ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATLARI II Dersi ÇAĞDAŞ UYGUR EDEBİYATI soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Çin kaynaklarında Hui-hu, Hui-ho, Hoei-ho, Wei-ho, Wei-wu gibi çeşitli şekillerde geçen ve ilk olarak Bilge Kağan yazıtında adı geçen halk hangisidir?


CEVAP:

Tarihî kökene sahip Türk halklarından biri de Uygurlardır. Türkçe kaynaklarda Uygur adı ilk defa Bilge Kağan yazıtında, Uygur ilteberi’nin adında geçmektedir. Çin kaynaklarında ise Hui-hu, Hui-ho, Hoei-ho, Wei-ho, Wei-wu gibi çeşitli şekillerde geçer. Ebulgazi Bahadır Han’ın, Şecere-i Türk adlı eserinde ise Uygur adının, “itaat edici” anlamına geldiği ve uy kökünden geliştiği belirtilir.


#2

SORU:

Eski Uygurca döneminde Uygurların kullandıkları alfabeler hangileridir?


CEVAP:

Uygurlar, Eski Uygurca döneminde Köktürk, Brahmi, Tibet, Sogd ve Mani alfabeleriyle birlikte daha çok Sogd yazısından geliştirilen Uygur alfabesini kullanmışlardır.


#3

SORU:

"... Ezizhan Şeciresi ve Edeplilik Şartliri adlı eserlerinde XVIII. yüzyılın ikinci yarısında Doğu Türkistan’da meydana gelen siyasî ve toplumsal olayları, Uygur halkının tarihini ve bağımsızlık mücadelesini özgün bir şekilde tasvir etmiştir."

Yukarıda bahsedilen şair kimdir?


CEVAP:

Muhammed Sadık Kaşkariy, Ezizhan Şeciresi ve Edeplilik Şartliri adlı eserlerinde XVIII. yüzyılın ikinci yarısında Doğu Türkistan’da meydana gelen siyasî ve toplumsal olayları, Uygur halkının tarihini ve bağımsızlık mücadelesini özgün bir şekilde tasvir etmiştir.


#4

SORU:

"... Uygur edebiyatına klasik şark edebiyatındaki hamse örneğini de kazandırmıştır. Nevaî’nin hamsesinden ilham alarak Mahzun-Gülnisa ve Rabia-Sedin adlı destanları yazmıştır."

Yukarıda bahsedilen şair kimdir?


CEVAP:

Nizariy, Uygur edebiyatına klasik şark edebiyatındaki hamse örneğini de kazandırmıştır. Nevaî’nin hamsesinden ilham alarak Mahzun-Gülnisa ve Rabia-Sedin adlı destanları da yazmıştır. Nizariy, özellikle Rabia-Sedin adlı destanda dönemin sosyal düzenini, insanlar arasındaki eşitsizliği ve adaletsizliği büyük bir ustalıkla dile getirmiştir. Destanda zengin bir ailenin kızı olan Rabia ile fakir bir ailenin çocuğu olan Sadin’in hazin hikâyesi anlatılmaktadır.


#5

SORU:

"Guman eylidi bu atam, bu anam,

Biri ?ebir yeniga ?ildi selam.

Öpüp toprigini figan başlidi,

Ki mebeynige özini taşlidi.

Ata ?ebrisige urup başini,

Ana medfinige töküp yaşini."

Yukarıda bir bölümü verilen "Leyli-Mecnun" destanının sahibi kimdir?


CEVAP:

A. Nizariy, T. Geribiy, N. Ziyayiy’e ait birçok destan, gazel ve muhammes içermektedir ve eserin büyük bir bölümü Nizariy’e aittir. Nizariy’in Ferhad-Şirin ve Leyli-Mecnun adlı destanları, Türk şiirinin klasikleri olan Nizamî, Nevaî, Fuzulî, Ataî, Lutfî ve Kutb gibi şairlere yazdığı nazirelerden oluşmaktadır.


#6

SORU:

"...Ömer Hayyam, Sâdî, Hâfız, Nevaî ve Fuzulî’nin eserlerini okuyarak yetişmiştir. Gerçek hayatı şiirleştirmesiyle dikkat çekmiş; hayatın içindeki sorunların, zenginlik ve fakirliğin, dostluk ve düşmanlığın şiir hâlinde halka ulaşmasını sağlamıştır. Gezat Der Mülki Çin destanında Uygur halkının millî mücadelesini ve kahramanlığını anlatır."

