ÇAĞDAŞ SOSYOLOJİ KURAMLARI Dersi Post-Yapısalcılık: Michel Foucault ve Jacques Derrida soru cevapları:
Toplam 20 Soru & Cevap#1
SORU:
Post yapısalcılık nedir?
CEVAP: Post-yapısalcılık; en geniş tanımı ile insan olma, dünya ve anlamları oluşturma ve bunları yeniden üretme süreçleri arasındaki ilişkileri irdeleyen bir yaklaşım olarak tanımlanabilir.
Post-yapısalcılık; en geniş tanımı ile insan olma, dünya ve anlamları oluşturma ve bunları yeniden üretme süreçleri arasındaki ilişkileri irdeleyen bir yaklaşım olarak tanımlanabilir.
#2
SORU:
Post yapısalcılık kaç kolda değerlendirilebilir?
CEVAP: Bu yaklaşımı iki temel kolda değerlendirmek mümkündür. (i) Birincisinde post-yapısalcılık dil ve literatür bağlamında ele alınırken (ii) ikincisinde felsefe ve sosyal bilimler bağlamında ele alınır.
Bu yaklaşımı iki temel kolda değerlendirmek mümkündür. (i) Birincisinde post-yapısalcılık dil ve literatür bağlamında ele alınırken (ii) ikincisinde felsefe ve sosyal bilimler bağlamında ele alınır.
#3
SORU:
Post yapısalcılıktaki post eki neyi ifade etmektedir?
CEVAP: “Post” eklentisi bir bakma modernizasyona ve değişime ilişkin pek çoğunun sosyalizm, liberalizm, mutaassıplık gibi ideolojik görünümleri de olan büyük teorilere karşı duyulan belirsizlik ve şüpheciliği ifade etmektedir.
“Post” eklentisi bir bakma modernizasyona ve değişime ilişkin pek çoğunun sosyalizm, liberalizm, mutaassıplık gibi ideolojik görünümleri de olan büyük teorilere karşı duyulan belirsizlik ve şüpheciliği ifade etmektedir.
#4
SORU:
Eklektizm nedir?
CEVAP: Olgulara yaklaşımda tek bir paradigma yerine farklı teorileri, fikirlerin birlikte ele alınması gerektiğini ileri süren kavramsal bir modeldir. Bu yaklaşım, bütüncül bir tutarlılığı olanaksız kılması nedeniyle eleştirilir.
Olgulara yaklaşımda tek bir paradigma yerine farklı teorileri, fikirlerin birlikte ele alınması gerektiğini ileri süren kavramsal bir modeldir. Bu yaklaşım, bütüncül bir tutarlılığı olanaksız kılması nedeniyle eleştirilir.
#5
SORU:
Yapıçözüm veya yapısöküm nedir?
CEVAP: Herhangi bir metnin içindeki ikili karşıtlıkların (açıkkapalı, iyi-kötü, devamlı-devamsız vb.) metnin bütünlüğü açısından tutarsız kullanımlarını ele alarak yazarın kurduğu kavramsal ayrımların başarısızlığını açıklamak için geliştirilmiş bir metin okuma yöntemidir.
Herhangi bir metnin içindeki ikili karşıtlıkların (açıkkapalı, iyi-kötü, devamlı-devamsız vb.) metnin bütünlüğü açısından tutarsız kullanımlarını ele alarak yazarın kurduğu kavramsal ayrımların başarısızlığını açıklamak için geliştirilmiş bir metin okuma yöntemidir.
#6
SORU: Post-yapısalcıların yapısalcılığa olan eleştirileri nelerdir?
Post-yapısalcıların yapısalcılığa olan eleştirileri nelerdir?
CEVAP: Post-yapısalcıların yapısalcılığa olan eleştirileri ise iki ana tema üzerinde toplanmaktadır: (i) Yapıların kendi kendilerine yetmesi ve (ii) bu yapıların ikili zıtlıklardan oluşması.
Post-yapısalcıların yapısalcılığa olan eleştirileri ise iki ana tema üzerinde toplanmaktadır: (i) Yapıların kendi kendilerine yetmesi ve (ii) bu yapıların ikili zıtlıklardan oluşması.
#7
SORU: Foucault “subjugated knowledges” (tutsak bilgiler) kavramı ile neyi ifade eder?
Foucault “subjugated knowledges” (tutsak bilgiler) kavramı ile neyi ifade eder?
CEVAP: Foucault, ‘subjugated knowledges’ kavramıyla iki şeyi kasteder:
(i) Bir tarafta formal organizasyonların içinde gömülü olan veya maskelenmiş tarihsel içerikler,
(ii) diskalifiye edilmiş olan bilgi serileri.
