AİLE EKONOMİSİ Dersi Aile ve Ekonomi soru cevapları:
Toplam 20 Soru & Cevap#1
SORU: Her insan topluluğu, yaşamın yeniden üretilebilmesi için hangi üç temel soruyu yanıtlamak zorundadır?
Her insan topluluğu, yaşamın yeniden üretilebilmesi için hangi üç temel soruyu yanıtlamak zorundadır?
CEVAP: Hangi mal ve hizmetler üretilecek, nasıl üretilecek, kim için üretilecek.
Hangi mal ve hizmetler üretilecek, nasıl üretilecek, kim için üretilecek.
#2
SORU: Ülke içinde gelir dağılımının adil olup olmadığını ölçmek için yaygın olarak kullanılan araçlar nelerdir ve nasıl yorumlanırlar?
Ülke içinde gelir dağılımının adil olup olmadığını ölçmek için yaygın olarak kullanılan araçlar nelerdir ve nasıl yorumlanırlar?
CEVAP: Bunlar arasında en yaygın olarak kullanılanları kişisel gelir dağılımından yola çıkarak sonuca ulaşılmasını sağlayan Lorenz eğrisi ve buna dayanılarak oluşturulan Gini katsayısıdır. Gini katsayısı sıfıra ne kadar yakınsa gelir dağılımı o kadar adil, bire ne kadar yakınsa gelir dağılımı o kadar bozuk demektir.
Bunlar arasında en yaygın olarak kullanılanları kişisel gelir dağılımından yola çıkarak sonuca ulaşılmasını sağlayan Lorenz eğrisi ve buna dayanılarak oluşturulan Gini katsayısıdır. Gini katsayısı sıfıra ne kadar yakınsa gelir dağılımı o kadar adil, bire ne kadar yakınsa gelir dağılımı o kadar bozuk demektir.
#3
SORU:
Gelir dağılımının adil olduğu ülkelerdeki vergilendirme oranları ile ilgili ne söylenebilir? Türkiye'deki durum nasıldır?
CEVAP: Gelir dağılımının daha adil olduğu ülkelerde dolaysız vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki oranı yüzde 50 ya da üzerinde paya sahiptir. Türkiye’nin 2011 yılı bütçe gelirlerinin dökümü incelendiğinde dolaysız vergiler toplamının 82.1 Milyar TL ve dolaylı vergiler toplamının 171.7 Milyar TL olduğu görülmektedir. Buna göre Türkiye’nin toplam vergi gelirlerinin yüzde 33’ü dolaysız, yüzde 67’si dolaylı vergilerden oluşmaktadır.
Gelir dağılımının daha adil olduğu ülkelerde dolaysız vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki oranı yüzde 50 ya da üzerinde paya sahiptir. Türkiye’nin 2011 yılı bütçe gelirlerinin dökümü incelendiğinde dolaysız vergiler toplamının 82.1 Milyar TL ve dolaylı vergiler toplamının 171.7 Milyar TL olduğu görülmektedir. Buna göre Türkiye’nin toplam vergi gelirlerinin yüzde 33’ü dolaysız, yüzde 67’si dolaylı vergilerden oluşmaktadır.
#4
SORU:
Piyasaların ekonomideki işlevi nedir?
CEVAP: Piyasalar mal ve hizmetleri satın almak ve satmak isteyenleri bir araya getirmektedir. Piyasalarda arz ve talebin karşılaşması ile ortaya çıkan fiyatlar aracılığı ile ne, nasıl ve kim için üretilecek soruları yanıtlanmaktadır.
Piyasalar mal ve hizmetleri satın almak ve satmak isteyenleri bir araya getirmektedir. Piyasalarda arz ve talebin karşılaşması ile ortaya çıkan fiyatlar aracılığı ile ne, nasıl ve kim için üretilecek soruları yanıtlanmaktadır.
#5
SORU: Serbest piyasa ekonomisi nedir?
Serbest piyasa ekonomisi nedir?
