ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATLARI II Dersi BALKANLARDA TÜRK EDEBİYATI VE KARAKALPAK EDEBİYATI soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

XIII. yüzyıl ortalarında ilk Müslüman Türk cemaatlerini kimler meydana getirmişlerdir? 


CEVAP:

XIII. yy ortalarında Moğol istilasından kaçan Anadolu Türklerinden Sarı Saltuk ile sonra onun adı ile anılan diğer Türkmen aşiretleri de Balkanlara geçerek Dobruca, Babadağ ve Deliorman bölgelerine yerleştiler ve ilk Müslüman Türk cemaatlerini meydana getirdiler.


#2

SORU:

Osmanlı hakimiyeti zamanında önemli kültür merkezi haline gelen Balkan şehirleri hangileridir?


CEVAP:

Osmanlı hâkimiyeti zamanında Balkan şehirleri: Silistre, Priştine, Prizren, Filibe, Üsküp, Sofya, Kırcali, Varna, Burgaz, Saraybosna, Serez, Manastır, Selanik, Belgrad, Şumnu, Bükreş, Köstence ve Razgrat önemli kültür merkezi haline geldiler, bilim, kültür ve sanatın alt yapıları, açılan mekteplerde, medreselerde ve tekkelerde şekillendi. Bu şehirlerde yüzlerce şair, yazar yetişti. 


#3

SORU:

Bulgaristan Türklerinin ikinci dönem edebiyatı hangi yılları kapsamaktadır?


CEVAP:

İkinci dönem: 9 Eylül 1944 yılından 11 Kasım 1989 arası yılları ihtiva eder. Bulgaristan’da sosyalist yönetimin hâkim olduğu dönem.


#4

SORU:

Bulgaristan Türkleri edebiyatında 1960lı yıllardan sonraki önemi roman yazarları kimlerdir?


CEVAP:

Roman Yazarları: Sabri Tata, Halit Aliosman, İshak Raşit.


#5

SORU:

1989 sonrası karanlık dönemden çıkan Bulgaristan Türk edebiyatında hangi gelişmeler görülmüştür?


CEVAP:

1969-1989 yılları arasında karanlık bir dönem yaşayan Bulgaristan Türk edebiyatının önünde yeni ufuklar açıldı. 1992 yılında Kuzey Bulgaristan’ın Razgrat şehrinde Servet Tatar’ın başkanlığında Deliorman Türk Yazarlar Birliği, Güney Bulgaristan’ın Kırcali şehrinde Aliş Sait’ in başkanlığında Arda adlı Türk yazarlar birliği kuruldu. 1993 yılında da Şumen şehrinde Türkolog Resmi Şerif başkanlığında “Türk Dilini Koruma Derneği” kuruldu. Bunlara paralel “Işık”, “Hak ve Özgürlük”, “Zaman”, “Güven”, “Sabah”, “Kırcali Haber” ve “Ses” adlı gazeteler, “Ümit”, “ Kaynak”, “Kalem”, “Müslümanlar”, “Deliorman”, “Hoşgörü”, “Gönül”, “Balon” adlı dergiler, “Filiz” “Cır–Cır” “Hilal” adlı çocuk dergileri yayım hayatında yerlerini aldılar.


#6

SORU:

Makedonya’da yayın hayatına başlayan ilk Türkçe gazete ve dergiler hangileridir?


CEVAP:

İkinci Dünya savaşından sonra Yugoslavya devletinin sınırları içinde yer alan Makedonya’da Türkçe ilkokul ve ortaokullarda resmen okutulmaya başlandı. “Birlik” (1944-2000) adlı haftada bir defa yayımlanan çok sayfalı gazete yayın hayatına girdi. Onu “Sesler” (1966- 2000) adlı edebiyat ve fikir dergisi izledi. Daha sonra “Sevinç” (1950-2000) ve “Tomurcuk” (1957-2000) dergileri de yayın hayatında yerlerini aldılar.


#7

SORU:

1993 yılında Makedonya'nın bağımsızlığını kazanması Makedonya Türk edebiyatına hangi yararları sağlamıştır?


CEVAP:

Yeni rejim Makedonya Türklerine özgürlüğün dışında yeni ekonomik sıkıntılar ve yeni kültür edinimleri getirdi. İlk ve ortaokullarda Türkçe eğitimin kalitesi yükseldi, basın ve yayın hayatı daha özgür oldu. Günümüzde haftalık, “Yeni Balkan” gazetesi, aylık “Vardar”, “Köprü” dergileri Üsküp’te, “Hikmet” adlı ilmi araştırma dergisi de Gostivar’da yayın hayatını sürdürmektedir.


