ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATLARI I Dersi Çağdaş Azerî Edebiyatı-I soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Azerbaycan Türkçesi'nin tarihçesi nedir?


CEVAP:

Sözü edilen Azerbaycan kültür coğrafyasında Türk dilinin Osmanlıca ve Çağataycadan sonraki en geniş ve verimli kolu olan, kökleri bu arazideki Türk halklarının dip tarihine kadar uzanan, fakat, XI. yüzyıldan sonra Oğuzların bölgeye yoğun olarak gelmesinden sonra, bu coğrafyada oluşmaya başlayan “Oğuz yazı dili”nin doğu kolu olarak XIII. yüzyıl ortalarından itibaren Selçuklu, Moğol, İlhanlı Akkoyunlu, Karakoyunlu ve Safevî dönemlerinde ilk yazılı ürünlerini veren yazı diline, oluştuğu coğrafyadan hareketle Azerbaycan Türkçesi (daha kısa bir ifade ile Azerî Türkçesi) denilir.


#2

SORU:

XI: yüzyıl başlarında Azerbaycan'ın genel durumu nasıldı?


CEVAP:

1747'de Nadir Şah'ın ölümünden sonra İran'da ortaya çıkan kargaşa ortamı ve yönetimin zayıflamasından yararlanan Kuzey Azerbaycan "bey"leri küçük devletler (Hanlıklar) kurmuşlardı. 1801'de Gürcistan'a yerleşen Ruslar 1804'ten itibaren bu Azerbaycan "Hanlık"larını ortadan kaldırdılar ve İran topraklarına girdiler. 1813'te Çarlık Rusya ve İran arasında imzalanan Gülistan Anlaşması ile Azerbaycan toprakları Kuzey ve Güney olmak üzere ikiye bölündü. Böylece Rus istilasının Azerbaycan tarihindeki en önemli ve kalıcı sonucu ortaya çıktı. Azerbaycan'ın nüfus ve toprak bakımından en büyük hissesi İran'da kalmıştı.


#3

SORU:

Azerî edebiyatı, XIX. yy.ın başlarından itibaren hangi sebeple ve ne şekilde iki kola ayrılmıştır?


CEVAP:

Rus istilasının bir sonucu olarak Azerî edebiyatı, XIX. yy.ın başlarından itibaren iki kola ayrıldı: Kuzey Azerbaycan’daki edebiyat, diğer sebepler yanında Rus etkisiyle asrî hayata göre şekillenmeye başlarken, Güney Azerbaycan’daki edebiyat, geleneksel yapı ve anlayış içinde gittikçe sönükleşiyor, bir taklit ve nazîre edebiyatı olarak devam ediyordu.


#4

SORU:

Klasik edebiyattaki mizah geleneği, gelişmekte olan modern edebiyatta da hangi önemli temsilciler ile devam etmiştir?


CEVAP:

Klasik edebiyattaki mizah geleneği, gelişmekte olan modern edebiyatta da önemli temsilciler yetiştirir. Bu tarzın temsilcileri arasında Baba Bey Şâkir (1770-1844), Gasımbey Zakir, Séyyid Azim [Ezim] Şirvanî sayılabilir.


#5

SORU:

XX. yy. başlarında mizah ve hiciv anlayışını değiştirerek satirik şiiri zirveye ulaştıran şair kimdir?


CEVAP:

XX. yy. başlarında Mirze Ali Ekber [Elekber] Sabir mizah ve hiciv anlayışını değiştirerek satirik şiiri zirveye ulaştırır.


#6

SORU:

Güney Azerbaycan’da ve aynı zamanda İran’da, yeni edebiyatın ilk temsilcileri arasında Türk olmalarına rağmen geleneğe uyarak eserlerini Farsça yazan şairler kimlerdir?


CEVAP:

Güney Azerbaycan’da ve aynı zamanda İran’da, yeni edebiyatın ilk temsilcileri arasında Türk olmalarına rağmen geleneğe uyarak eserlerini Farsça yazan Abdurrahim Talibov, Zeynelabidin Şirvanî, Mirze Ağa Tebrizî sayılabilir.


