BANKALARDA KREDİ YÖNETİMİ Dersi Bankacılık ve Kredi Ortamı soru cevapları:

Toplam 21 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Bir ekonomideki finansal sistem nasıl tanımlanabilir?


CEVAP:

Bir ekonomide, fonların arz edenlerle talep edenler arasında doğrudan ya da dolaylı yollardan transferinin gerçekleştiği sisteme finansal sistem adı verilir. Başka bir ifade ile finansal sistem, fon sahiplerinden fon ihtiyacı olanlara doğru bir aktarım mekanizması görevi üstlenir.


#2

SORU:

Finansal sistemin aktörleri kimlerdir?


CEVAP:

Finansal sistemin aktörleri; ödünç veren birimler olarak tanımlanan tasarruf sahipleri ve fon talep eden birimler olarak tanımlanan borçlulardır. Tasarruf sahipleri, bir ekonomide gelirleri tüketim harcamalarını aşan yurt içinden ve yurt dışından bireyler, firmalar ve devletten oluşurken; borçluları oluşturanlar ise, tüketim harcamalarını finanse etmek isteyen bireyler, yatırım harcamalarını finanse etmek isteyen firmalar, kamu harcamalarını finanse etmek isteyen devletler ve yabancı yatırımcılardır.


#3

SORU:

Finansal sistemin temel işlevi nedir?


CEVAP:

Finansal sistemin temel işlevi fon arz edenlerle fon talep edenleri bir araya getirmektir. Sadece bu işlev bile finansal sistemin bugünün devasa modern ekonomilerinde ne denli büyük ve hayati bir görevi yerine getirdiğini ifade etmeye yetecektir


#4

SORU:

Finansal sistemde portföy ne anlama gelmektedir?


CEVAP:

Finansal çeşitlendirme, iktisadi birimlerin fonlarını değişik aktifler arasında dağıtmak suretiyle finansal araçların toplam riskinin azaltılmasıdır. Başka bir ifadeyle finansal çeşitlendirme, yatırımcıların tüm yumurtalarını aynı sepete koymamalarını ifade eder. Bu sepet finansal dilde portföy olarak adlandırılır. Portföy, bir yatırımcının sahip olduğu varlıkların (hisse senedi, devlet tahvili, hazine bonosu, altın, döviz vb.) toplamını niteler.


#5

SORU:

Likidite nedir ve finansal sistemde önemi nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

Likidite, herhangi bir iktisadi varlığın istenildiğinde kullanıma hazır olma becerisidir. Başka bir ifade ile sahip olunan varlığın, diğer malları ya da hizmetleri satın almak için paraya dönüştürülebilme kolaylığına likidite denir. 

Söz konusu varlık ne kadar likitse (yani likidite derecesi ne kadar yüksekse), o varlığı herhangi bir şeyle değiştirmek o kadar kolaydır. Finansal sistem, bünyesinde hali hazırda likit olan varlıkları barındırmakta, ya da bünyesine kabul ettiği varlıkların likidite derecelerinin yükselmesini sağlamaktadır. Bu nedenle, bir finansal sistemin etkinliği, o finansal sistemin likidite derecesiyle doğru orantılıdır. O halde, finansal sistem bünyesinde bulundurduğu likit varlıklara ilave olarak, likit olmayan ya da likidite derecesi farklı varlıkların likit hale gelmesine de ortam hazırlar. Günümüzün küreselleşmiş ekonomilerinde tasarruf sahiplerini ve yatırımcıları bekleyen, hatta onları kışkırtan bol miktardaki yatırım aracının ve fırsatın varlığı ve bunların şartlarının dakikalar içerisinde değişmesi, likiditenin anlamının çok daha büyük olmasını sağlamaktadır.


#6

SORU:

Finansal bilgi türleri nelerdir?


CEVAP:

finansal piyasaların rekabet derecesine göre iki türlü bilgiden bahsedilir. Bunlar simetrik ve asimetrik bilgidir.


#7

SORU:

Finansal bilgi türleri olan simetrik ve asimetrik bilgi arasındaki farklar nelerdir?