#8

SORU:

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra özerk bölge olarak kalan Kosova'da Türk kültürü ve edebiyatı adına sağlanan ilk gelişmeler nelerdir?


CEVAP:

Kosova bölgesinde, 1951 yılında Yugoslavya parlamentosunun aldığı özel bir kararla ilk ve ortaokullarda Türkçe okutulması karalaştırıldı. Priştine’de “Gerçek”, Prizren'de “Doğru Yol” dernekleri kuruldu. Türkçe radyo ve televizyon yayınları başladı. Türk tiyatrosu faaliyete geçti ve Priştine Üniversitesi’nde Türkçe Bölümü açıldı. 1970-1990 yılları arasında yayınlanan haftalık “Tan”, gazetesi “Çığ”, “Esin”, “Kuş”, “Çevren”, adlı dergilerin yayın hayatına girmesi Türk kültürünün ve edebiyatının gelişmesinde yeni bir sayfa açtı.


#9

SORU:

Romanya Türk edebiyatı hangi yönden diğer Balkan ülkeleri ile farklılık göstermektedir?


CEVAP:

Diğer Balkan ülkelerinden farklı olarak Romanya’da Batı Oğuz Türkleri ve Tatar Türkleri iki grup olarak varlıklarını sürdürmektedir. Yazılı edebiyatları 19. yy. sonlarında başladı. Bu gün Romanya’daki Türk kökenli şairler ve yazarlar, Oğuz Türkçe’si ve Kuzey Tatar Türkçe’si ile iki yazı dili kullanarak eserler vermektedir.


#10

SORU:

Batı Trakya'da halen yayın hayatına devam eden Türkçe gazete ve dergiler hangileridir?


CEVAP:

Halen Batı Trakya’da “İleri”, “Balkan Postası”, “Birlik”, “Öğretmenin Sesi”, “Gerçek”, “Şafak”, “Yuvamız”, “Rodop Rüzgarı”, “Atılım”, “Adalet”, “Yeni Dönem”, “Mihenk”, “Genç Kalemler”, “Çocuk Dünyası”, gibi gazete ve dergiler yayınlanmaktadır. 


#11

SORU:

Gagavuz Türklerinde yazılı edebiyat nasıl başlamıştır?


CEVAP:

Yazılı edebiyat 1957 yılında Sovyetler Birliği Yüksek Prezyudumu’nun kararı ile Bilimler Akademisi’nin Gagavuzlar için yarattığı Alfabe ile başladı. 14 Ağustos 1988 yılında Kişinev’de Romence yayımlanan “Savetskaya Moldaviya” gazetesi, 15 günde bir, yeni alfabeyle “Ana Sözü” adlı gazeteyi Gagavuz Türkçesiyle yayınlamaya başladı. 


#12

SORU:

Karakalpaklar kimlerdir, kökeni kimlere bağlıdır?


CEVAP:

Karakalpaklar, Kıpçak koluna bağlı bir Türk boyudur. Eski Rus yıllıklarında “Karakalpak” anlamına gelen “Çerniyi Klubuki”, Arap kaynaklarında “Karabörklü” adlarıyla anılırlar. Karakalpak ismi, bu Türk kavminin ırk özelliği ile ilgili olmayıp, bunların yaşayış ve giyiniş tarzları ile ilgili bir isimdir.

Karakalpakların kökeni hakkında kendileri arasında mevcut rivayetlere göre, bunlar Nogaylara bağlanmakta ve eski vatanları olarak Kazan ile Astrahan Hanlıkları arasındaki Volga sahilleri gösterilmektedir.


#13

SORU:

Karakalpaklar tarihleri boyunca hangi dilleri kullanmışlardır?


CEVAP:

Karakalpaklar eskiden, diğer bütün Müslüman Türklerde olduğu gibi, Arap harflerini kullanıyorlardı. 1928’de kabul edilmiş olan Latin Alfabesi 1932’de tekrar değişikliğe uğramıştır. 1932’den beri Karakalpaklar, Kiril alfabesini kullanmaya başlamıştır. 1996 yılında kabul edilen Lâtin esaslı Karakalpak alfabesi, yaygınlaşmaya başlamıştır.

Sadece Karakalpak Türkçesi özelliklerini yansıtan bir yazılı edebiyatın teşekkülünden önce Karakalpak Türkleri, -diğer Türkistan Türkleri gibi- ortak yazı dili olan Çağatay, Harezm yazı dillerinde eserler verdiler. Rusların, her bir Türk boyuna ayrı bir “dil” ve alfabe tayininden sonra, Karakalpaklar da kendi ağızlarına dayanan bir yazı dili oluşturmaya başladılar.


#14

SORU:

19. yüzyıl Karakalpak edebiyatının temellerini atan kişiler kimlerdir?


