ANTROPOLOJİ Dersi Kent, Devlet ve Endüstri soru cevapları:
Toplam 20 Soru & Cevap#1
SORU: Tarihte ilk kentler nerede ortaya çıkmışlardır?
Tarihte ilk kentler nerede ortaya çıkmışlardır?
CEVAP: Tarihte ilk kentler, İÖ. 4. binin sonunda (Tunç Çağı’nda) Mezopotamya’da ortaya çıktı.
Tarihte ilk kentler, İÖ. 4. binin sonunda (Tunç Çağı’nda) Mezopotamya’da ortaya çıktı.
#2
SORU: Yüksek kültür kavramını tanımlayınız.
Yüksek kültür kavramını tanımlayınız.
CEVAP: Yüksek kültür: Yazıya, karmaşık dil becerilerine, pahalı ve lüks tüketime, gelişmiş ve katı protokollerin geçerli olduğu tutumlara ve incelmiş bir sanata dayanan, toplumun seçkinlerinin kültürüdür.
Yüksek kültür: Yazıya, karmaşık dil becerilerine, pahalı ve lüks tüketime, gelişmiş ve katı protokollerin geçerli olduğu tutumlara ve incelmiş bir sanata dayanan, toplumun seçkinlerinin kültürüdür.
#3
SORU: Ortodoks dünya görüşü nedir?
Ortodoks dünya görüşü nedir?
CEVAP: Ortodoks dünya görüşü: Egemen ve yazılı kurallara dayanan, toplumun yönetici seçkinlerinin benimsediği dünya görüşüdür.
Ortodoks dünya görüşü: Egemen ve yazılı kurallara dayanan, toplumun yönetici seçkinlerinin benimsediği dünya görüşüdür.
#4
SORU: Kozmopolitizm kavramını tanımlayınız.
Kozmopolitizm kavramını tanımlayınız.
CEVAP: Kozmopolitizm: Farklı kültürlerin, dünya görüşlerinin ve geleneklerin bir arada bulunduğu ve birbiriyle karışma eğiliminde olduğu toplumsal-kültürel ortamdır:Ulusal ya da yerli olmama hali.
Kozmopolitizm: Farklı kültürlerin, dünya görüşlerinin ve geleneklerin bir arada bulunduğu ve birbiriyle karışma eğiliminde olduğu toplumsal-kültürel ortamdır:Ulusal ya da yerli olmama hali.
#5
SORU: Devletin üç işlevi nedir?
Devletin üç işlevi nedir?
CEVAP: Devletin üç işlevi tanımlanmıştır:
- Üretim araçlarının ve üreticilerin korunması ve gelişmesi için gerekli koşulların sağlanması,
- Üretim ilişkilerinin korunması ve gelişmesinin sağlanması,
-
Devlet aygıtının güçlü tutulması ve devletin toplumun sürekli bir biçimdeüstünde yer almasının sağlanması.
Devletin üç işlevi tanımlanmıştır:
- Üretim araçlarının ve üreticilerin korunması ve gelişmesi için gerekli koşulların sağlanması,
- Üretim ilişkilerinin korunması ve gelişmesinin sağlanması,
-
Devlet aygıtının güçlü tutulması ve devletin toplumun sürekli bir biçimdeüstünde yer almasının sağlanması.
#6
SORU: Devleti oluşturan dört temel kurum hangileridir?
Devleti oluşturan dört temel kurum hangileridir?
CEVAP: Şu halde bu işlevleri yerine getirmek için devletin dört temel kurumdan oluştuğu söylenebilir:
- Belirli bir toprak üzerinde hükümranlık ve bu toprakta yaşayan insanlar üzerinde varsayımsal ve ideolojik hâkimiyet
-
Hukuk
-
Güvenlik ve zor aygıtları (ordu, polis, milis vs.)