Foucault, ‘subjugated knowledges’ kavramıyla iki şeyi kasteder:
(i) Bir tarafta formal organizasyonların içinde gömülü olan veya maskelenmiş tarihsel içerikler,
(ii) diskalifiye edilmiş olan bilgi serileri.
#8
SORU: Tarihe bakış açıları bakımından yapısalcılık ile post-yapısalcılık arasındaki en temel farklılık nedir?
Tarihe bakış açıları bakımından yapısalcılık ile post-yapısalcılık arasındaki en temel farklılık nedir?
CEVAP: Yapısalcılık ile post-yapısalcılık arasındaki en temel farklılıklarından biri, tarihe bakış açılarıdır. Post- yapısalcılar, tarihe göreli yaklaşırlar ve evrimsel bir çizgi üzerinde geliştiği tezini ret ederek raslantısal olgulara dayalı olduğunu iddia ederler. Tarih farklı seçenekler sunar.
Yapısalcılık ile post-yapısalcılık arasındaki en temel farklılıklarından biri, tarihe bakış açılarıdır. Post- yapısalcılar, tarihe göreli yaklaşırlar ve evrimsel bir çizgi üzerinde geliştiği tezini ret ederek raslantısal olgulara dayalı olduğunu iddia ederler. Tarih farklı seçenekler sunar.
#9
SORU:
Foucault'un akademik analiz çalışmalarının başlangıcı olan deneyci yazar kimdir?
CEVAP: Foucault’nun akademik analizlerinin başlangıç noktası olarak bir kitabevinden rastlantıyla aldığı ve ihmal edilmiş sıra dışı bir yazar olan deneyci (experimentalist) Raymond Roussel (1877- 1933) olmuştur.
Foucault’nun akademik analizlerinin başlangıç noktası olarak bir kitabevinden rastlantıyla aldığı ve ihmal edilmiş sıra dışı bir yazar olan deneyci (experimentalist) Raymond Roussel (1877- 1933) olmuştur.
#10
SORU: Foucault'un çalışmalarının tüm bu giriftliğine karşın net olarak söylenebilecek en temel duruşu nedir?
Foucault'un çalışmalarının tüm bu giriftliğine karşın net olarak söylenebilecek en temel duruşu nedir?
CEVAP:
Foucault'un çalışmalarının tüm bu giriftliğine karşın net olarak söylenebilecek en temel duruşu özneyi merkeze oturtan teorilere (fenomenoloji, sembolik etkileşimciler gibi) karşı bir tavır almasıdır.
#11
SORU:
Foucault'a göre özne nedir?
CEVAP: Ona göre “özne” fikri, özneleri bir iktidar alanı ve belirli pratikler seti içinde konumlandıran toplumsal söylemler (dil, düşünce ve sembolik sistemler) aracılığı ile üretilen toplumsal bir kurgudur”.
Ona göre “özne” fikri, özneleri bir iktidar alanı ve belirli pratikler seti içinde konumlandıran toplumsal söylemler (dil, düşünce ve sembolik sistemler) aracılığı ile üretilen toplumsal bir kurgudur”.
#12
SORU: Foucault’un analizlerinde iki temel vurgu nedir?
Foucault’un analizlerinde iki temel vurgu nedir?
CEVAP: -
Bireylerin güdüleri yerine söylem/pratiklere odaklanarak nesnellik düzleminde çalışmalıdır.
-
Nesnel güç ilişkileri üzerinden nesnel toplumsal formlara yönelmelidir.
-
Bireylerin güdüleri yerine söylem/pratiklere odaklanarak nesnellik düzleminde çalışmalıdır.
-
Nesnel güç ilişkileri üzerinden nesnel toplumsal formlara yönelmelidir.
#13
SORU: Foucault’un kullandığı temel düşünce ve kavramlar nelerdir?
Foucault’un kullandığı temel düşünce ve kavramlar nelerdir?
CEVAP: - Benlik
- Söylem
- Arkeoloji
- Soykütük
- Arşiv
#14
SORU: Foucault, "Hapishanenin Doğuşu" ve "Kliniğin Doğuşu" adlı çalışmalarında güç teknolojileri terimi ile ifade ettiği farklı iktidar biçimleri nelerdir?
Foucault, "Hapishanenin Doğuşu" ve "Kliniğin Doğuşu" adlı çalışmalarında güç teknolojileri terimi ile ifade ettiği farklı iktidar biçimleri nelerdir?
CEVAP: Bu iktidar biçimleri (i)mutlak iktidar, (ii) disipline edici iktidar ve (iii)biyo-iktidardır.
