BÜROLARDA TEMEL KAVRAMLAR Dersi Finansal Yönetim ile İlgili Kavramlar soru cevapları:

Toplam 47 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

İyi bir yönetici asistanı hangi özelliklere sahip olmalıdır?


CEVAP:

Bir yönetici asistanının birlikte çalıştığı yöneticiye en iyi şekilde yardımcı olabilmesi için onu
anlaması ve onunla iletişimi doğru bir şekilde kurabilmesi son derece önemlidir. Bu nedenle bürolarda yönetici asistanlarının birlikte çalıştığı yöneticinin sorumlu olduğu fonksiyon ile ilgili temel kavramlara hakim olması gerekir. Bu sayede yönetici asistanı hem yöneticiyi daha iyi anlayabilecek hem de insiyatif alması gereken zamanlarda duruma en uygun şekilde karar alabilecektir. Aynı zamanda yönetici asistanlarının hem kendi çalıştıkları bölümle ilgili, hem de diğer bölümlerle ilgili temel kavramları bilmesi, bölümler arası koordinasyon ve iletişim gerektiren konularda kritik öneme sahiptir.


#2

SORU:

Paydaş kavramını açıklayınız.


CEVAP:

İşletmelerin çevresinde birbirinin içine geçmiş ve aynı zamanda birbiri ile etkileşim içinde olan, ekonomik sistem, iş çevresi ve finansal sistem gibi çok sayıda farklı unsur bulunur. Bu unsurlara dâhil olan her bir birime çıkar grubu veya paydaşlar denilmektedir. Paydaşlar denildiğinde akla ilk olarak işletme sahipleri, çalışanları, tedarikçiler, işletmeye kredi kullandıran kreditörler, devlet, müşteriler ve toplum gelmelidir.


#3

SORU:

Finansal sistem nedir?


CEVAP:

İşletmelerin faaliyet gösterdiği çevrede yer alan ve işletme faaliyetleri ve yöneticilerin kararları üzerinde etkisi olan işletme dışı faktörler arasında, en etkili olan faktör, finansal sistemdir.


#4

SORU:

Finansal sistemin beş ana unsuru nelerdir?


CEVAP:

Finansal sistemin beş ana unsuru vardır bunlar;

i) fon talep eden birimler (tasarruf açığı olanlar),

ii) fon arz eden birimler (tasarruf fazlası olanlar),

iii) finansal aracılar,

iv) finansal araçlar ve

v) hukuki ve idari düzenlemelerdir.


#5

SORU:

Finans sektöründe ve finans-dışı sektörlerde faaliyet gösteren işletmeler nelerdir?


CEVAP:

Finans sektöründe faaliyet gösteren işletmeler bankalar, sigorta şirketleri, emeklilik fonları gibi
ana faaliyet konusu finansal alanlar olan işletmelerdir. Bu tip işletmeler finansal sistemde “finansal aracılar” olarak bulunurlar ve sisemde fonların güvenli bir biçimde el değiştirmesini sağlarlar, aynı zamanda sisteme fon arz eden ve/veya fon talep eden birimler olarak da hizmet ederler. Finansal aracılar, finansal sistemde fon talep eden birimlerle fon arz eden birimleri belirli bir ücret karşılığında bir araya getiren kurumlardır.

Diğer taraftan, finans-dışı sektörlerde faaliyet gösteren işletmeler finans haricindeki alanlarda
mal ve/veya hizmet üreten ve/veya satan işletmelerdir. Makine imalatı, spor ekipmanları imalatı,
yeme-içme hizmetleri sağlayan işletmeler ve oteller ilk akla gelen örneklerdir. Finansal sistemde bu tip işletmeler fon talep eden ve/veya fon arz eden birimler olarak bulunur. İşletmeler en çok yapacakları yatırımları finanse edecek fon arayışında olurlar ve sistemde en fazla fon talep edenler olarak bulunurlar. Fakat bazı zamanlarda da kazançlarının bir bölümünü finansal araçlara yatırarak bir kazanç elde etmek isterler. Bu durumda fon arz eden birimler olurlar ve kabul edilebilir bir getiri sağlamak üzere fonlarını, sistemdeki diğer fon talep edenlerin kullanımına sunarlar.


#6

SORU:

Vade açısından finansal piyasaları açıklayınız.


