ÇOCUK, BİLİM VE TEKNOLOJİ Dersi Çevre Eğitimi soru cevapları:

Toplam 56 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Çevre ve eğitim konusunda dikkat çekilmesi gereken noktalar nelerdir?


CEVAP:

Çevre ve eğitim konusunda dikkat çekilmesi gereken birkaç nokta vardır:
• Birincisi, çevre eğitimi (ÇE) çok disiplinli bir alandır. Bunlardan hukuk, psikoloji, sosyoloji, eğitim politikası, biyoloji, toplum sağlığı sadece hemen akla gelen bazılarıdır.
• İkinci düşünülmesi gereken nokta ise bu kavramların son derece farklı yorumlanabileceğine ilişkin vurgudur.


#2

SORU:

Çevre ve eğitim kavramları ne zaman birlikte kullanılmaya başlanmıştır?


CEVAP:

Ana literatürlere bakıldığında çevre ve eğitim kavramları 1960’ların ortasına kadar birlikte kullanılmamasına rağmen kırsal çalışmalar ve çevre çalışmaları gibi farklı adlarla anılmış ya da ima edilmiştir. İlk kez 1948’de Paris’te “Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma İçin Uluslararası Birlik Konferansı’nda” Çevre Eğitimi terimi kullanılmıştır. Özellikle hafıza tazelemek açısından Batı’da çevre eylemlerinin başladığı 1960’lara dönmekte yarar vardır.


#3

SORU:

1977’de Tiflis Konferansı’nda çevre eğitiminin temel hedefleri, ilkeleri ve amaçları net bir şekilde nasıl sıralanmıştır?


CEVAP:

1977’de Tiflis Konferansı’nda çevre eğitiminin temel hedefleri, ilkeleri ve amaçları ilk kez net olarak sıralanmıştır;
• Kırsal ve kentsel bölgelerde ekonomik, sosyal, politik ve ekolojik açıdan karşılıklı dayanışmanın önemine dair ortak bir bilinç yaratmak ve bu konulardaki duyarlılığı artırmak.
• Çevreyi korumak ve geliştirmek için gereken bilgiyi, değerleri, tutumları, kararları ve becerileri kazanması için her bireye çeşitli fırsatlar sağlamak.
• Bireylere, gruplara ve topluma; çevreye yönelik yeni davranış örüntüleri kazandırmak (UNESCO,1978).


#4

SORU:

1987 yılında yayımlanan Ortak Geleceğimiz adındaki raporun önemi nedir?


CEVAP:

Norveç eski Başbakanı Gro Harlem Brundtland başkanlığında bir komisyon, 1987 yılında Ortak Geleceğimiz (Our Common Future) olarak bilinen bir rapor yayımlamıştır. Raporda eğitimden, vergilendirmeye, dünya barışından, canlı türlerinin korunmasına kadar birçok konuya değinilmiştir. Dünya sorunlarının hepsi ortak gelecek kavramı çerçevesinde sürdürülebilir Gelişme ile ilk kez yazılı olarak ilişkilendirilmiştir. Bu raporda ana kritik nokta neredeyse 30 yıl önce eşitlik, çevre ve etik kavramları birleştirilmiştir.


#5

SORU:

Batılı ülkelerdeki belli kurumların çevre eğitimi programlarını yürütmesine ilişkin nasıl bir örnek verilebilir?


CEVAP:

Batılı ülkelerde belli kurumlar kendilerine göre ciddi bir şekilde ÇE programlarını yürütmektedir. Örneğin, 1980lerden bu yana Kuzey Amerika’da kullanılan Project WILD, K-12 düzeyinde çevre eğitimi için kullanılan temel bir programdır. Yaban Hayatı Projesi adı verilen Project WILD’ın yanı sıra Öğrenme Ağacı Projesi (Project Learning Tree) ve Büyük Göller Programı (Great Lakes Program) başka adını sıkça duyabileceğiniz programlardandır.


#6

SORU:

Elstgeest ve Harlen bilgi ve anlamanın hedeflerini nasıl sıralamıştır?


CEVAP:

Elstgeest ve Harlen (1990) İngiltere ve Galler Ulusal Bilim Programında bilgi ve anlamanın ilk dört hedefini;
• Yaşamın çeşitliliği,
• Yaşamın işlevi,
• Genetik ve evrim,
• İnsanoğlunun dünya üzerindeki etkisi olarak sıralamaktadır.
Bunları yapılandırırken ise üç ana unsurun önemine vurgu yapmaktadır:
• Birincisi, öğrencinin konu ile nerede karşılaştığı;
• İkincisi okul ortamının nasıl kullanıldığı ve
• Son olarak öğretmenlerin geliştirdikleri beceri ve güvenin önemidir.


