BORÇLAR HUKUKU Dersi BORÇ İLİŞKİSİNİN ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE ETKİLERİ VE BORCUN SONA ERMESİ soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Üçüncü kişinin fiilini üstlenme nedir?


CEVAP:

Üçüncü kişinin fiilini üstlenme, üstlenen ile alacaklı arasında akdedilen bir sözleşmedir. Bu sözleşme ile taraflar, sözleşmenin dışında kalan üçüncü bir kişinin belirli bir fiili ya da edimi ifası ile ilgili tehlike (riziko) konusunda anlaşma yaparlar.


#2

SORU:

Üçüncü kişinin fiilini üstlenmenin koşulları nelerdir?


CEVAP:

Üçüncü kişinin fiilinin üstlenilmesinden söz edebilmek için;
Alacaklı ile üçüncü kişinin edimini üstlenen (borçlu) arasında geçerli bir borç ilişkisi mevcut olmalı,
Bu ilişkide borçlu tarafından alacaklıya karşı üçüncü bir kişinin fiili üstlenilmiş olmalı,
Aynı alacaklı ile fiili üstlenilen üçüncü kişi arasında mevcut ya da kurulması beklenen bir borç ilişkisi bulunmalıdır.


#3

SORU:

Garanti sözleşmesi nedir?


CEVAP:

Garanti alan ve garanti veren arasında yapılan ve garanti verenin o işten beklenilen sonucu garanti etmesi suretiyle garanti alanı bir işin yapılmasına teşvik etmek amacına
hizmet eden bir sözleşmedir.


#4

SORU:

Üçüncü kişinin fiilinin üstlenilmesi ile bir borcun üçüncü kişi tarafından ifası arasındaki farklar nelerdir?


CEVAP:

Üçüncü kişinin fiilinin üstlenilmesi ile bir borcun üçüncü kişi tarafından ifası
arasında bir karşılaştırma yapılacak olursa şu farklar saptanabilir:
Üçüncü kişi tarafından ifa, ifada bulunanın borçlusu olmadığı bir edimi ifa etmesidir. Oysa üçüncü kişinin fiilini üstlenmede, üstlenen, bizzat borçlandığı edimi ifa eder. Bu yüzdendir ki alacaklıya karşı üçüncü kişinin ifası isteğine kalmış (ihtiyari) iken üstlenen için yerine getirilmesi zorunlu bir yükümlülüktür.
Üçüncü kişi tarafından ifada, üçüncü kişi, borçlunun kişiye sıkı sıkıya bağlı olanlar dışındaki konusu para olan ya da olmayan her tür borcunu ifa edebilir. Üstlenenin borcu ise her durumda para borcudur; o, alacaklının, fiili üstlenilen üçüncü kişinin fiilini yerine getirmemesi yüzünden uğradığı zararını parasal olarak tazmin etmeyi borçlanır.
Üçüncü kişinin ifa yoluyla alacaklıyı tatmininde halefiyet ile güçlendirilmiş bir rücu gündeme gelebilir iken üçüncü kişinin fiilini üstelenenin tazminat borcunu ifa yoluyla alacaklıyı tatmin etmesi sonucunda -basit rücu gündeme gelebilirse de- böyle halefiyetle güçlendirilmiş bir olanak söz konusu değildir.


#5

SORU:

Borca katılma ve üçüncü kişinin fiilini üstlenme arasındaki farklar nelerdir?


CEVAP:

Borca katılmada, borca katılan, mevcut borç ilişkisindeki borçlunun yanında borca katılır ve onun borcunu müteselsilen borçlanmış olur. Oysa üçüncü kişinin fiilini üstlenmede, üstlenen, bizzat kendi borcunu üstlenir ve borçtan müteselsilen sorumlu tutulmaz.


#6

SORU:

Üçüncü kişi yararına sözleşmenin tarafları kimlerdir?


CEVAP:

Üçüncü kişi yararına sözleşmede de borçlu ve alacaklı sözleşmenin taraflarıdır. Yalnız bu sözleşmede borçlunun borçlandığı edim, sözleşmeye taraf olmayan üçüncü kişiye ifa edilmektedir. Üçüncü kişi, alacaklının ifayı kabul yardımcısı olmadığı gibi temsilcisi de değildir. Tersine sözleşmeye taraf olarak alacaklı görünen kişi de üçüncü kişinin ifa yardımcısı ya da temsilcisi sayılmaz.


#7

SORU:

Üçüncü kişi yararına sözleşmeyi diğer sözleşme türlerinden ayıran en temel özellik nedir?


CEVAP:

Bu yapıdaki sözleşmeleri diğerinden ayıran, burada üçüncü kişiye borçludan ifayı doğrudan (bizzat) talep hakkının verilmiş olmasıdır. Doğrudan talep hakkının varlığı, taraf iradelerinden ya da örf ve âdetten çıkartılabilir. Yasal üçüncü kişi yararına sözleşme de söz konusu olabilir.


#8

SORU:

Genel olarak borcu sona erdiren sebepler nelerdir?


CEVAP:

Sözleşmeyi sona erdirme (ikale) sözleşmesi, dönme, fesih ve geri alma gibi sözleşmesel borç ilişkilerini sona erdirme olanaklarından ifa, ibra, yenileme, takas, alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi, kusursuz ifa imkânsızlığı gibi münferit borcu sona erdiren sebeplerden söz edilebilir.