-
Maliye (üretimden artığı çekme mekanizmaları)
Şu halde bu işlevleri yerine getirmek için devletin dört temel kurumdan oluştuğu söylenebilir:
- Belirli bir toprak üzerinde hükümranlık ve bu toprakta yaşayan insanlar üzerinde varsayımsal ve ideolojik hâkimiyet
-
Hukuk
-
Güvenlik ve zor aygıtları (ordu, polis, milis vs.)
-
Maliye (üretimden artığı çekme mekanizmaları)
#7
SORU: Toplumsal hareketlilik nedir?
Toplumsal hareketlilik nedir?
CEVAP: Toplumsal hareketlilik:
Toplumun bir tabakasından veya sınıfından başka bir tabakasına ve sınıfına geçiş yönündeki esnekliktir.
Toplumsal hareketlilik:
Toplumun bir tabakasından veya sınıfından başka bir tabakasına ve sınıfına geçiş yönündeki esnekliktir.
#8
SORU: Örfî hukuk nedir?
Örfî hukuk nedir?
CEVAP: Örfî hukuk, yazılı olmayan ama güçlü bir yönetim kurallarına ilişkin bir bütündür. Kanun haline getirilmemiş kurallar dan oluşmasına karşın örf, halkın kendiliğinden uyduğu gelenekselleşmiş kurallar manzumesi olması bakımından hukukun temel kaynaklarından biridir ve görece uzun bir süre uygulanmış ve uygulanmakta olan kamusal eylemlerin tekrarlanışı olarak tanımlanır. Örfî hukuk iktidarı sınırlayan ve hâkim olduğu saha üzerindeki haklarını belirleyen bir çerçeve çizer, iktidarın nasıl paylaşılacağına dair kurallar koyar.
Örfî hukuk, yazılı olmayan ama güçlü bir yönetim kurallarına ilişkin bir bütündür. Kanun haline getirilmemiş kurallar dan oluşmasına karşın örf, halkın kendiliğinden uyduğu gelenekselleşmiş kurallar manzumesi olması bakımından hukukun temel kaynaklarından biridir ve görece uzun bir süre uygulanmış ve uygulanmakta olan kamusal eylemlerin tekrarlanışı olarak tanımlanır. Örfî hukuk iktidarı sınırlayan ve hâkim olduğu saha üzerindeki haklarını belirleyen bir çerçeve çizer, iktidarın nasıl paylaşılacağına dair kurallar koyar.
#9
SORU: Yazılı hukuka ilişkin ilk belge nedir?
Yazılı hukuka ilişkin ilk belge nedir?
CEVAP: Yazılı hukuka ilişkin ilk belge ise Eski Babil kralı Hammurabi’ye ait ko dekstir. İÖ. 18. yüzyıla ait bu kodekste evrensel ceza hukuku ilkelerinin ilk izlerini buluruz. 282 kanundan oluşan Hammurabi Kanunları’nın Sumer örfî hukukunun yazıya geçirilmiş hali olduğu söylenir.
Yazılı hukuka ilişkin ilk belge ise Eski Babil kralı Hammurabi’ye ait ko dekstir. İÖ. 18. yüzyıla ait bu kodekste evrensel ceza hukuku ilkelerinin ilk izlerini buluruz. 282 kanundan oluşan Hammurabi Kanunları’nın Sumer örfî hukukunun yazıya geçirilmiş hali olduğu söylenir.
#10
SORU: Kapitalizm öncesi (prekapitalist) devlet biçimlerine verilen bir diğer isim nedir?
Kapitalizm öncesi (prekapitalist) devlet biçimlerine verilen bir diğer isim nedir?
CEVAP: Antropolojik açıdan bakıldı ğında, ilk devleti izleyen süreçte devletin iki ana evresinden söz edebiliriz. Bunlar kapitalizm öncesi (prekapitalist) devlet biçimleri adı altında toparlanan tarım devletleridir.
Antropolojik açıdan bakıldı ğında, ilk devleti izleyen süreçte devletin iki ana evresinden söz edebiliriz. Bunlar kapitalizm öncesi (prekapitalist) devlet biçimleri adı altında toparlanan tarım devletleridir.
