması aşamasında Türkiye Afet Müdahale Planının ekinde yer alan operasyonel yaklaşımla hazırlanmış olan konuyla ilgili plan şablonlarından yararlanılır. Ulusal düzeyde müdahale sistemi ulusal düzeyin yerel düzeye nitelikli destek vermesi üzerine tasarlandığından küçük illerde de hizmet grubunun kurulması ve çalıştırılması mümkündür.


#55

SORU:

TAMP kapsamında ulusal düzeyde müdahale organizasyonunun yapısı nasıldır?


CEVAP:

Minimum hiyerarşi, maksimum etkinlik, olay türü ve boyutuna göre modüler yapıya sahip müdahale organizasyonunda, operasyon servisi, bilgi ve planlama servisi, lojistik ve bakım servisi, finans ve idari işler servisi olmak üzere dört servis yer alır. Bu servislerin altında hizmet Grupları “Ulusal Afet Müdahale Organizasyon Şemasında” belirtildiği şekilde yer alır. Seviye 3 veya 4 ilan edildiğinde Başbakanlık/AFAD AADYM’de faaliyet gösterecek servislerin başına AFAD Daire Başkanları görevlendirilir.


#56

SORU:

Operasyon servisi nedir ve hangi alt servislerden oluşur?


CEVAP:

Operasyon Servisi; Müdahale organizasyonunda, temel birim olarak planı uygulamaya koyan servistir. Müdahale seviyesi ve olay türü mantığından hareketle iki alt servise ayrılmıştır. Küçük çaptaki olaylar için minimum hizmetler göz önünde bulundurularak, Acil Durum Hizmetleri alt servisi, büyük çaptaki afetler dikkate alınarak Ön İyileştirme Hizmetleri alt servisi oluşturulmuştur. İyileştirme çalışmalarının ilk adımını oluşturan bu hizmetler acil durum çalışmalarının bitmesinden sonra uzun dönem iyileştirme çalışmalarının zeminini oluşturmaktadır. Acil Durum Hizmet Grupları olarak; Haberleşme, Ulaşım Alt Yapı, Yangın, Güvenlik-Trafik, Arama- Kurtarma, Nakliye, Tahliye-Yerleştirme-Planlama, Enerji, KBRN ve Sağlık Hizmet Grubu olmak üzere 10 adet hizmet grubundan oluşmaktadır. Ön İyileştirme Hizmet Grupları olarak; Hasar Tespit, Gıda Tarım Hayvancılık, Alt Yapı, Barınma, Beslenme, Defin, Enkaz Kaldırma ve Psikososyal Destek olmak üzere 8 hizmet grubundan oluşmaktadır.


#57

SORU:

Lojistik ve bakım servisini açıklayınız.


CEVAP:

Lojistik ve Bakım Servisi; Hizmet Grupları Lojistiği, Teknik Destek İkmal, Kaynak Yönetimi, Uluslararası Destek-İşbirliği ve Ayni Bağış Depo Yönetimi-Dağıtım Hizmetleri olmak üzere 5 hizmet grubundan oluşur. Müdahalede görev alan hizmet gruplarına destek olmak amacıyla tesisler kurmak, gerek duyulabilecek malzeme, ekipman vb. temin etmekten sorumludur. Ülkemizde lojistik planlama ve işbirliği amaçlı 15 bölge oluşturulmuştur. Afet ve acil durum olayı sonrası AFAD tarafından ilan edilen seviyenin 2, 3 veya 4 olması halinde görevlendirilen ekipler “minimum 72, maksimum 120 saat” kendi kendine yetecek şekilde personel, araç, gereç ile sosyal (Barınma, beslenme, hijyen malzemesi vb.) ve ofis ihtiyaçlarını karşılamalıdırlar. Belirtilen süre aşımında veya çalışma süresi içinde ortaya çıkabilecek ilave ihtiyaçlar Hizmet Grupları Lojistiği Hizmet Grubu tarafından sağlanacaktır. Dolayısıyla her hizmet grubu afetlere hazırlık kapsamında kendi lojistik planlamasını önceden yapacaktır, gerekiyorsa kapasite oluşturmalıdır.


#58

SORU:

Bilgi ve planlama servisinin görevleri nelerdir?


