AKDENİZ UYGARLIKLARI SANATI Dersi Denizden Gelenler ve Demir Çağı soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

M.Ö 8000–5500 yılları avcı toplayıcı yaşam biçiminden tarımın yapıldığı döneme geçildiği bir çağda ne gibi değişiklikler yaşanmıştır?


CEVAP:

M.Ö 8000–5500 yılları avcı toplayıcı yaşam biçiminden tarımın yapıldığı döneme geçildiği bir çağ dır, o nedenle de bir devrim olarak kabul edilir. Tarımsal üretime geçiş insanların toprağa yerleşmesini ve köyler kurmasını sağlar. Çiftçilik başlar. Tarım ilk kez Orta-Doğu’da, Anadolu ve Mezopotamya’da görülür. Evlerin farklı odaları vardır. Köylerin çevresi koruma amaçlı kerpiç duvarlarla çevrilir. Hayvanlar evcilleştirir. Pişmiş toprak kaplar elle şekillendirilen seramikler bu dönemde üretilmeye başlanır. Günümüzde Ürdün’de Jericho ve Anadolu’da Çatalhöyük önemli yerleşimlerdir. Özellikle obsidyen (siyah cam) kesici olarak çok aranılan bir malzeme olur ve bunu bulmak için insanlar başka bölgelere gitmeye başlar. Ticaret denilebilecek bir takas sistemi görülmeye başlar.


#2

SORU:

Bakır’ın kullanılmaya başlandığı Kalkolitik Dönem, hangi tarihleri kapsamaktadır?


CEVAP:

Bakır’ın kullanılmaya başlandığı Kalkolitik Dönem, M.Ö 5500–3000 arasını kapsamaktadır ve bu dönemde nüfus çoğalmış ve yerleşimlerde iş bölümü artmıştır.


#3

SORU:

M.Ö 3000 yıllarında Anadolu, M.Ö 2500–2000 yıllarında Girit, Ege ve Yunanistan hangi devire

girmiştir?


CEVAP:

M.Ö 3000 yıllarında Anadolu, M.Ö 2500–2000 yıllarında Girit, Ege ve Yunanistan Tunç Devrine girer. Kalay ve bakırın karışımından elde edilen bir alaşım olan tunç döneminde altın, gümüş ve bakır işlemeciliği de artar. Günlük kullanım eşyaları yanı sıra dini ayinler için üretilen sanatsal nesneler de üretilir. Tanrıların simgeleri olan küçük heykelciklere (idollere) her bölgede rastlanır.


#4

SORU:

Minos Kültürü hangi bölgede ortaya çıkmış ve ne kadar etkin olmuştur?


CEVAP:

Doğu Akdeniz’de bu gelişmeler sırasında Akdeniz’de bir ada ve onun kültürü ön plana çıkar. Girit adasında Minos kültürü yaklaşık M.Ö 1450’ lere kadar etkin olacaktır. Girit sarayları ve buralardaki düzenlemeler, Doğrusal B ( Linear B) denilen yazı tipi ve saray belgelerinden elde edilen bilgiler önemlidir.


#5

SORU:

Tunç Çağı sonunda Akdeniz'e Yeni Düzen'i kimler getirmiştir?


CEVAP:

Denizden gelenler diye tabir edilen kavimlerin Akdeniz’e Yeni Düzen’i getirişi Tunç Çağı  sonunda olmuştur. Bu kavimlerin gelmesi ile Kıta Yunanistan’da Miken Krallığı, Anadolu’da Hitit Krallığı ve ayrıca bunlarla ilişkide olan Mısır Hanedanlığının hâkim olduğu topraklarda politik, ekonomik ve sosyal dengeler tüm Akdeniz bölgesi kapsamında değişmiştir.


#6

SORU:

Deniz Kavimleri göçleri Akdeniz'de ne gibi değişimlere yol açmıştır?


