BİREY VE DAVRANIŞ Dersi Kişilik soru cevapları:
Toplam 20 Soru & Cevap#1
SORU:
Kişilik nedir?
CEVAP:
Psikolojide ise kişiliği, bireyin iç ve dış çevresiyle kurduğu ve bireyi diğer bireylerden farklılaştıran, tutarlı ve yapılaşmış ilişki biçimi olarak tanımlamak mümkündür. Bir başka ifade ile kişilik, bireyin fiziksel ve sosyal çevreyle ilişki kurma biçimini şekillendiren, bireyi diğerlerinden ayıran, kendine özgü duygu, düşünce ve davranış kalıplarıdır.
#2
SORU:
Kişilik davranışlarının özellikleri nelerdir?
CEVAP:
Kişilik tanımlarından yola çıkarak öncelikli olarak bireyin davranışlarının diğer bireylerden farklılaşan nitelikte ve ayırıcı olması gerekmektedir. Öte yandan kişinin davranışının zaman geçse de değişmeyen, tutarlı bir yapıda olması önemlidir. Kişilik davranışları ile ilgili bir diğer özellik ise, davranışın yapılaşmış ve kalıplaşmış olmasıdır. Kişilik çok sayıda farklı birimden oluşan bir sistem olarak düşünülürse, bu sistemde yer alan tüm kişilik özellikleri ve buna bağlı davranış özelliklerinin birbirleri ile uyumlu olması beklenir. Kişilik davranışlarını şekillendiren bir diğer unsur ise ilişki kuruş biçimidir. Bireyin ortaya koyduğu davranışlar bireyin iç ve dış çevresiyle kurduğu ilişkiden etkilenir.
#3
SORU:
Psikodinamik kuramlar kişiliğin nasıl geliştiğini savunmaktadır?
CEVAP:
Psikodinamik yaklaşımda kuramcılar psişik enerjinin davranışlar üzerindeki etkisi üzerinde çalışmaktadırlar. Bu süreçte bu enerjinin kaynağı kimi zaman cinsellik ve saldırganlık içgüdüleri olabilirken, kimi zaman da bireyin bağımlılıkla savaşı olabilmektedir. Psikodinamik kuramlar, kişiliğin bilinçdışı (bilinçaltı) unsurlarla şekillendiğini savunmaktadırlar.
#4
SORU:
Freud'a göre davranışın temeli nedir?
CEVAP:
Freud’a göre davranışın temeli şu an farkında olduğumuz her şeyi kapsayan bilinç düzeyinde gerçekleşen duygu ve düşüncelerin yerine bilinçdışına ait duygu ve düşüncelere dayanmaktadır. Bu bakış açısı sebebiyle Freud insan davranışıyla ilgili yepyeni görüşlerin temelini atmıştır.
#5
SORU:
Freud'a göre kişilik hangi yapıların etkileşimi ile meydana gelmektedir?
CEVAP:
Freud’a göre kişilik; id, ego, superego olarak adlandırdığı yapıların etkileşimlerinden meydana gelmektedir. Doğuştan gelen ve bilinçdışı istek ve güdülerden oluşan id haz peşindedir. Düşünme ve akıl yürütme süreçlerinin kontrolü ego tarafından yürütülür. Ego bilinç, bilinç öncesi ve bilinçdışı etkileşimli olarak çalışmaktadır. Toplumsal kalıpların yanı sıra anne babaların ve çevrenin söyledikleri bizim yargılarımızı oluşturduğundan superego olayları değerlendirirken tüm bu unsurları temel ölçüt olarak ortaya koyar. Superego ve onu oluşturan değerlendirme ölçütleri doğuştan değil sonradan kazanılanlarla şekillenir.
#6
SORU:
Freud'a göre bilinç öncesi hangi unsurları barındırır?
CEVAP:
Farkında olamadığımız ama kolaylıkla hatırlanabilecek bilgiler bilinç öncesini oluşturur. Örneğin “halanızın ismi nedir?” ya da “İlkokul öğretmeninin adı neydi?” gibi soruların cevapları, o an için aklınızda olmayan fakat bir soruyla hemen ya da biraz üzerinde düşünülerek de olsa çağrılması kolay bilgilerden oluşur.
#7
SORU:
Freud'a göre bilinci oluşturan unsurlar nelerdir?
CEVAP:
Bilinç, şu an içinde olduğunuz durumla ilgili olarak tüm hissedilenleri kapsar.
