CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK NESRİ Dersi Biyografi soru cevapları:
Toplam 43 Soru & Cevap#1
SORU:
Biyografi nedir?
CEVAP:
Biyografi”, otobiyografi ve monografiyi de içinde barındıran bir üst kavram olarak; sanat, edebiyat, tarih, politika vs. alanlarda tanınmış, sevilmiş; ülkesine ve bütün insanlığa veya belli bir sanat bilim alanına önemli katkılarda bulunmuş kişilerin yaşam öykülerinin yazılmasıyla ortaya çıkan edebiyat türüdür.
#2
SORU:
Biyografilerde neden gerçeklik vurgusu öne çıkar?
CEVAP:
Bir anlamda biyografi, geçmişte kalan hayatı ve ona bağlı başarıyı ve ürünü yeniden üretme, deneyimleme ve bunu yaygınlaştırma girişimi olarak değerlendirilebilir. Bu tanınmış kişinin doğduğu yer ve tarih, ailesi, eğitim hayatı, alanında yaptıkları, başarıları; kısaca içinde yetişmiş olduğu maddi ve manevi çevre içerisinde kişiliği ve eserleri çerçevesinde anlatılmaya çalışılır. Dolayısıyla biyografilerde bir gerçeklik vurgusu ön plana çıkar.
#3
SORU:
Bütün biyografiler uzun mudur?
CEVAP:
Hayır. Ele aldığı kişiyi bütün yönleriyle anlatan oldukça hacimli biyografiler bulunmakla birlikte, ansiklopedilerde, edebiyat tarihlerinde kısa olan biyografiler de bulunmaktadır.
#4
SORU:
Biyografilere verilen diğer adlar nelerdir?
CEVAP:
Edebiyatımızda biyografilere “yaşam öyküsü” de denmektedir. Eski Türk edebiyatında bu tarz yazılar; “Tercüme-i Hal” ya da “Hal Tercümesi” olarak bilinmekteydiler.
#5
SORU:
Otobiyografi nedir?
CEVAP:
Bir yazarın kendi yaşam öyküsünü yazmasıyla ortaya çıkan biyografiye “otobiyografi” veya “öz yaşam öyküsü” denir.
#6
SORU:
Otobiyografi ben merkezli olması nedeniyle hangi özellikleri barındırmaktadır?
CEVAP:
Otobiyografiler, ben merkezli olduğu için kişisellik ön plandadır. Dolayısıyla yaşanmışlığa bağlı olarak yazarın yaşadığı zamana
ait sosyal düşünceleri, tutum ve tavırları, zihniyeti,dinî, ahlaki düşünceleri, mutlulukları, hüzünleri söz konusu olabilmektedir.
#7
SORU:
Otobiyografi ile anı arasındaki fark nedir?
CEVAP:
Otobiyografi ile anı/ hatıra türü birbirine oldukça yakındır. Fakat otobiyografide merkezde yazarın kendisi vardır; bir nevi
yazar kendi dünyasına bakar, öznel bir yaklaşım söz konusudur; anı/hatırada ise çevredeki insanlar da ön plana çıkar.
#8
SORU:
Monografi nedir?
CEVAP:
Ünlü bir kişinin bütün şahsiyetini, hayatının tamamını, eserini, her yönüyle ele alan veya aynı detaylı bakış açısıyla herhangi bir konuyu ele alan yazılara “monografi” denmektedir.
#9
SORU:
Monografi biyografiden hangi yönden ayrılmaktadır?
CEVAP:
Bir eleştiri, tarihî olay üzerinde özel bir bakış açısıyla derinlemesine bir araştırma, bir edebiyat veya sosyal hayat olgusunu
ayrıntılarıyla ortaya koyan bir çalışma da monografinin sınırları içerisine girmektedir. Bu sebeple monografinin zaman zaman biyografiden ayrılan bir tarafı bulunmaktadır.
#10
SORU:
Bilimsel biyografi neye denir?
CEVAP:
Bilimsel anlayışa bağlı olarak söz konusu kişiye ait bilgiler, bir mantık silsilesi içerisinde, mesela kronolojik düzende, alt başlıklar
hâlinde; doğumu, yetişmesi, eğitimi, dönemi içerisinde konumu, eseriyle tuttuğu yer, başarıları, eserinin özellikleri; şekli, içeriği vs. bölümler hâlinde verilip bütün bunlar eleştirel bir tutumla ele alınıp bilgi ve belgelerle desteklenmeye çalışılıyorsa bu tarz biyografilere “bilimsel biyografi” denir.