CEVAP:

Tunç ve kalay ticareti Akdeniz’e yayılan istilacı Deniz Kavimleri göçleriyle geriler, demir kullanılmaya başlar. Savunma, silah ve tekerlek yapımında kullanılan demir Anadolu’da iç bölgeler dâhil yaygın olarak kullanılır. Başlangıçta göçmen olan, Anadolu, Doğu Akdeniz ve Mısır’ı işgal eden bu kavimler, yerleşimler kurarak Akdeniz’in yeni toplumları olarak tarihte yerlerini alırlar. Demir Çağı’nda teknolojik değişim, üretim ve ticaret dengeleri Akdeniz’de kavimler göçü sonrasında bu yeni halkların istila ettikleri bölgelerde toplumun da değişimini beraberinde getirir. Yeni oluşan kentlerde sanat, yaşama mekânları farklı biçimlere sahiptir.


#7

SORU:

Erken Villanova dönemine ait ne gibi kültürel objeler bulunmuştur?


CEVAP:

Kuzey İtalya’da en erken Demir Çağı kültürü Villanova’lardır. Erken Villanova döneminde ölünün yakıldığı  (kremasyon ) mezarlarında bulunan seramik kapları (bucchero), tunç sunu objeleri(iğne (fibulae), kova (situla) gibi nesneler bu kültürün hem Avrupa, hem de doğu Akdeniz’le ilintili sanatının ifadeleridir.


#8

SORU:

Geometrik sanatın vazo ressamcılığı üzerindeki etkisi hakkında neler söylenebilir?


CEVAP:

Geometrik sanat özellikle vazo ressamcılığında bezenecek yüzeyin kullanımı ile ilgili bir sorunun çözülmesine bağlı olarak gelişmiştir. Yunan vazo ressamcılığında M.Ö. 900–700 arasında kullanılan bir üslûptur. Atina’da üretilmeye başlanan bu tür vazolar daha sonra Atina’nın ticaret yaptığı yerlerde de üretilmeye başlar.


#9

SORU:

Akdeniz’de demir kullanımının yoğunlaştığı M.Ö. 1100–900 yılları arasında döneme niçin Karanlık Çağ denmektedir?


CEVAP:

Akdeniz’de demir kullanımı M.Ö. 1100–900 yılları arasında yoğunlaşır. Bu dönem Akdeniz için Karanlık Çağ olarak bilinir. Bu dönemin diğer özelliği ise yazılı kaynakların sessizliğidir. Demir çağından önce, Geç Tunç çağında kâtipler saraylarda kil üzerine idari kararları yazarlardı. M.Ö. 15. yüzyılda Pylos’ta (Peloponez) ve Girit’de Knossos’da idari amaçlı bir yazı tipi olan Linear B (Doğrusal B) yazısı Demir Çağında Denizden Gelen Kavimler tarafından saraylar tahrip edildikten sonra ortadan kaybolduğu ve yazılı kaynaklardaki eksiklikler nedeniyle bu döneme Karanlık Çağ denir.


#10

SORU:

Deniz Kavimleri hakkında ne gibi yazılı kaynaklar bulunmuştur?


CEVAP:

İlk kez Mısır yazıtlarında kaydı geçen ve tam olarak tanımlanamayan Deniz Kavimleri, M.Ö. 13. yüzyıl sonundan başlayıp 12. yüzyılda yoğunluk kazanan ve Ege’den Doğu Akdeniz kıyılarına doğru göç eden kavimlere verilen isimdir. Bu istilacı kavimlerden Mısır’da III. Ramses hanedanlık döneminde (M.Ö. 1200–1168) Medinet Nabu Tapınağı duvarlarındaki yazıtta; istilacı oldukları, bölgeleri yakıp yıktıkları ve Mısır dışında Hatti (Hitit) toprakları, Qadi (Kizzuwatna-Çukurova bölgesi), Kargamış, Arzava (Batı Anadolu’dan Göller Bölgesine uzanan alan) , Alasia (Kıbrıs)’a yayıldıkları şeklinde söz edilmektedir.


#11

SORU:

Akdeniz’in en erken ticari gemilerinden biri olan Uluburun Gemisi kargosunda ne gibi nesneler bulunmuştur?