CEVAP: Kararların alınmasında piyasa fiyatlarına öncelik verilmesi ve devlet müdahalesinin bulunmaması serbest piyasa ekonomisi olarak ifade edilmektedir ve bireyin kendi çıkarı peşinde koşmasının görünmez bir el yardımı ile kaynakların etkin dağılımını sağlayacağı savunulmaktadır.Yani serbest piyasa bireylerin, herhangi bir devlet müdahalesi olmaksızın kendi çıkarlarını takip etmelerine izin vermektedir.
Kararların alınmasında piyasa fiyatlarına öncelik verilmesi ve devlet müdahalesinin bulunmaması serbest piyasa ekonomisi olarak ifade edilmektedir ve bireyin kendi çıkarı peşinde koşmasının görünmez bir el yardımı ile kaynakların etkin dağılımını sağlayacağı savunulmaktadır.Yani serbest piyasa bireylerin, herhangi bir devlet müdahalesi olmaksızın kendi çıkarlarını takip etmelerine izin vermektedir.
#6
SORU: Bireysel tüketim, bireysel zaman kullanımı ve bireysel gelir konusunda veri toplamayı gereksizleştiren ve işe yaramaz kılan iki neden nedir?
Bireysel tüketim, bireysel zaman kullanımı ve bireysel gelir konusunda veri toplamayı gereksizleştiren ve işe yaramaz kılan iki neden nedir?
CEVAP: Öncelikle doğası gereği ortak tüketimi gerektiren mallar hane halkı tüketiminin önemli bir bileşenidir (örneğin buzdolabı gibi ortak kullanılan dayanıklı tüketim malları). Kamusal hane halkı mallarının var olması bireysel tüketici modelinin kapsayıcılığını aksatmaktadır (örneğin kamudan alınan aydınlanma ve ısınma hizmetleri). İkinci olarak sevgi ve sorumluluk duyguları ile birbirine bağımlı olan aile üyeleri birbirlerinin tüketim olanaklarına ilgi duymaktadırlar. Aile üyeleri arasındaki birbirine bağımlı tercihler söz konusu olduğunda tek bir bireyi temsil eden tüketici varsayımı açıklayıcılığını kaybetmektedir.
Öncelikle doğası gereği ortak tüketimi gerektiren mallar hane halkı tüketiminin önemli bir bileşenidir (örneğin buzdolabı gibi ortak kullanılan dayanıklı tüketim malları). Kamusal hane halkı mallarının var olması bireysel tüketici modelinin kapsayıcılığını aksatmaktadır (örneğin kamudan alınan aydınlanma ve ısınma hizmetleri). İkinci olarak sevgi ve sorumluluk duyguları ile birbirine bağımlı olan aile üyeleri birbirlerinin tüketim olanaklarına ilgi duymaktadırlar. Aile üyeleri arasındaki birbirine bağımlı tercihler söz konusu olduğunda tek bir bireyi temsil eden tüketici varsayımı açıklayıcılığını kaybetmektedir.
#7
SORU:
Kapitalizmin ev ekonomisine olan etkileri nelerdir?
CEVAP: Kapitalizm öncesi kendi kendine yeten ev ekonomilerinin her türlü ihtiyacını evinde üreten geleneksel ailesi, kentleşme, modernleşme ve sanayileşme sonucunda daha farklı bir yapı olan çekirdek aileye dönüşmüştür. Bu dönüşüm ailenin üretici rolünün azalması anlamına da gelmektedir. Uzmanlaşma ve meslekler doğmuş, üretim, ev dışında ofislerde yapılır hale gelmiştir. Aileye özgü pek çok mal ve hizmetin üretimi piyasalar ya da devlet tarafından ikame edilir olmuştur.
Kapitalizm öncesi kendi kendine yeten ev ekonomilerinin her türlü ihtiyacını evinde üreten geleneksel ailesi, kentleşme, modernleşme ve sanayileşme sonucunda daha farklı bir yapı olan çekirdek aileye dönüşmüştür. Bu dönüşüm ailenin üretici rolünün azalması anlamına da gelmektedir. Uzmanlaşma ve meslekler doğmuş, üretim, ev dışında ofislerde yapılır hale gelmiştir. Aileye özgü pek çok mal ve hizmetin üretimi piyasalar ya da devlet tarafından ikame edilir olmuştur.