#11
SORU:
Türk edebiyatında bilimsel biyografi örnekleri hangileridir?
CEVAP:
Mehmet Kaplan’ın, Tevfik Fikret Devir-Şahsiyet-Eser (1971), İsmail Parlatır’ın, Recaizade Mahmut Ekrem (1995), Ö.Faruk Huyugüzel’in, Hüseyin Cahit Yalçın’ın Hayatı ve Edebî Eserleri Üzerinde Bir Araştırma (1984) isimli çalışmaları bilimsel biyografiye örnektir.
#12
SORU:
Edebi biyografi ile bilimsel biyografiyi birbirinden ayıran özellik nedir?
CEVAP:
Bilimsel biyografiler, bilimsel bir araştırmanın bütün gereklerine bağlı olmak iddiasıyla yola çıkarlar. Biyografisi yazılan şahsın hayatı ve biyografisinin yazılmasına neden olan tarafıilgili bütün materyallerin gözden geçirilmesi sonucunda tarafsız ve bilimsel ciddiyete bağlı bir üslupla okuyucuya aktarılmaya çalışılır. Bilim adamı, bilimsel biyografisinde edebiyat, sanat veya kültür tarihinde önemli bir yeri bulunduğu düşünülen bir şahsı, hayatının veya eserinin karanlıkta kalmış yanlarını aydınlatmak iddiasıyla araştırır. Edebî biyografiler ise bu kadar tarafsız ve nesnel olma iddiasında değillerdir. Zaten bu tip biyografilerde yazarı yaşam öyküsünü yazmaya iten neden genellikle söz konusu edilen kişiye duyulan yakınlık, bağlılık gibi kişisel nedenlerdir.
#13
SORU:
Biyografik roman nedir?
CEVAP:
Bilimsel ve edebî biyografilerin yanı sıra belki de edebî-sanatsal biyografinin farklı bir boyutu olarak görülebilecek “biyografik roman”dan da söz edilebilir. Yani bütün biyografik veriler bir kurmacaya dönüştürülerek, bir roman veya hikâye formatında veriliyorsa, diğer bir anlamda, önemli bir şahsiyet bir romanın, bir hikâyenin kahramanına dönüştürülerek anlatılıyorsa, bu tarz eserlere de “biyografik roman” denmektedir. Bir anlamda burada söz konusu edilen kişi, hayat içerisinde yaşayış, düşünüş; fiziksel, ruhsal bütün özellikleriyle canlı bir kişilik olarak sergilenir.
#14
SORU:
Türk edebiyatında biyografik roman örnekleri nelerdir?
CEVAP:
Tahir Alangu’nun Ömer Seyfeddin: Ülkücü Bir Yazarın Romanı (1968), M. Emin Erişirgil’in Mehmet Akif İslâmcı Bir Şairin Romanı (1956), Oğuz Atay’ın Bir Bilim Adamının Romanı (1975) Türk edebitayında biyografik romanlara örnek gösterilebilir.
#15
SORU:
Biyografik roman yazmanın güçlüğü nelerdir?
CEVAP:
Bir romandan beklenen bütün bir kurmacanın, tam bir karakter yaratmanın söz konusu olmadığı bir gerçektir. Bu durumda biyografi eserleri için her zaman sorulan soru tekrar ve hem de daha güçlü olarak söz konusu edilebilir: Biyografi yazarı bir sanat eseri mi yazmaktadır, yoksa tarihî bir realiteyi mi metinleştirmektedir? Her halükârda biyografik roman ne tam olarak bir kurmaca metindir, ne de tam olarak bir biyografi yazısıdır.
#16
SORU:
Nekroloji nedir?
CEVAP:
Ünlü bir şahsiyetin ölümü üzerine, hemen aynı günlerde gazete ve dergilerde yakınları tarafından yazılan ve onun şahsiyetinden,
eserlerinden bahseden yazılara da “ölüm ardı yazısı” bağlamında “nekroloji” denmektedir.
#17
SORU:
Nekrolojiler farklı edebi türler içerisinde de değerlendirilebilirler mi?