CEVAP:

M.Ö. 14. yüzyıl sonuna tarihlendirilen ve içinde altından Nefertiti kutsal böceğinin (scrab) de bulunduğu Akdeniz’in en erken ticari gemilerinden biri olan Uluburun Gemisi kargosu çok çeşitli takas ürünlere sahiptir. Metal külçeler yanı sıra cam külçeler, Kenan ülkesi ticari amforaları yanı sıra ticari ürünler, bol miktarda lüks tüketim hammaddesi (özel parfüm için terebentin reçinesi, ham ve işlenmiş fildişi, abanoz ağacı parçaları , sırlı seramik parçalar, cam boncuklar, kehribar) içerir.


#12

SORU:

Akdeniz’de ticaretin dinamiğini en iyi sergileyen ürün olan Miken seramiklerinin tarihsel değişimi hakkında neler söylenebilir?


CEVAP:

M.Ö 15 yüzyılda Saraylar Döneminde Miken vazo resimlerinde doğacı (natüralist) bir üslupla sadece deniz canlılarını gösteren resimler vardı. Miken hakimiyetinin son evresi olarak kabul edilen M.Ö 1250’lerde ise vazo resimlerinde asker figürleri ve savaş gemileri görülür. Miken seramiklerinin son evresinde ise basit çizgisel motifler vazo üzerinde yer alır. Kap formlarında görülen değişiklikle birlikte bu çizgisel üslubun yeni vazo resimlerine dönüşmesi Protogeometrik  (Geometrik öncesi) olarak adlandırılan evrede olur. Bu dönemi takiben Geometrik sanat olarak tanımlanan evrede ise vazo alanında boş yer kalmaksızın yapılan çizgisel, geometrik motiflerin yanı sıra figürler de geometrik şekilde resmedilir. Vazo resimleri kıtalararası yolculukta kültürlerin etkileşimini bu çağ da en iyi ifade eden araçtır.


#13

SORU:

Girit'teki Karphi kenti hakkında neler söylenebilir?


CEVAP:

Girit’te Karphi, Lasithi Plato’sundan 300 metre yükseklikte konumu ile bu dönemin istilalarına karşı insanların oluşturduğu doğal korunmalı ve geçici olarak kullanılmış bir kenttir. Karphi’de zor bir topografyada konumlanan evler taş olarak inşa edilmiş olsalar da burası geçici bir yerleşim olmuştur. Hem Miken, hem de Minos halkları tarafından M.Ö. 12. yüzyıl sonunda kurulan kent M.Ö. 11. yüzyılda terk edilir. Kentte bulunan kült merkezinde ele geçen küçük boyda Tanrıça heykelcikleri (figürinleri)  Minos Yılanlı Tanrıça örneklerini anımsatsa da çağın sanat üslubunun özelliklerini barındırır. Toprağa bağlı bereket, evin bereketini simgeleyen kolları yukarı kalkmış bu heykellerin ayakları sonradan eklenmiştir. Kentte altı odalı Büyük Ev  grubunda tekstil üretiminin yapıldığı gözlemlenmiş , bölgenin hayvancılık ürünü olan yünün işlenmesi ve ekonomisi ile ilgili önemli bilgiler elde edilmiştir.


#14

SORU:

Andros'da kurulan Zagora kentindeki yapıların ne gibi özellikleri vardır?


CEVAP:

Bu çağa ait diğer önemli bir yerleşim M.Ö. 10.yüzyıldan önce Kiklad Adaları’ndan, Andros adasında Zagora’da kurulan yerleşimdir; bu yerleşim de M.Ö. 700’lerde terk edilir. Yerel taş yapının duvarlarında eşik, kapı kiriş ve lentolarında, ayrıca ev içinde de kullanılmıştır. Ahşap kolonlarla destekli çatının üzeri ince şist taşı katman üstü kille kaplıdır.


#15

SORU:

Euboia (Eğriboz) adasındaki Lefkandi yerleşimi hakkında ne gibi bilgiler bulunmaktadır?