#7

SORU:

XIX. yüzyılda Güney Azerbaycan edebiyatında göze çarpan en belirgin özelliklerden biri nedir?


CEVAP:

Geçen asırlarda olduğu gibi bu devirde de Güney Azerbaycan edebiyatında göze çarpan en belirgin özelliklerden biri de hemen her şairin kendi ana dili yanında Farsçayı da kullanmasıdır. Hatta ana dilinden daha çok Farsça şiirler yazan Azerbaycan şairlerinin sayısı da az değildir. Bu anlamda iki dillilik, Güney Azerbaycan edebiyatının karakteristik bir özelliğidir, denilebilir.


#8

SORU:

Eserleri arasında Münazara-i Akl ü Aşk adlı bir mesnevisi, Sadî’nin Gülistan’ı tarzında üç yüzden fazla, Farsça, küçük, nasihatâmiz hikâyeleri (latife) bulunan şair kimdir?


CEVAP:

Eserleri arasında Münazara-i Akl ü Aşk adlı bir mesnevisi, Sadî’nin Gülistan’ı tarzında üç yüzden fazla, Farsça, küçük, nasihatâmiz hikâyeleri (latife) bulunan şair Mirze Méhdi Şükûhî'dir.


#9

SORU:

Modern Azerbaycan edebiyatının öncüleri daha çok hangi meslek gruplarından çıkmaktaydı?


CEVAP:

Modern Azerbaycan edebiyatının öncüleri daha çok Rus hizmetine girmiş olan memurlar, askerler, aydınlar arasından çıkmıştır.


#10

SORU:

1846’da Hacca giderken geçtiği İstanbul’da I. Abdülmecid Han’a Arapça yazdığı Esrârü’l-Melekût adlı astronomiye ait eserini takdim eden ve padişahın emriyle, bu kitabı Hayatizade Seyyid Şerif Bey tarafından Osmanlı Türkçesine çevrilerek 1848’de İstanbul’da bastırılan edebiyatçı kimdir?


CEVAP:

1846’da Hacca giderken geçtiği İstanbul’da I. Abdülmecid Han’a Arapça yazdığı Esrârü’l-Melekût adlı astronomiye ait eserini takdim eden ve padişahın emriyle, bu kitabı Hayatizade Seyyid Şerif Bey tarafından Osmanlı Türkçesine çevrilerek 1848’de İstanbul’da bastırılan edebiyatçı Abbasguluağa Bakıhanov Güdsî'dir.


#11

SORU:

Abbasguluağa Bakıhanov Güdsî'nin Kitab-ı Askeriyye adlı eseri eserini, mesnevi ve âşık hikayelerinden ayıran özellik nedir?


CEVAP:

Azerî edebiyatında modern hikâyenin müjdecisi olan nâzım-nesir karışık olarak yazdığı Kitab-ı Askeriyye’de, mesneviler ve âşık hikâyelerinin etkisi görülür. Bir demircinin oğlu olan Asker ve sevgilisinin birbirine kavuşabilmek için akıllıca, temkinli ve tedbirli hareket etmeleri, bu sayede amaçlarına ulaşmaları, bu eseri, mesnevi ve âşık hikayelerinden ayırır. Burada yeni bir “âşık” tipi şekillenmeye başlamıştır.


#12

SORU:

F. Bodenstedt isimli Alman yazar ve seyyaha Farsça ve Azerbaycan Türkçesi öğreten, hat ve edebiyat dersleri veren Azeri şair kimdir?


CEVAP:

F. Bodenstedt isimli Alman yazar ve seyyaha Farsça ve Azerbaycan Türkçesi öğreten, hat ve edebiyat dersleri veren Azeri şair Mirze Şefi Vâzéh'tir.


#13

SORU:

Gasımbey Zâkir nasıl bir edebi tarza sahiptir?