CEVAP:

Simetrik bilgi, alacaklı ve borçlu tarafların karşılıklı olarak söz konusu işlemle ilgili aynı düzeyde bilgiye sahip oldukları durumdur. Alacaklı ve borçlu söz konusu finansal işlem açısından aynı seviyede avantaj ve dezavantaja sahiptir. Bu tür bir bilgi ortamı, ancak tam rekabet şartlarının hâkim olduğu durumda söz konusu olur. Zira piyasada tam bir şeffaflık hâkimdir ve alıcı ve satıcı taraflar birbirlerinin ticari durumları konusunda eşit düzeyde bilgiye sahiptir.

Asimetrik bilgi ise, taraflardan birinin finansal işlemle ilgili olarak diğerine göre daha fazla bilgiye sahip olduğu ve bundan yola çıkarak kendisine maddi bir kazanç sağlayabildiği durumu ifade eder. Asimetrik bilgi akışının yoğun bir biçimde yaşandığı piyasalar, genellikle rekabetin aksadığı finans piyasalarıdır.


#8

SORU:

Alış-verişe göre finansal piyasalar nasıl gruplanır?


CEVAP:

Alış-verişe göre finansal piyasalar birincil ve ikincil piyasalar şeklinde gruplanır.

Birincil piyasalar, yeni ihraç edilen bir menkul kıymetin alıcısıyla ilk defa buluştuğu piyasalardır. Bu piyasalarda, alıcılar ve alış şartları kamuoyu tarafından yeterince bilinmediği için bir eksik bilgi durumu söz konusudur. Örneğin, kamunun birincil piyasaları kullanarak gerçekleştirdiği fon talebine kimlerin ne oranda yanıt verdiği pek bilinmez.

İkincil piyasalar ise, birincil piyasada ilk defa alıcısıyla buluşan bir menkul kıymetin, bu kez söz konusu ilk alıcı tarafından başka bir aktöre satıldığı piyasalardır. Yani birincil piyasada alıcı durumunda olan aktör, ikincil piyasada satıcı konumundadır.


#9

SORU:

Vade yapısına göre finansal piyasalarda, para ve sermaye piyasası ayrımı nasıl açıklanmaktadır?


CEVAP:
  • Para piyasalarında alınıp-satılan araçlar sermaye piyasalarında alınıp-satılan araçlara göre daha az risklidir. Çünkü kısa vadelidir. Bu nedenle fiyatlarda nispeten daha küçük iniş ve çıkışlar yaşanır.

  • Para piyasası araçlarının likiditesi sermaye piyasası araçlarına göre genellikle daha yüksektir. İşlem hacmi daha büyüktür. Dolayısıyla birim alım-satım maliyetleri daha düşüktür.

  • Para piyasası araçlarının bilgi (enformasyon) maliyetleri sermaye piyasası araçlarına göre daha düşüktür. Çünkü borçlular genellikle yakinen tanınan kişilerdir ve fonların süresi daha kısadır.


#10

SORU:

Mekana göre finansal piyasalar nasıl gruplanmaktadır?


CEVAP:

Fon alış-verişinin yapıldığı mekâna bağlı olarak ortaya çıkan ilk finansal piyasa türü olan müzayede piyasaları, ticaretin sabit bir miktarda yapıldığı kurumsal piyasalardır. Aynı zamanda bir ikincil piyasa niteliği de taşıyan müzayede piyasalarında çok sayıda alıcı ve satıcı bulunduğu için, bu piyasalarda fiyatlar büyük ölçüde tam rekabetçi piyasa koşulları altında belirlenir. Müzayede piyasaların en önemli işlevi, finansal araçların alım ve satımının gerçekleşebileceği devamlı bir pazar oluşturmasıdır.

Tezgâh-üstü piyasalar ise, fon alış-verişinin genellikle pazarlık usulü ile yapıldığı piyasalardır. Tezgâh-üstü piyasalar aslında bankalar, dealerlar, komisyoncular ve diğer aracılardan oluşan ikincil piyasalardır. Bu tür piyasalarda işlem maliyetleri oldukça düşüktür, çünkü işlemler büyük ölçüde masa başında bilgisayar bağlantısı ya da telefon ve faks aracılığıyla gerçekleştirilir. İşlem maliyetinin son derece düşük olması, tezgâh-üstü piyasa riskinin önüne geçmekte ve fon alış-verişini gerçekleştirecek olan yatırımcılar açısından bir avantaj yaratmaktadır.


#11

SORU:

Nakit ve türev piyasa arasındaki farklar nelerdir?