#7

SORU:

ÇE’nin çevre ve sosyal boyutlara göre içeriği nedir?


CEVAP:

ÇE’nin içeriğinin çevre ve sosyal boyutlara göre konu başlıkları; Çevre politikaları, çevre eğitimi müfredat içeriği, çevre sosyolojisi, çevre psikolojisi, çevre ve etik, çevre ve edebiyat, çevre ve medya, çevre ve insan hakları (canlı hakları), çevre ve toplumsal adalet, çevre ve evrensel hukuk ve çevre ve toplumsal sağlıktır.


#8

SORU:

ÇE’nin çevre ve doğa bilim boyutlara göre içeriği nedir?


CEVAP:

ÇE’nin içeriğinin çevre ve doğa bilim boyutlara göre konu başlıkları; Ekoloji kavramı, biyolojik ayrışma, enerji döngüsü, taşıma kapasitesi, biyolojik birikim, jeobiyokimyasal döngüler, toprak ve su kimyası, toprak fiziği ve bitki fizyolojisi, toprak biyolojisi, jeoloji ve paleontoloji ve evrimdir.


#9

SORU:

Öğrenmenin nasıl meydana geldiğine ışık tutan kuramlara örnek olarak hangileri verilebilir?


CEVAP:

İnsanın gelişimi hakkında en çok kullanılan öğretim psikolojisi kuramı Piaget’in Bilişsel Gelişim Kuramıdır. Bu kuramda, kuralcı olmadan 2 ile 11 yaş arasında çocuğun ilk önce dil yeteneğini geliştirdiği daha sonra da mantıklı somut ilişkiler kurdukları söylenmektedir. Sosyal Öğrenme Kuramı da model alma yolu ile bütün çevreye karşı geliştirilecek tutumları açıklayabilir. Bütün öğrenme kuramlarının doğuranı olan Davranışçı Yaklaşımı da burada göz ardı edemeyiz. Diğer sosyal bilim kuramlarını da asla atlamamız gereklidir. Örneğin, Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Kuramı.


#10

SORU:

Çevre tutumunu ölçmek adına Batıda ve birçok gelişmekte olan ülkede yapılan araştırmaların kalıplaşmış sonuçlar doğurmasına hangi örnekler verilebilir?


CEVAP:

Basılmış birçok çalışmada sorunlar mevcuttur (zelezny, 1999; Taşkın, 2006), örneğin; kadınların erkeklere göre, belli ekonomik düzeyde olanların bir başka ekonomik gruba göre, bireylerin yaşadıkları yerleşim birimine göre, eğitim düzeyine göre, yaşam kalitesine ve beklentisine göre farklı çevre duyarlıkları geliştirdikleri görülmektedir. Ek olarak, Yeni Çevre Paradigması testi eğitiminde yapılan çalışmalarda bu paradigmanın altında yatan kuramlara asla dokunulmamaktadır. Bu testte bireyin benmerkezci eğilimlere mi yoksa canlı merkezli eğilimlere mi sahip olduğuna ilişkin yanıtlar aranmaktadır. Ancak neden sorusuna yanıt verilmemekte, toplumun kültürel yaşam çevresi ile olan sorunsal ilişkileri sorgulanmamaktadır.


#11

SORU:

Çevre olaylarına karşı olan tepkiler kaç şekilde açıklanmaktadır?


CEVAP:

Çevre olaylarına karşı olan tepkileri iki şekilde açıklamak olasıdır:
• Birincisi, Dunlap ve Van Liere’nin toplumların çevreye karşı duyarlılıklarını belirlerken kullandığı temel test olan Yeni Çevre Paradigmasıdır. Bu paradigma Abramson ve Inglehart’ın Postmateryalizm kuramına dayanmaktadır. Kısaca, görece sosyoekonomik düzeyi yüksek, sosyal yaşamda refaha ulaşmış toplumlar ve topluluklar için geçerli olan kuramı ifade etmektedir.
• İkinci tepki ise Mohai ve Bryant’in Çevresel Yoksunluk Kuramıdır. Bu durum ani çevre sorunları deprem, susuzluk, açlık, sel felaketi, çöp dağları, vb. gibi durumlara işaret etmektedir. Daha basit anlatım ile gelişmekte olan ya da geri kalmış ülkelerdeki çevre hareketleri tehlikenin kişiye ne kadar yaklaştığı ile ilgilidir.