CEVAP:

Vade açısından yaklaşıldığında finansal piyasalar para ve sermaye piyasaları olarak iki grupta
ele alınır. Kısa vadeli (bir yıla kadar) fon arz ve talebinin karşılandığı piyasalar para piyasası olarak adlandırılır. Para piyasalarında vadesi bir yıla kadar olan finansal varlıklar alınıp satılır. İşletmeler genellikle kısa süreli varlıklarının finansmanında (malzeme ve işçilik gibi) para piyasasından faydalanırlar. Bu piyasalarda işletmelerin günlük, haftalık veya aylık olarak kısa vadeli nakit ihtiyaçları giderilir. Uzun vadeli (bir yıldan uzun) fon arz ve talebinin karşılandığı piyasalar sermaye piyasası olarak adlandırılır. Sermaye piyasalarında vadesi bir yıldan uzun olan finansal varlıklar alınıp satılır.


#7

SORU:

Örgütlenme durumuna göre finansal piyasaları açıklayınız.


CEVAP:

Örgütlenme durumu dikkate alındığında finansal piyasalar örgütlenmiş ve örgütlenmemiş finansal piyasalar olarak sınıflandırılabilir. Hem para hem sermaye piyasaları örgütlenmiş ya da örgütlenmemiş olabilir. Örgütlenmiş finansal piyasalar finansal araçların alışverişi ile ilgili işleyişin belirli kanun ve kurallara göre yapıldığı, aynı zamanda fiziksel olarak belirli bir yeri olan piyasalardır. Ticari bankalar örgütlenmiş para piyasasının; menkul kıymet borsaları örgütlenmiş sermaye piyasasının en önemli kurumlarıdır. Örgütlenmemiş (tezgâhüstü) finansal piyasalar finansal araçların alışverişi ile ilgili işleyişin belirli kanun ve kurallara göre yapılmadığı, aynı zamanda fiziksel olarak belirli bir yeri olmayan piyasalardır. Bu piyasaların denetimi ve gözetimi zor olmaktadır. Örgütlenmemiş finansal piyasalarının en tipik örneği tefeci piyasalarıdır.


#8

SORU:

Menkul değerlerin ihraç durumuna göre finansal piyasaları açıklayınız.


CEVAP:

Menkul değerlerin ihraç durumu dikkate alınarak yapılan sınıflamada finansal piyasaların gruplanması, birincil ve ikincil piyasalar şeklinde yapılmaktadır. Birincil piyasa, özel ve kamu kurumlarının fon sağlamak amacıyla menkul kıymetlerini ilk defa ihraç ettikleri ve sattıkları piyasalardır. Menkul kıymetler ilk defa bu piyasalarda işlem görürler ve izleyen alım-satımlar için ikincil piyasalara transfer edilirler. Hem ekonomideki menkul kıymet stoklarında artış hem de işletmelere fon girişi yalnızca birincil piyasa işlemlerinde olur. İkincil piyasa, daha önce ihraç edilmiş ve satılmış menkul kıymetlerin izleyen alım-satımlarının gerçekleştiği piyasalardır.
İkincil piyasaların en önemli kurumları menkul kıymetler borsaları ve finansal aracı kuruluşlardır.


#9

SORU:

Ödemenin ve teslimin zamanlaması açısından finansal piyasaları açıklayınız.


CEVAP:

Ödemenin ve teslimin zamanlaması dikkate alındığında finansal piyasaları spot ve vadeli piyasalar olarak sınıflandırmak mümkündür. Ödemenin ve teslimin hemen yapıldığı piyasalar spot piyasalar olarak adlandırılır. Önceden belirlenmiş bir fiyattan, önceden belirlenmiş bir tarihte teslimin ve ödemenin yapıldığı piyasalar ise vadeli piyasalar olarak adlandırılır.


#10

SORU:

Türkiye'de finansal piyasalar nelerdir?