CEVAP:

Edebiyat araştırmacıları, XIX. asrı, Karakalpak yazılı edebiyatının oluşma ve gelişme devri olarak görürler ve bu çerçevede Künhoja, Ejiniyaz ve Berdak’ı, Karakalpak yazılı edebiyatının temellerini atan kişiler olarak değerlendirirler.


#15

SORU:

Omar’ın “Bar eken” (Var İmiş) Ayapbergen’in “Yaranlar”, “Garip”, Abdikadir’in “Bolar” (Olur), “Kerek”(Gerek) şiirlerinde hangi olayın etkileri görülmektedir?


CEVAP:

1905-1907 yılları arasındaki Çarlık Rusya’sına karşı yapılan ayaklanma hareketleri ve Bolşevik düşüncenin gelişmesi, ister istemez edebiyata da tesir eder. Bunu, Omar’ın “Bar eken” (Var İmiş) Ayapbergen’in “Yaranlar”, “Garip”, Abdikadir’in “Bolar” (Olur), “Kerek”(Gerek) şiirlerinde ve daha başka şairlerin mısralarında görebilmekteyiz.


#16

SORU:

Karakalpak şairlerinin genelinde neden “halkçı edebiyat” görülmektedir?


CEVAP:

Sanat ve edebiyat meselesinde teorik ve pratik bakımdan temel fikir veya prensip, o ideal veya prensibin sadece görüntü vermesi değil, devam etmesi, süreklilik kazanmasıdır. Bu yüzden XIX. asrın sonu ve XX. asrın başındaki Karakalpak şairlerinin çoğunda“halkçı edebiyat” göze çarpmaktadır. Bu süreç, şairlerin amacına, sanat istikametine dönüşür; Karakalpak halkının ağır hayat şartları, gittikçe artan dozda somut, canlı hayat detayları olarak görünür.


#17

SORU:

“Müslimeler” şiirinde Karakalpak kızlarının durumunu anlatan Özbek şair kimdir?


CEVAP:

Sufizade, 1911 yılında Konrat’tayken yazdığı “Müslimeler”(Müslüman Kadınlar) şiirinde, Karakalpak kızlarının durumunu anlatır, onlar arasında okuma yazma bilenlerin olmadığını, aralarından şair çıkmadığını belirtir. Benzer durumu, o yıllarda S. Mejitov’un yazdığı “İnayat Bolıska” (İnayet Müdür’e) adlı şiirinde de görmekteyiz.


#18

SORU:

Yeni Karakalpak Sovyet şiirini, Ekim devriminden önceki Karakalpak şiirinden ayıran özellik nedir?


CEVAP:

Yeni Karakalpak Sovyet şiiri, devrimden önceki Karakalpak şiirinden sosyalist içeriği, fikrî teması ile ayrılır. Yeni Karakalpak edebiyatının (şiirinin) temaları Ekim devriminin zaferi, Komünist partisinin siyaseti, zenginlere karşı sınıf mücadelesi, kadın erkek eşitliği, kolhoz hayatı ve diğerleridir. Yani bu dönemde yazılan şiirler, daha çok propagandaya yönelik olarak yazılan küçük şiirlerden ibarettir.


#19

SORU:

1930'lu yılların başında Karakalpak Sovyet edebiyatında önemli yer tutan edebî tenkitleri ve araştırmalar hangileridir?


CEVAP:

Asan Begimov’un, bazı yazarların eserlerindeki “burjuvazi” (zengin, soylular sınıfıyla ilgili) toplum eğilimlerini tenkit eden eleştirisi ile Mirzağaliy Deribayev’in “Oktyabr hem Karakalpak Edebiyatı” (Ekim Devrimi ve Karakalpak Edebiyatı) adlı Ekim Devriminin önemini ve devrim fikirlerinin yerleşmesinde edebiyatçılara düşen görevleri anlatan makalesi dikkat çeker.


#20

SORU:

Birinci Dünya Savaşı'ndan sonraki devirde Karakalpak edebiyatında yazılan eserlerin içeriği nedir?


CEVAP:

Savaştan sonraki devirde Karakalpak edebiyatı, yeni bir atılım içine girer. Bu atılımda, Rus-Sovyet yönetiminin aldığı siyasî kararların rolü büyüktür. Alınan kararlardan sonra Karakalpak yazarlarının eserlerinde, devrin “Sovyet” temasına doğru bir dönüş, kuvvetle kendisini hissettirir. Bunun sonucu olarak yazarlar, Sosyalizmin kuruluşunu, kolhozlu köyün “bahtlı” hayatını, kolhozcuların çalışkanlığını vb. anlatan eserler yazarlar.