#12

SORU:

NAAEE (2010)’un okul öncesi dönemde çevre eğitimi için vurguladığı noktalar nelerdir?


CEVAP:

NAAEE (2010) da okul öncesi dönemde ÇE için vurgulanan altı önemli nokta vardır. Bunlar;
• Çocuklar bir sistem içinde yaşayıp öğrenmeli,

• İnsanlar doğadaki her şey ile ilişkili olduklarını (nefes almadan, beslenmeye kadar) anlamalı,
• Bir canlının yaşadığı habitatın önemi kavranmalı,
• ÇE ayrı bir eğitim konu başlığı olmayıp tüm başka derslerle bütünleştirilmeli,
• ÇE gerçek, otantik deneyimleri kapsamalı,
• Dünya hakkında merakı, birlikte çalışmayı, problem çözmeyi ve yaratıcı düşünceyi teşvik etmelidir.


#13

SORU:

NAAEE (2010)’da okul öncesi ÇE programının hangi temel karakteristikleri bulunmaktadır?


CEVAP:

NAAEE (2010)da okul öncesi ÇE programının altı temel karakteristiği bulunmaktadır. Bunlar;
• Programın felsefesi,
• Amacı ve geliştirilmesi,
• Gelişimsel olarak uygun örnekler,
• Oyun ve keşfetme,
• Öğretim programının çerçevesi ve çevre olaylarını öğrenme,
• Yer ve alan ile eğitici yetiştirilmesidir.


#14

SORU:

Teori ve pratik farklıdır sözü neden yanlıştır?


CEVAP:

Eğitici, kuram (teori) kavramını bilmeden harekete geçmemeli gelişim kuramları hakkında açıklayıcı bilgilere ayrıca ulaşmalı ve bu kuramları çok iyi kavramalıdır. Önemli olan söz konusu kuramları kültürel, tarihsel bağlamlarla ilişkilendirip değerlendirebilmektedir. Uygulamaların ekonomik, pratik ve gerçek hayattan seçilmesine özen göstermelidir. Farklıklara saygılı bireyler yetiştirme uğraşı içinde olurken çocukların tüm arkadaşları içinde uyumlu çalışması sağlamalı ve sosyal iletişim yolları açık tutmalıdır.


#15

SORU:

Elstgeest’de (1985) uygun sorunun uygun zamanda sorulmasının önemi nedir?


CEVAP:

Ebeveynler ve öğretmenler okul öncesi dönemde çocukların dil gelişimi ve muhakeme yeteneklerini geliştirmek için asla söz kesmemelidirler. Özellikle konuşma zorluğu çeken ya da sınıf içinde farklılık gösteren çocuklar etkileşime girmeleri konusunda cesaretlendirilmelidir. Bu noktada, Elstgeest’de (1985) uygun sorunun uygun zamanda sorulmasının öneminin altını çizmektedir. Soru basamaklarını sırası ile “Dikkat çekme, Ölçme ve sayma, Karşılaştırma, Problemle yüzleşme, Nasıl (işleyiş) soruları olarak düzenlemektedir


#16

SORU:

Küçük yaştan başlayarak canlıların doğanın bir parçası olduğunu çocuklara aşılamak için mevcut olan uygulamalara örnek olarak hangisi verilebilir?


CEVAP:

Çevre eğitiminin uygulandığı ülkelerde farklı uygulamalar bulunmaktadır. Bunların en güzel örneklerini Hollanda’da görebilirsiniz. Belediyeler şehir içinde mahallelere Çocuk Çiftlikleri adı ile tarım yapılan bahçeler hazırlamıştır. Burada öğretmenlerin müfredat içinde kullandıkları öğretim materyalleri bulunmaktadır. Bu çiftliklerdeki temel amaç tüm canlıların yaşam hakkına vurgu yapılması ve hepsinin farklı beslenme tarzına sahip olduğunun vurgulanmasıdır. 


#17

SORU:

Çevre okuryazarlığı kaç basamaktan oluşmaktadır ve bunlar nelerdir?


CEVAP:

Çevre okuryazarlığı beş basamaktan oluşmaktadır. İlk basamaktan son basamağa doğru bunlar:
• Çevre ve insan arasındaki ilişkide genel duyarlılık,
• İnsan ve doğa sistemleri ile fonksiyonları hakkında bilgi ve anlama,
• Çevre için minnet ve ilgi geliştirici tutumlar,
• Problem çözme ve eleştirel düşünme yeteneği ile
• Bireysel toplumsal hareket kapasitesi ve sivil katılımdır.