CEVAP:

Türkiye’de finansal piyasalar aşağıdaki gibidir.
Organize Piyasalar
a. T.C. Merkez Bankası Piyasaları
   • Açık piyasa
   • İnterbank para piyasası
   • Döviz piyasası
b. Borsa İstanbul Piyasaları
   • Hisse senetleri piyasası
   • Tahvil ve bono piyasası
   • Yabancı menkul kıymetler piyasası
c. İstanbul Altın Borsası
d. Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasası
Organize Olmayan Piyasalar
a. Bankalararası Piyasalar
   • TL piyasası
   • Repo piyasası
   • Tahvil piyasası
   • Döviz piyasası
b. Serbest Altın Piyasası
c. Serbest Döviz Piyasası


#11

SORU:

Finans yöneticisi kimdir,  sorumlulukları ve görevleri nelerdir?


CEVAP:

Finans yöneticileri sıklıkla CFO olarak da adlandırılmaktadır. CFO, İngilizce “chief financial
officer” (“finansal işler müdürü” anlamında) teriminin baş harflerinden oluşan bir kısaltmadır.
CFO farklı işletmelerde farklı sayıda finans alanındaki çalışanın kendisine raporlama yaptığı, aynı zamanda kendisinin genellikle doğrudan tepe yöneticisine (genel müdür) raporlama yaptığı üst düzey bir yönetici pozisyonudur.

Finans yöneticisinin sorumlulukları ve görevleri iki konuyu kapsamaktadır: hazine ve kontrol. Hazine işleri daha çok, işletme ile ilgili finansal bilgilerin işletme dışı kullanıcıları olan tedarikçiler, kreditörler, yatırımcılar ve devlete yönelik işlerdir. Bu paydaşlar işletme faaliyetlerinin ve performansının nasıl olduğu ile yakından ilgilenirler. Hazine işleri nakit yönetimi, kredi yönetimi, banka ilişkileri yönetimi, yatırımcı ilişkileri yönetimi ve menkul kıymet ihraçları yönetimi gibi örneklendirilebilir. Finans yöneticisinin kontrol işleri ise işletme ile ilgili
finansal bilgilerin işletme içi kullanıcıları olan yönetim kurulu, üst ve orta düzey yöneticiler ve diğer çalışanlara yönelik işlerdir. Bu işler finansal tabloların analizi, iç denetim, bütçeleme ve vergi yönetimi gibi işlerdir ve finansal bilgi daha çok planlama ve faaliyetlerle ilgili ihtiyaçlar için kullanılır.


#12

SORU:

Rasyonel davranış nedir?


CEVAP:

Rasyonel davranış, belirli bir risk seviyesinde getirinin en yüksek seviyeye çıkartılmaya ve belirli bir getiri seviyesinde riskin en düşük seviyeye indirilmeye çalışılması olarak tanımlanır.


#13

SORU:

Önerilen bir karara ilişkin tahmin edilen maliyetler ile tahmin edilen faydaları dikkate alan karar
alma tekniğine ne ad verilir?


CEVAP:

Fayda maliyet analizi.


#14

SORU:

Bir hareketin, ikinci en iyi alternatif hareketi yapmamaya bağlı olarak elde edilemeyen fayda cinsinden ölçülen iktisadi maliyetine ne ad verilir?


CEVAP:

Fırsat maliyeti.


#15

SORU:

Varlık kavramını açıklayınız.


CEVAP:

Varlıklar işletmenin sahip olduğu değerlerdir. Reel varlıklar değeri maddesinden veya özelliklerinden kaynaklanan fiziksel varlıklardır. Finansal varlıklar işletme varlıklarının kullanılarak yaratılacağı gelecekteki gelirler üzerindeki hakları gösteren varlıklardır. Maddi varlıklar nakit, ekipman ve bina gibi fiziksel varlığı olan varlıklardır. Maddi olmayan varlıklar yazılım, lisans, patent ve şerefiye gibi fiziksel varlığı bulunmayan ve parasal olmayan fakat teşhis edilebilen türden varlıklardır.

İşletme varlıkları, işletmenin varlıklarını ve bu varlıkların kaynaklarını gösteren bir finansal tablo
olan bilançoda, vadelerine göre dönen varlıklar ve duran varlıklar olarak iki grupta ele alınmaktadır.


#16

SORU:

Dönen varlıklar nelerdir?