#8
SORU:
J.F. Kennedy'nin dile getirdiği tüketici hakları hangi başlıklar altında toplanmaktadır?
CEVAP: -
Güvenlik hakkı
-
Bilgi edinme hakkı
-
Seçme hakkı
-
Sesini duyurma ve temsil edilme hakkı
-
Güvenlik hakkı
-
Bilgi edinme hakkı
-
Seçme hakkı
-
Sesini duyurma ve temsil edilme hakkı
#9
SORU: “Tüketicilerin Korunması İlkeleri Rehberi”nde yer alan tüketici hakları nelerdir?
“Tüketicilerin Korunması İlkeleri Rehberi”nde yer alan tüketici hakları nelerdir?
CEVAP: -
Temel ihtiyaçların karşılanması hakkı
-
Sağlık ve güvenlik hakkı
-
Bilgi edinme hakkı
-
Örgütlenme, sesini duyurma ve temsil edilme hakkı
-
Eğitilme hakkı
-
Seçme hakkı
-
Tazmin edilme hakkı
-
Ekonomik çıkarların korunması hakkı
-
Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı
-
Temel ihtiyaçların karşılanması hakkı
-
Sağlık ve güvenlik hakkı
-
Bilgi edinme hakkı
-
Örgütlenme, sesini duyurma ve temsil edilme hakkı
-
Eğitilme hakkı
-
Seçme hakkı
-
Tazmin edilme hakkı
-
Ekonomik çıkarların korunması hakkı
-
Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı
#10
SORU: Tüketici, ayıplı mal veya hizmet karşısında hangi haklara sahiptir?
Tüketici, ayıplı mal veya hizmet karşısında hangi haklara sahiptir?
CEVAP: -
Geri verme bildirimi yaparak cayma
-
Caymayıp ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme
-
Olanaklıysa ücretsiz onarım isteme
-
Olanaklıysa ayıpsız benzeriyle değiştirme isteme
-
Geri verme bildirimi yaparak cayma
-
Caymayıp ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme
-
Olanaklıysa ücretsiz onarım isteme
-
Olanaklıysa ayıpsız benzeriyle değiştirme isteme
#11
SORU: Ortak tercih modeli ne anlama gelmektedir?
Ortak tercih modeli ne anlama gelmektedir?
CEVAP: Aile ekonomisinde, birinci jenerasyon modeller, “ortak tercih” modelleridir. Ailenin tek bir fayda fonksiyonunu maksimize ettiğini varsaymaktadırlar. Ortak tercih modelleri, aile davranışının, gelir elde eden ve kaynakları kontrol eden kişiden bağımsız olarak ailenin toplam fayda fonksiyonunu maksimize etmek olduğunu ima etmektedirler.
Aile ekonomisinde, birinci jenerasyon modeller, “ortak tercih” modelleridir. Ailenin tek bir fayda fonksiyonunu maksimize ettiğini varsaymaktadırlar. Ortak tercih modelleri, aile davranışının, gelir elde eden ve kaynakları kontrol eden kişiden bağımsız olarak ailenin toplam fayda fonksiyonunu maksimize etmek olduğunu ima etmektedirler.
#12
SORU: Oyun teorisine göre kadın ve erkeğin aile içindeki rolleri nelerdir?
Oyun teorisine göre kadın ve erkeğin aile içindeki rolleri nelerdir?
CEVAP: Oyun teorisine ait aile ekonomisi modelleri, kadın ve erkeğin aile içinde bağımsız oyuncular olarak yer almasına izin vermektedir. Aile içinde yapılan pazarlıkta her aile üyesinin yapılan pazarlığın sonucunu etkileme gücü aile gelirine katkısı ile orantılıdır.