#11
SORU: Tarihte gördüğümüz ilk büyük yayılmacı devletler hangileridir?
Tarihte gördüğümüz ilk büyük yayılmacı devletler hangileridir?
CEVAP: Tarihte gördüğümüz ilk büyük yayılmacı devletler Assurlar, Hititler, Mısırlılar, Persler ve Büyük İskender’in Makedonyası’dır.
Tarihte gördüğümüz ilk büyük yayılmacı devletler Assurlar, Hititler, Mısırlılar, Persler ve Büyük İskender’in Makedonyası’dır.
#12
SORU: Ulusal kültür nedir?
Ulusal kültür nedir?
CEVAP: Ulusal kültür, tek bir standart dil ve bu dilin kullanıldığı iletişim araçlarıyla iletişim kuran, dinsel ku rumlar yerine laik kurumlar aracılığıyla toplumsallaşan ve devletin belirlediği bir müfredatın uygulandığı standart, zorunlu ve yaygın eğitim kurumları aracılığıyla kültürlenen yurttaşların kültürüydü.
Ulusal kültür, tek bir standart dil ve bu dilin kullanıldığı iletişim araçlarıyla iletişim kuran, dinsel ku rumlar yerine laik kurumlar aracılığıyla toplumsallaşan ve devletin belirlediği bir müfredatın uygulandığı standart, zorunlu ve yaygın eğitim kurumları aracılığıyla kültürlenen yurttaşların kültürüydü.
#13
SORU: Ulus-devletlerde yönetme meşruluğunun esası neye dayanmaktadır?
Ulus-devletlerde yönetme meşruluğunun esası neye dayanmaktadır?
CEVAP: Yönetme meşruluğunun esası, daha önceki devlet biçimlerinde gördüğümüz, kutsallıktan ya da soya bağlı geleneksel otoriteden kaynaklanan meşruluktan, dünyasal bir ilişkiye, yurttaşlık ilişkisine, oradan da yurttaşın tanımlanma biçimine, yani kültürel kim liğe dayanmaktadır.
Yönetme meşruluğunun esası, daha önceki devlet biçimlerinde gördüğümüz, kutsallıktan ya da soya bağlı geleneksel otoriteden kaynaklanan meşruluktan, dünyasal bir ilişkiye, yurttaşlık ilişkisine, oradan da yurttaşın tanımlanma biçimine, yani kültürel kim liğe dayanmaktadır.
#14
SORU:
Milliyetçiliğin amaçları nelerdir?
CEVAP: Milliyetçiliğin esas olarak üç amaca yönelmiş bir hareket olduğu görülecektir
-
Ulusal ekonomiyi yaratmak,
-
Özerk bir ulusal yasama/yürütme organı (ulusdevletin siyasal ve idarî örgütünü) oluşturmak ve ayırıcı bütün bağ ve ilişkileri (bireysel, yöresel bağları vecemaat bağlarını) bu organın denetimi ve bütünleştiriciliği altında toplamak
-
Ulusal bir kültür (ortak değer ve beklentiler sistemi) ve buna bağlı bir kimlik tanımlaması yaratmak.
Milliyetçiliğin esas olarak üç amaca yönelmiş bir hareket olduğu görülecektir
-
Ulusal ekonomiyi yaratmak,
-
Özerk bir ulusal yasama/yürütme organı (ulusdevletin siyasal ve idarî örgütünü) oluşturmak ve ayırıcı bütün bağ ve ilişkileri (bireysel, yöresel bağları vecemaat bağlarını) bu organın denetimi ve bütünleştiriciliği altında toplamak
-
Ulusal bir kültür (ortak değer ve beklentiler sistemi) ve buna bağlı bir kimlik tanımlaması yaratmak.
#15
SORU: Gellner'e göre milliyetçiliğin temelinde yatan olgu nedir?