CEVAP:

Dönen varlıklar işletmenin bir yıl içinde kullanabileceği veya nakde dönüştürebileceği varlıklardır. Hazır değerler, menkul kıymetler, ticari alacaklar ve stoklar temel dönen varlıklardır. Dönen varlıklar “çalışma sermayesi yönetimi” konusunun içinde ele alınmaktadır. Çalışma sermayesi yönetimi işletmenin kısa vadeye odaklı yönetim faaliyetleri olup, işletme faaliyetlerinin devam edebilmesi için yeterli miktarda kaynağın varlığıyla ilgilidir. Dönen varlıkların ve kısa vadeli yabancı kaynakların yönetimini kapsar. İşletmenin dönen varlıkları ve kısa vadeli yabancı kaynakların toplamı çalışma sermayesi olarak adlandırılır. Dönen varlıklar ile kısa vadeli yabancı kaynaklar farkı ise net çalışma sermayesi olarak adlandırılır. Çalışma sermayesi ile ilgili kararlar ne kadar nakit tutulacağı, müşterilere ne kadar ticari kredi kullandırılacağı ve ihtiyaç duyulan kısa vadeli borcun nereden bulunacağı gibi konuları kapsar.


#17

SORU:

Duran varlıklar nelerdir?


CEVAP:

Duran varlıklar işletmenin bir yıldan daha uzun bir süre içinde kullanabileceği veya nakde dönüştürebileceği varlıklardır. Duran varlıklar maddi ve maddi olmayan duran varlıklar olmak üzere iki grupta ele alınır. Maddi duran varlıklara binalar, fabrikalar ve makineler örnek olarak verilebilir. Maddi olmayan duran varlıklara patentler, telif hakları ve şerefiye örnek olarak verilebilir. Bir işletmenin var olan duran varlıklarının değerini artırmak üzere yeni duran varlıklar almak için yapılan harcamalara sermaye harcaması denilir. Duran varlık yatırımları ile ilgili uzun vadeli karar alma süreçlerine ise sermaye bütçelemesi denilir.


#18

SORU:

Kısa ve uzun vadeli finansman kavramlarını açıklayınız.


CEVAP:

Kısa vadeli finansman genellikle vadesi bir yıldan daha kısa olan borçları anlatmak için kullanılan
bir ifadedir. Kısa vadeli krediler ticari krediler, banka kredileri ve diğer çeşitli kredileri kapsar. Orta vadeli finansman vadesi genellikle 18 ay ile 15 yıl arasında değişen para ve ekipman ödünç alımlarıdır. Banka kredileri ve leasing, en sık kullanılan orta vadeli finansman çeşididir. Uzun vadeli finansmanın vadesi genellikle 15 yıldan daha uzundur. Fakat her zaman orta ve uzun vadeli finansman ayrımı çok net değildir.


Uzun vadeli finansman için işletmeler ödünç fon bulabilir, aynı zamanda sahibine borçluluk veya
alacaklılık hakkı sağlayan menkul kıymet ihracı yapabilirler. Ödünç fon bulunması ve borçluluk hakkı sağlayan menkul kıymet ihracı yapılması yabancı kaynakla (borçla) finansman olarak adlandırılırken; alacaklılık hakkı sağlayan menkul kıymet ihracı yapılması öz kaynakla finansman olarak adlandırılır. İşletmelerin borçla ve öz kaynakla finansman arasında bir denge kurmaları gerekir. Bu iki seçeneğin karışımına ve dengesine sermaye yapısı adı verilir.


#19

SORU:

İşletmelerin yabancı kaynakla (borçla) finansman ve öz kaynakla finansman karışımına ve dengesine ne ad verilir?


CEVAP:

Sermaye yapısı.


#20

SORU:

Pay senedi nedir?


CEVAP:

“Pay senedi” sahibine bir işletmeye belli bir oranda ortak olma hakkı sağlayan ve işletmenin
varlıkları ve kazançları üzerinde bu oranda hak sağlayan menkul kıymettir.


#21

SORU:

İşletmelerin kazançlarının bir bölümünü hissedarlarına dağıtma kararı aldığında, kazancın hissedarlara dağıtılan miktarına ne ad verilir?


CEVAP:

Kar payı ya da temettü.


#22

SORU:

Kâr payı ile ilgili kararlar nasıl alınır?