#18

SORU:

Çevre okuryazarlığında merdivenin en alt basamağından başlayarak en yukarıdaki basamağa gelindikten sonra çevre okuryazarlığının oluşacağı iddia edilirken hangi kuram göz ardı edilmektedir?


CEVAP:

Bu durumda teorik basamağın temel açıklayıcı kuramı olan ve daha önce de söz edilen Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi göz ardı edilmektedir. Temel olarak fizyolojik ihtiyaçlar (uyku, beslenme vs.) halledilmeden güvenli bir yaşam düşünülemez. Güvenli bir yaşam olmadan da sevgi ve ait olma duygusu gelişemez. Bu yeterlilikler yerine getirilince ancak değer ve kendini gerçekleştirme basamaklarına ulaşılır. Anlaşılacağı üzere beş basamaklı çevre okuryazarlığının gelişmesi ancak son basamakta oluşabilecek bir olaydır.


#19

SORU:

1970’lerden önce çevre ile ilgili STK’lara örnek olarak ne verilebilir?


CEVAP:

Örneğin;
• Sierra Club 1892’de ABD’de kurulmuştur.
• Dünya Vahşi Yaşam Fonu (World Wildlife Fund),
• Önce Dünya (Earth First),
• Yeşil Barış (Greenpeace),
• Doğal Kaynakları Savunma Konseyi (Natural Resources Defence Council),
• Worlwatch Enstitüsü (Worlwatch Instute),
• Ulusal Coğrafya Topluluğu (National Geographic Society) diğer STK’lerden bazılarıdır.


#20

SORU:

Ekoloji teriminin ilk kullanıcısı kimdir ve geçmişte ve günümüzde bu terim ile ilgili hangi tanımlar yapılmıştır?


CEVAP:

Yaşanılan yerin çalışması anlamına gelen ekoloji teriminin ilk kullanıcısı 19. yüzyılda Alman biyolog Ernst Heackel’dir. 20. yüzyılın en önemli ismi ise Eugene Pleasants Odum’dur. Odum’a (1971) göre ekoloji, doğanın fonksiyonu ve yapısı hakkındaki çalışmalar bütünüdür. Krebs’e (1985) göre ise organizmaların yoğunluğu ve dağılımını belirleyen etkileşimlerin bilimsel çalışmasıdır. Bunlara benzer birçok tanım bulmanız mümkündür. Günümüzde kullanılan anlamı ile ekoloji doğal çevrede yaşayan canlıları ve bu canlıların diğer canlı ve cansız nesneler arasındaki ilişkisini irdeleyen biyolojinin bir alt disiplini olarak tanımlanabilir. 


#21

SORU:

Popülasyonların S tipi büyüme eğrisinde hangi evreler bulunmaktadır?


CEVAP:

S tipi büyüme evresinde genellikle dört evre gözlenir:
• Pozitif artış evresi: İlk zaman aralığında görülür. Bu evrede popülasyondaki büyüme yavaş bir artış gösterir.
• Logaritmik artış evresi: II. zaman aralığında gözlenir. Bu safhada popülasyondaki büyüme çok hızlıdır.
• Negatif artış evresi: III. zaman aralığında görülen bu evrede popülasyondaki büyüme yavaşlamaya başlar.
• Denge evresi: IV. zaman aralığında gözlenen bu evrede popülasyondaki büyüme çok yavaşlar ve durur. Böylelikle birey sayısı sabit kalır. Bir başka deyişle büyüme belli bir noktaya ulaştığında yavaşlar ve doyma noktasına ulaşarak dengelenir.


#22

SORU:

Popülasyon dinamiği nedir?


CEVAP:

Popülasyon dinamiği denilen kavram ise popülasyondaki değişime vurgu yapar. Popülasyon dinamiği biyolojinin konularından biri olup popülasyonların hem nüfus hem de yaş bileşenini kısa ve uzun vadede inceleyen bir bilim dalıdır. Ölüm, doğum oranları, popülasyondaki hareketler (örneğin, göçler), popülasyonun yaşlanması gibi konulara yoğunlaşmıştır. Doğada, gelişen, dengeli ve gerileyen popülasyonlar vardır. Kısaca azalan, artan ya da nüfusunu sabitlemiş popülasyonlar olabilir.


#23

SORU:

Simbiyoz yaşam nedir ve hangi türleri bulunmaktadır?


