ARAMA KURTARMA BİLGİSİ VE ETİK DEĞERLER Dersi Sel ve Su Baskınlarında Arama Kurtarma soru cevapları:
Toplam 20 Soru & Cevap#1
SORU:
Ülkemizde depremlerden sonra en fazla maddi ve manevi kayıp verdiğimiz doğal afet nedir?
CEVAP:
Ülkemizde depremlerden sonra en fazla maddi ve manevi kayıp verdiğimiz doğal afetler sel ve su baskınlarıdır. Yerleşim yerlerindeki çeşitlilik ve değişim, karşılaşma sıklığını değiştirmesine rağmen özellikle sel olayını dikkate almadan kurulan altyapılar bu doğa olayının bir afete dönüşmesine neden olabilmektedir.
#2
SORU:
Dünyada en sık yaşanan su taşkını türleri ve sebepleri nelerdir?
CEVAP:
Dünyanın bir çok kesimlerinde; şiddetli fırtınaların sahil bölgelerinde oluşturduğu dalga hareketlerinden kaynaklanan kıyı taşkınları, göllerdeki seviye değişiklikleri ve dalga etkilerinden kaynaklanan göl taşkınları, buzul hareketlerinden kaynaklanan buz taşkınları ve aşırı yağışlar sonucunda veya kar erimelerinden kaynaklanan akarsu taşkınları sık sık yaşanmaktadır.
#3
SORU:
Ülkemizde yaygın olarak yaşanan taşkın türü hangisidir?
CEVAP:
Ülkemizde yaygın olarak yaşanan taşkınlar genelde akarsu taşkınlarıdır.
#4
SORU:
Sel ve su baskınlarının bir afete dönüşmesinin sebepleri nelerdir?
CEVAP:
Sel ve su baskının bir sel afetine dönüşmesi, insan faaliyetlerinin dünyanın doğal dengesi üzerinde yaptığı müdahalelerden
kaynaklanmaktadır. Bu nedenle ülkemiz, coğrafi, iklimsel ve jeomorfolojik özelliklerin yanında sosyo-ekonomik gelişme faaliyetleri de sel ve su baskınlarının bir afete dönüşmesinde belirleyicidir.
#5
SORU:
Ülkemizde sel ve su baskınları en çok hangi bölgelerde ve aylarda gerçekleşmektedir?
CEVAP:
Ülkemizde sel ve su baskınları en çok; Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında Karadeniz, Akdeniz ve Batı Anadolu bölgelerinde gerçekleşmektedir.
#6
SORU:
Ekonomik gelişme faaliyetleri sonucu gerçekleşen kentleşme sel ve su baskınlarının görülme sıklığı ve şiddetini nasıl etkilemektedir?
CEVAP:
Ekonomik gelişme faliyetleri sonucu gerçekleşen kentleşme, akarsu havzalarının çeşitli alanlarındaki insan faaliyetinin miktarını arttırmaktadır. Bu durum havza bütünündeki hidrolojik dengeyi bozmaktadır. Havzaları içerisindeki yerleşimleri, arazi yapısını ve arazi kullanım özelliklerini değiştirmektedir. Orman örtüsü ve meralar azalmakta ve havza içerisnde uzun yıllarda doğal olarak dengeye gelmiş, havzanın su depolaması, akış ve suyun yeraltına sızması gibi hidrolojik özellikler değişmektedir. Tüm bu değişim, sel ve su baskınlarınlarının görülme sıklığı ve şiddetinin değişimine sebep olmaktadır. Bu nedenle daha önceden sel ve su baskını için koruma önlemi gerekli olmayan alanlarda bile önlem alınması zorunlu hale gelmektedir.
#7
SORU:
Sel ve su baskınlarının dolaylı etkileri nelerdir?
CEVAP:
Dolaylı etkiler selden zarar gören diğer sistemlerin neden olduğu etkilerdir. Bunlara örnek olarak, sudan kaynaklanan enfeksiyonlar, taşkın suyu içinde serbest kalan kimyasal kirleticilere maruz kalmanın akut ve kronik etkileri, yiyecek yetersizliği vb. etkiler verilebilir.
#8
SORU:
Sel ve taşkınlar sırasında meydana gelen yaralanma ve boğulmaların sebepleri nelerdir?