CEVAP:

Azerî şiirinde Vâkıf ve Vidadî ile başlayan realizm çığırının, mahallîleşme cereyanının XIX. yüzyıldaki en önemli temsilcisidir. Sözlü edebiyattaki “âşık tarzı şiir”den başarıyla yararlanmıştır. Şiirlerindeki güçlü lirizm, güzellik ve aşk konularını sanatkârca, doğal ve samimi bir şekilde işlenmesi, modern Azerbaycan edebiyatının kurucusu M. F. Ahundzade’nin dikkatini çekmiş, bu yüzden Zâkir’in şiirlerini toplayarak bastırmak istemiştir. Gazellerindeki dil, bir az daha ağır olmasına rağmen, koşma ve geraylıları, sade ve çok akıcı bir halk diliyle söylenmiştir. Manzum hikâyeleri, temsilleri ve mektuplarıyla Azerbaycan’daki sosyal bozuklukları, adaletsizliği, Rus memurlarının zulmünü, cahil ve çıkarcı din adamlarını, keyfi hareketleriyle tanınan “bey”leri sert bir şekilde hicvetmiştir.


#14

SORU:

İsmail Bey Kutkaşınlı tarafından kaleme alınan "Reşid Bey ve Saadet Hanım" isimli eserin konusu ve önemi nedir?


CEVAP:

Eserin baş kahramanları, o zamanki genç nesli temsil eder. Reşid, soylu bir aileden olmasına rağmen, köylüleri seven, onların hür olmasını arzulayan bir gençtir. Saadet ise, merhametli, iyi bir kızdır. Devrin geleneklerine rağmen, evleneceği erkeği kendisi seçmek ister. Fakat, yine de babasına bağlıdır. İki genç, bazı hadiselerden sonra birbirine kavuşur. Eserin en önemli yanı, kadın hukuku bakımından taşıdığı yeni fikirlerdir. Yazar, kadınların içinde bulunduğu durumdan dolayı, İslâmiyeti suçlamaz. Bu romantik eser, Azerbaycan sahasının ilk modern hikâyelerinden biri olmasına rağmen Fransızca olması sebebiyle pek fazla okunamamış, aydınlar üzerindeki etkisi de az olmuştur.


#15

SORU:

1835-1888 yılları arasında yaşamış, Kafkasya ve Azerbaycan’daki Müslümanların “Şii” ve “Sünnî” olarak, Rusların da körüklemeleri neticesinde birbirlerine düşman kesilmelerini doğru bulmamış, mezhep ayrımıyla mücadele eden şiirler yazmış şair kimdir?


CEVAP:

1835-1888 yılları arasında yaşamış olan Séyit Azim Şirvanî, Kafkasya ve Azerbaycan’daki Müslümanların “Şii” ve “Sünnî” olarak, Rusların da körüklemeleri neticesinde birbirlerine düşman kesilmelerini doğru bulmamış, mezhep ayrımıyla mücadele eden şiirler yazmıştır.


#16

SORU:

1850’den itibaren yazmaya başladığı tiyatro eserleri 1859’da Temsilat adıyla bastırmış olan yazar kimdir?


CEVAP:

1850’den itibaren yazmaya başladığı tiyatro eserleri 1859’da Temsilat adıyla bastırmış olan yazar, Mirze Feteli Ahundzade'dir.


#17

SORU:

Ahundzade’nin düşüncelerini, görüşlerini derli toplu bir şekilde hangi eserinde görmek mümkündür?


CEVAP:

Ahundzade’nin düşüncelerini, görüşlerini derli toplu bir şekilde fikrî bir eser olan “Kemallüddövle Mektubları”nda görmek mümkündür.


#18

SORU:

"Elsine-i Selase" nedir?


CEVAP:

Elsine-i Selase, Türkçe, Arapça ve Farsça için kullanılan klişeleşmiş bir tabirdir.


#19

SORU:

Bakû'nün süratle değişip Avrupaî bir şehir niteliği kazanması hangi yıllarda ve neyin etkisiyle olmuştur?


CEVAP:

Bakû ise 1860-1880’li yıllardan sonra petrol sanayiinin gelişmesine bağlı olarak süratle değişip Avrupaî bir şehir niteliği kazanmıştır.


#20

SORU:

Ahundzade’den sonra ikinci tiyatro yazarı olarak görülen ve piyeslerinde Azerbaycan’ın sosyal ve kültürel problemleri realist bir şekilde işlemiş olan yazar kimdir?


CEVAP:

Ahundzade’den sonra ikinci tiyatro yazarı olarak görülen ve piyeslerinde Azerbaycan’ın sosyal ve kültürel problemleri realist bir şekilde işlemiş olan yazar Necef Bey Vezirli'dir.