Yukarıda bahsedilen şair kimdir?


CEVAP:

19. yüzyıl Uygur edebiyatının bir başka temsilcisi Bilal Nazım (1825-1900)’dır. Bilal Nazım, şiir yazmaya çok küçük yaşlarda başlamıştır. Arapça ve Farsçayı çok iyi bilen şair, klasik şark eserlerine de hâkimdir. Nizamî, Ömer Hayyam, Sâdî, Hâfız, Nevaî ve Fuzulî’nin eserlerini okuyarak yetişmiştir. Gerçek hayatı şiirleştirmesiyle dikkat çekmiş; hayatın içindeki sorunların, zenginlik ve fakirliğin, dostluk ve düşmanlığın şiir hâlinde halka ulaşmasını sağlamıştır. Bilal Nazım, o yıllarda sadece Doğu Türkistan’da değil, Rusya’da da tanınmıştır. Çünkü, bazı şiirleri Petersburg ve Kazan’da da basılmıştır. Gezat Der Mülki Çin destanında Uygur halkının millî mücadelesini ve kahramanlığını anlatır.


#7

SORU:

"Zafername" adlı eserinde Kuçar ayaklanmasını ve halkın zaferini tasvir eden ve Aksu'daki devlet yöneticilerini eleştiren şair kimdir?


CEVAP:

Kuçar ayaklanmasını ve halkın zaferini ise Molla Şakir destanlaştırır. Molla Şakir Zafernâme adlı eserinde halkını ve savaşı tasvir etmiş; Aksu’daki devlet yöneticilerini eleştirmiştir.


#8

SORU:

"Abdurrahman Han Goca Destanı" hangi dönemi anlatan bir eserdir?


CEVAP:

Yakup Bey’in ölümünden sonra otuz üç yıl (1878-1911) Çin yönetiminin baskısı altında kalan Uygurlar, 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başlarında dünyada meydana gelen gelişmelerden etkilenerek tekrar bağımsızlık mücadelesine girmişler ve bu mücadele sonucunda çağdaş Uygur edebiyatının temelini atmışlardır. Bu bakımdan 20. yüzyıl, bu millî mücadeleyi konu alan eserlerin yoğunlaştığı bir dönemdir. Abdurrahman Han Goca Destanı, Uygur halkının o yıllarda maruz kaldığı bu baskı ve şiddeti anlatan en başarılı örneklerden biridir.


#9

SORU:

Dih?anni? Ahi “Çiftçinin Ahı”, Ce? ?ilayli Halayi? “Savaşalım Halkım”, Lenin Hikmeti “Lenin Hikmeti” adlı şiirlerinde Uygur halkının maruz kaldığı haksızlığı dile getiren şair kimdir?


CEVAP:

Bu yüzyılın başlarında Uygur halkının içinde Çin yönetiminin ve zengin Uygur beylerinin zulüm ve baskılarına baş kaldıran ve bu baskıyı şiirlerinde dile getiren halk şairleri artmaya başlar. Seyit Noçi, bu şairlerden biridir. Noçi’nin, Dih?anni? Ahi “Çiftçinin Ahı”, Ce? ?ilayli Halayi? “Savaşalım Halkım”, Lenin Hikmeti “Lenin Hikmeti” adlı şiirleri Uygur halkının maruz kaldığı haksızlığı dile getirir.


#10

SORU:

"Zulmetse zengin beyler,

Aciz fukaraya,

Nasıl dayanıp durabilir,

Seyit’in vicdanı.

Bilgi verdi Seyit çok kere

Hâkime, beye,

Nazara alınmadığında

Katıldı safa"

Yukarıdaki dizelerde Uygur halkının maruz kaldığı haksızlığı dile getiren şair kimdir?


CEVAP:

Noçi, aşağıdaki mısralarda bu haksızlığı şöyle ifade etmiştir:

Zulmetse zengin beyler,

Aciz fukaraya,

Nasıl dayanıp durabilir,

Seyit’in vicdanı.

Bilgi verdi

Seyit çok kere

Hâkime, beye,

Nazara alınmadığında

Katıldı safa


#11

SORU:

Sen Kimni? Oglisen, Oylisa?çu “Sen Kimin Oğlusun, Düşün Lütfen” adlı şiiri 1933’te meydana gelen Hoten ayaklanmasında marş olarak okunan şair kimdir?