CEVAP:

Bilgi ve Planlama Servisi; bilgi toplama, evrak kayıt, belgeleme ve raporlama ile değerlendirme ve izleme hizmetleri yapmak üzere Bilgi Yönetimi, İzleme ve Değerlendirme Hizmet Grubu olarak görev yapar. Görevleri;

  • Müdahale süresince veri toplamak ve analiz etmek,
  • Keşif yapmak, durum hakkında bilgi sağlamak,
  • İhtiyaç duyulan veri kaynaklarını belirlemek, durumu değerlendirmek,
  • Coğrafi bilgi sistemleri (CBS), haritalar, veri tabanları, uzaktan algılama konularında gerekli çalışmaları yaparak verileri değerlendirmek,
  • Olaya ilişkin elde ettiği veriler ile meydana gelebilecek diğer olasılıkları hesaplamak ve modellemeler yaparak alternatif stratejiler hazırlamaktır.

#59

SORU:

Finans ve İdari İşler Servisinin görevleri nelerdir?


CEVAP:

Satın Alma-Kiralama, Muhasebe, Bütçe-Mali Raporlama, Ulusal -Uluslararası Nakdi Bağış ve Zarar Tespit olmak üzere 4 hizmet grubundan oluşur. Afet ve acil durumlarda temini gerekli acil ihtiyaçları satın almak, kiralamak, müdahale çalışmalarına yönelik her türlü harcamayı kayıt altına almak, toplanan nakdi bağışların takibini yapmak, ulusal düzeyde zarar tespit hesabını yapmaktan sorumlu servistir. Afet öncesi hizmet grubunun hazırlık çalışmaları kapsamında gerek duyulabilecek finansman ihtiyacı 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kapsamında, kamu kurum ve kuruluşlarının stratejik planında yer alır. Genel bütçeli idarelerin afet ve acil durum yönetimi ile ilgili genel bütçeden yapacakları her türlü yatırımlar AFAD tarafından izlenir ve koordine edilir. Özel bütçeli kuruluşlar ile mahalli idarelerin kendi bütçelerinde afet ve acil durumlarda kullanılmak üzere, bu kurumlarca belirlenecek tutarda ödenek ayrılabilir.


#60

SORU:

Yardımcı Birimler ve İzleme AFAD’ın görevleri nelerdir?


CEVAP:

Yardımcı Birimler AFAD AADYM ile İAADYM’ler de basın müşaviri, hukuk müşaviri, irtibat sorumlusu ve güvenlik sorumlusu görev yaparlar. AFAD Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği afet ve acil durumlarda medya ve halkla ilişkilerin sağlıklı yürütülmesini sağlar.

İzleme AFAD; ulusal ve yerel düzeyde planlama, eğitim ve afetlere hazırlık konularında tüm bakanlık, kurum ve kuruluşları koordine eder, hizmet grupları ile afet ve acil durum yönetim merkezlerinin hazırlıklarını ve olay bölgesi çalışmalarını izler ve yönlendirir.


#61

SORU:

Yerel Müdahale Organizasyonu’nun görevleri nelerdir?


CEVAP:

Yerel düzeyde Seviye 1 ve Seviye 2 için müdahale çalışmaları Vali veya Vali adına İAADYM’ den sorumlu vali yardımcısı tarafından yürütülür. Kurulan servislerde vali yardımcıları servis koordinatörü olarak görev yapar. Seviye 3 ve Seviye 4’ te müdahale çalışmaları vali tarafından yürütülür. Seviye 3 ve 4 için destek il gruplarındaki hizmet grupları, AFAD saha destek personeli, ulusal düzey hizmet gruplarının saha destek ekipleri, Kızılay, Gençlik ve Spor Bakanlığı Afet ve Rehabilitasyon Gönüllüleri, Türkiye İş Kurumu tarafından temin edilen işçiler ve STK’lar yapılan planlamalar ve afete hazırlık protokolleri doğrultusunda afet bölgesinde ivedilikle yerlerini alarak çalışmalara destek olur.


#62

SORU:

Afet ve acil durum yönetimi nedir?


CEVAP:

Afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması amacıyla bir afet olayının öncesi, sırası ve sonrasında yapılması gereken çalışmaların planlanması, yönlendirilmesi, koordine edilmesi, desteklenmesi ve uygulanabilmesi için toplumun tüm kurum ve kuruluşlarıyla kaynaklarının bu ortak hedefler doğrultusunda yönetilmesidir.


