ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATLARI I Dersi Çağdaş Azerî Edebiyatı-II soru cevapları:

Toplam 21 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Nadanlıg· (1894), Dilin Belası (1895), Şamdan Bey (1899), Nadir Şah(1899) gibi dram eserleri sahibi olan ünlü Azeri yazar ve siyasetçi kimdir?


CEVAP:

Asıl mesleği doktorluk olan N. Nerimanov, yazar ve siyasetçi olarak Azerbaycan’ın tarihinde önemli rol oynar. Hikâye ve roman da yazan Nerimanov’un Nadanlıg· (1894), Dilin Belası (1895), Şamdan Bey (1899), Nadir Şah(1899) gibi dram eserleri vardır.


#2

SORU:

Azerbaycan'daki ilk tiyatro topluluğu ne zaman ortaya çıkmıştır?


CEVAP:

İlk tiyatro topluluğu 1888’de amatör olarak ortaya çıkmıştı.


#3

SORU:

Azerbaycan'daki ilk profesyonel tiyatro topluluğu ne zaman ortaya çıkmıştır?


CEVAP:

1906’da “Müselman Dram Artistlerinin Şirketi” adıyla ilk profesyonel topluluk oluşturuldu. Aynı yıl tiyatro toplulukların sayısı üçe çıktı ve bu tarihten itibaren de tiyatro faaliyetleri her yönüyle süratli bir gelişme gösterdi.


#4

SORU:

Celil Memmedg·uluzade'nin "Ölüler (1909)" adlı eseri neyi anlatmaktadır?


CEVAP:

“Ölüler”, bir şaheser olarak kabul edilmektedir. Eser, fantastik olarak, “Ölülerin bir şeyh tarafından kerametle diriltilmesi”ne ve buna inanan insanların zaafları üzerine kurulmuş olsa da, asıl temel öğe, hemen her insanın “bir ölünün dirilmesinden korkması”dır; çünkü, her dirinin aldattığı bir “ölü” mutlaka vardır! Herkesin borçlu olduğu, aldattığı, istismar ettiği bir yakını vardır. Günün birinde bu “alacaklı” gelirse insanın hâli ne olur? Dram, bu esasa dayanarak insanların iki yüzlülüğünü, sahtekârlığını, bencilliğini teşhire yönelir.


#5

SORU:

1905 ihtilalinden sonra Azerbaycan kültürel hayatında büyük rol oynayan aydınlar arasında yer alan Üze´yir Hacıbeyli'nin eserlerinin ortak özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Eserlerinde komediyle musikî o derecede içiçe ve mükemmeldir ki bunları basit olarak opera diye tanımlamak yeterli olmaz. En dikkati çeken özellik, bu eserlerde Azerbaycan Türkünün ferdî ve sosyal hayatının derinliğine tespit edilip çok canlı çizgilerle tasvir edilmiş olmasıdır. Eserleri, gerçek manada Azerbaycan halk hayatının aynasıdır. XX. asrın başlarındaki Azerbaycan hayatını, bütün özellikleriyle bu eserlerde görmek mümkündür ve bu canlandırma çok doğaldır; zorlama yoktur.


#6

SORU:

Üze´yir Hacıbeyli'nin eserleri ülkemizde ilk ne zaman sahnelenmiştir?


CEVAP:

1919’da Türkiye’ye gelen bir Azerbaycan tiyatro topluluğu, Üze´yir Hacıbeyli'ye ait olan Meşedî İbad ile Arşın Mal Alan’ı İstanbul’da da sahnelemişti.


#7

SORU:

İstanbul Darülfünunu’nun edebiyat şubesinden mezunu ünlü Azeri yazar kimdir?


CEVAP:

Hüse´yn Cavid (1882-1941) devrin en meşhur şair ve dram yazarıdır. İstanbul Darülfünunu’nun edebiyat şubesinden mezun olmuş, Türkiye’de bulunduğu 1906-1909 yılları arasında özellikle Rıza Tevfik’le yakınlık kurmuş, o dönemin edebiyatını ve Türkçe vasıtasıyla Batı edebiyatını yakından tanıma imkânı bulmuştu.


#8

SORU:

Hüse´yn Cavid, hangi düşünceden daha çok etkilenmiştir?