CEVAP:

Finans yöneticileri işletme kazançlarının bir bölümünün işletme ortaklarına (hissedarlara) kâr
payı (temettü) şeklinde dağıtılıp dağıtılmayacağına ve eğer dağıtılacaksa kazançların ne kadarının dağıtılacağına karar verir. Kârın hissedarlara dağıtılmayan kısmı, işletmede bırakılarak işletmenin gelecek dönemlerde yapacağı yatırımların ve işletmenin büyümesinin finansmanı için kullanılmaktadır. İşletmelerin gelecek dönem yatırımlarını geçmiş yıllarda elde ettiği kazançlarla finanse etmesi otofinansman olarak adlandırılmaktadır.

İşletme yöneticilerinin kâr payı dağıtımı ile ilgili karar vermekle ilgili hazırladıkları hareket planına kâr payı politikası adı verilmektedir.

Hissedarlar için, sahip oldukları pay senedi ile ilgili iki türlü getiri beklentisi söz konusudur. İlki,
kâr paylarından oluşan nakit akışları; ikincisi piyasa fiyatının artması şartıyla oluşan alım-satım fiyatı arasındaki fark olan sermaye kazancıdır.

Bir işletme kâr payı dağıtımı yapmaya karar verdikten sonra cevap verilmesi gereken sorular
“ne kadar”, “ne zaman” ve “nasıl” sorularıdır. Bu soruların cevabı aranırken, işletme değeri üzerinde etkisi olabilecek faktörlerin tümü ele alınmaya çalışılır.


#23

SORU:

Paranın zaman değeri kavramı nedir?


CEVAP:

Paranın zaman değeri kavramı, rasyonel bireylerin nakit parayı, daha sonra almaktansa daha önce almayı tercih edeceğini anlatır. Bu düşüncenin arkasında üç açıklama vardır: i) yeniden yatırım olanakları, ii) geleceğin belirsizliği, iii) enflasyon.

Yeniden yatırım olanakları denildiğinde finansal piyasalarda getiri elde etmek üzere paranın kullanılacağı farklı fırsatlar akla gelmelidir.

Geleceğin belirsizliği ile anlatılmak istenen genel olarak gelecekte olacakların bilinmezliği, ayrıca daha uzak geleceğin daha yakın gelecekten daha belirsiz olduğudur. Başka bir deyişle vade uzadıkça belirsizlik artar.

Enflasyon genel fiyat düzeyindeki artış nedeniyle paranın satın alma gücündeki düşüştür. Eğer aynı para ile gelecekte bugün satın aldığınız mal ve hizmetleri alamayacağınızı düşünüyorsanız, nakit parayı daha sonra almaktansa daha önce almayı tercih edersiniz çünkü bu parayla söz konusu mal ve hizmetleri satın almak istersiniz.


#24

SORU:

Belirli bir miktar paranın belirli bir faiz oranı kullanılarak hesaplanan gelecek bir tarihteki değerine ne ad verilir?


CEVAP:

Baliğ.


#25

SORU:

İskontolama nedir?


CEVAP:

Belirli bir miktar paranın belirli bir faiz oranı kullanılarak geçmiş bir tarihteki değerinin
hesaplanmasına “iskontolama” denilir.


#26

SORU:

Basit faiz nedir nasıl hesaplanır?


CEVAP:

Anaparanın faize konu olduğu süre bir yıldan kısa ise, faizlendirme yapılan her devrenin faizi, ilk
yatırılan anapara üzerinden hesaplanacak ve her devrenin faiz tutarı birbirine eşit olacaktır. Faiz tutarının hesaplanmasında şu formül kullanılır:
I= P*r*t
I= faiz tutarı
P= anapara
r= faiz oranı
t= faizlendirme süresi

Basit faizle yapılacak hesaplamalarda faiz oranı “r” ile faizlendirme süresi “t” nin ifade edilişleri arasında uyum olmalıdır. Faiz oranı yıllık olarak ifade edilmişse, faizlendirme süresi de yıl olarak ifade edilmelidir. Buna göre örneğin faizin yıllık ifade edildiği bir durumda eğer paranın faize konu olacağı süre:
• 3 ay ise formülde 3/12 olarak,
• 3 hafta ise formülde 3/52 olarak,
• 3 gün ise formülde 3/365 olarak ifade edilecektir


#27

SORU:

Basit faiz ile gelecekteki değeri bulma formülü nedir?