CEVAP:

Finansal aktiflerin peşin olarak alınıp-satıldığı piyasalara nakit piyasalar, önceden anlaşılan bir fiyattan ve vadeli olarak alınıp-satıldığı piyasalara ise türev piyasalar adı verilir. Menkul kıymet borsaları bir nakit piyasa türüdür. Vadeli işlem ya da opsiyon borsaları ise türev piyasalara birer örnektir.

Türev piyasalarda yatırımcıların üstleneceği olası riskler minimize edilmektedir. Türev piyasalarda işlemler, belli bir sözleşme çerçevesinde gerçekleştirilir. Bu sözleşmeler, finansal gelecekler (gelecek sözleşmeleri) veya opsiyonlar (ya da opsiyon sözleşmeleri) şeklindedir. Finansal gelecekler, bugünden belirlenen bir fiyat üzerinden gelecekte belirlenen bir tarihte ödemenin yapılacağını öngören bir sözleşme iken; opsiyonlar, yatırımcıya belli bir finansal aracı (bu tahvil, bono, hisse senedi veya döviz olabilir) belli bir fiyattan belli bir zaman dilimi içerisinde ya da sonunda satın alma ya da satma hakkı (opsiyonu) tanıyan sözleşmelerdir.


#12

SORU:

finansal aracıların finans piyasasındaki temel işlevleri nelerdir?


CEVAP:
  • Fon arz edenlerle, fon talep edenler arasında bir bağ kurmak,

  • Riski dağıtmak, finansal bilgiyi temin etmek ve likiditeyi sağlamak.


#13

SORU:

Merkez bankalarının görev ve yetkileri nelerdir?


CEVAP:
  • Para politikasını belirleme ve hazine adına bankacılık işlemlerini yapma,

  • Finansal sistemin istikrarının teminini ve devamını sağlama,

  • Para arzının kontrol edilmesi,

  • Para piyasasını düzenleme ve gerektiğinde bankaların kısa vadeli ihtiyaçlarını karşılama,

  • Paranın dağıtılması,

  • Finansal altyapı kurulmasına katkı yapma,

  • Mali ve ekonomik konularda hükümete danışmanlık yapma,

  • Uluslararası ödeme araçlarını idare etme,

  • Para ve kredi ile ilgili istatistiklerin tutulması,

  • Ulusal paranın iç ve dış değerinin korunması için gerekli tedbirleri alma,

  • Ülkenin altın ve döviz rezervini koruma,

  • Para-kredi-ekonomi ile ilgili araştırmalar yapma.


#14

SORU:

TCMB'nin temel görevi nedir?


CEVAP:

TCMB’nin temel görevi, fiyat istikrarını sağlamak ve enflasyonu kontrol altında tutmaktır.


#15

SORU:

TCMB'nin temel yetkileri nelerdir?


CEVAP:

     • Türkiye’de banknot ihracı imtiyazı tek elden Bankaya aittir.

  • Banka, Hükümetle birlikte enflasyon hedefini tespit eder, buna uyumlu olarak para politikasını belirler. Banka, para politikasının uygulanmasında tek yetkili ve sorumludur.

  • Banka, fiyat istikrarını sağlamak amacıyla bu Kanunda belirtilen para politikası araçlarını kullanmaya, uygun bulacağı diğer para politikası araçlarını da doğrudan belirlemeye ve uygulamaya yetkilidir.

  • Banka, olağanüstü hallerde ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kaynaklarının ihtiyacı karşılamaması durumunda, belirleyeceği usul ve esaslara göre bu Fona avans vermeye yetkilidir.

  • Banka, nihai kredi mercii olarak bankalara kredi verme işlerini yürütür.

  • Banka, bankaların ödünç para verme işlemlerinde ve mevduat kabulünde uygulayacakları faiz

    oranlarını, belirleyeceği usul ve esaslara göre bankalardan istemeye yetkilidir.

  • Banka, mali piyasaları izlemek amacıyla bankalar ve diğer mali kurumlardan ve bunları düzenlemek ve denetlemekle görevli kurum ve kuruluşlardan gerekli bilgileri istemeye ve istatistiki bilgi toplamaya yetkilidir.


#16

SORU:

TCMB'nin mali ajanlık görevi nasıl açıklanmaktadır?


