BORÇLAR HUKUKU Dersi BORÇ İLİŞKİSİNİN TEMEL KAVRAMLARI - BORÇLARIN KAYNAKLARI-HUKUKİ İŞLEM KAVRAMI-SÖZLEŞMELERİN HUKUKİ İŞLEMLER İÇİNDEKİ YERİ-SÖZLEŞMELERİN KURULMASI soru cevapları:

Toplam 44 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Sözleşme özgürlüğü ilkesi ne demektir? 


CEVAP:

Borçlar Hukukunun temel ilkesinin hukuki ilişkilerini tarafların kendi iradeleriyle belirleyebilmesi, diğer ifadeyle sözleşme özgürlüğü olduğu söylenebilir.  Sözleşme özgürlüğü ilkesi, irade özerkliği ilkesinin görünüm şekillerinden biridir.


#2

SORU:

Borç ilişkisi nedir? 


CEVAP:

Borç ilişkisi kavramı, geniş anlamı itibarıyla, çeşitli borçların doğumuna dayanak
oluşturan hukuki ilişkiyi ifade etmektedir


#3

SORU:

Borç nedir? 


CEVAP:

Borç kavramı, borçlunun alacaklıya karşı borç konusu olan şeyi (edimi) yerine getirme yükümlülüğünü ifade eder


#4

SORU:

Edim nedir? 


CEVAP:

Borcun konusuna edim denir.


#5

SORU:

Parça borcu ve çeşit borcu nedir? 


CEVAP:

Eğer taraflar borcun konusunu özelliklerini belirterek somutlaştırmış ise parça borcu; buna karşılık, borcun konusu cinsi belirtilerek ifade edilmiş ise çeşit borcu söz konusu olur


#6

SORU:

Sınırlı çeşit borcu nedir? 


CEVAP:

Çeşit borcu, bazen belirli bir stok içinden borçlanılmış ise (belirli bir tarlada yetişen üründen bir kısmının veya depodaki kömürlerden bir ton kömür satışı gibi), sınırlı çeşit borcundan söz edilir.


#7

SORU:

Seçimlik borç nedir? 


CEVAP:

Borcun konusunun taraflarca birden çok edimden oluşacağının ancak bu edimlerden seçilecek birinin ifa edileceği tarzında kararlaştırılması hâlinde seçimlik borç söz konusu olur. 


#8

SORU:

Borç ilişkisinin doğurduğu haklar nelerdir?


CEVAP:

Kural olarak borç ilişkisi, alacaklıya edimin yerine getirilmesini talep etme hakkını sağlar. Dolayısıyla borç ilişkisinin, borçlu açısından edimi yerine getirme yükümlülüğü, alacaklı için ise alacak hakkı doğurduğunu ifade etmek mümkündür.


#9

SORU:

Eksik borç nedir? 


CEVAP:

Bazı borç ilişkilerinde alacak hakkı doğmasına rağmen, alacaklının alacağını talep etme yetkisi bulunmaz. Bu nitelikteki borç ilişkileri, eksik borç olarak adlandırılmaktadır. Kumar ve bahisten doğan borçlar (TBK 604), evlenme tellallığından doğan borçlar (TBK 524); ahlaki görevlerin ifasından doğan borçlar ve zamanaşımına uğramış borçlar eksik borç niteliğindedir.
Eksik borçların ortak niteliği, alacaklının borcun yerine getirilmesini talep etme imkânının bulunmaması, buna karşılık borçlunun borcu ifa etmesi hâlinde
ifanın geçerli bir ifa niteliği taşıması, dolayısıyla gerçekleştirilen ifanın geri istenmesinin mümkün olmamasıdır.


#10

SORU:

Borç ilişkisinin nisbi niteliği ne demektir? 


CEVAP:

Borç ilişkisi, kural olarak, yalnızca tarafları arasında hüküm doğurur. Üçüncü kişiler borç ilişkisinin dışındadır. Diğer ifadeyle, borç ilişkisinden kaynaklanan haklar ve yükümlülükler alacaklı ve borçluya aittir. Üçüncü kişilerin borç ilişkisine dayanarak talepte bulunmaları mümkün olmadığı gibi, borç ilişkisinden doğan hakların üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesi de söz konusu olmaz. Bu sebeple, alacak hakkının nisbi hak niteliği taşıdığından söz edilir.


#11

SORU:

Tapu kütüğü nedir? 