CEVAP:

Bir miktar paranın bir yıldan kısa olmak üzere gelecek bir tarihteki değeri;


S= P*(1+r*t) şeklinde ifade edilir.
S= gelecekteki değer (baliğ)
P= anapara
r= faiz oranı
t= faizlendirme süresi


#28

SORU:

Basit faiz ile gelecekteki değeri bulma formülü nedir?


CEVAP:

Bir miktar paranın bir yıldan kısa olmak üzere geçmiş bir tarihteki değeri;


P= S/(1+r*t) şeklinde ifade edilir.
P= bugünkü değer (anapara)
S= baliğ
r= faiz oranı
t= faizlendirme süresi


#29

SORU:

Bileşik faiz nedir nasıl hesaplanır?


CEVAP:

Anaparanın faize konu olduğu süre bir yıldan uzun ise, faizlendirme yapılan her devrenin faizi,
o devrenin anaparasına eklenir ve bir sonraki devrenin anaparasını oluşturur. Örneğin, ilk devrenin faiz tutarı devre sonunda anaparaya eklenir. Anapara ve faiz tutarları toplamı, ikinci devrenin anaparasını oluşturur ve ikinci devrenin faizi bu tutar üzerinden hesaplanır. Bu işlem sürenin sonuna kadar her faizlendirme devresi devam eder. Böylece bileşik faiz uygulamasında faizin de faizi hesaplanmış olur.

Bileşik faiz ile ilgili hesaplamalarda faiz oranı, faizlendirme devreleri ile ifade edilir ve “devre faiz
oranı” adını alır. Ayrıca hesaplamalarda faizlendirme süresi boyunca faizlendirme yapılacak devre sayısı “n” kullanılır.

Hesaplamalarda devre faiz oranı “i” nin ifade edilişi, faizlendirme sıklığı ile uyumlu olmalıdır.
Örneğin faizlendirme sıklığı 6 ay ise 6 aylık faiz oranı; faizlendirme sıklığı 3 ay ise 3 aylık faiz oranı kullanılmalıdır. Eğer faiz oranı yıllık ifade edilmiş ise, devre faiz oranına kolayca çevrilebilir.


#30

SORU:

Bileşik faiz ile gelecekteki değeri bulma formülü nedir?


CEVAP:

Bir miktar paranın bir yıldan uzun olmak üzere gelecek bir tarihteki değeri;
S= P*(1+i)n şeklinde ifade edilir.
S= gelecekteki değer (baliğ)
P= anapara
i= devre faiz oranı
n= devre sayısı


#31

SORU:

Bileşik faiz ile bugünkü değeri bulma formülü nedir?


CEVAP:

Bir miktar paranın bir yıldan uzun olmak üzere geçmiş bir tarihteki değeri;
P= S / (1+i)n şeklinde ifade edilir.
P= bugünkü değer
S= baliğ
i= devre faiz oranı
n= devre sayısı


#32

SORU:

Finansal tablo nedir?


CEVAP:

Farklı bilgi kullanıcılarına işletmenin finansal durumu, faaliyet sonuçları ve nakit akışları konusunda gerçekçi bilgilerin sunulduğu tablolara finansal tablo denilmektedir. Finansal tabloların bu amaca hizmet edebilmeleri için belirli ilke ve kurallar çerçevesinde düzenlenmesi ve sunulması gerekmektedir. Ülkemizde finansal tabloların hazırlanması ve sunulmasıyla ilgili uluslararası finansal raporlama standartlarına paralel muhasebe standartları geliştirilmekte, gerekli düzenlemeler yapılmaktadır. Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (UFRS), Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) tarafından geliştirilerek yayımlanan muhasebe standartları setidir.


#33

SORU:

İşletmelerin iç ve dış çevresindeki bilgi kullanıcıları kimlerdir?


CEVAP:

İşletmelerin iç çevresindeki bilgi kullanıcıları işletme sahipleri, çalışanları ve yöneticileri; dış çevresindeki bilgi kullanıcıları ise işletmeye borç kullandırabilecek kişi ve kurumlar, işletmeye ortak olabilecek kişi ve kurumlar, müşteriler, tedarikçiler ve diğer paydaşlar olabilir.


#34

SORU:

Finansal tablolar nelerdir?


