CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK NESRİ Dersi Gezi/ Seyahat Yazısı soru cevapları:
Toplam 20 Soru & Cevap#1
SORU:
Gezi Yazısı nedir?
CEVAP:
Gezi yazısı, yurt dışında veya yurt içinde gezip görülen yerlerin, mimari,
kültürel, dini, ticari, tarihi vb. yönlerinin anlatıldığı yazılardır.
#2
SORU:
Gezi yazılarının temel çıkış noktası nedir ve nelerden beslenir?
CEVAP:
Gezi yazılarının temel hareket noktasının coğrafya olduğu unutulmamalıdır. Üzerinde durulan coğrafyanın tarihi, insanı, yaşam biçimi, mimarisi, ulaşımı, günlük hayatı, gelenek ve görenekleri, ahlak ve hukuk anlayışı, inançları, giyim tarzları yemek kültürleri, yan ayrıntılar olarak gezi yazısını destekler.
#3
SORU:
Türk edebiyatında gezgin fikirlerden esinlenen bazı yazar ve eserleri nelerdir?
CEVAP:
Aynı şekilde Türk edebiyatında da ilhamını gezmek fikrinden alan bu tarz eserlere rastlamaktayız. Ahmet Midhat Efendi’nin Hasan Mellah’ı Paris’te Bir Türk’ü, Acâib-i Âlem’i, Yakup Kadri’nin Bir Sürgün’ü, Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu adlı romanı, Halide Edip Adıvar’ın Handan’ı, Refik Halit Karay’ın Sürgün ve Gurbet Hikâyeleri, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın İki Hödüğün Seyahati, Ercüment Ekrem Talu’nun Meşhedi ile Devr-i Âlem’i ilk anda hatırlanabilecek gezi merkezli roman ve hikâyelerdir.
#4
SORU:
Batı'daki gezi yazıları için temel kaynak ve çıkış noktaları neler olmuştur?
CEVAP:
Resmi görevlerle başka ülkelere gitme; savaş, hastalık, kıtlık, ticaret, din gibi nedenlerle başka yerlere göçme gibi sosyal etkenlerin haricinde ilginç yerler görme, yeni coğrafyalar keşfetme gibi bireysel amaçlarla da çıkılan yolculuklar, görülen yerler, gezi yazıları için birer kaynak olabilmektedir.
#5
SORU:
Türk Edebiyatında ilk Gezi Yazısı örneklerinin nelerden oluşmaktadır?
CEVAP:
Tanzimat öncesi Türk edebiyatında, daha çok “seyahatname” adı altında gezi yazılarına rastlamaktadır. Diğer taraftan Osmanlı İmparatorluğunun son yüzyıllarında Batı ile ilişkilerin geliştirilmesi maksadıyla gönderilen elçilerin yazmış olduğu Sefaretnameler de gezi yazısı sınıfına sokulabilirler.
#6
SORU:
Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatında gezi yazıların sayısının artmasının sebepleri nelerdir?
CEVAP:
Batının daha yakından tanınmaya başlar. Cumhuriyet düşüncesine bağlı olarak ortaya çıkan Anadoluculuk ve memleket edebiyatı, Anadolu coğrafyasını, insanını, kültürünü, tarihini, yaşama biçimini ön plana çıkarır. Buna bağlı olarak da bilhassa Anadolu'nun değişik şehir ve bölgelerine ait gezi yazıları dikkat çekmeye başlar.
#7
SORU:
Halide Edip Adıvar’ın gezi kitabı olarak nitelendirebileceğimiz kitabı hangisidir?
CEVAP:
1937’de Londra'da basılan Inside India kitabı.
#8
SORU:
“Anı” kelimesi hangi kökten gelir ve anlamı nedir?
CEVAP:
“Geçmişte yaşanan veya olup biten bir şeyi hatırlamak; hatırlayarak anmak” manasındaki “anı” kelimesi, “anmak” fiil kökünden (-ı) yapım ekiyle türetilmiş bir isimdir.
#9
SORU:
"Hatıra" kelimesi ne anlama gelir ve hangi kökten gelmiştir?
CEVAP:
“Hatırda kalan, hatıra gelen şey” anlamındaki “hatıra” kelimesi ise, Arapça “hutur” kökünden türetilmiş bir isimdir. “Hatırât” da onun çoğul halidir.