CEVAP:

Tapu Kütüğü: Devlet eliyle tutulan tapu sicilinin ana unsurlarından biridir. Kat mülkiyetine tabi bağımsız bölümler dışında kalan taşınmazlara ilişkin ayni hakların kaydedildiği defterdir.


#12

SORU:

Şerh nedir? 


CEVAP:

Şerh: Tapu kütüğüne yapılan kayıtlardan biridir. Kanunda sayılan bir takım kişisel haklar, tasarruf yetkisi kısıtlamaları veya geçici tescilin şerhi istenebilir.


#13

SORU:

Taşınmaz satış vaadi sözleşmesini tanımlayınız. 


CEVAP:

Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi: Taraflardan birine veya her ikisine tek taraflı irade beyanı taşınmaz satış sözleşmesi yapılmasını isteme hakkı veren bir ön sözleşmedir.


#14

SORU:

Borçların kaynakları nelerdir? 


CEVAP:

Türk Borçlar Kanunu genel hükümler kısmının “Borç İlişkisinin Kaynakları” başlığını taşıyan birinci bölümünde üç borç kaynağına ilişkin hükümlere yer vermiştir: Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri (TBK 1-48); Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri (TBK 49-76) ve Sebepsiz Zenginleşmeden Doğan Borç İlişkileri (TBK 77-82). Anılan borç kaynaklarının dışında kanunun öngördüğü başka borç kaynakları da bulunmaktadır. Kanunun hısımlık ilişkilerine bağlı olarak öngördüğü nafaka borçları ve vekâletsiz iş görmeden doğan borçlar (TBK
526 vd.) örnek gösterilebilir. 


#15

SORU:

Tek taraflı hukuki işlemler nedir? 


CEVAP:

Tek taraflı hukuki işlemler, arzu edilen hukuki sonucun gerçekleşebilmesi için tek
bir kişinin iradesinin yeterli olduğu işlemlerdir. Tek taraflı hukuki işlemelerin en
tipik örneği, bir kişinin malvarlığının ölümünden sonraki akıbetini belirlemek
üzere yaptığı vasiyetnamedir. 


#16

SORU:

Sözleşme ne demektir? 


CEVAP:

TBK 1/I’de yer alan “Sözleşme, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun
olarak açıklamalarıyla kurulur” hükmünde ifade edildiği üzere, sözleşmeler arzu
edilen hukuki sonucun meydana gelmesi için iki kişinin karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarının gerekli olduğu hukuki işlemlerdir.


#17

SORU:

Adi ortaklık nasıl meydana gelir? 


CEVAP:

Adi Ortaklık: İki veya daha çok kişinin ortak bir amaca ulaşmak amacıyla emek ve sermayelerini birleştirmeleriyle meydana gelir.


#18

SORU:

Alacağın devri nedir? 


CEVAP:

Alacağın Devri: Bir borç ilişkisinden doğan münferit bir alacak hakkının üçüncü bir kişiye
kazandırılmasına denilmektedir.


#19

SORU:

İş görme sözleşmesi ne demektir? 


CEVAP:

Taraflardan birinin işgörme borcu altına girdiği sözleşmeler “işgörme” sözleşmeleri olarak adlandırılır. Hizmet sözleşmesi, eser (istisna) sözleşmesi, vekâlet
sözleşmesi işgörme borcu yükleyen sözleşmelerdir.


#20

SORU:

Muhafaza sözleşmeleri nedir? 


CEVAP:

Taraflardan birinin bir şeyi muhafaza etme yükümlülüğü altına girdiği sözleşmeler muhafaza sözleşmeleri olarak nitelendirilir. Saklama (vedia) sözleşmesi böyledir


#21

SORU:

Teminat sözleşmeleri nedir? 


CEVAP:

Bazen taraflar bir borcun yerine getirilmesini güvence altına almak amacıyla
sözleşme ilişkisine girerler. Bu sözleşmeler teminat sözleşmeleri olarak nitelendirilmektedir. Kefalet sözleşmesi, ipotek sözleşmesi, garanti sözleşmeleri (örnek
olarak banka teminat mektupları) bu nitelikteki sözleşmelerdir.


#22

SORU:

İsimsiz sözleşme nedir? 


CEVAP:

Bazı sözleşmelerde ise yukarıda yer verdiğimiz unsurların birden fazlası bir arada bulunur. Bu sözleşmelere örnek olarak kredi kartı sözleşmesi, finansal kiralama
(leasing) sözleşmesi, genel alacak tahsili (factoring) sözleşmesi, franchise sözleşmesi
gösterilebilir. Bu nitelikteki sözleşmeler “isimsiz sözleşmeler” ya da “atipik sözleşmeler” olarak anılmaktadır


#23

SORU:

Bileşik sözleşme nedir? 


