BORÇLAR HUKUKU Dersi ÖZEL DURUMLAR - ÖZEL KAYITLAR - TARAFLARIN DEĞİŞMESİ soru cevapları:

Toplam 22 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Borçlu tarafta çokluk halleri nelerdir?


CEVAP:

Birden fazla borçlu olması halinde paylı (kısmi) borçluluk, el birliği ile borçluluk ve müteselsil borçluluk söz konusu olur.


#2

SORU:

Taraflar arasında aksi yönde bir anlaşma yoksa, kural olarak birden çok borçlunun  varlığı halinde oluşan borçluluk türü nedir?


CEVAP:

Türk hukukunda, kural olan paylı borçluluktur. Yani, açık bir anlaşma yok ve borcun niteliği de engellemiyorsa birden çok borçlunun her biri kendisine düşen payı ifa etmekle borçtan kurtulur.


#3

SORU:

Hangi borç türünde paylı borçluluk oluşamaz?


CEVAP:

Borç bölünemez nitelikte ise borcun bu niteliği paylı borçluluğun ortaya çıkmasına engeldir. Bölünemez borç, yasaya veya tarafların iradelerine göre ya da niteliği gereği bölümlere ayrılarak ifası mümkün olmayan borcu ifade eder. Borç bu nitelikte ve borçlu sayısı birden çok ise borçlulardan her biri borcun tamamından sorumludur. Böylelikle borçlulardan her biri ancak tüm borcu ifa etmekle borçtan kurtulabilirler.


#4

SORU:

Müteselsil borç nedir?


CEVAP:

Paylı borçluluk kuralının istisnası olan müteselsil borçluluk, bölünebilir edimin konu edildiği bir ve aynı borçtan dolayı birden fazla borçlunun bulunduğu, alacaklının bu borçlulardan dilediğince seçtiği birinden ya da tümünden birden alacağın tamamen ya da kısmen ifasını isteyebileceği birlikte borçluluk ilişkisidir.


#5

SORU:

Müteselsil borçluluk nasıl oluşabilir?


CEVAP:

Müteselsil borcun kaynağı kanun, taraf iradeleri ya da yargı kararı olabilir.


#6

SORU:

Yargısal teselsül nasıl meydana gelebilir?


CEVAP:

Yargısal teselsül bir mahkeme kararı ile yaratılan teselsüllü borçluluk hâlidir. Birden fazla davalının bulunduğu bir dava sonucunda yargılama giderlerinin ilgililere teselsüllü olarak yüklenmesine ilişkin bir karar verilerek de müteselsil borç yaratılabilmektedir.


#7

SORU:

Müteselsil borçlulukta borçlulardan birisinin borcu ödemesi durumunda ne olur?


CEVAP:

Alacaklı alacağını bir ya da birkaç borçludan tamamen almış ise tüm borçluların alacaklıya karşı borçları sona erer. İfada bulunan borçlu ya da borçlular alacaklıya halef olur ve her biri kendi payını aşan kısmı diğer borçlulara payları oranında rücu edebilir. Alacaklı ya da borçlular diğer borçluların durumunu ağırlaştıramazlar.


#8

SORU:

Borçlar hukukunda koşulun anlamı nedir?


CEVAP:

Hukuksal işlemin hüküm ve sonuçları gelecekte gerçekleşip gerçekleşmeyeceği kuşkulu olan bir olaya bağlanmış ise koşula bağlı işlemden söz edilir.


#9

SORU:

Koşulun türleri nelerdir?


CEVAP:

Koşul çeşitli noktalardan hareketle ayrımlara tabi tutulabilmektedir. Bu anlamda iradeye bağlı olup olmamasına göre iradi, tesadüfi ve karma koşul; koşul olarak kendisine bağlanılan olayın niteliğine göre olumlu koşul ve olumsuz koşul; işlemin hüküm ve sonuçları üzerindeki etkisine göre erteleyici koşul ve bozucu koşul olmak üzere ayrımlar yapılmaktadır.


#10

SORU:

Her işlem koşula bağlanabilir mi?


CEVAP:

Her işlem koşula bağlanamaz. O yüzden, koşulun etkisini gösterebilmesi için işlem koşula bağlanabilir bir işlem olmalıdır. Bu anlamda dönme, fesih, seçim hakkı gibi yenilik doğuran hakların kullanılması koşula bağlanamaz.


#11

SORU:

Erteleyici koşulun hüküm ve sonuçları nelerdir?


CEVAP:

Erteleyici koşul söz konusuysa işlemin hüküm ve sonuçları, koşulun gerçekleşip gerçekleşmemesine bağlı olarak değişik hâl almaktadır. Koşul gerçekleşene değin, işlemin hüküm ve sonuçları askıdadır. Bu anlamda erteleyici koşul eğer kararlaştırılmışsa, bir hukuksal işlemin tamamlayıcı ögesi olup eksikliği hâlinde o işlem eksik işlemdir. Bu aşamada, işlem var (sözleşme kurulmuş), fakat taraflar için henüz borç doğmamıştır. O yüzden, taraflar borçlarını yerine getirmeye zorlanamaz; birbirinden herhangi bir istemde bulunamazlar.


#12

SORU:

Hukuki işlemlerde vade ne anlama gelir?


CEVAP:

Hukuksal işlemin hüküm ve sonuçları gelecekte gerçekleşmesi kesin olan bir olaya bağlanmış ise vadeye bağlı işlemden söz edilir.