CEVAP:

Romantik, Türkçü edebiyat görüşünü benimseyen Cavid’in Batı ve Doğu medeniyetleri arasında bir sentez yapmaya çalıştığı görülür. N. Kemal, A. Hamit, T. Fikret ve R. Tevfik’i özellikle yaratıcılığının ilk yıllarında örnek alır. O dönemde Azerbaycan’da yetişen birçok aydın üzerinde Rus edebiyatının güçlü etkileri görülse de Cavid’te bu yoktur. Ölünceye kadar, Azerbaycan medeniyetinin kökü olarak kabul ettiği Türk-İslam dünyasının manevî değerlerinden ve kültüründen uzaklaşmaz.


#9

SORU:

Cefer Cabbarlı'nın "Bakı Muharibesi" eserinin konusu nedir?


CEVAP:

“Bakı Muharibesi”nde, 1919’da Gence’de kurulan Millî Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Türk ordusunun da yardımıyla Bakû’yu Bolşeviklerden kurtarması anlatılır. 


#10

SORU:

II. Dünya Savaşı döneminde bütün Sovyet sanat hayatında ortaya çıkan eğilim nedir?


CEVAP:

II. Dünya Savaşı döneminde bütün Sovyet sanat hayatında ortaya çıkan eğilim faşizme karşı mücadeledir.


#11

SORU:

II. Dünya Savaşı döneminde, savaşla ilgili tiyatro oyunlarının ortak özellikleri nedir?


CEVAP:

Tiyatro sahasında da savaşla alâkalı piyeslerin çokluğu dikkati çeker. Bunların hepsinin ortak özelliği, faşistlerin zulmü, vahşiliği, acımasızlığı; buna karşılık Sovyet insanının üstünlüğü, mertliği, haklılığı gibi temaların işlenmesidir. Daha sonra cepheden dönen yaralı, sakat askerlerin hayatı konu olarak alınır.


#12

SORU:

İlyas Efendiye´v (1914- 1996)'in eserlerinin ortak özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Eserlerinde Azerbaycan hayatını ideolojik, şematik, tek yanlı bir şekilde ele almaması ile birçok yazardan ayrılır. Azerbaycan insanının 1920-1970 yılları arasındaki çilelerini, siyasî tecrübesini, kültürel gelişimini ve çatışmasını realist bir tarzda, dolgun ve karakteristik kahramanların hayat hikâyelerinde ele alır. Yarattığı tipler sun’i değil, inandırıcıdır. Kahramanların psikolojisi başarıyla verilir. Yazar millî problemlere karşı hassastır.


#13

SORU:

Komedileriyle savaş sonrası tiyatro hayatında kendine özgü bir çizgi geliştiren Azeri sanatçı kimdir?


CEVAP:

Komedileriyle savaş sonrası tiyatro hayatında kendine özgü bir çizgi geliştiren Sabit Rehman (1910-1970)'dır.


#14

SORU:

XX. yüzyılın başında Bakü nasıl bir şehirdir?


CEVAP:

XX. yüzyılın başlangıcı, Azerbaycan’da ve bütün Çarlık Rusyası’nda büyük hadiselerin cereyan ettiği bir dönemdir. Bakû, petrol sanayii sebebiyle süratli bir gelişme göstermiş, kısa zamanda Azerbaycan’ın kültür ve medeniyet merkezi hâline gelmiştir. Buna rağmen aynı zamanda kozmopolit bir şehirdir; Ruslar, Ermeniler, Tatarlar, İranlılar sanayi tesislerinde çalışmak, Batı Avrupalı şirketler ise ticaret yapmak için gelmişlerdi. Bakû’da bulunan büyük işçi kitlesi de şehrin hayatında kritik bir rol oynuyordu.


#15

SORU:

XX. yüzyılda gerçekleşen ve Türk boyları arasında, tarihin hiçbir devrinde görülmeyen yakın kültür alışverişi çalışmalarının en önemlisi hangisidir?


CEVAP:

Özellikle, İsmail Gaspıralı’nın önderliğinde, bütün Türk dünyası için modern Türk kimliği çatısı altında “ortak yazı dili” ve “ortak edebiyat” (daha doğrusu ortak modern kültür) oluşturma çabası dikkati çeker.


#16

SORU:

"Türk Edebiyat Tarihi" eserinin yazarı Azeri edebiyatçı kimdir?


