DAVRANIŞ BİLİMLERİ II Dersi Tutumlar ve Kalıp Yargılar soru cevapları:

Toplam 94 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Tutum nedir? 


CEVAP:

Tutum, bir şeyin beğenilir olması ya da olmaması açısından değerlendirilmesi sonucunda bu şeye karşı ortaya çıkan psikolojik bir eğilimdir. Tutum, kişinin herhangi bir şey hakkında nasıl davranması gerektiğini belirleyen, o şey hakkındaki hisleri (duyguları), inanışları ve düşünceleri toplamıdır.


#2

SORU:

Tutum neden önemlidir? 


CEVAP:

Tutumlar, kişilerin duygularını ifade etmelerine yarayan mekanizmalar olduklarından önemlidirler. Kişilerin hangi davranışlarda bulunmaya eğilimli olduklarını anlayabilmek, diğer bir deyişle davranışlarını önceden tahmin edebilmek için tutumları hakkında fikir sahibi olmak gerekmektedir.


#3

SORU:

Tutumun bileşenleri nelerdir? 


CEVAP:

Tutumları anlamak üzere geliştirilmiş bir modele ABC Modeli adı verilmektedir. Bu modele göre tutumu oluşturan üç unsur bulunmaktadır. Bunlar; duygu (affect), biliş (cognition) ve davranış niyetidir (behavioral intention).


#4

SORU:

ABC modelindeki duygu ne anlama gelmektedir? 


CEVAP:

Bu modelde duygu, tutumun hislerle ilişkili kısmını ifade etmektedir. Bu unsuru kan basıncı, deri iletkenliği analizi gibi fizyolojik ölçümler yaparak ya da kişinin hislerine ilişkin sözlü ifadelerine bakarak anlamak mümkündür.


#5

SORU:

Deri iletkenliği analizi nasıl yapılmaktadır? 


CEVAP:

Deri iletkenliği analizi, kişilerin duygusal uyarımlar karşısında terleyerek gösterdiği tepkinin şiddetinin ölçülmesi esasına dayanmaktadır. İnsanlar terlediklerinde ciltteki gözeneklerden atılan ter, cildin nemlenmesine neden olmaktadır. Nemlenen cilt, cilde verilen düşük voltajlı elektriğin iletkenliğini arttırır. O sırada parmaklara bağlanan sensörler vasıtasıyla ciltteki elektriksel yayılımın büyüklüğü ölçülür. Bu ölçüm, uyarıcının kişide yarattığı tepkinin şiddetini gösterir.


#6

SORU:

ABC modelindeki biliş ne anlama gelmektedir? 


CEVAP:

Biliş, tutumun inançlar ile ilgili unsurudur. Bu unsuru tutumları ölçen ölçekler kullanarak ya da kişinin belli inanışlarını ortaya koyan sözlü ifadelerini değerlendirerek anlamak mümkündür.


#7

SORU:

ABC modelindeki davranış niyeti ne anlama gelmektedir? 


CEVAP:

Bu unsur kişinin başka varlıklara ya da durumlara karşı nasıl davranma eğiliminde olduğunu ifade etmektedir ve tutumun düşünme ile ilgili unsurudur. Bu unsuru kişinin davranışlarını gözlemlediğimizde anlayabiliriz. Diğer taraftan kişinin sözlü ifadeleri de bize onun niyeti hakkında fikir verebilir.


#8

SORU:

Tutumu kavramsallaştıran en bilindik model hangisidir?


CEVAP:

Beklenti-değer modeli


#9

SORU:

Beklenti-değer modeli tutumları nasıl açıklamaktadır?


CEVAP:

Bu modele göre kişi her psikolojik objeye ilişkin inanışlara sahiptir. Bu inanışların gücü ve bu inanışların gerçekleşme olasılığına ilişkin beklenti ile kişinin inanışın gerçekleşmesine verdiği değer o objeye yönelik tutumu belirlemektedir. Kişilerin belli bir objeye ilişkin pek çok inanışları olabilir ancak, bu inanışlardan hangisi kişinin hafızasında ön plandaysa o inanışın tutumu etkilemesi beklenir. Daha açıklayıcı olmak gerekirse, örneğin, kişinin bir şeye sahip olmanın doğru olacağına ilişkin inancı varsa ve bu inanışı çok güçlüyse ayrıca bu şeyi elde edebileceğine dair beklentisi varsa ve bu şeyi elde etmeye verdiği değer de yüksekse o şeyi elde etmek için gereken davranışı göstermeye eğilimli olacaktır.