CEVAP:
Evet. Bu gibi yazılarda da yer yer biyografiye ilişkin bilgiler yer aldığı için nekrolojiler bir alt başlık olarak ele alınırlar. Kültür, edebiyat ve sanat dünyamızda bu gibi yazıların sayısı oldukça fazladır. Fakat bu gibi ölüm ardı yazıları deneme türü içinde de değerlendirilmektedirler. Çünkü bu gibi ölüm ardı yazılarının tümüyle biyografiye dayalı olanları olduğu gibi, haber verme nitelikli olanları, duygusal içerikli olanları, bir anıya dayalı olanları, portre özellikli olanları, eleştirel olanları da bulunmaktadır.
#18
SORU:
Portre nedir ve kaç tür portre bulunur?
CEVAP:
Bir yazarın, yakından tanısın ya da tanımasın değerli saydığı, etkilendiği, beğendiği kişilerin karakter özelliklerini, belirgin yanlarını, aralarında geçen ilginç olayları veya daha başka özelliklerini anlattığı üç beş sayfalık kısa yazılara “portre” denir. Bunun iki türü vardır. Bunlardan birincisi ele alınan kişinin dış görünüşünden bahseden fiziki portre’dir. Diğeri ise tahmin edildiği üzere karakter özelliklerinden, iç dünyadan bahseden ruhsal portredir.
#19
SORU:
Harold Nicolsona göre biyografi türünün ortaya çıkış realitesi nedir?
CEVAP:
Harold Nicolson’ın “Biyografi, anma içgüdüsünü tatmin etmek için icat edilmiştir: aileler, ölüyü anmayı arzu eder bu yüzden ağıtlarımız, kitabelerimiz bulunmaktadır; kabileler, kahramanlarını anmak ister bunun için destan ve menkıbelerimiz vardır;
kilise, kurucularını anmayı ister bu yüzden azizleri anlatan hikâyeler vardır.” derken bir taraftan biyografinin ortaya çıkış realitesineışık tutmakta, diğer taraftan da farklı edebî türler içerisindeki dağılmışlığına da işaret etmektedir.
#20
SORU:
Bağımsız bir tür olarak biyografinin öncüsü kimdir?
CEVAP:
Bağımsız bir tür olarak biyografinin öncüsü, MS 46-120 yılları arasında yaşamış olan Yunanlı deneme, tarih ve biyografi yazarı Plutarkhos gösterilmektedir.
#21
SORU:
Plutarkhos’un "Paralel Yaşamlar" adlı kitabının içeriği nedir?
CEVAP:
Plutarkhos’un 23 Yunanlı ile 23 Romalının hayatlarını çifter çifter birbirine paralel olarak kaleme aldığı Paralel Yaşamlar kitabı dünya edebiyatında ilk biyografi örneği olarak kabul edilmektedir. Pek çoğu tanınmış isimlerden oluşan bu 46 kişiyi tanıtırken tarihî verilerden ziyade karakter özellikleri üzerinde duran yazar, kin ve nefretin, aç gözlülüğün, asaletin, erdemin vs. kişisel özelliklerin bu isimlerdeki yerine değinerek bir taraftan da eğitici bir rol icra etmek istemiştir.
#22
SORU:
Aziz kimselerin hayatlarını anlatan biyografik eserlere ne ad verilir?
CEVAP:
Dinî ve ahlaki kavramlar etrafında şekillendirilen aziz kimselerin hayatlarını anlatan biyografi tarzı eserlere hagiographi denir.
#23
SORU:
Rönesans biyografi türüne nasıl bir değişiklik katmıştır ve bu dönemde ortaya çıkan eserler hangileridir?
CEVAP:
Rönesans’la birlikte artık sanatçılar, yazarlar ve şairler biyografilere konu olmaya başlar. Bu anlamda İtalyan Giorgio Vassari’nin Lives of Artists(1550) adlı eseri ve Thomas More’un idam edilişi üzerine damadı William Roper tarafından yazılan Life of Sir Thomas More isimli biyografisi ve George Cavendish’in Life of Wolsey’i dikkat çeker. Bundan sonra 18. yüzyılda Johnson’ın saf bir biyografi yazma niyetiyle ele aldığı Life of Savage adlı eseri ve yine aynı çağın bir başka biyografı James Boswell ise gerçeklik merkezli bir anlayışı oturtmaya çalıştığı Life of Johnson’ı gelir.
#24
SORU:
Modern anlamda biyografi hangi eserle başlatılır?