#9

SORU:

Borcun sona ermesinin genel etkileri nelerdir?


CEVAP:

Asıl borç sona erince ona bağlı olan faiz, kefalet, rehin, ceza koşulu gibi fer’i hak
ve borçlar da kendiliğinden sona erer.


#10

SORU:

İbra nedir?


CEVAP:

Alacaklı ile borçlu arasında kurulan ve amacı borçluyu ifası mümkün borcundan tam ya da kısmen kurtarmak olan sözleşmeye ibra denir.


#11

SORU:

Yenileme nedir?


CEVAP:

Yeni bir borç oluşturmak suretiyle eski borcun sona erdirilmesi konusunda taraflar arasında yapılan açık anlaşmaya yenileme denir. Bu anlaşmanın yapılmasıyla birlikte eski borç sona erer; yenisi doğar. Bu duruma göre, yenileme de bir tasarruf işlemidir. Böyle olmakla, tasarruf yetkisi gerektirir.


#12

SORU:

Yenilemenin hükümleri nelerdir?


CEVAP:

Yenileme sözleşmesiyle eski borç ortadan kalkar, yerine yeni borç geçer. Yeni borç eski borçtan tamamen bağımsız olduğundan, eski borcu sakatlayan sebepler ve eski borçla ilgili itiraz ve defiler yeni borçta ileri sürülemez. Yeni borcun doğması ile zamanaşımı da yeniden işlemeye başlar. Üstelik önceki borcun zamanaşımı süresi ne olursa olsun yeni zamanaşımı her durumda on yıldır.


#13

SORU:

Kusursuz ifa imkansızlığı türlerinden olan tam imkansızlık nedir?


CEVAP:

Sözleşmenin kurulmasından sonra ve fakat ifasından önce tarafların sorumlu tutulamayacağı sebeplerle borcu ifa imkânının tamamen ya da kısmen ortadan kalkmasına kusursuz ifa imkânsızlığı denmektedir.


#14

SORU:

Kusursuz ifa imkansızlığının şartları nelerdir?


CEVAP:

Kusursuz ifa imkânsızlığından söz edebilmek için şu koşullar aranmalıdır:
- Sonradan imkânsızlaşma
- İfada imkânsızlaşma
- İmkânsızlaşmada borçlunun kusursuzluğu


#15

SORU:

Tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde kısmi imkansızlık söz konusu olduğunda hukuki sonuçları nelerdir?


CEVAP:

Tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler bakımından da taraflardan birinin edimi onun kusuru olmaksızın kısmen imkânsızlaşmışsa onun borcu bu kapsamda sona ermekte; kalan borçta ise ifa yükümlülüğü devam etmektedir.


#16

SORU:

Takas ile trampa arasındaki farklar nelerdir?


CEVAP:

Takas ile trampa (mal değişimi) farklı kavramlardır. Bu itibarla bunlar birbirinden dikkatle ayırt edilmelidir.
Takas, yenilik doğuran bir haktır. Yenilik doğuran hakların hükümlerine tabidir. Trampa ise bir sözleşmedir ve sözleşmelerin hükümlerine tabidir.
Takas, tek taraflı varması gereken bir irade açıklaması ile kullanılmaktadır böylelikle de karşı tarafın kabul ya da reddine bağlı değildir. Trampa ise her sözleşme gibi iki taraflıdır ve taraflar arasında bir uyuşum gerektirir.
Takas, borcu sona erdiren bir sebeptir. Bu anlamda takas, yeni bir borç yaratmaz; herhangi bir borç kaynağından doğmuş mevcut borçları tasfiye eder. Oysa trampa borç doğuran bir kaynaktır.


#17

SORU:

Takasın koşulları nelerdir?


CEVAP:

Takas için borçların karşılıklılığı, özdeşliği, muaccel olması, tek taraflı takas açıklamasında bulunulması gerekmektedir. Bunların dışında borçların takasa elverişliliği, takastan feragat edilmemiş olması gibi hususlar açısından da takas mümkün olmalıdır.


#18

SORU:

Zamanaşımının koşulları nelerdir?


CEVAP:

Zamanaşımından yararlanmak için zamanaşımına tabi bir borç bulunmalı, bu borç muaccel olmalı ve muacceliyet anından itibaren belirli bir süre geçmiş olmalıdır.


#19

SORU:

Zamanaşımının hükümleri nelerdir?


CEVAP:

Borcu sona erdiren sebepler arasında sayılmasa da borcun zamanaşımına uğraması borcun talep ve dava edilebiliriliğini ortadan kaldırır. Zamanaşmına uğrayan borcun ifası istenemez. Zamanaşımına uğramış borç eksik borç hâline dönüşür.


#20

SORU:

Zamanaşımı süresi hangi durumlarda kesilir?


CEVAP:

İki grup fiil zamanaşımının kesilmesine yol açmaktadır. Bunlar:
Borçlunun fiili ile örneğin borcu ikrar etmiş ya da ikrarı gösterir faiz ödemesinde ya da kısmen ifada bulunmuş ise zamanaşımı kesilir. Bunlar gibi, borçlunun rehin vermiş ya da kefil göstermiş olması hâllerinde de durum bu yöndedir.
Alacaklının fiili ile de zamanaşımı kesilebilmektedir. Alacaklı “dava veya def ’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa” zamanaşımı kesilir.