CEVAP:

Finansal tablolar; bilanço, gelir tablosu, satışların maliyeti tablosu, fon akım tabloları, nakit akım
tablosu, kâr dağıtım tablosu ve öz kaynaklar değişim tablosudur. Bu tablolardan bilanço ve gelir tablosu dipnotları ve ekleri ile birlikte temel finansal tabloları, diğerleri ise ek finansal tabloları oluşturur.


#35

SORU:

Bilanço nedir?


CEVAP:

Bilanço, işletmelerin belirli bir tarihteki varlıklarını, borçlarını ve öz sermayesini gösteren tablodur. Bilançonun en önemli özelliklerinden biri, belirli bir döneme ilişkin değil, düzenlendiği an itibarıyla işletmenin finansal durumunu göstermesidir. Bilançoda yer alan hesap grupları Varlıklar (Dönen Varlıklar ve Duran Varlıklar) ve Kaynaklar (Kısa Vadeli Borçlar, Uzun Vadeli Borçlar ve Öz Sermaye) şeklinde gruplanabilir. Varlıklar grubuna “Aktif ”, kaynaklar grubuna “Pasif ” denilmektedir.


#36

SORU:

Dönen varlıklar ve duran varlıklar nelerdir?


CEVAP:

Varlıklar; likidite dereceleri ve kullanım amaçları esas alınarak dönen varlıklar ve duran varlıklar
olarak gruplandırılır. Dönen varlıklar; hazır değerler, menkul kıymetler, kısa vadeli alacaklar, stoklar ve diğer dönen varlıklardan oluşan ve bir yıl içinde ya da işletmenin normal faaliyet dönemi içinde ve doğal koşullar altında paraya çevrilmesi veya tüketilmesi öngörülen varlıklardır. Duran varlıklar, prensip olarak, bir yılda veya işletmenin normal faaliyet dönemi içinde paraya çevrilmesi veya tüketilmesi öngörülmeyen, bir döneminden daha uzun süre yararlanılan uzun vadeli varlıkları ifade eder.


#37

SORU:

Bilanço eşitliği nedir?


CEVAP:

Bilanço çift taraflı bir tablodur ve her zaman varlıklar toplamı, kaynaklar toplamına eşittir. Bu
eşitliğe “bilanço eşitliği” adı verilmektedir.


#38

SORU:

Gelir tablosu nedir?


CEVAP:

Gelir tablosu işletmenin bir hesap döneminde elde ettiği tüm hasılat ve gelirler ile yaptığı tüm
maliyet ve giderleri gösteren tablodur. Gelir tablosu net satışlar, brüt satış kârı veya zararı, esas faaliyet kârı veya zararı, faaliyet kârı veya zararı, dönem kârı veya zararı ve net dönem kârı veya zararı kalemlerini açıkça gösterecek şekilde hazırlanır.


#39

SORU:

Gelir tablosunda yer alan kalemler nelerdir?


CEVAP:

Gelir tablosunda yer alan kalemler;

Brüt Satışlar

Satışlardan İndirimler

Net Satışlar

Satışların Maliyeti

Faaliyet Giderleri

  • Araştırma ve Geliştirme Giderleri
  • Pazarlama, Satış ve Dağıtım Giderleri
  • Genel Yönetim Giderleri

Diğer Faaliyetlerden Gelirler ve Kârlar

Diğer Faaliyetlerden Giderler ve Zararlar

Finansman Giderleri

Olağanüstü Gelirler ve Kârlar

Olağanüstü Giderler ve Zararlar

Ödenecek Vergiler ve Diğer Yasal Yükümlülükler ve

Net Dönem Kârı'dır.


#40

SORU:

Finansal analiz nedir?


CEVAP:

Finansal analiz; finansal tablolardaki verilerden anlamlı bilgiler elde etmek için, bu tablolardaki
hesap kalemlerinin zamana göre değişiminin ve finansal tabloda hesap grubu içindeki payının
incelenmesi ile farklı hesap kalemleri arasında ilişkiler kurulması şeklinde yapılan analizdir.


#41

SORU:

En yaygın kullanılan finansal analiz teknikleri nelerdir?