CEVAP:

Devletin milletlerarası mali ve iktisadi münasebetlerinde Bankaya, Hükümetin mali ajanlığı verilebilir. Banka, her nevi Devlet iç borçlanma senetlerinin mali servisini, özel kanunlara veya bunlara dayanan kararlara göre kambiyo denetlemesini ve dış ticaret rejimi tatbikatını veya benzeri işlemleri yapmakla görevlendirilebilir. Bu sıfatla yaptığı işlemlerden dolayı üçüncü şahıslar tarafından Bankaya sorumluluk tevcih edilemez.


#17

SORU:

TCMB'nin teşkilat ve organları nelerdir?


CEVAP:
  • Genel Kurul ve Banka Meclisi

  • Para Politikası Kurulu

  • Denetleme Kurulu

  • Başkanlık (Guvernörlük)

  • Yönetim Komitesi


#18

SORU:

TCMB Para Politikası Kurulu'nun görev ve yetkileri nelerdir?


CEVAP:
  • Fiyat istikrarını sağlamak amacıyla para politikası ilke ve stratejilerinin belirlenmesi,

  • Para politikası stratejisi çerçevesinde Hükümetle birlikte enflasyon hedefinin belirlenmesi,

  • Para politikası hedefleri ve uygulamaları konusunda belirli dönemler itibarıyla raporlar hazırlayarak Hükümetin ve belirleyeceği esaslar doğrultusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi,

  • Hükümetle birlikte Türk Lirasının iç ve dış değerini korumak için gerekli tedbirlerin alınması ve yabancı paralar ile altın karşısındaki muadeletini tespit etmeye yönelik kur rejiminin belirlenmesidir.


#19

SORU:

Ticaret bankalarının fon kaynakları nelerdir?


CEVAP:
  • Öz kaynaklar: Ödenmiş sermaye, kanuni ve ihtiyari yedek akçeler, yeniden değerleme fonları, değerleme farkları ve zararları.

  • Mevduatlar: Vade, mevduat sahibi, hesap sahibinin niteliği, yatırılan paranın türü ve mevduatın bulunduğu ülke bakımından ayrıma tabi tutulabilir.

  • Kısa vadeli borçlar ve menkul kıymet ihracı: Yurt içi ve yurt dışı bankalardan ya da diğer kuruluşlardan ve merkez bankalarından borçlanmak mümkündür.

  • Hizmet karşılığı sağlanan diğer fonlar: Kiralık kasalar, havale işlemleri, hediye çekleri, seyahat çekleri, kupon tahsili, senet ve tahvil ödemesi, fatura tahsili ve ödemesi gibi.


#20

SORU:

Ticari bankalar ile katılım bankalarının fon kaynakları ve fon toplama yöntemleri bakımından farkları nedir?


CEVAP:

Katılım bankalarının fon kaynakları ve fon toplama yöntemleri ticari bankalarınkinden farklıdır. Buna göre, bu bankalar fon arz etme niyetinde olan aktörlere, faiz yerine kâr-zarar ortaklığına dayalı bir sözleşme önerirler. Dolayısıyla, topladıkları fonlar diğer bankalardaki mevduat hesaplarına benzese de, onlarda olduğu gibi önceden belli bir faiz oranı vaat edemezler. Dönem sonunda piyasada geçerli getiri oranlarına yakın bir kâr payı verirler. Topladıkları fonlar; vadesiz ise özel cari hesaplar, vadeli ise kâr ve zarara katılma hesapları olarak kaydedilir. Ayrıca, diğer ticari bankalarda olduğu gibi kısa vadeli her türden borçlanma işlemine giremezler. Zira faiz cinsinden bir borç kaynağı kullanmaları mümkün değildir.


#21

SORU:

Bir kredi müşterisinin hangi özellikleri taşıması gerekir?


CEVAP:
  • Kredi müşterisi gerçek veya tüzel kişiliğe sahip olmalıdır,

  • Kredi müşterisi güvenilir ve itibar sahibi olmalıdır,

  • Kredi müşterisi fon ihtiyacı olan bir iktisadi birim olmalıdır,

  • Kredi müşterisi bir hali hazırda bir gelire sahip olmalıdır,

  • Kredi müşterisi kullandığı krediyi faizi ile birlikte geri ödeyeceğini taahhüt etmeli ve bunu gerçekleştirmelidir.