#10

SORU:

Değerler nasıl tanımlanmaktadır? 


CEVAP:

Değerler, kişinin hayatta ne için çabalamak gerektiğine ve nasıl davranmasının doğru olacağına ilişkin inanışlarıdır. Değerler, kişinin hayatta ne için çabalamak gerektiğine ve nasıl davranmasının doğru olacağına ilişkin inanışlarıdır. Değerler, kişiye hangi tür davranışların daha uygun olduğuna karar verirken yol gösteren prensipler, standartlardır.


#11

SORU:

Değer türleri nelerdir? 


CEVAP:

Değerler ikiye ayrılırlar: Uç değerler ve aracı değerler


#12

SORU:

Uç değerler nelerdir? 


CEVAP:

Uç değerler, kişinin en son ulaşmak istediği durumu ifade ederler. Dünyada barış, mutluluk, başarma, kendine saygı, özgürlük, dostluk, rahat bir hayat uç değerlerdendir. Kişi nihayetinde bunlara ulaşmak ister.


#13

SORU:

Aracı değerler nelerdir? 


CEVAP:

Aracı değerler ise kişinin uç değerlere ulaşmasına yardım eden değerlerdir. Kişiler aracı değerleri ile nasıl davranmaları gerektiğini belirlerler. Dürüstlük, yardımseverlik, itaat, sorumluluk, cesaret, açık fikirlilik aracı değerlerden bazılarıdır. Örneğin rahat bir hayat uç değerine ulaşmak için çok çalışmak bir aracı değerdir.


#14

SORU:

Duygu durumu nedir? 


CEVAP:

Kişinin belli bir durumdaki ruh halini ifade eder.


#15

SORU:

Duygu durumu sabit midir? 


CEVAP:

Hayır. Duygu durum çok değişkendir.


#16

SORU:

Duygu durum türleri nelerdir? 


CEVAP:

İki tür duygu durum vardır: Pozitif duygu durum ve negatif duygu durum.


#17

SORU:

Pozitif duygu durumunun özellikleri nelerdir? 


CEVAP:

Pozitif duygu durumunda kişiler kendilerini heyecanlı, aktif, hevesli, güçlü, sevinçli, enerjik hisseder ve bu ruh hallerine uygun davranışlar göstermeye eğilimli olurlar.


#18

SORU:

Negatif duygu durumunun özellikleri nelerdir? 


CEVAP:

Negatif duygu durumunda olan kişiler kendilerini kederli, sinirli, endişeli, korkmuş hissederler.


#19

SORU:

Duygular ile tutum arasında nasıl bir ilişki bulunmaktadır? 


CEVAP:

Tutumlar duygularla da ilişkilidir. Duygular zaman içinde kişinin duygu durumunu beslerler. Kişinin duyguları da duygu durumu gibi çok değişkendir ve tutumlarını etkiler. Ancak duygu durum daha genel hisler olup kişinin düşünce sürecini çok fazla etkilemezken duygular kısa ömürlü ve yoğun hislerdir. Duygular kişinin belli davranışlarının sebebi olacak kadar kişinin düşünce sürecini etkilemektedirler. Duygular kişinin iyi oluş halini etkileyecek bir şeyin olduğuna ya da olacağına ilişkin ipuçları ile oluşurlar. Bu nedenle duygular kişiyi yapması ya da dikkat etmesi gerekenler konusunda uyararak tepki vermeye hazır hale getirir.


#20

SORU:

Değerler, duygu durumu ve duygulardan hangisi en az değişkenlik gösterir? 


CEVAP:

Bunlar arasında değerler en az değişkenlik gösterendir.