CEVAP:

Simbiyoz yaşam (simbiyosizm) birlikte yaşama anlamındadır. İki veya daha fazla canlının birlikte yaşama şekline simbiyotik ilişki adı verilir. Simbiyoz ilişki
• Mutualizm,
• Parazitlik,
• Kommensalizm, ve
• Protokooperasyon olmak üzere dört sınıfa ayrılır.
Zorunlu ortak yaşam olarak adlandırılan mutualizmde her iki türe ait birey beraber yaşamdan yarar sağlar. Hatta ilişkinin sonlanmasında her iki taraf da zarar görür. Parazitizm (parazitlik) ise asalak yaşama biçimi olarak da adlandırılır. Parazitik ilişkide iki canlıdan birinin diğerine zarar vererek yarar sağladığı etkileşim anlaşılmalıdır. Birlikte bulunma olarak adlandırılan kommensalizmde bir canlı türüne ait birey ilişkiden fayda sağlarken diğer tür bu birliktelikten olumlu ya da olumsuz bir biçimde etkilenmez. Protokooperasyon ise zorunlu olmayan bir ortak yaşamdır ve söz konusu birliktelikten iki canlı da yarar sağlar. Yalnız mutualizmin tersine bu canlılar ayrıldıklarında herhangi bir zarar görmezler. 


#24

SORU:

Biyom ve ekoton nedir?


CEVAP:

Büyük ekosistemleri tanımlarken biyom denilen kavramı kullanırız. Biyom dünyanın temel yaşam bölgeleri olup genelde hakim bir iklim tipinde yaşayan vejetasyon (bitki örtüsü ya da bitki topluluğu) tiplerine göre adlandırılır. Terrestik (karasal) ve akvatik (sucul) biyomlar vardır. Ekosistemlerin sınır ya da kesişme noktalarına ise ekoton denmektedir. Ekotonlar gerek tür gerek çeşitlilik açısından geçiş veya temas bölgesi olduğu için komşu ekosistemlere göre daha zengin alanlardır.


#25

SORU:

Beslenme şekillerine göre canlılar kaç kategoriye ayrılmaktadır?


CEVAP:

Beslenme şekillerine göre canlıları;
• Ototrof (üreticiler),
• Heterotrof (tüketiciler) ve
• Hem ototrof hem heterotrof (hem üretici hem tüketici) olarak üç kategoride toplayabiliriz.

Kendi besinini kendi sağlayan organizmalar ototrof olarak anılırlar ki genelde fotosentez yolu ile bunu gerçekleştirirler. Kendi besinini dışarıdan alan organizmalar (hayvanlar) heterotrof olarak adlandırılırlar. Her iki işlemi de yapan et yiyici bitkiler ise hem ototrof hem heterotrof canlılara örnektir. Tüketici canlılar olan heterotroflar beslenme kaynaklarına göre ise üç gruba ayrılırlar:
• Birincil tüketiciler herbivor olarak adlandırılır. Besin kaynakları bitkisel ürünlerdir.
• Bunları ikincil tüketiciler karnivorlar (etçil) ve
• Üçüncül tüketiciler olan omnivorlar (hem etçil hem otçul beslenen hayvanlar) izler.


#26

SORU:

Dekompozer (ayrıştırıcılar) ve saprofit (çürükçül) canlıların görevleri nelerdir?


CEVAP:

Enerji akışı ve yaşam döngüsünün tamamlanması sırasında canlıların bir yaşam döngüleri vardır yani belli bir zaman sonra yaşamları noktalanır. Yaşamları noktalanan tüm canlılar mikro ve makro organizmalar tarafından parçalanırlar ve ayrıştırılırlar. Bu işlemi ise dekompozer (ayrıştırıcılar) ve saprofit (çürükçül) canlılar yapar.


#27

SORU:

Besin piramidinde aşağıdan yukarıya doğru çıkıldıkça nasıl bir değişim gözlenmektedir?


CEVAP:

Piramitte aşağıdan yukarıya çıkıldıkça; vücut büyüklüğü artar, zehirli madde birikimi artar, enerji kaybı artar, aktarılan enerji azalır, biyokütle azalır, birey sayısı azalır ve enerji azalır.


#28

SORU:

Biyolojik birikim nedir?


CEVAP:

Beslenme basamaklarındaki akış sırasında elbette toksik (zararlı) maddelerin de aktarımı söz konusudur. Toksik madde miktarı bir sonraki besin basamağına artarak geçiş yapar ve birikir. Biyolojik birikim olarak tanımlanan bu olayda yeşil bitkiler daha çok biyolojik yoğunlaştırıcı iken hayvanlar ve mikroorganizmalar ise biyolojik büyütücüdürler. 


#29

SORU:

Atmosferdeki azot hayvanlar için hangi yollarla uygun forma dönüştürülür?