Oyun teorisine ait aile ekonomisi modelleri, kadın ve erkeğin aile içinde bağımsız oyuncular olarak yer almasına izin vermektedir. Aile içinde yapılan pazarlıkta her aile üyesinin yapılan pazarlığın sonucunu etkileme gücü aile gelirine katkısı ile orantılıdır.
#13
SORU: Ortak tercih (birinci jenerasyon) ve işbirlikçi pazarlık (ikinci jenerasyon) modellerinde aile davranışı nasıldır?
Ortak tercih (birinci jenerasyon) ve işbirlikçi pazarlık (ikinci jenerasyon) modellerinde aile davranışı nasıldır?
CEVAP: Ortak tercih (birinci jenerasyon) ve işbirlikçi pazarlık (ikinci jenerasyon) modellerinin her ikisinde de aile davranışı Pareto-optimaldir. Diğer bir deyişle kaynaklar aile içinde öyle bir dağılmıştır ki, ailenin hiçbir ferdinin refah durumu diğer aile fertlerinin durumu bozulmaksızın daha iyi bir hale gelecek şekilde kaynaklar yeniden dağıtılamamaktadır.
Ortak tercih (birinci jenerasyon) ve işbirlikçi pazarlık (ikinci jenerasyon) modellerinin her ikisinde de aile davranışı Pareto-optimaldir. Diğer bir deyişle kaynaklar aile içinde öyle bir dağılmıştır ki, ailenin hiçbir ferdinin refah durumu diğer aile fertlerinin durumu bozulmaksızın daha iyi bir hale gelecek şekilde kaynaklar yeniden dağıtılamamaktadır.
#14
SORU: Aile davranışı ile ilgili ortak tercih modellerinin teorik düşünce kaynakları nelerdir?
Aile davranışı ile ilgili ortak tercih modellerinin teorik düşünce kaynakları nelerdir?
CEVAP: Samuelson’un (1956) ittifak (consensus) modeli ve Becker’in (1974, 1981) özgeci (başkalarını düşünen kimse) modeli.
Samuelson’un (1956) ittifak (consensus) modeli ve Becker’in (1974, 1981) özgeci (başkalarını düşünen kimse) modeli.
#15
SORU: Samuelson’un (1956) ittifak (consensus) modelinin detayları nedir?
Samuelson’un (1956) ittifak (consensus) modelinin detayları nedir?
CEVAP: İttifak modeli Samuelson tarafından tek bir fayda fonksiyonunun maksimize edildiği aile davranışının koşullarını biçimlendirmek için geliştirilmiştir. Karı kocadan oluşan iki kişilik bir aile düşünülmektedir. Her bir aile üyesinin kendi mal tüketimine dayanan bireysel fayda fonksiyonları bulunmaktadır fakat aralarında kurdukları ittifak ilişkisine bağlı olarak her ikisinin gelirinin toplamından oluşan ortak aile bütçesi kısıtına göre bireysel faydalarının bileşimi olan sosyal refah fonksiyonunu maksimize etmeye razı olmaktadırlar. Bu durumda ailenin toplam harcama kalıbı, aileyi faydasını maksimize etmeye çalışan tek bir birim kabul ederek incelenebilmektedir. Bu optimizasyon problemi, fiyatlardan ve gelirden oluşan aile talep fonksiyonlarının elde edilmesini sağlamakta ve geleneksel tüketim teorisinin kıyaslamalı statik analiz yönteminin, ittifak modeli ile kurulan aile davranışını incelemek amacı ile kullanımını sağlamaktadır.