CEVAP:
Modern anlamdaki biyografi ise psikolojik merkezli bir anlayışı kullanan ve aynı zamanda bir eleştirmen de olan Lytton Strachey’in Eminent Victorians(Viktorya Çağı Seçkinleri (1918) ile Queen Victoria (Kraliçe Viktorya) (1921) isimli eserleriyle
başlatılır.
#25
SORU:
Ahbâr Kitaplarınin içeriği nedir?
CEVAP:
Ahbâr”, haberler demekse de klasik kültürümüzde “bilgi” anlamında kullanılmıştır. Daha çok da din ulularının hayatlarını, söylediklerini anlatan “ahbâr” kitapları, birer biyografi özelliğine de sahiptirler.
#26
SORU:
Tabakât Kitaplarının içeriği nedir?
CEVAP:
Daha çok belli bir dönemdeki hadisçilerin hayatlarını anlatan kitaplar olmakla birlikte, bir bilim dalında belli zamanda yaşamış
bilim adamlarının hayatlarını anlatan kitaplara da bu ad verilmektedir.
#27
SORU:
Vefeyatname nedir?
CEVAP:
Din büyüklerinin ve bazı meslek mensuplarının ölümleri üzerine yazılan ve onların hayatları hakkında bilgi veren kitaplardır.
#28
SORU:
İslam dünyasında rastlanılan biyografi örnekleri nelerdir?
CEVAP:
İslam dünyasında ise erken zamanlardan beri biyografi benzeri eserlere rastlamaktayız. Tarihin başlangıçta devlet büyükleri etrafında şekillendirilmesinden dolayı, biyografi tarzı yazılar da tarih kitaplarının içerisinde yer almaktaydı. Fakat zamanla önce peygamberlerin, din büyüklerinin, halifelerin hayatlarını anlatan siyerler şeklinde başlayan biyografi benzeri eserler, çok değişik şekillerde karşımıza çıkmaya başlar. Hz. Peygamber’in gazalarını anlatan Gazavât kitapları, onun çevresinde bulunanların hâl tercümesi sayılabilecek ahbâr kitapları, hadis rivayetçilerinin, tefsircilerin, fakîhlerin, imamların, âlimlerin, şairlerin, tabiplerin hâl tercümesi sayabileceğimiz tabakât kitapları, tezkire kitapları, menakıpnameler, şecere kitapları, vefeyatnameler, kısasü’l-enbiyalar biyografi edebiyatı bakımından zengin bir kaynak oluştururlar.
#29
SORU:
Tezkireleri neden modern biyografinin başlangıcı olarak görmek mümkün değildir?
CEVAP:
Tezkire geleneği klasik Türk edebiyatında biyografi anlamında zengin bir malzeme oluşturur. Ancak şüphesiz ki bunları modern
biyografinin başlangıcına koymak mümkün değildir. Çünkü klasik edebiyatın pek çok türünde olduğu gibi tezkirelerde de kalıplaşmış ifade biçimlerini hemen bütün eserlerde aynı şekilde görmek mümkündür. Dolayısıyla bilimsel, eleştirel, özgün bir biyografi anlayışından bahsetmek henüz söz konusu değildir.
#30
SORU:
Türk edebiyatında ilk tezkire örnekleri nelerdir?
CEVAP:
Edebiyatımızda tezkire ilk olarak XV. yüzyılda Çağatay sahasında Ali Şir Nevayî tarafından yazılmıştır. Anadolu sahasında ise ilk örneği Sehi Bey (Heşt-Behişt) tarafından verilmiştir. Latifî ve Âşık Çelebi’nin tezkireleri, bu türün en başarılı örnekleri olarak kabul edilmektedir.”
#31
SORU:
Tanzimat sonrası tezkireden hareketle oluşturulmuş biyografi türleri nelerdir?
CEVAP:
Tanzimat sonrasında da tam bir tezkire olmamakla birlikte tezkirelerden hareketle oluşturulmuş eski edebiyat şairlerinden bahseden biyografilere rastlamaktayız. Mesela Mehmed Siraceddin’in Mecmuau’ş-Şuarâ ve Tezkire-i Üdebâ (1907) adlı eseri, Bursalı Mehmed Tahir’in Osmanlı Müellifleri (3 cilt, 1916-1925), İbnülemin Mahmud Kemal İnal’ın Son Asır Türk Şairleri (1930) ve Sadettin Nüzhet Ergun’un Türk Şairleri (1935), Recaizade Mahmut Ekrem’in Kudemadan Birkaç Şair (1885), Ebüzziya Tevfik’in Numune-i Edebiyat-ı Osmaniye, Muallim Naci’nin Osmanlı Şairleri (1890) ve Esâmi (1890) isimli eseri bunlar arasında sayılabilirler.