#63

SORU:

Karşılaşılan afetin büyüklüğüne etki eden faktörler nelerdir?


CEVAP:

Doğa kaynaklı veya teknolojik tehlikeler meydana geldiklerinde etkiledikleri coğrafi alan ve insan nüfusuna bağlı olarak karşılaşılan afetin büyüklüğü ifade edilir. Buna göre büyüklüğe etki eden faktörler:

  • Olayın fiziksel büyüklüğü,
  • Olayın yoğun yerleşme alanlarına olan uzaklığı,
  • Fakirlik ve az gelişmişlik,
  • Hızlı ve kontrolsüz nüfus artışı,
  • Tehlikeli bölgelerdeki hızlı ve denetimsiz kentleşme ve endüstrileşme,
  • Ormanların ve çevrenin tahribi veya yanlış kullanımı,
  • Bilgisizlik ve eğitim eksikliği,
  • Toplumun afet olaylarına karşı önceden alabildiği koruyucu ve önleyici önlemlerin ulaşılabilirlik düzeyi.

#64

SORU:

Afet bölgesi nasıl belirlenir?


CEVAP:

Afet Bölgesi, afetin olumsuz sonuçlarından ciddi boyutlarda etkilenen ve yetkililerce acil yardıma ihtiyaç duyulduğunda “Afet Bölgesi” ilan edilmesi şartı aranmaksızın doğal olarak ortaya çıkan bölgelerdir.


#65

SORU:

Afet ve Acil Durum Yönetiminin amacı nedir?


CEVAP:

Doğa kaynaklı afet ve acil durumlarda, Afet ve Acil Durum Yönetimi, can kaybı, ekonomik, sosyal ve kültürel
kayıpları engellemeyi hedefler. Teknolojik ve İnsan Kaynaklı afet ve acil durumlarda Afet ve Acil Durum Yönetimi, can kaybı, ekonomik, sosyal ve kültürel kayıplarla birlikte doğayı da korumayı amaçlamaktadır.


#66

SORU:

Afet ve Acil Durum Yönetimi kaça ayrılır bunlar nelerdir?


CEVAP:

Afet ve Acil Durum Yönetimi öncelikle risk yönetimi ve kriz yönetimi olarak ikiye ayrılır. Afet Yönetiminin, zarar azaltma ve hazırlık aşamaları “Risk Yönetimi”, müdahale ve iyileştirme aşamaları “Kriz Yönetimi” şeklinde de isimlendirilmektedir.


#67

SORU:

Afet Yönetiminde Risk Yönetimi ve Kriz yönetimi ana evrelerinin amaçları nelerdir?


CEVAP:

Afet Yönetimi ana evrelerinden birisi olan Risk Yönetimi evresinde yapılacak her türlü çalışma; karşılaşılabilecek bir afetin mümkünse önlenmesi veya olası olumsuz etkilerinin en aza indirilmesine yönelik çalışmalardır. Kriz yönetimi ise afet olayı gerçekleştikten sonra müdahale ve yeniden yapılanma sürecidir.


#68

SORU:

Afet ve Acil Durum Yönetiminde uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemleri hangi amaçlarla kullanılmaktadır?


CEVAP:

Doğal afetlerle ilgili çalışmalarda uzaktan algılama (UA) ve Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) günümüzde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmalar; deprem, sel, heyelan, yangın, volkanizma ve fırtına gibi doğal afetlere neden olan tabii olaylardır. CBS ve UA sadece bu doğal olayların lokasyonlarının belirlenmesi, gözlemlenmesi ve etkilerinin belirlenmesinde değil, bunun yanında afet öncesinde ve sonrasında yapılacak pek çok çalışmayı da kapsamaktadır.


#69

SORU:

CBS’yi diğer veri tabanı sistemlerinden ayıran en önemli özelliği nedir?


CEVAP:

CBS’yi diğer veri tabanı sistemlerinden ayıran en önemli özelliği, tüm verileri yeryüzündeki ait oldukları mekâna bağlı olarak depolaması ve bunlar arasında çok çeşitli mekansal ilişkilendirmeler, yani çeşitli analizler yapılabilmesine imkan tanımasıdır.


#70

SORU:

CBS’nin afet yönetim sistemi ile ilgili çalışmalarda kullanılmasının avantajları nelerdir?