Gellner'e göre milliyetçiliğin temelinde yatan olgu nedir?
CEVAP: Gellner, milliyetçiliğin temeline endüstrileşme olgusunu koymaktadır.
Gellner, milliyetçiliğin temeline endüstrileşme olgusunu koymaktadır.
#16
SORU: Irkçılık nedir?
Irkçılık nedir?
CEVAP: Irkçılık, insanların biyolojik, yani doğuştan getirdikleri özelliklerinin onların kültürel ve toplumsal niteliklerini belirlediğini ileri sürer (Bkz. Ünite 4). Irkçılığın temelinde insanların eşit olmadığı fikri yatar ve bu eşitsizliğin temeli bi yolojik özelliklere bağlanır.
Irkçılık, insanların biyolojik, yani doğuştan getirdikleri özelliklerinin onların kültürel ve toplumsal niteliklerini belirlediğini ileri sürer (Bkz. Ünite 4). Irkçılığın temelinde insanların eşit olmadığı fikri yatar ve bu eşitsizliğin temeli bi yolojik özelliklere bağlanır.
#17
SORU: Endüstri toplumunun en önemli özelliği nedir?
Endüstri toplumunun en önemli özelliği nedir?
CEVAP: Endüstri toplumunun en önemli özelliği, onun kitlesel üretim için yüksek kalori sağlayan fosil yakıtlara ve elektrik enerjisine dayanmasıdır.
Endüstri toplumunun en önemli özelliği, onun kitlesel üretim için yüksek kalori sağlayan fosil yakıtlara ve elektrik enerjisine dayanmasıdır.
#18
SORU:
Yoğun endüstriyel tarımın sonuçları nelerdir?
CEVAP: Tarımda ortaya çıkan bu değişim şu şekilde özetlenebilir:
- İnsan ya da hayvan gücünün yerini makine kulla nımı aldı.
- Besinler yerine yoğun endüstriyel bitki üretimine geçildi.
- Gübre, tohum, mazot gibi piyasadan temin edilen kaynak (girdi) kullanımında yoğunlaşma ortaya çıktı.
-
Nüfus artışı yaşandı ve bu nüfus kırdan kentlere doğru hareketlenerek kentlerin nüfus yoğunluğunu artırdı.
-
Tarımda da uzmanlaşma ortaya çıktı. Tarım makinelerinin üretim, bakım ve işletilmesinden tarla içi üretim süreçlerinde uzman kullanımına kadar uzanan bir dizi meslek erbabı ortaya çıktı.
-
Üretimde girdilerin çoğalması ve bunların üretimdeki önemlerinin artması tarımda ticarî ilişki ağının genişlemesine yol açtı. Kasaba ve kentlerdeki bir takım esnaf girdi temini sorununu bir tür kredi konusu yaparak, tarımdan daha fazla artıkdeğer çekmeye başladı. Tarlada üretilen ürün, bizzat çiftçi tarafından pazarlara taşınmak yerine, tarlada alıcı olan tüccarlar eliyle pi yasaya sunulmaya başlandı.
-
Tarımcılar giderek dünya ekonomisinin dalgalanmalarına, fiyat artış ve dü şüşlerine daha fazla duyarlı hale geldiler ve bu riskleri karşılamak için daha fazla ürün elde edecek yeni tekniklerle ekimdikim yapmaya, daha fazla alanı tarıma açmaya başladılar.
Tarımda ortaya çıkan bu değişim şu şekilde özetlenebilir:
- İnsan ya da hayvan gücünün yerini makine kulla nımı aldı.
- Besinler yerine yoğun endüstriyel bitki üretimine geçildi.
- Gübre, tohum, mazot gibi piyasadan temin edilen kaynak (girdi) kullanımında yoğunlaşma ortaya çıktı.
-
Nüfus artışı yaşandı ve bu nüfus kırdan kentlere doğru hareketlenerek kentlerin nüfus yoğunluğunu artırdı.