#32
SORU:
MithatCemal Kuntay Mehmet Akif ile ilgili hangi biyografik eserleri yazmıştır?
CEVAP:
Mithat Cemal Kuntay, Mehmed Âkif-Hayatı, Seciyesi, Sanatı (1939)
Mithat Cemal Kuntay, İstiklâl Şairi Mehmed Âkif (1944)
Mithat Cemal’in bu iki biyografik çalışması,Mehmet Akif’le yakın tanışıklığının izlerini taşır. Mithat Cemal, kendi sanatı ve hayatı üzerinde önemli etkileri bulunan Mehmet Akif ’i bu iki eserinde bir insan, bir eylem adamı, bir edebiyat adamı, bir aydın olarak ele almış ve anlatmıştır.
#33
SORU:
Cumhuriyet Dönemi’nde yazılan bazı biyografi örnekleri nelerdir?
CEVAP:
Süleyman Nazif, Mehmet Akif, (1924)
Mithat Cemal Kuntay, Mehmed Âkif-Hayatı, Seciyesi, Sanatı (1939)
Mithat Cemal Kuntay, İstiklâl Şairi Mehmed Âkif (1944)
Mithat Cemal Kuntay, Namık Kemal: Devrin Olayları ve İnsanları Arasında (1944-1956)
Mithat Cemal Kuntay, Sarıklı İhtilâlci Ali Suavi (1946)
Abdülhak Şinasi Hisar, İstanbul ve Pierre Loti (1958)
Abdülhak Şinasi Hisar, Yahya Kemal’e Veda (1959)
Abdülhak Şinasi Hisar, Ahmet Haşim : Şiiri ve Hayatı (1963)
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ahmet Haşim (1934)
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Atatürk (1946)
#34
SORU:
Sadettin Nüzhet Ergun’un özellikle divan edebiyatı ve halk edebiyatının önemli yazar ve şairleriyle ilgili hangi biyografik çalışmaları vardır?
CEVAP:
Sadettin Nüzhet Ergun’un özellikle divan edebiyatı ve halk edebiyatının önemli yazar ve şairleriyle ilgili pek çok biyografik çalışması bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır: Gevheri (1928), Pir Sultan Abdal (1929), Mevlânâ (1932), Şeyh Gâlib
(1932), Beşiktaşlı Gedâî (1933), Hengâmî (1933), Kâtibi (1933), Kuloğlu (1933), Silleli Sururî (1933), Namık Kemal (1933), Neşâtî (1933), Cenab Şahabeddin (1943), Bakî (1935), Şeyh Gâlib (1935), Aka Gündüz (1937), Ali Cânib (1937)…
#35
SORU:
Asım Bezirci biyografik nitelikteki eserleri nelerdir?
CEVAP:
Asım Bezirci de edebiyatımızda pek çok biyografi yazan araştırıcılardan birisidir. Biyografik nitelikteki eserlerinden bazıları şunlardır: Edip Cansever (1961); Abdülhak Hamit ve Tarık yahut Endülüs Fethi (1966); Ahmet Haşim (1967); Nazım Hikmet
ve Seçme Şiirleri (1975); Nurullah Ataç (1968); Orhan Veli Kanık (1967); Sabahattin Ali (1974)
#36
SORU:
Şevket Süreyya Aydemir'in biyografi türündeki eserleri hangileridir?
CEVAP:
Şevket Süreyya Aydemir'in biyografi türündeki eserleri şunlardır:
Şevket Süreyya Aydemir, Tek Adam (Atatürk’ün yaşam öyküsü, 3 cilt, 1963- 1965)
Şevket Süreyya Aydemir, İkinci Adam (İsmet İnönü’nün yaşam öyküsü, 3 cilt, 1966- 1968)
#37
SORU:
Cumhuriyet Dönemi’nde biyografik roman diyebileceğimiz ilk eserlerden biri hangisidir?
