ÇALIŞMA EKONOMİSİ Dersi İşsizlik ve Emek Piyasası Politikaları soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

İşsizliğin artmasıyla birlikte ortaya çıkan ve makroekonomik dengenin bozulmasına sebebiyet veren olumsuz etkiler nelerdir?


CEVAP:

İşsizliğin artması makroekonomik dengelerin bozulmasına da sebep olur. Artan işsizlik sonucu ekonomide satın alma gücünün ve dolayısıyla da harcama düzeyinin düşmesi, üretim kaybına neden olmaktadır. İşsizlik aynı zamanda emeğin
israfına yol açmakta ve bireyin üretken kapasitesini etkileyerek onun verimliliğini düşürmektedir.


#2

SORU:

Bir kişinin iktisadi açıdan işsiz sayılabilmesi için hangi niteliklere sahip olması gerekmektedir?


CEVAP:

Bir kişinin iktisadi açıdan işsiz sayılabilmesi için, öncelikle çalışma isteğinde, yani iş arıyor olması gereklidir. İkinci olarak, çalışma yeteneğine sahip olması, yani bedensel ya da zihinsel olarak çalışmasına imkan vermeyecek bir engellilik durumunun bulunmaması gereklidir. Son olarak da piyasada yeteneğine uygun bir ücret getiren bir iş bulamaması söz konusu olmalıdır.


#3

SORU:

Emek piyasasında emek arz ve talep fazlasının olmadığı durumda, yani piyasa dengede iken var olan işsizlik oranı olarak tanımlanan işsizlik türü nedir?


CEVAP:

“Doğal işsizlik” olarak adlandırılan işsizlik, emek piyasasında emek arz ve talep fazlasının olmadığı durumda, yani piyasa dengede iken var olan işsizlik oranıdır.


#4

SORU:

Herhangi bir ülkedeki işsizlik oranı hangi formülle hesaplanmaktadır?


CEVAP:

Herhangi bir ülkedeki işsizlik oranı aşağıdaki formül aracılığıyla hesaplanmaktadır:

İşsizlik Oranı = (İşsizler/İşgücü)× (İşsizler = İşgücü - İstihdam Edilenler)


#5

SORU:

Gizli işsizlik ile açık işsizlik arasındaki temel fark nedir? Açıklayınız.


CEVAP:

İşsizlik türleri içinde diğerlerinden oldukça farklı görünen gizli işsizlik, işsizliğin bir türü olmasına rağmen, nitelik itibarıyla “özel” bir durumu açıklamaktadır. Çünkü gizli işsizlikte açık işsizlikten farklı olarak kişinin bir işi vardır. Yani, kişi
teknik anlamda “işsiz” değildir.


#6

SORU:

Emek mobilitesinin (akışkanlığının) doğal bir sonucu olan ve özellikle istihdam koşulları yeterli olan ekonomilerde daha belirgin olarak rastlana işsizlik türü hangisidir?


CEVAP:

Hemen hemen her ekonomide ancak özellikle istihdam koşulları yeterli olan ekonomilerde daha belirgin olarak rastlanan geçici işsizlik, emek mobilitesinin (akışkanlığının) doğal bir sonucudur


#7

SORU:

Diğer işsizlik türlerinin aksine, ekonomiye sadece maliyet yüklememekte; önemli bir ekonomik fayda da sağlayan işsizlik türü hangidir? Açıklayınız.


CEVAP:

Bir ekonomide geçici işsizliğin sıfır olması, emek mobilitesinin de sıfıra düşmesi anlamına gelecektir ki bu durum emek faktörünün üretim kolları arasında optimal dağılımına engel olacağından ekonomik açıdan pek tercih edilmeyecektir. Bu bakımdan geçici işsizlik, diğer işsizlik türlerinin aksine, ekonomiye sadece maliyet yüklememekte; önemli bir ekonomik fayda da sağlamaktadır.


#8

SORU:

İşsizlik türleri arasında çözümü en güç olan ve uzun dönemli işsizlik türü hangisidir?