CEVAP:

Abduhalik Uygur: Uygur’un Sen Kimni? Oglisen, Oylisa?çu “Sen Kimin Oğlusun, Düşün Lütfen” adlı şiiri 1933’te meydana gelen Hoten ayaklanmasında marş olarak okunmuştur. A. Uygur, kısa ömrüne rağmen pek çok şiir yazmış ve halkın mücadelesine şiirleriyle destek olmuş bir şairdir. 1933’teki Turfan ayaklanmasına bizzat katılmış ve bu ayaklanmada şehit düşmüştür Vatanının ve halkının hür ve medenî bir hayat sürmesi için yaşadığı sürece mücadele etmiştir. Bu mücadele Oygan “Uyan”, Gezep ve Zar “Öfke ve Çığlık”, Zulumga ?arşi “Zulme Karşı”, Körüngen Tag Yira? Emes “Görünen Dağ Uzak Değil”, Kö?ül ?ahişi “Gönül Arzusu” gibi şiirlerinde hissedilir.


#12

SORU:

"... Medrese yıllarında Envâru’l-Huda/Ha?i?at Nurliri adlı kasidesini yazar ve bu eserle meşhur olur. 1933’teki halk ayaklanmasına bizzat katılır ve yaralanır. Bu olaydan sonra nimşehit “yarımcan” mahlasıyla şiirler yazar."

Yukarıda bahsedilen şair kimdir?


CEVAP:

Nimşehit: 1906 yılında Bay nahiyesinin Sayram köyünde çiftçilikle uğraşan bir ailede dünyaya gelen Nimşehit, önce köyündeki dinî okulda eğitim alır ve daha sonra 1922’den 1930’a kadar Bay ve Kuça nahiyelerindeki medreselerde okur. İlk şiirleri halk şiiri tarzındadır. Kâşgar’a gittikten sonra tanıştığı aydın kişilerin yardımıyla dönemin meşhur bilim merkezi olan Hanli? Medris’e (Han Medresesi) girer. Burada klasik Uygur edebiyatı, Arapça ve Farsça, Arap ve Fars edebiyatını öğrenir; ayrıca, felsefe, tarih, mantık ilimleriyle de uğraşır. Medrese yıllarında Envâru’l-Huda/Ha?i?at Nurliri adlı kasidesini yazar ve bu eserle meşhur olur. 1933’teki halk ayaklanmasına bizzat katılır ve yaralanır. Bu olaydan sonra nimşehit “yarımcan” mahlasıyla şiirler yazar.


#13

SORU:

Ekim Devrimi nedir?


CEVAP:

Ekim Devrimi: Rusya’daki 1917 Ekim Devrimi’nin başarısından sonra Marksizm Çin’e ulaşır. Ekim Devrimi’nin etkisi altında 1919 yılında Çin’de 4 Mayıs Hareketi başlar. Bu, emperyalizm ve feodalizm karşıtı bir hareketti.


#14

SORU:

Ceditçilik (reformizm) hareketi nedir?


CEVAP:

Ceditçilik (Reformizm) hareketi, İdil bölgesi ve Türkistan’da 19. yüzyılın ortalarında ortaya çıkmış; İsmail Gaspıralı’nın 1884’te şahsen açtığı ilk Cedit okuluyla gelişmeye başlamıştır. Bu hareket, Münevver Kari’nin 1901’de Taşkent’te ilk Usul-i Cedit okulunu açmasıyla Türkistan’a yayılmıştır. Ceditçilikte ilk hedef, millî eğitim kurumlarının Avrupalılaştırılması idi. Gaspıralı İsmail Bey’in çalısmalarından ilham alınarak, 20. yüzyılın ilk yıllarında Fergana ve Semerkand’da yine Usul-i Cedit okulları açılmış ve bu okullarda Avrupa tarzında eğitim-öğretim yapmak amaçlanmıştır. Daha sonra bu okullar bütün Türkistan’a yayılmış ve Ceditçiler, fikirlerini daha iyi yaymak için 1906’dan itibaren çesitli gazete ve dergiler çıkarmışlardır. Ceditçilik, kültürel ve siyasî bir hareketti.