CEVAP:

Finansal tablolar çeşitli teknikler kullanılarak analiz edilebilir. Finansal analizde finans yöneticilerinin en sık kullandıkları teknikler şunlardır:

Oran analizi (Rasyo analizi): Oran analizinde seçilen finansal tablo kalemleri arasındaki ilişkiler,
bu kalemlerin birbirine oranlanması ile ifade edilir. İki hesap kalemi arasındaki ilişki oran veya basit orantı olarak ifade edilebilir.

Yüzde yöntemi ile analiz (Dikey analiz): Yüzde yöntemi ile analizde finansal tablolarda yer alan
her bir hesap kaleminin toplam içerisindeki payı yüzde olarak ifade edilir. Bu yöntemle her bir kalemin toplam içindeki oranı açıkça ortaya konulur.

Karşılaştırmalı analiz (Yatay analiz): Karşılaştırmalı analizde işletmelerin belirli bir tarihte düzenlenmiş finansal tablolarında yer alan hesap kalemleri arasındaki ilişki değil, bu kalemlerin zaman içinde göstermiş olduğu artış ve azalışlar dikkate alınır. Hesap kalemlerinde zaman içinde görülen değişiklikler incelenir ve değerlendirilir.

Eğilim analizi (Trend analizi): Eğilim analizi, bir işletmenin finansal tablolarındaki hesap kalemlerinde veya finansal oranlarında beş-on yıl gibi uzun zaman dönemi içindeki değişimlerin, endüstrideki diğer işletmelere oranla ya da o işletmenin baz olarak alınan yılına oranla ne yönde olduğunu belirlemek için yapılır. Yapılan değerlendirmeler sonucu olumlu veya olumsuz olarak yorum yapılabilir.


#42

SORU:

Finansal yönetimin temel prensipleri nelerdir?


CEVAP:

Finansal yönetimin temel prensipleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

Prensip 1: Risk-Getiri dengesi sağlanmalıdır

Prensip 2: Tüm riskler eşit değildir

Prensip 3: Paranın zaman değeri vardır

Prensip 4: Nakit akışı önemlidir

Prensip 5: Rekabetin yoğun olduğu piyasalarda kârlı proje bulmak zordur

Prensip 6: Sermaye piyasalarının yapısı önemlidir

Prensip 7: Temsil maliyeti dikkate alınmalıdır

Prensip 8: Vergilerin etkisi dikkate alınmalıdır


#43

SORU:

"Risk", "getiri" ve "rasyonel birey" kavramlarını açıklayınız.


CEVAP:

“Risk” genel olarak işletmenin nakit akışları, değeri veya kârlılığı üzerinde etkisi olan ve fakat önceden tahmin edilemeyen değişimlerin şiddetini ve olasılığını anlatmaktadır.


“Getiri” belirli bir yatırım yapmanın karşılığında elde edilen kazancı anlatmaktadır.


“Rasyonel birey” belirli bir risk düzeyinde getirisini en yüksek seviyeye çıkarmaya çalışan ve belirli bir getiri düzeyinde riskini en düşük seviyeye indirmeye çalışan kişiyi anlatmaktadır.


#44

SORU:

Risk ve  rasyonel bireylerin beklenen getirisi arasında nasıl bir ilişki vardır?


CEVAP:

Risk arttıkça rasyonel bireylerin beklenen getirisi artar; risk azaldıkça rasyonel bireylerin beklenen getirisi azalır.


#45

SORU:

Sistematik ve sistematik olmayan riskler nelerdir?


CEVAP:

Ekonominin tamamını etkisi altına alan ve çeşitlendirme yoluyla azaltılamayan risklere “sistematik risk” adı verilir.
Ekonominin tamamını etkilemeyen ve çeşitlendirme yapılarak azaltılabilen risklere “sistematik olmayan risk” adı verilir.


#46

SORU:

"Kâr" ve "nakit akışı" kavramlarını açıklayınız.


CEVAP:

Kâr” bir muhasebe terimi olup satış hasılatı ile maliyetler ve gider arasındaki farktır.
Nakit akışı” işletmeye, faaliyetleri ile ilişkili olan nakit girişleri ve nakit çıkışlarıdır.


#47

SORU:

Temsil maliyeti ne demektir?


CEVAP:

“Temsil maliyeti” işletmelerin hissedarları ile hissedar olmayan yöneticileri arasında oluşabilecek olası çıkar çatışmalarının işletmeye olan maliyetidir.