CEVAP:
Cumhuriyet Dönemi’nde biyografik roman diyebileceğimiz ilk eserlerden biri, Hasan Ali Yücel’in 1932’de basılan Goethe Bir Dehanın Romanı’dır.
#38
SORU:
Mehmet Emin Erişirgil hangi biyografik romanları yazmıştır?
CEVAP:
Türk edebiyatında kaleme alınmış bir diğer biyografik roman Mehmet Emin Erişirgil’in 1951’de yayımlanan Bir Fikir Adamının Romanı:Ziya Gökalp isimli eserdir. Aynı yazarın yine aynı formatta yazdığı bir başka biyografik roman ise İslamcı Bir Şairin Romanı: Mehmet Akif adını taşımaktadır. Bu çalışmalarında Mehmet Emin Erişirgil, Ziya Gökalp ve Mehmet Akif’i birer roman kahramanı olarak tasarlamış ve yer yer onların eserlerinden, görüşlerinden alıntılarla ve kendisinin düşüncelerinin yanı sıra, şahit olduklarıyla zenginleştirmiştir.
#39
SORU:
Oğuz Atay’ın kaleme aldığı biyografik roman türündeki eser nedir?
CEVAP:
Oğuz Atay’ın bilim adamı ve hocası Prof. Dr. Mustafa İnan’ın hayatını anlattığı ve 1975’te yayımlanan Bir Bilim Adamının Romanı
adlı eseridir. Bu eser kurgusundaki başarı dolayısıyla biyografik romanların alışılagelen yapısının biraz dışında yer almaktadır.
#40
SORU:
1980 sonrası Türk edebiyatında postmodern yapı biyografi türünde nasıl bir değişime neden olmuştur?
CEVAP:
1980 sonrası Türk edebiyatında postmodern bir anlayışın yaygınlaşmaya başlamasıyla türler arasında da daha güçlü geçişler söz
konusu olmuştur. Daha doğrusu postmodern anlayışın türler arası ayrımı ortadan kaldırma, çok üsluplu, çok değişik türlerdeki metinlerin özelliklerini barındıran metinlerarası eserler yazma anlayışına bağlı olarak biyografik roman tarzındaki eserlerde
de bir değişme dikkatimizi çeker. Kimi zaman yakın akrabalar, kimi zaman tarihî kişilikler, bu kez modern roman anlayışını bir kırma girişimi olarak biyografiyi bir malzeme alarak ortaya çıkarlar.
#41
SORU:
1980 sonrası biyografi türünde yaşanan değişim sonrası ortaya çıkan biyografik romanlar nelerdir?
CEVAP:
Nermin Bezmen’in kendi dedesinin hayat hikâyesini anlattığı Kurt Seyt ve Shura ile Kurt Seyt ve Murka isimli eseri, Ayşe Kulin’in bir hayli ilgi çeken ve kuzeni Aylin Devrimer’in hayatını anlattığı Adı: Aylin’i, Hıfzı Topuz’un hem tarihsel romanın hem de biyografik romanın özelliklerini taşıyan eseri Meyyale ile Mediha Sultan’ı anlattığı Paris’te Son Osmanlılar’ı, Atilla Şenkon’un Nazlı Eray’ın fantastik roman anlayışına bağlı olarak onun hayatını da fantastik bir çerçevede ele aldığı Bütün Düşler Nazlı’dır’ı bu çerçevede dikkat çeken biyografik romanlardan bazılarıdır.
#42
SORU:
Edebiyatımızda Cumhuriyet sonrası dönemde yazılan portre eserleri nelerdir?
CEVAP: - Yusuf Ziya Ortaç, Portreler (1960)
- Haldun Taner, Ölürse Ten Ölür Canlar Ölesi Değil (1979)
- Beşir Ayvazoğlu, Defterimde Kırk Suret (2010)
- Hüseyin Cahit Yalçın, Tanıdıklarım (1936)
- Hakkı Süha Gezgin, Edebî Portreler (1939)
- Orhan Okay, Silik Fotoğraflar (2001)
#43
SORU:
Türk edebiyatında hangi yazar ve şairler üzerine daha fazla nekroloji yazısı çıkmıştır?
CEVAP:
Yahya Kemal’in, Ahmet Haşim’in, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, Necip Fazıl’ın, Atilla İlhan’ın ölümleri üzerine yazılan nekrolojiler sayıca bir hayli fazladır.