CEVAP:

Herhangi bir Kanun tarafından düzenlenmemiş sözleşmeler, birden fazla sözleşmenin her biri hukuki niteliğini koruyarak taraflarca her birinin varlığı ve geçerliliği diğerine bağlı olacak şekilde birleştirilmesi tarzında ortaya çıkıyorsa, bu nitelikteki sözleşmeler bileşik (mürekkep) sözleşme olarak adlandırılmaktadır. Örnek
olarak, işyeri olarak kullanılan bir taşınmazın satışı ile birlikte alıcının satıcıdan
mal satın almayı taahhüt etmesi bileşik sözleşmedir.


#24

SORU:

Karma sözleşme nedir? 


CEVAP:

Kanun tarafından düzenlenmiş sözleşmelerin unsurları, taraflarca kanunun öngörmediği tarzda bir sözleşme ilişkisinde bir araya getiriliyorsa, karma sözleşme
söz konusu olur. Uygulama sıkça karşılaşılan “arsa payı karşılığı kat yapımı sözleşmesi” karma sözleşme niteliği taşır.


#25

SORU:

Kendine özgü yapısı olan sözleşme nedir? 


CEVAP:

Eğer tarafların gerçekleştirdikleri isimsiz sözleşme, kanunun düzenlendiği sözleşmelerden herhangi birinin unsurlarını barındırmıyorsa, kendisine özgü yapısı
olan (suigeneris) sözleşme söz konusu olur.


#26

SORU:

Tek tarafa borç yükleyen sözleşme ve iki tarafa borç yükleyen sözleşme nedir? 


CEVAP:

Sözleşme ilişkisi, iki taraflı hukuki işlem olması itibarıyla daima iki tarafın irade
beyanını gerektirir. Bununla birlikte, bazı sözleşmelerde taraflardan sadece biri
borç altına girer. Bu nitelikteki sözleşmelere tek tarafa borç yükleyen sözleşmeler
denilmektedir. 
Buna karşılık, sözleşmelerde çok kere her iki taraf da borç altına girer. Sözleşmenin her iki tarafının da borç altına girdiği sözleşmeler iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler olarak adlandırılmaktadır.


#27

SORU:

Ani edimli sözleşme ve sürekli borç ilişkisi doğuran sözleşme nedir? 


CEVAP:

Eğer sözleşmenin aslî edimlerinden biri sürekli edim niteliğinde ise sözleşme sürekli borç ilişkisi niteliğindedir. Vekâlet sözleşmesi hizmet sözleşmesi, kira sözleşmesi sürekli borç ilişkisi niteliğindedir. Sürekli edim içermeyen sözleşmeler ise âni ifalı sözleşmeler olarak nitelendirilmektedir


#28

SORU:

Öneri nedir? 


CEVAP:

Türk Borçlar Kanunu, sözleşme kurma amacına yönelmiş karşılıklı irade beyanlarından zaman itibarıyla önce yapılanına öneri (icap-teklif) demektedir


#29

SORU:

Öneride bulunanın hangi şartlarla önerisini geri alarak önerinin bağlayıcılığının sona erdirilebilir? 


CEVAP:

Öte yandan, TBK 10 hükmünde öneride bulunanın belirli şartlarla önerisini
geri alarak önerinin bağlayıcılığının sona erdirilmesine olanak tanınmıştır. TBK
10 uyarınca “geri alma açıklaması, diğer tarafa öneriden önce veya aynı anda ulaşmış ya da daha sonra ulaşmakla birlikte diğer tarafça öneriden önce öğrenilmiş
olursa, öneri yapılmamış sayılır”.


#30

SORU:

Öneride herhangi bir süre öngörülmemişse önerinin bağlayıcılığı ne kadar sürer? 


CEVAP:

TBK’ nun 4. ve 5. maddeleriyle süre belirlenmeksizin yapılan önerinin bağlayıcılığı açısından önerinin hazır olanlar arasında yapılmış olması ile hazır olmayan
kişiye yapılmış olması hâlleri ayrı ayrı hüküm altına alınmıştır.

Önerinin Hazır Olanlar Arasında Yapılması Hâlinde
TBK 4/I uyarınca kabul için süre belirlenmeksizin yapılan öneri, karşı tarafça hemen kabul edilmezse, önerinin bağlayıcılığı sona erecektir.