#15

SORU:

"Sanat çevrelerinde Cahaletni? Capasi “Cehaletin Cefası” (1937) adlı üç perdelik oyunu ile tanınmaya başlar ve ardından Gunçem “Goncam”, Gülnisa “Gülnisa”, Uçraş?anda “Karşılaşınca” adlı sahne eserlerini ortaya koyar. 1954’te Toy adlı oyunu yazar. Meşhur eserlerinden biri de Gerip-Senem operasıdır. 1981’de Teyipcan Eliyov ve Eli Eziz ile birlikte Gerip-Senem filminin senaryosunu oluşturur."

Yukarıda bahsedilen yazar kimdir?


CEVAP:

Zunun Kadiri: 1912’de Tarbagatay’da dünyaya gelen Zunun Kadiri, dinî okuldan sonra Gulca’da eğitim görür. Ortaokulu Ürümçi’de okur. Uygur hikâyeciliğinin ve tiyatrosunun gelişmesinde çok büyük rol oynamıştır. Sanat çevrelerinde Cahaletni? Capasi “Cehaletin Cefası” (1937) adlı üç perdelik oyunu ile tanınmaya başlar ve ardından Gunçem “Goncam”, Gülnisa “Gülnisa”, Uçraş?anda “Karşılaşınca” adlı sahne eserlerini ortaya koyar. 1954’te Toy adlı oyunu yazar. Meşhur eserlerinden biri de Gerip-Senem operasıdır. 1981’de Teyipcan Eliyov ve Eli Eziz ile birlikte Gerip-Senem filminin senaryosunu oluşturur. Z. Kadiri, hikâyecilikle de uğraşmıştır.


#16

SORU:

"Çeni?iş “Öfke”, onun en meşhur hikâyesidir. Bu hikâye; içerdiği fikrin genişliği ve derinliği, açık ve anlaşılır olması bakımından okuyucuyu derinden etkilemiştir. Daha sonraki yıllarda ödüle layık görülen Çeni?iş; Rusça, İngilizce, Almanca, Fransızca ve Japoncaya da tercüme edilmiştir. Bu eseriyle çağdaş Uygur edebiyatının fikir ve sanat bakımından yüksek bir seviyeye ulaşmasına ve nesir bakımından gelişmesine vesile olmuştur."

Yukarıda bahsedilen yazar kimdir?


CEVAP:

Zunun Kadiri: 1912’de Tarbagatay’da dünyaya gelen Zunun Kadiri, dinî okuldan sonra Gulca’da eğitim görür. Ortaokulu Ürümçi’de okur. Uygur hikâyeciliğinin ve tiyatrosunun gelişmesinde çok büyük rol oynamıştır. Sanat çevrelerinde Cahaletni? Capasi “Cehaletin Cefası” (1937) adlı üç perdelik oyunu ile tanınmaya başlar ve ardından Gunçem “Goncam”, Gülnisa “Gülnisa”, Uçraş?anda “Karşılaşınca” adlı sahne eserlerini ortaya koyar. 1954’te Toy adlı oyunu yazar. Meşhur eserlerinden biri de Gerip-Senem operasıdır. 1981’de Teyipcan Eliyov ve Eli Eziz ile birlikte Gerip-Senem filminin senaryosunu oluşturur. Z. Kadiri, hikâyecilikle de uğraşmıştır. 1940’lı yıllarda yazdığı Muellimni? ?eti “Öğretmenin Mektubu”, Küçükke Hucum “Köpek Yavrusuna Hücum”, İkki Barmi?im Bilen “İki Parmağımla”, Magdur Ketkende “Mağdur Gidince” adlı hikâyelerinde Gomindan yönetimini eleştirmiştir. Çeni?iş “Öfke”, onun en meşhur hikâyesidir. Bu hikâye; içerdiği fikrin genişliği ve derinliği, açık ve anlaşılır olması bakımından okuyucuyu derinden etkilemiştir. Daha sonraki yıllarda ödüle layık görülen Çeni?iş; Rusça, İngilizce, Almanca, Fransızca ve Japoncaya da tercüme edilmiştir. Kadiri, bu eseriyle çağdaş Uygur edebiyatının fikir ve sanat bakımından yüksek bir seviyeye ulaşmasına ve nesir bakımından gelişmesine vesile olmuştur.