İttifak modeli Samuelson tarafından tek bir fayda fonksiyonunun maksimize edildiği aile davranışının koşullarını biçimlendirmek için geliştirilmiştir. Karı kocadan oluşan iki kişilik bir aile düşünülmektedir. Her bir aile üyesinin kendi mal tüketimine dayanan bireysel fayda fonksiyonları bulunmaktadır fakat aralarında kurdukları ittifak ilişkisine bağlı olarak her ikisinin gelirinin toplamından oluşan ortak aile bütçesi kısıtına göre bireysel faydalarının bileşimi olan sosyal refah fonksiyonunu maksimize etmeye razı olmaktadırlar. Bu durumda ailenin toplam harcama kalıbı, aileyi faydasını maksimize etmeye çalışan tek bir birim kabul ederek incelenebilmektedir. Bu optimizasyon problemi, fiyatlardan ve gelirden oluşan aile talep fonksiyonlarının elde edilmesini sağlamakta ve geleneksel tüketim teorisinin kıyaslamalı statik analiz yönteminin, ittifak modeli ile kurulan aile davranışını incelemek amacı ile kullanımını sağlamaktadır.
#16
SORU: Lundberk ve Pollak’ın, ayrı kutuplar pazarlık modellerinin bir önceki boşanma tehdidindeki pazarlık modelinden farkı nedir?
Lundberk ve Pollak’ın, ayrı kutuplar pazarlık modellerinin bir önceki boşanma tehdidindeki pazarlık modelinden farkı nedir?
CEVAP: Lundberk ve Pollak’ın, ayrı kutuplar pazarlık modellerinin bir önceki boşanma tehdidindeki pazarlık modelinden farkı, tehdit noktasının evliliğin dışında boşanma durumunda değil, evlilik içinde yer almasıdır. Modelde karı koca arasındaki Nash pazarlığı ile her ikisinin de kayıtsızlık eğrileri belirlenir. Karı koca arasındaki işbirlikçi anlaşmanın alternatifi evlilik içinde ulaşılan işbirliksiz ve etkin olmayan bir denge noktasıdır. İşbirliksiz denge durumunda, her bir eş diğer eşin davranışını veri kabul ederek fayda maksimizasyonuna ulaşacak şekilde, gönüllü olarak kamusal hane halkı mallarının üretimine katkıda bulunur. Bu işbirliksiz evlilik her iki eş için de boşanmış olmaktan daha iyi sonuçlar üretmektedir. Boşanma anlaşamayan çiftler için olası bir sonuçtur. Ancak eşlerin kamusal aile mallarının ortak kullanımından sağladıkları fayda nedeni ile işbirliksiz evliliğin sürdürülmesi çok daha makul bir çözümdür.
Lundberk ve Pollak’ın, ayrı kutuplar pazarlık modellerinin bir önceki boşanma tehdidindeki pazarlık modelinden farkı, tehdit noktasının evliliğin dışında boşanma durumunda değil, evlilik içinde yer almasıdır. Modelde karı koca arasındaki Nash pazarlığı ile her ikisinin de kayıtsızlık eğrileri belirlenir. Karı koca arasındaki işbirlikçi anlaşmanın alternatifi evlilik içinde ulaşılan işbirliksiz ve etkin olmayan bir denge noktasıdır. İşbirliksiz denge durumunda, her bir eş diğer eşin davranışını veri kabul ederek fayda maksimizasyonuna ulaşacak şekilde, gönüllü olarak kamusal hane halkı mallarının üretimine katkıda bulunur. Bu işbirliksiz evlilik her iki eş için de boşanmış olmaktan daha iyi sonuçlar üretmektedir. Boşanma anlaşamayan çiftler için olası bir sonuçtur. Ancak eşlerin kamusal aile mallarının ortak kullanımından sağladıkları fayda nedeni ile işbirliksiz evliliğin sürdürülmesi çok daha makul bir çözümdür.
#17
SORU:
ABD'de evlilik ve doğurganlığın desteklenmesine yönelik politikalar nelerdir?
CEVAP: Çocuk başına nakit para yardımı, çocuk büyütmeye destek yardımı, doğrudan ebeveynlere yapılan yardımlar alternatif politika araçlarıdır. Pek çok ülke vergi sistemleri aracılığı ile de evlilik kurumuna destek sağlamaktadır.
Çocuk başına nakit para yardımı, çocuk büyütmeye destek yardımı, doğrudan ebeveynlere yapılan yardımlar alternatif politika araçlarıdır. Pek çok ülke vergi sistemleri aracılığı ile de evlilik kurumuna destek sağlamaktadır.