Oturduğunuz odadaki koku, o an için gelen ses, kıyafetlerinizin dokusu gibi unsurlar
o an için farkında olduğunuz unsurları içerir.
#8
SORU:
Freud'a göre bilinçdışını oluşturan öğeler nelerdir?
CEVAP:
Bilinçdışı (bilinçaltı) ise bireyin istese de hatırlayamayacağı ama farkında olmadan davranışlarını yönlendirebilecek unsurları içerir. Bazen farkında olmadığımız bu bilinçdışı süreçler; dil sürçmeleri, rüyalar ya da hipnoz altında ortaya çıkabilmektedir.
#9
SORU:
Freud'a göre kişilik gelişiminde oral dönem nedir?
CEVAP:
Bebek 18 aya kadar olan süreçte dış dünya ile ağzı yoluyla bağlantı kurar. Her şeyi ağzına götüren bebek için beslenmenin, dış dünyadaki nesneleri tanımanın, emme ve yutmanın yolu dudaklar dil ve dişleri içeren ağız bölgesinden geçer. Bu sebeple libido ağız bölgesinde yoğunlaşır.
#10
SORU:
Freud'a göre kişilik gelişiminde anal dönem nedir?
CEVAP:
Bu dönemde çocuklarda libido anal bölgeye kaymaktadır. Çocuk açısından bu dönem tuvalet eğitiminin verilmesi bakımından önemli bir dönemdir. Çocuklarda tuvalet eğitimi verilirken sıkı ve baskıcı uygulamalara gidilmesi ilerde bu durumla ilgili sıkıntılı kişilik özelliklerinin yaşanmasına neden olabilmektedir. Çocuk tuvaletini tutarak kontrolü elinde tutmak ister.
#11
SORU:
Freud'a göre Fallik Dönem nedir?
CEVAP:
Bu yaş dönemindeki çocuklarda cinsel enerji cinsel bölgeye doğru kayar. Cinsel organlarını keşfetmeye başlayan çocuk aynı cinsiyetten olan anababasına karşı kıskançlık hissi geliştirirken, karşı cinsiyetten olan anababasına karşı ise aşırı bağlılık göstermeye başlar. Erkek çocuğun annesine karşı bu tarz aşırı bağlılık göstermesini, Freud Yunan mitolojisinde bilmeden babasını öldürüp annesi ile evlenen Oedipus’tan yola çıkarak Oedipus kompleksi (karmaşası) olarak adlandırmaktadır.
#12
SORU:
Freud'a göre Gizil Dönem nedir?
CEVAP:
Fallik dönem sonlandıktan sonra çocuklarda cinsellik ilgisi kaybolmaya başlar. 5 - 6 yaşlarında başlayan bu süreç bir şekilde ergenlik dönemine kadar sürer. Bu dönemde çocuk cinsiyetle ilgili konularla ilgilenmez ve bu dönemde kızların ve erkeklerin oyun gruplarında seçimleri genellikle kendi cinslerine yöneliktir. Çocukların sevgi gösterilerini ev dışında arkadaşlarına yönelttiği bu süreçte okul çağı çocuğuna karşı olumsuz davranışlar sergilenmesi, çocukta aşağılık duygusu yaratır.
#13
SORU:
Freud'a göre Genital Dönem nedir?
CEVAP:
Ergenlik dönemiyle birlikte başlayan ve son psikoseksüel basamak olan dönem genital dönemdir. Dönem itibariyle cinsel dürtülerin uyanmasıyla birlikte doyurulmamış cinsel dürtülerin cinsel ilişki yolu ile karşılanması durumu söz konusudur. Fakat bu aşamada en ideali, sorumluluk duygusu ve diğer insanları da düşünme gibi konuların ağır basmasıyla dürtülerin ertelenmesidir.
#14
SORU:
Jung'un "arketip" kavramı nedir?
CEVAP:
Ortak bilinçdışında ise insanoğlunun geçmiş yaşantılarından deneyim ve ortak anılarından oluşmuş ortak düşünce ve davranış kalıpları mevcuttur. Bu zihinsel temsil ve düşünce biçimleri Jung tarafından arketip olarak adlandırılmaktadır. Örneğin bütün bireylerin sahip olduğu bir annelik imgesine yönelik anne arketipi, tanrı arketipi, ya da tarihten gelen bir kabile reisi, bir kahramanlık arketipi bu duruma örnek olarak verilebilir.