-
Tarımda da uzmanlaşma ortaya çıktı. Tarım makinelerinin üretim, bakım ve işletilmesinden tarla içi üretim süreçlerinde uzman kullanımına kadar uzanan bir dizi meslek erbabı ortaya çıktı.
-
Üretimde girdilerin çoğalması ve bunların üretimdeki önemlerinin artması tarımda ticarî ilişki ağının genişlemesine yol açtı. Kasaba ve kentlerdeki bir takım esnaf girdi temini sorununu bir tür kredi konusu yaparak, tarımdan daha fazla artıkdeğer çekmeye başladı. Tarlada üretilen ürün, bizzat çiftçi tarafından pazarlara taşınmak yerine, tarlada alıcı olan tüccarlar eliyle pi yasaya sunulmaya başlandı.
-
Tarımcılar giderek dünya ekonomisinin dalgalanmalarına, fiyat artış ve dü şüşlerine daha fazla duyarlı hale geldiler ve bu riskleri karşılamak için daha fazla ürün elde edecek yeni tekniklerle ekimdikim yapmaya, daha fazla alanı tarıma açmaya başladılar.
#19
SORU: Üçüncü Dünya kavramını tanımlayınız.
Üçüncü Dünya kavramını tanımlayınız.
CEVAP: Üçüncü Dünya, II. Dünya Savaşı’ndan önce büyük ölçüde Batı’nın sö mürgeleri olan ve savaş sonrasında bağımsızlıklarını kazanıp ulusdevletler haline gelen Asya ve Afrika ülkelerini anlatan bir kavram olarak şekillenmiştir. Üçüncü Dünya’ya bağımsızlıklarını 19. yüzyılda kazanan Güney Amerika ülkeleri de ekle nebilir.
Üçüncü Dünya, II. Dünya Savaşı’ndan önce büyük ölçüde Batı’nın sö mürgeleri olan ve savaş sonrasında bağımsızlıklarını kazanıp ulusdevletler haline gelen Asya ve Afrika ülkelerini anlatan bir kavram olarak şekillenmiştir. Üçüncü Dünya’ya bağımsızlıklarını 19. yüzyılda kazanan Güney Amerika ülkeleri de ekle nebilir.
#20
SORU: Küreselleşme sonuçları nelerdir?
Küreselleşme sonuçları nelerdir?
CEVAP: Küreselleşme eskinin güvenceli iş gü cünü esnekleştirdi ve işsizliği kronik bir durum haline getirdi. Böylelikle
-
Sermaye hareketlilik kazandı ve daha güvenli ve getirili alanlara doğru sü rekli bir hareket içine girdi.
-
Teknoloji hareketlendi ve ortaya çıktığı zamandan kısa bir süre sonra dün yanın her yerine yayılma olanağı kazandı.
-
İnsan hareketliliği de arttı. Dünyadaki ikilik zengin batı yoksul doğu ikiliği olmaktan çıktı ve yoksul güney ülkelerinden zengin Kuzey ülkelerine doğ ru bir insan hareketi (göçü) başladı.
- Fikirler, imgeler ve simgeler aynı hızla yayılmaya başladı.
Küreselleşme eskinin güvenceli iş gü cünü esnekleştirdi ve işsizliği kronik bir durum haline getirdi. Böylelikle
-
Sermaye hareketlilik kazandı ve daha güvenli ve getirili alanlara doğru sü rekli bir hareket içine girdi.
-
Teknoloji hareketlendi ve ortaya çıktığı zamandan kısa bir süre sonra dün yanın her yerine yayılma olanağı kazandı.
-
İnsan hareketliliği de arttı. Dünyadaki ikilik zengin batı yoksul doğu ikiliği olmaktan çıktı ve yoksul güney ülkelerinden zengin Kuzey ülkelerine doğ ru bir insan hareketi (göçü) başladı.
- Fikirler, imgeler ve simgeler aynı hızla yayılmaya başladı.