CEVAP:

Atmosferdeki azotun hayvanlar için uygun forma dönüşebilmesi iki yolla olur:
• Bunlardan birincisi biyolojik olmayan azot tespit olarak adlandırılır. Bu yolda azot, atmosferik olaylar sonucu ve azot gübresi üretimi ile istenen forma dönüşür. Gübre üretiminin maliyeti düşünüldüğünde enerji gerektiğini aklımızdan çıkarmamalıyız.
• Biyolojik azot tespiti ise bazı özel bakteriler ve bakteri-bitki (baklagiller özellikle) simbiyotik yaşamı ile gerçekleşir.


#30

SORU:

Ekosistemde canlıları etkileyen faktörler nelerdir?


CEVAP:

Ekosistemde canlıları etkileyen faktörler bulunmaktadır. Beslenme düzeylerinden besin zincirine kadar tüm olayları etkilemesi olasıdır. Bu faktörler;
• Abiyotik (güneş, iklim, sıcaklık, su, toprak, mineraller ve pH) ve
• Biyotik faktörler (üretici, tüketici ve ayrıştırıcılar) olarak iki grupta ele alınır.


#31

SORU:

Korumalı biyoloji nedir ve içeriğine örnek olarak ne verilebilir?


CEVAP:

Doğal olarak konu ekolojiye olan insan etkisi olunca karşımıza başka bir alan da çıkmaktadır. Korumalı biyoloji olarak adlandırılan bu alan ekoloji, fizyoloji, moleküler biyoloji, genetik ve evrimsel biyolojinin biyolojik çeşitliliğin her basamağında korunmasına ilişkin bütünleşmiş bir başka branştır. Örneğin, biyolojik çeşitlilik bu alan içinde olup genetik, tür ve ekosistem çeşitliliğine vurgu yapar. Habitat kaybı, yabancı tür, aşırı avlanma ve küresel iklim değişimi biyolojik çeşitliliğe zarar veren bazı olgulardır. Örneğin; sadece sera etkisi, asit yağışları (yağmurları), ozon bozulması gibi konular küresel olarak karşımıza çıkan sorunlardandır.


#32

SORU:

Örnek çevre eğitimi planında en önemli nokta nedir?


CEVAP:

En önemli nokta sokaktaki vatandaşın bilimi anlamasıdır. Önemli olan var olan bilgilerin bilimsel sorgulama ile birleştirilerek pratik günlük yaşamla ilişkilendirilebilmesidir. Sürdürülebilir gelişme için eğitimden tutun da bilim eğitimine, araştırma tabanlı fen eğitimine kadar tüm bu kavramların hepsi birbirini desteklemek zorundadır.


#33

SORU:

Çevre sorunlarından hava kirliliği ile ilgili olanlara örnek olarak hangileri verilebilir?


CEVAP:

Çevre sorunlarından ozon bozulması hava kirliliği ile ilgili önemli bir konudur. Elbette dünyayı zararlı ışınlardan koruyan bu tabakanın hasar görmesi sonucu ortaya çıkan ve yeryüzünde farklı alanları ve canlıları ilgilendiren birçok sorun vardır. Diğer bir sorun ise küresel iklim değişikliği ile ilişkilendirilen Sera Etkisi olarak tanımlanan olaydır. Sera etkisi, atmosfer sıcaklığının beklenenin üstünde artması olayıdır.


#34

SORU:

Hava kirleticilerin sadece hava kirliliğine neden olmayıp aynı zamanda sucul ve karasal sorunlar doğurmasına örnek olarak hangi durum verilebilir?


CEVAP:

Kirleticilerin sadece hava kirliliğine neden olmadığını ardından sucul ve karasal ortamlara kadar uzanan sorunlar yumağı ördüğünü söylememizde yarar vardır. Örneğin, bitki örtünün (vejetasyon) yok olması, su ortamlarının (göl vs.) pH’ının düşmesi (asidik karakter kanaması) asit yağışlarının en önemli etkilerinden sadece birkaçıdır. Anlaşılacağı üzere kaynaktan bırakılan ilgili gaz kimyasal reaksiyonlar zinciri ile karasal ve sucul ekosistemlere etki etmektedir. O gaz bacadan çıkıp etki bırakmadan kaybolmayacaktır.


#35

SORU:

Ötrofikasyon nedir?


CEVAP:

Ötrofikasyon fosforca ve azotça zengin tarımsal kirleticilerin ya da kanalizasyon atıklarının durgun su ortamına gelmesi sonucu aşırı olarak su ortamında organik madde birikmesi olarak tanımlanabilir. Kısaca ötrofikasyon su ekosistemindeki besin maddelerinin aşırı artması sonucu suyun kirlenmesidir.