#15
SORU:
Adler'in ortaya koyduğu "ödünleme" nedir?
CEVAP:
Aslında tüm insanların çocukken kendilerinden daha güçlü bir anne babaya bağımlı olmalarından kaynaklanan doğuştan bir aşağılık duygusuna sahip olduklarını belirten Adler, bireyin yaşamboyu bu aşağılık duygusunu yenebilmek için üstünlük çabası ortaya koyduğunu ileri sürer. Üstünlük çabasıyla birlikte bireylerin yaşadıkları fiziksel zayıflıkların ya da kayıpların daha çok çaba göstermek ve mükemmele ulaşma yolunda öncülük ettiğini savunur ve bu durumu da ödünleme olarak nitelendirir.
#16
SORU:
Erikson egoyu nasıl ele almaktadır?
CEVAP:
Erikson egonun, yani benlik kavramının da kendisine has bazı yapıcı görevlerinin olduğunu ileri sürmektedir. Erikson’a göre ego aslında kişiliği oluşturan güçlü ve diğerlerinden bağımsız bir yapıdır. Erikson’a göre kimlik bireysellik ve biriciklik duyguları ile beraber geçmiş ve gelecekle bütünleşen ve sürekli bir yapı gösteren karmaşık içsel durumdur. Bu sebeple benliğin asıl görevi kimlik oluşturmak ve bunu koruyarak çevre üzerinde egemenlik kurmaya çalışmaktır.
#17
SORU:
İnsancıl yaklaşım kuramcıları bireyin başından geçen olaylara nasıl yaklaşmaktadır?
CEVAP:
Bu yaklaşımdaki kuramcılar için bireyin başından geçen daha önceki olayların pek önemi yoktur ve çocukluk yaşantısındaki olaylar birey davranışını belirlemede o kadar da etkili değildir. Bu yaklaşımda şimdi ve burada anlayışı altında önemli olan, bireyin kendisini ve çevresini o an için nasıl algıladığı ve seçimlerini ne şekilde oluşturduğudur. Bu alanda söz sahibi kuramcılar Carl Rogers ve Abraham Maslow’dur.
#18
SORU:
Ayırıcı özellik yaklaşımlarının temel savunusu nedir?
CEVAP:
Bazı araştırmacılar kişiliği değerlendirirken kişiden kişiye değişen kalıcı tutarlı kişilik özelliklerine göre sınıflandırma yapma yoluna gitmişlerdir. Bu özellikler bireylerin kendilerini ya da diğer bireyleri değerlendirirken kullandıkları heyecanlı, neşeli, kurnaz, anlayışlı gibi adlandırılan özelliklerdir. Araştırmacılar yüzlerce sayıdaki bu karakteristik kişilik özelliklerinden yola çıkarak kişiliği betimlemeye çalışmaktadırlar. Çok sayıdaki bu kişilik özelliği faktör analizi adı verilen istatistiksel yöntemle daha az sayıda boyuta indirgenmektedir. Bu yaklaşımda kişilik özellikleri ile ilgili az sayıda faktör altında zıt özellikler içeren sıfat çiftleri (konuşkan- sessiz, sorumlu-güvenilmez, sakin-kaygılı) şeklinde düzenlenmektedir.
#19
SORU:
Bilimsel sosyal öğrenme yaklaşımlarının ve Bandura'nın temel savunusu nedir?
CEVAP:
Davranışçı görüşün daha çok bilişsel görüşe yaklaştığı bu alanda çalışan Albert Bandura
(1977-1986) her türlü dışsal uyarıcının insanı davranışını yönlendirdiği, insanın edilgen olduğu bir yapıyı kabul etmez. Bandura’ya göre davranışlarda bireyin bilişsel yapısı, öğrenme, deneyimler ve çevre ile olan etkileşimi önemlidir. Bireylerin değerlendirmelerinde, bireylerin beklentileri ve davranışın devamında gelen geri bildirim etkilidir. Beklentiler davranışları yönlendirirken, davranışın ortaya çıkardığı durum gelecekle ilgili beklentinin şekillenmesine neden olur.
#20
SORU:
Kişilik davranışlarını değerlendirmede araştırmacılar hangi yöntemlere başvurmaktadırlar?
CEVAP:
Kişilik davranışlarını değerlendirmede araştırmacılar 4 farklı yönteme başvurmaktadırlar. Bunlar; bireysel görüşme, gözlem, kişilik envanterleri ve projektif testlerdir.