#13

SORU:

Hukuki işlemlerde yükleme veya mükellefiyet ne anlama gelmektedir?


CEVAP:

Yükleme, ivazsız (karşılıksız) kazandırmalara konan bir kayıttır. Şu hâlde yükleme bağışlama ve ölüme bağlı tasarruflara konan bir kayıt niteliğindedir. Yükleme ile muhataba bir edimi (yükü) yerine getirme görevi yüklenmiş olur. Bu, gelecekte gerçekleşen bir olaya bağlı olarak hüküm doğurması beklenen bir yük değil, sözleşmenin kuruluşuyla birlikte hemen yerine getirilmeye başlanması istenebilecek güncel bir yüktür. Böylece işlem hüküm ve sonuçlarını hemen (koşulsuz) doğurmaya başlamış olur.


#14

SORU:

Bağlanma parası / pey akçesi nedir?


CEVAP:

Sözleşme kurulurken bir tarafça diğerine verilmiş olan bir miktar para eğer tarafların bağlanma niyetini göstermek için verilmişse buna bağlanma parası (pey akçesi) denilmektedir.


#15

SORU:

Cayma parası nedir?


CEVAP:

Sözleşme kurulurken bir tarafça diğerine verilmiş olan bir miktar para, sözleşmeden serbestçe cayabilme yetkisini göstermek için verilmişse buna cayma parası (cayma akçesi, zamanı rücu, pişmanlık akçesi) denmektedir. Cayma parasında, veren taraf, istediği zaman bunu alan tarafa terk ederek; alan taraf ise aldığının iki katını karşı tarafa vererek sözleşmeden cayabilir. Başkaca bir tazminat ödemesi gerekmez.


#16

SORU:

Ceza koşulu nedir?


CEVAP:

Sözleşmeye konan bir kayıtla borçlunun, alacaklıya karşı, borcunu hiç veya gereğince yerine getirmediği takdirde bir edimi ifa etmekle yükümlü olduğu kararlaştırılabilir. Buna ceza koşulu denir. Ceza koşulu; seçimlik ceza koşulu, ifaya eklenen ceza koşulu ve dönme cezası olmak üzere türlere ayrılır.


#17

SORU:

Alacağın temliki nasıl meydana gelir?


CEVAP:

Bir borç ilişkisinden doğan münferit bir alacak hakkının borçlunun rızası aranmaksızın üçüncü bir kişiye kazandırılmasına alacağın devri denilmektedir. Diğer anlatımla, alacağın devri, bir borç ilişkisinde borçlu ve alacak değişmeksizin, sadece alacaklının değişmesidir. Sözleşmesel (iradi), yasal ve yargısal olmak üzere üç tür alacağın devri vardır.


#18

SORU:

Alacağın sözleşmesel devri için aranan şartlar nelerdir?


CEVAP:

Alacağın bu yolla devri için devredilebilir bir alacak, devir sözleşmesi, alacakta tasarruf yetkisi bulunması şarttır


#19

SORU:

Alacağın devrinin hükümleri nelerdir?


CEVAP:

Devredenle borçlu arasındaki ilişkiye bakılacak olursa; yineleyelim ki alacağın devri, borçlunun rızasını, herhangi bir diğer tarzda katılımını ya da hatta bilgilendirilmesini gerektirmez.

Alacağı devreden ile devralan arasında devir sözleşmesinin tamamlanmasıyla alacak devredenin malvarlığından devralanın malvarlığına geçer.

Alacağa bağlı fer’i haklar da bununla birlikte devralana geçer.

Devreden, alacakla ilgili tüm bilgileri, alacağı kanıtlayan belgeleri ve diğer ispat araçlarını da devralana vermelidir

Borçlu ile alacağı devralan arasındaki ilişkide ise borçlu, alacakla ilgili itiraz ve def ’ileri ileri sürebilir.


#20

SORU:

Borcun üstlenilmesi nedir?


CEVAP:

Borcun borçlu tarafının yerine üçüncü bir kişinin geçmesine borcun üstlenilmesi denmektedir.


#21

SORU:

Borcun üstlenilmesi ile halefiyet arasındaki fark nedir?


CEVAP:

Halefiyet (BK 109), ancak sözleşmesel ise karşılaştırılabilir. Halefiyette, borçlu tarafından alacaklıya borcun kendisine halef olacak üçüncü bir kişi tarafından ifa edileceğinin bildirimi (ihbarı) ile gündeme gelebilmektedir. Bu bildirim, bir sözleşme yaratan irade açıklaması değil, tek taraflı bilgi verme amaçlı bir açıklamadır. Alacaklının kabulü ya da reddi, esas itibarıyla önemsizdir. Oysa, borcun üstlenilmesi bir sözleşmeler dizisi ile en azından bir sözleşmeyle gerçekleşmektedir. Bu kurgusu ile halefiyette, borçlu değişmez fakat burada borçlu değişir.


#22

SORU:

Borcun iç üstlenilmesi ne demektir?


CEVAP:

Borcun iç üstlenilmesi sadece borçlu ile üstlenen arasında borçlunun borcunu üstlenmeye dair yapılan bir borçlandırıcı sözleşmedir. Bu alacaklıya aksettirilmedikçe iç ilişki olarak kalır. Bu noktayı çağrıştırıcı olarak buna borcun iç üstlenilmesi denmektedir. Bu sözleşmenin tarafları borçlu ile üstlenendir. Alacaklının bu sözleşmede rolü yoktur.