#36

SORU:

Su kalitesini belirleyen parametrelerden biri olan Biyolojik Oksijen İhtiyacı (BOİ) miktarının yüksek olması hangi anlama gelmektedir?


CEVAP:

Eğer sudaki BOİ miktarı yüksek ise bu suyun kirliliğini gösteren bir belirteçtir. Örneğin, alabalık yetişen bir ortamda BOİ’nın artması balıkların yaşam ortamının bozulduğuna ilişkin bir işarettir. Su kirliliğini basit gözlemlerimizle yapmak da olasıdır. Eğer durgun bir su olan gölde aşırı yosun tabakası gözlüyorsak büyük ihtimalle gölde besin zenginleşmesi söz konusudur.


#37

SORU:

Palmer ve Neal çevre eğitimini nasıl tanımlamaktadır?


CEVAP:

ÇE’nin temel hedefini dünyayı ve onun kaynaklarını gelecek nesiller için korumak; bunu yaparken ise insanları bu hedeflere ulaşmak için eğitim ile cesaretlendirmek olarak ifade etmektedir.


#38

SORU:

1977' de Tiflis Konferans' ında belirlenen çevre eğitminin temel hedefleri ilkeleri ve amaçları nelerdir? 


CEVAP:
  1. Kırsal ve kentsel bölgelerde ekonomik, sosyal, politik ve ekolojik açıdan karşılıklı
    dayanışmanın önemine dair ortak bir bilinç yaratmak ve bu konulardaki duyarlılığı
    artırmak.
  2. Çevreyi korumak ve geliştirmek için gereken bilgiyi, değerleri, tutumları, kararları
    ve becerileri kazanması için her bireye çeşitli fırsatlar sağlamak.
  3. Bireylere, gruplara ve topluma; çevreye yönelik yeni davranış örüntüleri kazandırmak (UNESCO, 1978).

#39

SORU:

Yenilenebilir enerji nedir?


CEVAP:

Yenilenebilir enerji doğada hep varlığını sürdüren enerjidir. Bir başka deyişle doğal çevreden sürekli ve tekrarlamalı enerji akışından elde edilen enerji.


#40

SORU:

Yenilebilir enerji kaynakları nelerdir?


CEVAP:

Yenilenebilir enerji kaynakları güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, jeotermal enerji, hidrolik enerjisi, biyokütle enerjisi ve hidrojen enerjisi olarak sıralanabilir.


#41

SORU:

Elstgeest ve Harlen 1990 yılında İngiltere ve Galler Ulusal Bilim Programında belirledikleri ilk 4 hedef hangileridir?


CEVAP:

Elstgeest ve Harlen (1990) İngiltere ve Galler Ulusal Bilim Programında bilgi ve anlamanın ilk 4 hedefini 1- yaşamın çeşitliliği 2- yaşamın işlevi 3- genetik ve evrim 4- insanoğlunun dünya üzerindeki etkisi olarak sıralamaktadır.


#42

SORU:

İnsanın gelişimi hakkında en çok kullanılan öğretim psikolojisi kuramı hangisidir?


CEVAP:

İnsanın gelişimi hakkında en çok kullanılan öğretim psikolojisi kuramı Piaget’in Bilişsel Gelişim Kuramıdır.


#43

SORU:

Mohai ve Bryant' ın Çevresel Yoksunluk Kuramı nedir?


CEVAP:

Mohai ve Bryant (1998) bu olaya Çevresel Yoksunluk Kuramıyla (Environmental Deprivation Theory) açıklık getirmektedir. Bu kuramı Yaşamı Tehlikeye Sokan Yıkımlar olarak da Türkçeleştirebiliriz. Bu durum ani çevre sorunları deprem, susuzluk, açlık, sel felaketi, çöp dağları, vb. gibi durumlara işaret etmektedir. Daha basit anlatım ile gelişmekte olan ya da geri kalmış ülkelerdeki çevre hareketleri tehlikenin kişiye ne kadar yaklaştığı ile ilgilidir. Mohai ve Bryant bu benzetmeyi 3. Dünya ülkelerini
düşünerek yapmamıştır. Onlar daha alt gelir grubundaki ezilmiş, kısmen tarihte dışlanmış ve ötekileştirilmiş grupların çevreye karşı duyarlılıklarını bu şekilde açıklamaktadırlar. Örneğin, bir Afrika kökenli Amerikalı vatandaşın tepkisini ani çevre sorunlarına bağlamaktadırlar. 