#18
SORU: Kohler, Billari ve Ortega (2006)'nın, düşük doğurganlığa sahip ülkelerde uygulanan politikaları incelemeleri sonucunda elde ettikleri bulgular nelerdir?
Kohler, Billari ve Ortega (2006)'nın, düşük doğurganlığa sahip ülkelerde uygulanan politikaları incelemeleri sonucunda elde ettikleri bulgular nelerdir?
CEVAP: Bu politikaların aile büyüklüğüne olumlu katkısının umulandan az olduğu sonucuna varmışlardır. Aynı zamanda ekonomik belirsizliklerin örneğin işsizliğin giderilmesinin doğrudan çocuk ya da doğum yardımı politikalarından çok daha yüksek pro-natalist etkisi olduğunu iddia etmektedirler. Çocuk sahibi olmanın hem zaman (özellikle annelerin zamanı açısından) hem de parasal olarak maliyeti uzun yıllar boyunca yüksektir. Bu durumda devletlerin doğurganlığı arttırabilmek için çok yüksek destekler vermeleri ya da çocuk büyütme konusunda anlamlı ve uzun dönemli destek sağlamaları gerekmektedir.
Bu politikaların aile büyüklüğüne olumlu katkısının umulandan az olduğu sonucuna varmışlardır. Aynı zamanda ekonomik belirsizliklerin örneğin işsizliğin giderilmesinin doğrudan çocuk ya da doğum yardımı politikalarından çok daha yüksek pro-natalist etkisi olduğunu iddia etmektedirler. Çocuk sahibi olmanın hem zaman (özellikle annelerin zamanı açısından) hem de parasal olarak maliyeti uzun yıllar boyunca yüksektir. Bu durumda devletlerin doğurganlığı arttırabilmek için çok yüksek destekler vermeleri ya da çocuk büyütme konusunda anlamlı ve uzun dönemli destek sağlamaları gerekmektedir.
#19
SORU: Becker, aile fonksiyonlarının ve aile yapısının değişiminde anahtar rolün neyle ilişkili olduğunu öne sürmektedir?
Becker, aile fonksiyonlarının ve aile yapısının değişiminde anahtar rolün neyle ilişkili olduğunu öne sürmektedir?
CEVAP: Devlet ve piyasaların gelişimine bağlı olarak gelir artışlarına ve refah artışlarına dair oluğunu ileri sürmektedir. Aile içinde çocuğun araçsal fonksiyonu azaldıkça ebeveynler daha az sayıda çocuk sahibi olmakta ve çocuk başına yaptıkları yatırımı arttırmaktadırlar. Hane halkı büyüklüğündeki azalma, teknolojik gelişmeler ve artan kişi başına gelir ile ilişkilendirilmektedir.
Devlet ve piyasaların gelişimine bağlı olarak gelir artışlarına ve refah artışlarına dair oluğunu ileri sürmektedir. Aile içinde çocuğun araçsal fonksiyonu azaldıkça ebeveynler daha az sayıda çocuk sahibi olmakta ve çocuk başına yaptıkları yatırımı arttırmaktadırlar. Hane halkı büyüklüğündeki azalma, teknolojik gelişmeler ve artan kişi başına gelir ile ilişkilendirilmektedir.
#20
SORU:
ABD'de hane halkı büyüklüğünün azalmasının nedenleri nelerdir?
CEVAP: En önemli neden doğurganlıktaki azalmadır. Aynı evde yaşayan yetişkin sayısındaki azalmanın diğer nedenleri tek ebeveynli hanelerdeki artış ve üç jenerasyonun birlikte yaşadığı hanelerdeki azalıştır.
En önemli neden doğurganlıktaki azalmadır. Aynı evde yaşayan yetişkin sayısındaki azalmanın diğer nedenleri tek ebeveynli hanelerdeki artış ve üç jenerasyonun birlikte yaşadığı hanelerdeki azalıştır.