CEVAP:

Azerbaycanlı Abdulla Sur, bazı kısımları elyazması hâlinde kalmış, bazıları kaybolmuş, çok az bir kısmı ise basılmış olanTürk Edebiyatı Tarihi adlı eserinde Namık Kemal, Şemseddin Sami, Abdulhak Hamit, Tevfik Fikret, Recaizade Ekrem, Muallim Naci, Mehmet Akif, Mehmet Emin Yurdakul gibi şahsiyetleri, Azerbaycan’da yetişmiş şairler-yazarlarla birlikte ele alarak, edebiyat tarihçiliğimizde Köprülü’den önce bütünlük fikrine ulaşmıştı.


#17

SORU:

XX. yüzyılın ilk çeyreğinde Azerbaycan ile Türk sanatçılar arasında nasıl bir ilişki mevcuttu?


CEVAP:

Türkiyeli şairlerin, yazarların, fikir adamlarının eserleri, Azerbaycan’da okunuyor, basılıyor ve sahneleniyordu. Türkiye’de basılan bazı ders kitapları Kırım, İdil- Ural ve Azerbaycan’da okutuluyor, hatta bazı Türk gençleri Azerbaycan’a giderek orada öğretmenlik yapıyordu. Aynı şekilde Türkiye’ye gelerek eserler veren Azerî yazarları, gazetecileri de vardı: Meselâ; Mehmet Emin Resulzade, Ağaoğlu Ahmet, Hüseyinzade Ali Turan, Mehemmed Hadi vs.


#18

SORU:

1905’ten sonraki yıllarda Azerî edebiyatındaki gelişmeler nelerdir?


CEVAP:

1905’ten sonraki yıllar, Azerî edebiyatının uyanma, dünyayı tanıma, silkinip şahsiyetini arama ve bulma dönemidir. Bu dönemde Azerbaycan edebiyatı bir yandan Türkiye, diğer yandan da Rusya’daki edebî hareketlerin, siyasî gelişmelerin etkisi altındadır. Eskiden olduğu gibi İran edebiyatını takip etmeyi, örnek almayı bırakmış, hatta 1850’lerden sonra Ahundzade’nin eserleri ve matbuat hayatının gelişmesine bağlı olarak daha ileri bir konuma gelmiş, İran edebiyatını etkisi altına almış, ona yol göstermeye başlamıştır.


#19

SORU:

1900'lerin başında Azerbaycan fikir ve edebiyat hayatı hangi üç ana olaydan etkilenmiştir?


CEVAP:

Bu yıllardaki Azerbaycan fikir ve edebiyat hayatı, aslında üç büyük temayülün tesiri altındadır: Türkiye’ye ve İsmail Gaspıralı’nın etkilerine bağlı olarak Türkçülük cereyanın, Türkiye, İran ve diğer İslam ülkelerinin tesiriyle İslamcılığın ve nihayet Rusya’nın çağdaş siyasî ve sosyal cereyanların; 1920’lere yaklaştıkça da sosyalist akımların.


#20

SORU:

1920'lerden sonra Azeri edebiyatında yazarların durumu nasıldı?


CEVAP:

Yazarlar 1920’den önce olduğu gibi serbest yazma şansına sahip değildi resmî-ideolojik görüşe uygun eser yazma mecburiyeti vardı. “Sosyalist realizm” adı veren 1930’lardan itibaren artık bütün sanat dallarında parti eliyle yürütülen, şekillendirilen güdümlü bir ede- biyat anlayış hâkim kılındı. Sanatçılar bazen zorla, bazen de inanarak bu “sosyalist realizm” seline kendilerini kaptırdı. Cemiyete “devrimci” bir gözle bakılıyor, sosyal hadiseler, insan ilişkileri, sınıflar arasındaki çatışma fikrine uygun olarak açıklanıyordu.


#21

SORU:

Cenup Mevzu’u nedir?


CEVAP:

Azerbaycan edebiyatında önceleri Güney Azerbaycan’ın problemlerine ilgi göstermek şeklinde başlayan, daha sonra Azerbaycan’ın bütünlüğü gibi siyasî meseleleri de içine alan millî edebiyat anlayışı. Günümüzde başlı başına bir edebî cereyana dönüşmüş bulunmaktadır.