#44

SORU:

Okul öncesi dönemde çevre eğitimi için vurgulanan altı önemli nokta nedir?


CEVAP:
  1. Çocuklar bir sistem içinde yaşayıp öğrenmeli
  2. İnsanlar doğadaki her şey ile ilişkili olduklarını (nefes almadan, beslenmeye kadar)
    anlamalı
  3. Bir canlının yaşadığı habitatın önemi kavranmalı
  4. ÇE ayrı bir eğitim konu başlığı olmayıp tüm başka derslerle bütünleştirilmeli
  5. ÇE gerçek, otantik deneyimleri kapsamalı
  6. Dünya hakkında merakı, birlikte çalışmayı, problem çözmeyi ve yaratıcı düşünceyi
    teşvik etmelidir.

#45

SORU:

Okul öncesi çevre eğitimi programının 6 temel karakteristik özelliği nedir?


CEVAP:
  1. Programın felsefesi, amacı ve geliştirilmesi
  2. Gelişimsel olarak uygun örnekler
  3. Oyun ve keşfetme
  4. Öğretim Programının çerçevesi ve çevre olaylarını öğrenme
  5. Yer ve alan ile
  6. Eğitici yetiştirilmesidir.

#46

SORU:

Arboretum nedir?


CEVAP:

Ağaç parkı olarak da adlandırılan arboretum, esasen ağaçlar ile ağaççık ve çalı gibi diğer odunsu bitkilerin yetiştirildiği botanik bahçesidir.


#47

SORU:

Çocuk Çiftlikleri adı ile tarım yapılan bahçeler Hangi ülkede bulunmaktadır?


CEVAP:

Ne yazık ki Türkiye’de hâlâ yapılan park alanlarından tutun da okul öncesi çocukların etkinlik yaptıkları alanlarda plastik hâkimiyeti söz konusudur. Çevre eğitiminin uygulandığı ülkelerde farklı uygulamalar bulunmaktadır. Bunların en güzel örneklerini Hollanda’da görebilirsiniz. Belediyeler şehir içinde mahallelere Çocuk Çiftlikleri adı ile tarım yapılan bahçeler hazırlamıştır.


#48

SORU:

Gelişimi destekleyen ortamlar olarak STK' er hangileridir?


CEVAP:

Türkiye’deki konu ile ilgili STK’lerden bazıları ise Doğal Hayatı Koruma Derneği, TEMA, Türkiye Çevre Vakfı, ÇEVKO, ÇEKÜL, Doğa Derneği, TURMEPA’dır.


#49

SORU:

Popülasyon nedir?


CEVAP:

Popülasyon belli bir alanda yaşayan aynı türe ait bireylerin oluşturduğu topluluğa denir.


#50

SORU:

Popülasyonun büyüklüğünü etkileyen faktörler nelerdir?


CEVAP:

Popülasyon büyüklüğünü doğum, ölüm, iç göç ve dış göç gibi faktörler etkiler.


#51

SORU:

Komünite nedir?


CEVAP:

Komünite birbiri ile etkileşim hâlinde bulunan farklı popülasyonların oluşturdukları topluluktur. Komünite belli bir bölgede yaşayan çeşitli türlere ait bireylerin oluşturduğu topluluktur.


#52

SORU:

Ekosistem nedir?


CEVAP:

Ekosistem tanım olarak bir ortamdaki enerji akışı, kimyasal döngü, popülasyon dinamiği ve beslenme düzeyleri arasında ilişkiye vurgu yapar ki, bu canlı ve cansız çevreyi de içine alan kapsamlı bir kavramdır.


#53

SORU:

Trofik düzey nedir?


CEVAP:

Trofik düzey, besin zincirindeki beslenme basamaklarının her biridir.


#54

SORU:

Plankton nedir?


CEVAP:

Plankton suda yaşayan bitkisel (fitoplankton) veya hayvansal (zooplankton) mikroskobik organizmalardır. Fitoplankton suda bulunan ve hareketi akıntıya bağımlı mikroskobik bitkisel organizmalardır.


#55

SORU:

Yeryüzünde oran olarak en öenmli gaz hangisidir?


CEVAP:

Azotun atmosferdeki bulunuş oranıyla (%78-79) en önemli gazlardan biridir.


#56

SORU:

Organik maddelerin ayrışma sırası nasıldır?


CEVAP:

Yaşam döngüsü içinde canlılığı biten organizmalar organik madde olarak kaşımıza çıkar. Bunların ayrışması sırası ise amonifikasyon, nitrifikasyon ve denitrifikasyon olarak adlandırılır.