Önerinin Hazır Olmayanlar Arasında Yapılması Hâlinde
Önerinin hazır olmayanlar arasında kabul için herhangi bir süre belirlenmeksizin yapılması hâlinde, “zamanında ve usulüne uygun olarak gönderilmiş bir yanıtın ulaşmasının beklenebileceği ana kadar” öneriyi yapanı bağlayacaktır.


#31

SORU:

Öneride bulunanın fiil ehliyetini kaybetmesinin ve ölümünün önerinin bağlayıcılığına etkisi nedir? 


CEVAP:

Kurulması amaçlanan sözleşmede öneride bulunanın şahsının önem taşıdığı
hâllerde öneride bulunanın ölümü veya fiil ehliyetini kaybetmesi hâllerinde önerinin bağlayıcılığı sona erer. Diğer ifadeyle, karşı tarafın kabulü ile sözleşmenin
kurulması söz konusu olmaz.


#32

SORU:

İrade beyanlarının uyuşmasının sözleşmenin kurulmasını sağlayabilmesi için, tarafların sözleşmenin hangi noktaları üzerinde uyuşmuş olmaları gerekir? 


CEVAP:

İrade beyanlarının uyuşmasının sözleşmenin kurulmasını sağlayabilmesi için, tarafların sözleşmenin esaslı noktaları üzerinde uyuşmuş olmaları gerekir. Buna göre, taraflar sözleşmenin hem objektif olarak esaslı noktaları hem de subjektif esaslı noktaları üzerinde anlaşmış olmalıdır.


#33

SORU:

Objektif esaslı noktalar ve sübjektif esaslı noktalar nedir? 


CEVAP:

Objektif esaslı noktalar, kanunun sözleşmenin meydana gelebilmesi için
öngördüğü asgari unsurlardır. Satış sözleşmesinde mal ve bedel, kira sözleşmesinde
kiralanan şey ve kira parası bu niteliktedir. Keza irade beyanlarının uyuşmasının, taraflardan birinin sözleşmede mutlaka yer almasını istediği hususları, diğer ifadeyle
sözleşmenin subjektif esaslı noktalarını da kapsaması gerekir.


#34

SORU:

Sözleşme görüşmelerinin hazır olan kişiler arasında gerçekleşmesi hâlinde sözleşme ne zaman kurulur? 


CEVAP:

Sözleşme görüşmelerinin hazır olan kişiler arasında gerçekleşmesi hâlinde sözleşme kabul beyanı yapıldığı anda öneride bulunan tarafından öğrenileceği için o anda kurulur ve hükümlerini doğurur.


#35

SORU:

Sözleşme görüşmelerinin hazır olmayan kişiler arasında gerçekleşmesi hâlinde, sözleşme ne zaman kurulur? 


CEVAP:

Sözleşme görüşmelerinin hazır olmayan kişiler arasında gerçekleşmesi hâlinde, sözleşme kabul haberinin öneride bulunanın egemenlik alanına girdiği, yani ulaştığı anda kurulur.


#36

SORU:

Sözleşmenin kurulması için açık bir kabulün gerekli olmadığı durumlarda  sözleşme ne zaman kurulur? 


CEVAP:

Sözleşmenin kurulması için açık bir kabulün gerekli olmadığı durumlarda ise örtülü kabul beyanının gerçekleşmesi, yani karşı tarafın susması veya kabul beyanı niteliği taşıyan davranışta bulunması ile kurulan sözleşme, önerinin karşı tarafa ulaşması anından başlayarak hüküm doğuracaktır.


#37

SORU:

Teyit mektubu nedir ve hangi hukuki sonucu doğurur? 


CEVAP:

Tacirler arasında kurulan sözleşmelerde taraflardan birinin diğerine sözleşmenin
kurulduğunu ve içeriğini bildirmesine teyit mektubu denir. Teyit mektubunu alan
taraf sekiz gün içinde itiraz etmez ise teyit mektubunun içeriğini kabul etmiş olur.


#38

SORU:

Genel işlem koşulu ne demektir? 


CEVAP:

TBK 20/I genel işlem koşulu niteliği taşıyan sözleşme metinleri şu şekilde tanımlanmıştır: “Genel işlem koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok
sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla önceden, tek başına hazırlayarak
karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir. 


#39

SORU:

Genel işlem koşullarının sözleşmenin içeriğine dâhil olması, diğer ifadeyle, karşı
taraf için bağlayıcı olmasının şartları nelerdir? 