CEVAP:

Sanatta Protogeometrik Dönem olarak bilinen M.Ö. 1000-900 yıllardaki değişimlere en güzel örnekleri Euboia (Eğriboz) adasında Lefkandi yerleşimi sunar. Taş temel üzerine yapılmış yarım yuvarlak duvarla biten yapı örneği ve içinde yer alan kremasyon (yakma) yöntemi ile gömülmüş savaşçı ve eşinin mezarı, dört atın kemikleri, mezar buluntularının zenginliği ve çeşitliliği açısından üst düzey bir yaşamın örneklerini sunar. Bu bölgenin Doğu Akdeniz’le ticari ilişkisinin olduğunun kanıtı mezar buluntuları arasında çıkan Fenike kökenli bir mühür, sırlı seramik bir vazo ve altın küpedir.


#16

SORU:

Bilinen en erken Yunan tapınağı planı nerededir?


CEVAP:

Geometrik çağa ait iyi korunmuş tapınak mimarisi örneği Girit’de Apollo Dreros tapınağıdır. 10.8x7.2 m.lik ölçüleriyle çok büyük olmayan en erken Yunan tapınağı planıdır. Tapınağın bir sonraki evresinde, M.Ö 650’lerde ahşap üzerine tunç kaplama (sphyrelaton) yapılmış heykeller arasında tanrı ve tanrıçalardan Apollo, Leto ve Artemis heykelleri bulunmuştur.


#17

SORU:

İvriz kabartmasının önemi ve özellikleri hakkında neler söylenebilir?


CEVAP:

İvriz kabartması Konya, Ereğli ilçesinin 17 km. uzağındaki İvriz köyünde yer alır. Genel olarak M.Ö 1180–700 yıllarına tarihlendirilen eser Aramlı kral Varpalavas tarafından yaptırılmıştır. Eserde hem Arami, hem Asur, hem de Frig kültürünün etkileri görülür. Fırtına Tanrısı Tarhundas ile bölgenin kralı Varpalavas’ın tasvir edildiği eserde, Tarhundas ve kral ellerinde başaklar ve üzüm salkımı tutmaktadır. Tarhundas’ın bolluk ve bereket tanrısı olduğunu göstermesi dışında eserde tanrının büyük, kralın ise daha küçük boyutlarda ve dua eder durumda tasvir edildiği görülür. Eserin yerli uyruklar için yaptırıldığı, ayrıca kralın giysisindeki geometrik desenli bezeme ile Frig, İon kültürü ile bağlantısı, incilerle süslü başlığı ile Lidyalılara yakınlığı görülür.


#18

SORU:

M.Ö. 1. bin başlarında Van gölü çevresinde kurulan ve Hurri dilini uygarlık hangisidir?


CEVAP:

Önemli bir Anadolu krallığı olan Urartular  M.Ö. 1. bin başlarında Van gölü ve çevresinde önemli bir devlet kurarlar. Hurri dilini kullanırlar. Urartular Hititlerle çağdaş olan büyük bir krallığa sahip iken M.Ö. 9. yüzyılda daha küçülmüş olarak Asurlulara rakip bir güç olarak ortaya çıkarlar.


#19

SORU:

Urartu sanatında görülen aslan tasvirlerinin ne gibi özellikleri bulunmaktadır?


CEVAP:

Urartu aslan tasvirlerinde boyun üzerindeki yelenin buruşuğunun yukarı kısımda bir halka biçiminde son bularak kulağı oluşturması  ve alt dudağın yine halka biçiminde çene altına kıvrılması, kuyruğun bir çember gibi yuvarlak şekilde tasvir edilmesi, ayak adalesinin üst kısımda bir küçük yuvarlakla süslenmesi Urartu aslan figürlerinin nasıl ayrıntılı betimlendiğini gösterir. Asur etkili bu aslan figürleri Urartulara has bir çizgiselliği içerir.


#20

SORU:

Frigler hangi bölgede hakimiyet kurmuştur?


CEVAP:

Erken Demir Çağı’nda Ankara, Polatlı yakınlarında Gordion (Yassıhöyük) antik kentinde yerleşmiş diğer bir grup Frigler’dir. Kentin Frig yerleşimi M.Ö. 950 -800 yılları arasında anıtsal mimari ile belgelidir. Friglerin bölgede hâkimiyet kurduğu dönem Orta Frig Çağıdır. (M.Ö. 950 -800). 8.yüzyılın sonunda Kral Midas’ın hâkimiyeti altında Gordion kültürel açıdan en üst noktaya ulaşır.