CEVAP:
Sel ve taşkınlar sırasında meydana gelen yaralanma ve boğulmalar, genellikle dere akış hızı, topografik arazi özellikleri, uyarı yokluğu, hızlı akan suyun taşıdığı iri kaya parçaları ve taşkın suyunun ani yükselmesi gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır. Özellikle yıkıntı ve parça taşıyan yüksek hızdaki su yaralanmalara neden olabilmektedir. Ayrıca endirekt etki olarak sel ve taşkın suyu nedeniyle yıkılan binalar da yaralanma ve ölümlere yol açabilmektedir. Son yıllarda küresel iklim değişimleri nedeniyle taşkın ve sel olayları ve bu olayların insan üzerindeki etkilerinde artışlar olduğu görülmektedir.
#9
SORU:
Hipotermi nedir?
CEVAP:
Hipotermi, 37°C olan normal vücut sıcaklığının, 35°C’nin altına düşmesi halinde meydana gelen rahatsızlıktır. Genellikle yağmur, rüzgâr, kar veya soğuk suya maruz kalma gibi faktörler tarafından tetiklenir. İnsan vücudu bulunduğu ortamla ısı alışverişine girer ve bu alışverişten ortamın ısısına göre etkilenir.
#10
SORU:
Düşük gövdeli barajlar sel ve taşkınlar için nasıl risk alanı oluşturur?
CEVAP:
Düşük gövdeli barajlar, bir nehir ya da çayın önüne yapılmış, normal akış seviyelerinde suyun kanalları içerisinde olduğu, su toplama amacıyla yapılmış yapılardır. Tüm su baraj yapısı üzerinden aşarak doğal kanal akışına devam eder. Düşük gövdeli barajlarda, barajın üzerindeki bölgede su akış hızı çok arttığından barajın arkasında bir tehlike alanı oluşur. Düşük gövdeli barajlar sadece sel ve taşkın değil normal akış zamanında da tehlikeli durumlar yaratabilir.
#11
SORU:
Menfezler hangi durumlarda risk alanı oluşturmaktadır?
CEVAP:
Hızlı akan bir suyun bir menfeze girişi, oldukça güçlü bir etki yaratır. Bu nedenle kurtarıcılar ve işçilerin tıkalı bir menfez girişini temizlerken çok dikkat etmesi gerekir. Sel ve Su baskını dışında da bir menfez önünde veya içinde çalışırken, ayrıca sel ve su basması riskinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
#12
SORU:
Akarsu üstü köprüler hangi durumlarda risk alanı oluşturur?
CEVAP:
Akarsu üstü köprüler, normal zamanlarda suyu geçmek için kullanışlı ve güvenlidir. Ancak su yol yüzeyine yükseldiği zaman, buradan geçmek tehlikelidir. Yolun üzerinden akan suyun gücü , bir aracı itmeye ve sel baskının içine çekmeye yeterlidir. Eğer
araç sürücüsü aracın içerisindeyse suyun gücü aracı sürükleyecek ve yaralanmalar ve ya ölümle sonuçlanabilecek bir durum yaratabilecektir.
#13
SORU:
Hayat ipi ile çekerek kurtarma nedir?
CEVAP:
Kıyıdan 15- 20 m. kadar uzakta boğulmakta olan kişinin kurtarılması için uzun ve sağlam bir ipinin ucuna bir torba bağlanmalı, içine suda batmayan bir cisim (mantar vb.) ve torbanın uzağa atılmasını sağlamak amacı ile de bir ağırlık (taş, kurşun vb.) konmalıdır. Ağzı bağlanan torba fırlatılmalı, boğulmakta olan kişinin bunu tutması sağlanmalıdır. Kurtarıcı, ipi çekerek kişinin kıyıya doğru gelmesini sağlar. Bu uygulamaya “Hayat ipi ile çekerek kurtarma” denir.
#14
SORU:
Boğulmakta olan kişinin bulunduğu yer karaya uzak ise kurtarmak için hangi yöntem uygulanmalıdır?
CEVAP:
Boğulmakta olan kişinin bulunduğu yer karaya uzak ise, kurtarıcı yanına “Can simidi” alarak yüzmeli, boğulmakta olan kişinin tutunmasını ve yüzerek karaya çıkmasını sağlamalıdır. Yalnız olarak kayıkta bulunan ve suya düşen kişi kayık küreğini yakalamalı, koltuk altına alarak kıyıya doğru yüzmeye çalışmalıdır.
#15
SORU:
İyi yüzme bilen kurtarıcının, boğulmakta olan kişiyi kurtarmasının ardından hangi müdahalelerde bulunması gerekir?