#10
SORU:
Bir edebi tür olarak "Anı" tarih ve diğer edebi türler arasında nasıl bir ilişki içerisindedir?
CEVAP:
Geçmişte yaşanan olaylara dayanması, doğal olarak anıyı tarihe yaklaştırır. Bir başka ifadeyle tarih toplumsal, anı ise daha çok bireysel bir tarihtir. Ayrıca, kişinin yaşadıkları ve gözlemlediklerini anlatmaları bakımından otobiyografi, seyahatname, sefaretname, tezkire, mektup ve günlük türleri ile anı arasında önemli ortaklıklar mevcuttur.
#11
SORU:
Anı ve günlük arasındaki temel fark nedir?
CEVAP:
Yaşanılanların hemen sıcağı sıcağına yazılması olan günlük, anıya göre bir hayli ayrıntı içerdiği gibi, bir o kadar da subjektif yargılar içerebilir. Bununla birlikte anılarda anlatılanların, her zaman yazanın bakış açısı çerçevesinde bize aktarıldığını unutmamak gerekir.
#12
SORU:
Bir edebi tür olarak "Anı" nasıl bir yapı üzerine kurulur?
CEVAP:
Anı türünün yapısında dikkati çeken temel özellik, geçmişte yaşanmış ve gözlemlenmiş olayların sebep-sonuç bağlantısı içinde ve kronolojik bir sıra
dâhilinde peş peşe anlatılmasıdır.
#13
SORU:
Anıyı hikaye ve romandan ayıran temel özellik nedir?
CEVAP:
Hikâye ve roman, birebir yaşanmış gerçeği anlatma amacı ve iddiasında değildir.Anı, söz konusu türlerden anlatılanların gerçeği ve yaşanmışı esas almasıyla ayrılır.
#14
SORU:
Anıların belli başlı yazılış amaçları nelerdir?
CEVAP:
Anıların yazılış amaçları konusunda farklı sebeplerden bahsedilebilir. Kişinin yaşayıp gördüklerini gelecek nesillere aktarıp bunlardan ders almalarını istemesi, geçmişteki olay ve gelişmelerin gelecekte büsbütün unutulması veya yanlış bilinmesinin önüne geçme düşüncesi, kendisi ve hayatının kamuoyu tarafından doğru biçimde bilinmesi ve tanınması arzusu, toplumun tarih ve kültürüne katkıda bulunma isteği, bu sebepler arasında sayılabilir.
#15
SORU:
Günlük nedir?
CEVAP:
Günlük; kişinin yaşadıkları, gördükleri ve işittiklerini sıcağı sıcağına veya “günlük” olarak kendi algı ve bakış açısına göre bir deftere yazması veya not etmesidir.
#16
SORU:
Tezkire nedir?
CEVAP:
Tezkire daha çok şairlerin biyografileri ile şiirlerinden örnekleri içeren kitap/eserdir?
#17
SORU:
Sefaretname nedir?
CEVAP:
Sefaretname yabancı ülkelerde bulunan elçilerin bulundukları ülke ile ilgili gözlem ve izlenimlerini içeren kitap/eserdir.
#18
SORU:
Türk kültürü ve edebiyatında ilk günlük olarak kabul edilen eser hangisidir?
CEVAP:
Direktör Ali Bey’in Hindistan'a yaptığı gezinin intibalarını içeren Seyahat Jurnali (1897) ilk günlük örneği olarak kabul edilebilir.
#19
SORU:
Vakanüvist kimdir?
CEVAP:
Vakanüvist Osmanlı Döneniminde yaşanan önemli olay ve gelişmeleri yazmakla görevlendirilmiş tarihçi.
#20
SORU:
Cumhuriyet Dönemiyle artan Anı ve Günlük yazarlarının temel motivasyonları neler olmuştur?
CEVAP:
Türk milletinin imparatorluktan cumhuriyete geçiş sürecinde yaşadığı büyük olaylar, değişim ve dönüşümlerin zihin ve ruhlarda yarattığı büyük tesirlerdir. Bu tür olay, gelişme ve değişmelere yakından şahit olmuş veya yaşamış olan insanlar kimi zaman gelecek nesillere gözlem, tecrübe, intiba ve değerlendirmelerini aktarmak istemişler kimi zaman da siyasi, sosyal ve kültürel tarih içinde oynadıkları rollerini savunmak ihtiyacını duymuşlardır.