CEVAP:

İşsizlik türleri arasında çözümü en güç işsizlik türü olan yapısal işsizlik, “bünyevi” ya da “strüktürel işsizlik” adlarıyla da anılır.  Geçici işsizliğin aksine yapısal işsizlik kısa süreli bir durum değildir. 


#9

SORU:

Piyasa ekonomilerinde ekonomik faaliyetlerin dönemsel dalgalanmalar göstermesinin bir sonucu olup, ekonominin daralma dönemlerinde artmakta, genişleme dönemlerinde ise toplam talebe bağlı olarak azalmakta olan işsizlik türü nedir?


CEVAP:

Devri işsizlik ya da yetersiz talep işsizliği olarak da adlandırılan konjonktürel işsizlik, piyasa ekonomilerinde ekonomik faaliyetlerin dönemsel dalgalanmalar göstermesinin bir sonucu olup, ekonominin daralma dönemlerinde artmakta, genişleme dönemlerinde ise toplam talebe bağlı olarak azalmaktadır.


#10

SORU:

Mevsimlik işsizlik ile konjonktürel işsizlik arasındaki benzerlikler ve farklılıklar nelerdir? Açıklayınız.


CEVAP:

Mevsimsel işsizlik de konjonktürel işsizlik gibi emek talebindeki dalgalanmalardan kaynaklanmaktadır. Mevsimlik işsizlik bu yönüyle konjonktürel işsizliğe benzemektedir. Mevsimlik işsizliğin konjonktürel işsizlikten farkı ise bu dalgalanmaların beklenen ve sistematik dalgalanmalar oluşudur.


#11

SORU:

Mevsimsel işsizlik daha çok hangi sektörlerde etkili olmaktadır?


CEVAP:

Bu tür işsizlik, tarım, turizm ve inşaat sektörlerinde daha etkili olmaktadır. Özellikle, üretimin doğa koşullarına bağlı olduğu tarımsal alanlarda, ekim ve hasat mevsimleri dışında istihdam olanakları daralmakta ve işsizlik ortaya çıkmaktadır. Yine, benzer biçimde, inşaat sektöründeki durgunluk sonucunda kış aylarında inşaat işçisi talebi de azalmaktadır.


#12

SORU:

Keynesyen iktisatçılar tarafından kullanılan temel bir kavram niteliğinde olan Philips eğrisi, iktisat politikası kararları alanlara hangi iki makroekonomik değişken arasında tercihler sunmaktadır?


CEVAP:

Enflasyon-işsizlik ilişkisini ortaya koyabilmek için Keynesyen iktisatçılar tarafından kullanılan temel bir kavram niteliğinde olan Philips eğrisi, iktisat politikası kararları alanlara, enflasyonla işsizlik arasında farklı tercihler sunmaktadır.


#13

SORU:

Philips eğrisinin tarihsel olarak geçtiği üç farklı aşama nelerdir? Açıklayınız.


CEVAP:

Philips eğrisinin tarihsel olarak üç farklı aşamadan geçtiğini söyleyebiliriz. Birincisi, enflasyon oranı ile işsizlik arasında ters yönlü ve istikrarlı bir ilişkinin bulunduğu varsayımından hareketle, Philips ve Lipsey tarafından Philips eğrisi
kavramının şekillendirildiği ilk aşamadır. İkinci aşamayı, Philips eğrisinde kısa ve uzun dönem ayrımı yapan Friedman ve Phelps tarafından yöneltilen eleştiriler oluşturmaktadır. Üçüncü aşamada ise Philips eğrisine rasyonel beklentiler okulunca yapılan ve enflasyonla işsizlik oranı arasında sistematik bir ilişkinin olmadığını iddia eden eleştiriler yer almaktadır.


#14

SORU:

İngiltere’de 1861-1957 döneminde işsizlik ile parasal ücretlerdeki değişmeler arasındaki ilişkiyi araştıran ve  işsizlik oranı %5.5 olunca enflasyon oranının sıfır olduğu sonucuna ulaşan iktisatçı kimdir?