CEVAP:
İyi yüzme bilen kurtarıcının, boğulmakta olan kişiyi kurtarması halinde, suda boğulan kişiyi yüzü yukarı gelecek şekilde döndürmeli, bileğinden ya da saçından tutarak çekmelidir. Selde ve suda boğulanların yuttuğu suyun bir kısmı hava yollarını, akciğeri ve hava keseciklerini doldurur ve kişi nefes alamaz. Bu nedenle sudan çıkarılan kişinin öncelikle yuttuğu su çıkarılmalıdır. Bunu sağlamak önce su içinden çıkarılmalı, çıkarıldıktan sonra sun’i solunum uygulanmalıdır.
#16
SORU:
Boğulmalarda genel ilk yardım işlemleri için hangi adımlar izlenmelidir?
CEVAP:
Boğulmalarda genel ilk yardım işlemleri için aşağıdaki adımlar izlenmelidir.
1. Boğulma nedeni ortadan kaldırılır.
2. Bilinç kontrolü yapılır.
3. Temel yaşam desteği sağlanır.
4. Derhal tıbbi yardım istenir.
5. Yaşam bulguları izlenir.
#17
SORU:
Sel ve su baskınlarından kaynaklanan mahsur kalmalarda hangi müdahale seçenekleri düşünülmelidir?
CEVAP:
Sel ve su baskınlarından kaynaklanan mahsur kalmalarda, mahsur kalınan kişinin konumu öğrenildikten sonra iş makineleriyle müdahale, helikopterle müdahale, hat çekerek müdahale, kurtarma botları ile müdahale yöntemlerinden en uygunu seçilir.
#18
SORU:
Sele kapılıp kaybolan kişilerin arama çalışmaları nasıl yürütülmelidir?
CEVAP:
Sele kapılıp kaybolan kişilerin arama çalışmalarında öncelik tanınmalı ve vakit kaybedilmemelidir. Selin taşıma gücünden dolayı kayıp kişilerin bulunması hem zor hem de teknik bir iştir. Sel kayıplarını arama kişinin en son görüldüğü noktadan başlanılarak suyun akış yönünde taramalar yapılmalıdır. Bu konuda iş makineleri kullanılacağı gibi teknik malzemelerde kullanılabilir. Ülkemizde yanlış bilinen en büyük saplantı kayıplarda arama köpeklerinin kullanılmasıdır. Sel sularının bir çok yere girip çıktığı düşünülecek olursa koku karmaşası olacaktır. Ayrıca suyun kokuyu iletmeme gibi durumu söz konusu olduğundan Arama Köpekleri yanlış yönlendirip çalışmaların uzamasına sebebiyet verecektir.
#19
SORU:
Sel ve su baskını bölgesi yerleşim alanlarında hangi çalışmalar yapılmalıdır?
CEVAP:
Selin yaratmış olduğu taşkın sonucu afet bölgesindeki yerleşim alanları evler dükkanlar depolar v.b. yerler selin etkisine maruz kalacaktır. Bölgedeki yaşamı ve afet zedelerin gündelik hayata biran evvel dönebilmeleri için bu bölgede çalışmaların başlaması gerekmektedir. Bu çalışmalar aşağıda belirtilen başlıklar altında toplanabilir.
- Binalarda biriken sel sularının tahliyesi
- Hanelerin oturulabilir hale dönüştürülmesi
- Afetzedelerin gündelik İaşe ve barınma hizmetlerinin sağlanması
- Eğitimin sağlanması
- Selin yarattığı sağlık sorunlarının çözümü
- Altyapı tahribatının onarımı (elektrik ,yol, su, kanalizasyon, haberleşme,iletişim v.b)
- Hasar tespiti
#20
SORU:
Binalarda biriken sel suları tahliye edilirken nelere dikkat edilmelidir?
CEVAP:
Binalarda biriken sel sularının tahliyesi için motopomplar ve vidanjörler kullanılarak tahliyeler yapılır. Bunun için bol miktarda motopomp ve vidanjörün sağlanması gerekmektedir. Suyu ve mucuru boşaltılan hanelerin temizliği ve dezenfektanı sağlandıktan sonra yerleşime açılmalıdır. Çünkü sel sularından bir çok hastalık bulaşabilir. Bu süre içerisinde mahsur kalan afetzedeler için geçici barınma ve iaşe hizmetleri sağlanmalıdır.