CEVAP:

CBS’nin afet yönetim sistemi ile ilgili çalışmalarda kullanılmasının çok büyük avantajları bulunmaktadır.
Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:
1. Etkin bir veri paylaşım aracı olması,
2. Güncellenebilmesi,
3. Hızlı veri analizleri yapabilmesi ve kolay çözümler sunabilmesi,
4. Çok yönlü görselleştirme imkânı sunmasıdır.


#71

SORU:

Birleşmiş Milletler, hangi yıllar arasını “Uluslararası Afet Zararlarının Azaltılması On Yılı” ilan etmiş ve ne amaçlamıştır?


CEVAP:

Birleşmiş Milletler, 1990-1999 yılları arasını “Uluslararası Afet Zararlarının Azaltılması On Yılı” olarak ilan etmiş ve uluslararası toplumun doğal afetlerin en aza indirgenmesinde uluslararası işbirliğini teşvik etme ve uygulama konularına özel önem vermeye davet etmiştir. Bu on yılın amacı; yoğun bir uluslararası işbirliği ve dayanışma ile özellikle kalkınmakta olan ülkelerin doğal afetlerden etkilenme oranının can kaybı, mal kaybı ile ekonomik ve sosyal kayıpları açısından en az miktara indirgenmesinin sağlanması olarak özetlenebilir.


#72

SORU:

ABD’de olağanüstü hal ve afet yönetiminden sorumlu koordinatör kuruluş kimdir yetki ve sorumluluğu nelerdir?


CEVAP:

ABD’de olağanüstü hal ve afet yönetiminden sorumlu koordinatör kuruluş, Amerika Birleşik Devletleri Federal Acil Durum Yönetim Kurumu Federal Olağanüstü Hal Yönetim Ajansı (FEMA: Federal Emergency Management Agency)’dır. FEMA, FEMA’nın teşkilatı, yetki ve sorumlulukları ile kriz yönetiminin planlama, kaynak sağlama ve uygulamaya yönelik esasları Stafford Yasası ile düzenlenmiştir.


#73

SORU:

Japonya Kriz Yönetiminin karakteristik özelliği nedir?


CEVAP:

Japonya Kriz Yönetiminin karakteristik özelliği; sistemin tam olarak Bilgisayar Ortamında (Coğrafi Bilgi Sistemi) işletilmesidir. Her yerleşim bölgesinde mevcut tüm bina ve tesisler ile bu bina ve tesislerde yaşayan insanlar bilgisayar ortamında kayıtlı olup; kriz halinde yapılacak yardım, arama ve kurtarma faaliyetleri ihtimallere değil, belirli verilere dayandırılmaktadır.


#74

SORU:

Türkiye'de afetlerle doğrudan ilgili ilk yasa hangisidir ve hangi yıl yürürlüğe girmiştir?


CEVAP:

1939 Erzincan depremi sonrası o günkü hükümet, bazı yasal düzenlemeler yapmak zorunda kalmış ve afetlerle doğrudan ilgili ilk yasa, 17 Ocak 1940 tarih ve 3773 sayılı Erzincan’da ve Erzincan Depreminden Müteessir Olan Mıntıkalarda Zarar Görenlere Yapılacak Yapılar Hakkında Kanun olmuştur. Bu yasa ile evi yıkılanlara ayni ve nakdi yardım yapılması kurallara bağlanmıştır.


#75

SORU:

Türkiye'de Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) hangi işleri yürütmekte ve amaçlamaktadır?


CEVAP:

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması, afetlere müdahale edilmesi ve afet sonrasındaki iyileştirme çalışmalarının süratle tamamlanması amacıyla gereken faaliyetlerin planlanması, yönlendirilmesi, desteklenmesi, koordine edilmesi ve etkin uygulanması için ülkenin tüm kurum ve kuruluşları arasında işbirliğini sağlayan, çok yönlü, çok aktörlü, bu alanda kaynakların rasyonel kullanılmasını gözeten, faaliyetlerinde disiplinler arası çalışmayı esas alan iş odaklı, esnek ve dinamik yapıda teşkil edilmiş bir kurumdur. Türkiye Afet Müdahale Planı’na göre afet ve acil durum hizmetlerinin koordinasyonundan, eğitim politikalarının oluşturulmasından ve bu konularda mevzuat düzenlemeleri yapılmasından Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı(AFAD) sorumludur.