CEVAP:

İngiltere’de 1861-1957 döneminde işsizlik ile parasal ücretlerdeki değişmeler arasındaki ilişkiyi araştıran Philips, bu iki
değişken arasında ters yönlü bir ilişkinin bulunduğu, işsizlik oranı %5.5 olunca enflasyon oranının sıfır olduğu sonucuna ulaşmıştır.


#15

SORU:

"Samuelson ve Solow çalışmalarında Philips eğrisini parasal ücretteki değişme yerine enflasyon oranı ile işsizlik oranı arasındaki ilişkiyi ifade eden bir kavrama dönüştürmüşlerdir."

Yukarıdaki boşlukları tamamlayacak iktisatçılar hangileridir?


CEVAP:

Samuelson ve Solow çalışmalarında Philips eğrisini parasal ücretteki değişme yerine enflasyon oranı ile işsizlik oranı arasındaki ilişkiyi ifade eden bir kavrama dönüştürmüşlerdir.


#16

SORU:

İktisatçıların istikrarlı bir Philips eğrisinin varlığı konusundaki görüşlerini büyük ölçüde değiştirmelerine yol açan olay nedir?


CEVAP:

1970’lerde yaşanan, yüksek işsizlik ve enflasyonun aynı anda var olduğu bir ortamı ifade eden stagflasyon olgusu, iktisatçıların istikrarlı bir Philips eğrisinin varlığı konusundaki görüşlerini büyük ölçüde değiştirmelerine yol açmıştır.


#17

SORU:

İşsizlik sorunuyla mücadele etmede kullanılan aktif ve pasif politikaların temel amaçları nelerdir? Açıklayınız.


CEVAP:

Pasif politikalar, işsiz bireylere iş bulmak ya da istihdam yaratmak ve işsizlik oranlarını azaltmak yerine; işsizliğin bireysel ve toplumsal açıdan yarattığı olumsuzlukları gidermeyi amaçlamaktadır. Aktif politikalar ise işsiz bireyleri doğrudan işsizlikten kurtarmaya yönelik politikalardır.


#18

SORU:

Ekonominin daralma ve gerileme dönemlerinde, emek piyasasında iş bulma şansı çok zayıf olan işsiz gruplarının (gençler, niteliksiz işçiler, özürlüler gibi) istihdam olanaklarının arttırılmasını amaçlayan istihdam sübvansiyonları daha çok hangi işsizlik türleriyle mücadelede etkili olmaktadır?


CEVAP:

İstihdam sübvansiyonlarının amacı, ekonominin daralma ve gerileme dönemlerinde, emek piyasasında iş bulma şansı çok zayıf olan işsiz gruplarının (gençler, niteliksiz işçiler, özürlüler gibi) istihdam olanaklarının arttırılmasıdır. İstihdam sübvansiyonları özellikle yapısal ve konjonktürel işsizlikle mücadelede etkili olmaktadır. 


#19

SORU:

Türkiye’de işsizliği önlemeye yönelik tedbirlerin alınması hangi dönemle birlikte başlamıştır?


CEVAP:

Türkiye’de işsizliği önlemeye yönelik tedbirlerin alınması “planlı dönem”le başlamış olmasına rağmen, şu ana kadar işsizlik sorunuyla mücadelede başarıya ulaşmış etkin bir istihdam politikasının varlığından söz edilemez.


#20

SORU:

Ülkemizde doğrudan emek piyasası ile ilgili olan politikalar hangi kurum tarafından yürütülmektedir?


CEVAP:

Avrupa Birliği ülkeleri ile karşılaştırıldığında, ülkemizde başarılı sayılabilecek aktif emek piyasası politikalarına rastlanmamakla birlikte, bu alanda etkisiz de olsa bazı programların uygulandığı söylenebilir. Bu çalışmalar, ağırlıklı olarak ülkemizde doğrudan emek piyasası ile ilgili olan Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) tarafından yürütülmektedir.