#17

SORU:

"1943-1944 yıllarında Uygur halkının Şeng Şisey hükûmetinin politikalarına baş kaldırması sonucu gerçekleşen Üç Vilayet Ayaklanması’na destek olduğundan dolayı 1944’te hapse atılmıştır. 1945’ten sonra yazdığı şiirler de millî ruhla kaleme alınmıştır. 1949’da Komünist Çin’in yönetime gelmesiyle hürriyeti kısıtlanan şair, uzun yıllar hapis hayatı yaşamıştır."

Yukarıda bahsedilen şair kimdir?


CEVAP:

Abdurehim Ötkür: Ötkür, ailesini küçük yaşlarda kaybetmiş ve bir aile dostu olan Osman Hacı’nın yanında büyümüştür. İlkokul yıllarında okula gidemeyen şair, eğitimine evde devam etmiştir. Liseyi Ürümçi’de okumuş; daha sonra Şincan Üniversitesine girmiştir. Üniversite yıllarında Rus/Türk şair ve yazarların eserlerinden ilham alarak şiir yazmaya başlamıştır. Öğretmenlik ve gazetecilik de yapmıştır. 1943-1944 yıllarında Uygur halkının Şeng Şisey hükûmetinin politikalarına baş kaldırması sonucu gerçekleşen Üç Vilayet Ayaklanması’na destek olduğundan dolayı 1944’te hapse atılmıştır. 1945’ten sonra yazdığı şiirler de millî ruhla kaleme alınmıştır. 1949’da Komünist Çin’in yönetime gelmesiyle hürriyeti kısıtlanan şair, uzun yıllar hapis hayatı yaşamıştır.


#18

SORU:

"Dörtlü Çete" neyi temsil eder?


CEVAP:

Dörtlü Çete: 1966-1976 yılları arasında devam eden Çin Kültür Devrimi sırasında belirlenen politikaların sürdürülmesine destek veren grubun liderlerine sonradan bu ad verilmiştir. Moa Zedong’un karısı da bu liderler arasındaydı.


#19

SORU:

"... Roşen “Ruşen” ve ?anli? Tag “Kanlı Dağ” adlı oyunları kaleme alır. 1935-1936 yıllarında Kulca’da okul müdürü olur ve aynı zamanda Uygur Kültür Cemiyetinin Kültür-Eğitim Bölümü Başkanlığı görevine getirilir. Gerip ve Senem adlı müzikal oyunu ve Köyümçan Ana “Mihriban Ana” ve Siri Eçildi “Sırrı Açıldı” gibi komedi eserlerini yazar."

Yukarıda bahsedilen yazar kimdir?


CEVAP:

Ziya Semediy (1914-2000) Z. Semediy, 1914 yılında Taldikorgan eyaleti Panfilov bölgesinin Honihay köyünde doğar. Yarkent’teki Uygur ilkokulunu bitirdikten sonra A. Lunaçarskiy adlı Rus okuluna girer. 1929 yılında S. Zervatov adlı Uygur ortaokulunda tahsiline devam eder. 1931 yılında babası, genç Ziya’yı Doğu Türkistan’a götürür. 1934 yılında Kulca şehrinde öğretmen olarak görev yapar ve aynı yıl çıkmaya başlayan İli gazetesinde şiirler yazar. Daha sonra ise Roşen “Ruşen” ve ?anli? Tag “Kanlı Dağ” adlı oyunları kaleme alır. 1935-1936 yıllarında Kulca’da okul müdürü olur ve aynı zamanda Uygur Kültür Cemiyetinin Kültür-Eğitim Bölümü Başkanlığı görevine getirilir. 1936 yılında henüz 22 yaşında olan Semediy, Gerip ve Senem adlı müzikal oyunu ve Köyümçan Ana “Mihriban Ana” ve Siri Eçildi “Sırrı Açıldı” gibi komedi eserlerini yazar. 1937’de milliyetçilikle suçlanarak dava arkadaşlarıyla birlikte Şeng Şisey hapishanesine atılır. Yedi yıl hapishane hayatı yaşayan yazarın mücadele fikri daha da kuvvetlenir.


#20

SORU:

A. Ötkür'ün şiirlerinde kullandığı mahlası nedir?


CEVAP:

Miskin: Ötkür’ün şiirlerinde kullandığı mahlas.