#76

SORU:

İl Afet ve Acil Durum Müdürlüklerinin görevleri nelerdir?


CEVAP:

İl Afet ve Acil Durum Müdürlüklerinin görevleri:

İlin afet ve acil durum tehlike ve risklerini belirlemek, hazırlıklarını yapmak

  1. Afet ve acil durum risk azaltma, müdahale ve iyileştirme il planlarını, mahallî idareler ile kamu kurum ve kuruluşlarıyla iş birliği ve koordinasyon içinde yapmak, uygulamak ve uygulatmak
  2. İl afet ve Acil Durum Yönetim Merkezini yönetmek, kesintisiz ve güvenli haberleşmeyi sağlamak
  3. Afet ve acil durumlarda meydana gelen kayıp ve hasarı tespit etmek veya ettirmek
  4. Afet ve acil durumlara ilişkin eğitim faaliyetlerini yapmak veya yaptırmak
  5. İl Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu sekretaryasını yapmak
  6. KBRN maddeler ile benzeri diğer teknolojik maddelerin tespiti, teşhisi ve arındırılması ile ilgili hizmetleri yürütmek gibi görevleri bulunmaktadır.

#77

SORU:

Ulusal Düzeyde Koordinasyon Birimleri nelerdir?


CEVAP:
  • Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu (AADYK)
  • Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu (AADKK)
  • Cumhurbaşkanlığı Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi (Cumhurbaşkanlığı AADYM)
  • Cumhurbaşkanlığı Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi(AFAD AADYM)
  • Bakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezleri (BAADYM)

#78

SORU:

Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) nedir?


CEVAP:

Genel olarak planlar stratejik, taktik ve operasyonel yaklaşımla hazırlanır. Stratejik planlar, kurum ve kuruluşların orta ve uzun vadeli amaçlarını temel ilke ve politikalarını, hedef ve önceliklerini, performans ölçütlerini, hedeflerine ulaşabilmek için izlenecek eylem ve yöntemler ile kaynak dağılımını içerir. Taktik planlar; rolleri, sorumlulukları, görevleri tanımlar ve hizmet gruplarının yapacakları çalışmalar ile eylemleri ifade eder. Operasyonel planlarda ise personel, ekipman ve kaynak yönetimi gibi detaylar yer alır. TAMP taktik yaklaşımla hazırlanmış olup ulusal ve yerel düzeyde müdahale yönetim sistemini açıklamaktadır.


#79

SORU:

Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kimleri kapsar?


CEVAP:

TAMP, ülkemizde yaşanabilecek her tür ve ölçekte, afet ve acil durumlara müdahalede görev alacak, bakanlık, kurum ve kuruluşlar, özel kuruluşlar, STK’lar ve gerçek kişileri kapsar.


#80

SORU:

Afet ve acil durum müdahale seviyeleri etki derecesi açısından hangi gruplara ayrılmıştır?


CEVAP:

Afet ve acil durum müdahale seviyeleri etki derecesi açısından dört gruba ayrılmıştır. Türkiye Afet Müdahale Planında yerel imkânların yeterli olmadığı durumlarda afet ve acil durumun yaşandığı İl’e öncelikli olarak yardımda bulunması için 1. Grup Destek İller belirlenmiştir. 1. Grup destek illerinde yeterli olamadığı afet ve acil durumlarda ilk olarak yardımda bulunacak 2. Grup destek iller belirlenmiş ve Türkiye Afet Müdahale Planında yayımlanmıştır.


#81

SORU:

Afet ve Acil Durum Yönetiminde müdahale organizasyonu nasıl yapılanmaktadır?


CEVAP:

Minimum hiyerarşi, maksimum etkinlik, olay türü ve boyutuna göre modüler yapıya sahip müdahale organizasyonu ulusal düzey müdahale organizasyonu ve yerel düzey müdahale organizasyonu olmak üzere ikiye ayrılır. Müdahale organizasyonunda ulusal ve yerel düzeyde operasyon servisi, bilgi ve planlama servisi, lojistik ve bakım servisi, finans ve idari işler servisi olmak üzere dört servis yer alır. Bu dört servisin altında ulusal düzeyde toplamda 28 hizmet grubu oluşturulmuştur.