#21

SORU:

Tutumların oluşumunda öğrenmenin rolü nedir? 


CEVAP:

Tutumların oluşumunda öğrenmenin etkisi büyüktür. Çünkü kişiler tutumlarını sosyal çevrelerinden öğrenirler. Kişiler kendi deneyimlerinden, başkaları tarafından kendilerine aktarılanlardan ya da gözlemlerinden neyin iyi ya da kötü neyin yararlı ya da zararlı, neyin doğru ve kabul edilebilir neyin yanlış ya da kabul edilemez olduğunu öğrenir ve ona göre davranma niyeti gösterirler. Bu nedenle kişilerin aile bireylerinin, arkadaş gruplarının, okulda aldıkları eğitimin, içinde yetiştikleri toplumun kültürel değerlerinin onların tutumları üzerinde önemli bir etkisi vardır.


#22

SORU:

Sosyal öğrenme nedir? 


CEVAP:

Kişiler çocukluktan itibaren en yakın aile bireylerinden başlayarak çevrelerindeki kişilerin davranışlarını gözlemler ve bu davranışları taklit ederek öğrenirler. Taklit ettikleri davranışlarının takdir edilmesi onların bu davranışları sürdürme eğiliminde olmalarını sağlar. Bu duruma sosyal öğrenme adı verilir.


#23

SORU:

Tutumların kazanılmasında ailenin rolü nedir? 


CEVAP:

Özellikle ebeveynler, toplumda genel kabul görmüş değerlerin küçüklükten itibaren çocuklarına aktarılmasında çok önemli bir rol oynarlar. Böylece yetiştirdikleri çocuklarının toplumun değerlerine uygun davranışlarda bulunmalarını, dolayısıyla da toplum tarafından kabul görmelerini sağlamaya çalışırlar.


#24

SORU:

Tutumların kazanılmasında arkadaşların rolü nedir? 


CEVAP:

Kişiler arkadaş grupları içinde, grubun normlarına uygun biçimde davrandıkları ölçüde grubun bir üyesi olarak kabul gördüklerini hissettikleri zaman, grupta kabul edilmiş davranışları sergileme eğiliminde bulunurlar.  


#25

SORU:

Tutumların kazanılmasında öğretmenlerin rolü nedir?


CEVAP:

Öğretmenler koydukları kurallar ve kurallara uymayanlara uyguladıkları cezalar ya da uyanlara sundukları ödüllerle genç yaştaki kişilerin davranışlarının şekillenmesinde çok etkilidirler.


#26

SORU:

Tecrübenin tutumlar üzerindeki etkisi nasıldır? 


CEVAP:

Tutumlar her ne kadar aktarılan bilgiler ya da kişilerin çevrelerinde olan biteni ve bunların sonuçlarını gözlemlemesi yoluyla da oluşsa, kendilerinin doğrudan doğruya yaşadıkları deneyimler yoluyla öğrendikleri daha kalıcı olmaktadır. Dolayısıyla tecrübelerin tutumlar üzerindeki etkisi daha güçlü olmaktadır.


#27

SORU:

Tutumların ölçülmesinde kullanılan ölçüm türleri nelerdir? 


CEVAP:

Doğrudan ölçümler ve dolaylı ölçümler


#28

SORU:

Doğrudan tutum ölçümü nasıl yapılmaktadır? 


CEVAP:

Doğrudan tutum ölçümünde tutum bireylere doğrudan yöneltilen sorularla ölçülmektedir.


#29

SORU:

Doğrudan tutum ölçümlerindeki temel varsayım nedir? 


CEVAP:

Doğrudan tutum ölçümlerinde soruların yöneltileceği bireylerin konuyla ilgili tutumlarının farkında oldukları varsayılır.


#30

SORU:

Doğrudan tutum ölçümlerinde bireylere yöneltilen ifadelerde/sorularda dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir? 