Bu iktidar biçimleri (i)mutlak iktidar, (ii) disipline edici iktidar ve (iii)biyo-iktidardır.
#15
SORU: Foucault’ya göre modern iktidar biçimlerinin doğası nasıldır?
Foucault’ya göre modern iktidar biçimlerinin doğası nasıldır?
CEVAP: -
Kesintisizdir, yaygındır yani her yerdedir.
-
Yukarıdan değil toplum içinde uygulanır, iktidarlar bilgi yoluyla yeni faaliyet alanları ve tipleri yaratırlar; itaatkâr bedenler, yeni söylemler aracılığı ile üretilen bilgi, kurumsal ve örgütsel pratikler, rutinler ve kimlikler üzerinden şekillendirilir. Bu bağlamda iktidar mekanizmaları insanlardan bağımsızdır.
-
Kesintisizdir, yaygındır yani her yerdedir.
-
Yukarıdan değil toplum içinde uygulanır, iktidarlar bilgi yoluyla yeni faaliyet alanları ve tipleri yaratırlar; itaatkâr bedenler, yeni söylemler aracılığı ile üretilen bilgi, kurumsal ve örgütsel pratikler, rutinler ve kimlikler üzerinden şekillendirilir. Bu bağlamda iktidar mekanizmaları insanlardan bağımsızdır.
#16
SORU:
Derrida hangi metin okuma tekniğini geliştirmiştir?
CEVAP: Derrida, metinlerin çoklu yorumlarını ortaya çıkaracak bir teknik olarak yapısöküm tekniğini geliştirmiştir.
Derrida, metinlerin çoklu yorumlarını ortaya çıkaracak bir teknik olarak yapısöküm tekniğini geliştirmiştir.
#17
SORU: Derrida’nın yapısöküm bağlamında ortaya attığı temel araçsal teknik kavramlar nelerdir?
Derrida’nın yapısöküm bağlamında ortaya attığı temel araçsal teknik kavramlar nelerdir?
CEVAP:
Derrida’nın yapısöküm bağlamında ortaya attığı temel araçsal teknik kavramları;
metin, iz, varlık, fark, oyun ve yapısökümüdür.
#18
SORU: Derrida’nın temel amacı nedir?
Derrida’nın temel amacı nedir?
CEVAP: Derrida’nın temel amacı yapı söküm yöntemiyle klasik Avrupa düşünce yapısını (construction) söküp (de- construction) ondaki malzemeyle yeni, daha kullanışlı bir yapı kurmak (re-construction) üzere tarihsel anlam evrelerine geri dönüşler yapmaktır.
Derrida’nın temel amacı yapı söküm yöntemiyle klasik Avrupa düşünce yapısını (construction) söküp (de- construction) ondaki malzemeyle yeni, daha kullanışlı bir yapı kurmak (re-construction) üzere tarihsel anlam evrelerine geri dönüşler yapmaktır.
#19
SORU:
Derrida'nın yapısöküm fikrinin iki anahtar noktası nelerdir?
CEVAP: Derrida'nın yapısöküm fikrinin iki anahtar noktası bulunmaktadır. İlki, bireysel somut pratiklerden ziyade yapı sökümcüde de sistemlere ya da yapılara bakmaya devam eder ve ikincisi bütün sistemlerin veya yapıların bir merkezi, kök noktası yani sistemin yaratanı var olduğuna göre bu yapının kaynağını araştırır.
Derrida'nın yapısöküm fikrinin iki anahtar noktası bulunmaktadır. İlki, bireysel somut pratiklerden ziyade yapı sökümcüde de sistemlere ya da yapılara bakmaya devam eder ve ikincisi bütün sistemlerin veya yapıların bir merkezi, kök noktası yani sistemin yaratanı var olduğuna göre bu yapının kaynağını araştırır.
#20
SORU:
Derrida için dil nasıl bir sistemdir?
CEVAP: Derrida için “dil”in bir yapı ya da bir sistem olarak bir merkezi yoktur, sistemin unsurlarını bir yerde bir arada tutan bir merkez olmadığından mutlak veya kesin bir gerçek veya anlam da yoktur. Dil daima değişir ve hareket eder; çünkü bir merkez tarafından sabitlenmemiştir. Dolayısıyla anlam; daima belirsiz, çoklu ve geçicidir.
Derrida için “dil”in bir yapı ya da bir sistem olarak bir merkezi yoktur, sistemin unsurlarını bir yerde bir arada tutan bir merkez olmadığından mutlak veya kesin bir gerçek veya anlam da yoktur. Dil daima değişir ve hareket eder; çünkü bir merkez tarafından sabitlenmemiştir. Dolayısıyla anlam; daima belirsiz, çoklu ve geçicidir.