CEVAP:

TBK 20 uyarınca genel işlem koşulu niteliği taşıyan sözleşme hükümleri ancak sözleşme yapılırken karşı tarafa açıkça bilgi verilerek içeriğini öğrenme olanağı tanınması ve bu şekilde anılan sözleşme hükümlerinin varlığı ve içeriği hakkında bilgi sahibi olan karşı tarafın bu hükümleri kabul etmesi hâlinde sözleşmenin içeriğine dâhil olacaktır. 


#40

SORU:

 Sözleşme içeriğine dâhil olan genel işlem koşullarının hangi hâllerde geçersiz sayılır ? 


CEVAP:

TBK 21/II, 24 ve 25 hükümleri, TBK 21/I şartlarını gerçekleştirerek sözleşme içeriğine dâhil olan genel işlem koşullarının bazı hâllerde geçersiz sayılacağını öngörmektedir.
TBK 21/II uyarınca, sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olan genel işlem koşulları da yazılmamış sayılır.

TBK 24 hükmüne göre, “Genel işlem koşullarının bulunduğu bir sözleşmede
veya ayrı bir sözleşmede yer alan ve düzenleyene tek yanlı olarak karşı taraf aleyhine genel işlem koşulları içeren sözleşmenin bir hükmünü değiştirme ya da yeniden
düzenleme yetkisi veren kayıtlar yazılmamış sayılır.

TBK 25 hükmü uyarınca, “Genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı
olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler
konulamaz


#41

SORU:

Genel işlem koşullarının yorumlanmasında temel kural nedir? 


CEVAP:

TBK 23 hükmüne göre “Genel işlem koşullarında yer alan bir hüküm, açık ve anlaşılır değilse veya birden çok anlama geliyorsa, düzenleyenin aleyhine ve karşı tarafın lehine
yorumlanır”. Böylece, sözleşmenin genel işlem koşulu niteliğindeki bir hükmünün
anlamının tespitinde tereddüt edilmesi hâlinde hükmün, genel işlem koşulunu düzenleyenin, buna karşılık karşı tarafın lehine olan anlamı tercih edilecektir.


#42

SORU:

Kanundan doğan sözleşme yapma zorunluluğu nedir? 


CEVAP:

Sözleşme yapma zorunluluğunun kanundan kaynaklanması, bazen kamu hukuku
ya da özel hukuk normu niteliğindeki bir kanun hükmünde kamu hukuku veya
özel hukuk kişileri için sözleşme yapma zorunluluğu getirilmesi ile ortaya çıkar.
Yürürlükteki hukukumuzda, kamu hizmeti gören kamu hukuk tüzel kişileri ve
bunlara bağlı kuruluşlar ile kamu hizmetini imtiyaz yolu ile yerine getiren kişiler
için ilgili kamu hizmetinden faydalanmak isteyen kişilere karşı sözleşme yapma
zorunluluğu bulunmaktadır. Elektrik, doğalgaz ve su dağıtımını sağlayan tüzel kişilerin, kamu hizmeti gören demir yolu ve denizcilik işletmelerinin durumu böyledir


#43

SORU:

Ön sözleşme nedir? 


CEVAP:

Kanun’dan doğan sözleşme yapma zorunluluğunun dışında, bir kimsenin kendi
arzusu uyarınca sözleşme yapma yükümlülüğü altına girmesi hâlinde, sözleşme
yapma zorunluluğunun iradi olduğunu söylemek mümkündür. TBK 29 hükmünde “Bir sözleşmenin ileride kurulmasına ilişkin sözleşmeler geçerlidir” tarzında
düzenlenmiş olan ön sözleşme, kişinin kendi iradesi ile sözleşme yapma zorunluluğu altına girmesini sağlayan sözleşmeyi ifade eder.


#44

SORU:

Sebep gösterilmeksizin borç tanınması nedir? 


CEVAP:

TBK 18’de yer alan “borcun sebebini içermemiş olsa bile borç tanıması geçerlidir” hükmü uyarınca, bir kimsenin herhangi bir sebep belirtmeksizin borçlu olduğunu beyan etmesi geçerli sayılacaktır. Örnek olarak B tarafından “A’ya T1000
borçluyum” tarzında bir beyanda bulunulması ve çok defa bu hususta bir senet
düzenlenmesi, anılan borcun hangi sebepten olduğu belirtilmemiş olsa dahi geçerlidir. Diğer ifadeyle A, B’den borcu ifa etmesini talep ettiğinde borcun sebebi
bulunduğunu ispat etmek zorunda değildir.