CEVAP:

Doğrudan tutum ölçümlerinde dikkat edilmesi gereken en önemli unsurlardan biri, cevap verecek kişinin soruyu, ifadeyi doğru anlamasını sağlamaktır. Sorunun açık, anlaşılır ve yanlış anlamaya yer bırakmayacak şekilde yalın olması gerekir. Yöneltilen sorularda birden çok ifadenin yer alması veya iki negatif ifade kullanılması, soruların anlaşılmamasına sebep olabilir. Bireyler sorulan sorularla belirli bir cevaba yönlendirilmemelidir. Kullanılan ifadelerin tek yönlü olmaması, hep olumlu ya da hep olumsuz ifadeler kullanılmaması da tutum ifadelerinde dikkat edilmesi gereken bir unsurdur. Son olarak, doğrudan tutum ölçümlerinde her ne kadar bireylerin tutumlarının farkında olduğu varsayılsa da, birbirine benzer ifadelerin veya soruların kullanılması yararlı olacaktır. Duygu, düşünce ve/veya davranışsal eğilimi tek bir soru ile ölçmek araştırmacılara net bir veri sunma noktasında yetersiz kalacaktır.


#31

SORU:

Doğrudan tutum ölçümlerinde tutum ifadelerinin/sorularının sırasında dikkat edilmesi gereken unsurlar nelerdir? 


CEVAP:

Araştırmacılar, kişilere yöneltilen ifade ve/veya soruların sırasının bireylerin zihinlerinde farklı etkilere sebep olabileceğini ortaya koymuşlardır. Özellikle birbiri ile ilişkili tutumların ölçümünde, bireyler iki tutum arasında benzetme veya karşılaştırma yoluna gidebilmektedirler. Buna göre, birbiri ile ilişkilendirilebilecek konulara ilişkin tutum ölçümlerinin katılımcılara art arda yöneltilmemesi gerekmektedir.


#32

SORU:

Tutumların ölçülmesinde ilk çalışmaları gerçekleştiren araştırmacı kimdir? 


CEVAP:

Thurstone tarafından gerçekleştirilmiştir.


#33

SORU:

Thurstone tarafından gerçekleştirilen tutum ölçeğinin özellikleri nelerdir? 


CEVAP:

Ölçekte, kişiler tutum cümlesine ilişkin olumlu ve olumsuz değerlendirmelerde bulunarak 1’den 11’e kadar bir rakam işaretlemektedirler. 1= olumlu, 11= olumsuz değerlendirmeyi ifade etmektedir ve rakamların birbirlerine eşit uzaklıkta olduğu varsayılır. Kişi bu rakamlardan birini seçerek olumluya yakın veya olumsuza yakın değerlendirmelerde bulunabilmektedir. Ölçeğin orta noktası nötr olma durumunu ifade eder.


#34

SORU:

Likert ölçek tipinin özellikleri nelerdir? 


CEVAP:

Rensis Likert tarafından geliştirilen bu ölçekte kişinin tutum ifadesine katılma derecesi ölçülmektedir. Kişilerden söz konusu tutuma yönelik ifadeleri 1’den 5’e kadar sıralanan ve farklı katılım derecelerini ifade eden bir skala üzerinde değerlendirmeleri istenir. Likert tipi ölçekler bireyin konuyla ilgili hem olumlu ya da olumsuz tutumunu, hem de derecesini sunması bakımından önemlidir. Elde edilen verilerin değerlendirilmesi noktasında her bir madde için kişilerin aldığı puanlar ile toplam puan arasındaki korelasyona bakılarak madde analizi gerçekleştirilir.


#35

SORU:

Osgood’un duygusal anlam veya anlamsal ayrım ölçeğinin özellikleri nelerdir? 


CEVAP:

Herhangi bir tutum objesine ilişkin birbirine zıt sıfat çiftleri ve bu sıfat çiftleri arasında 5’li veya 7’li aralıklar kullanılarak oluşturulan bir ölçektir. Araştırmacılar her tür tutum objesi için bu ölçeği kullanabilmektedir.


#36

SORU:

Guttman tarafından geliştirilen tutum ölçeğinin özellikleri nelerdir? 


CEVAP:

Guttman’ın geliştirdiği ölçek tipinde, birden çok ifadenin tek bir tutumu ölçüp ölçmediğinin saptanması söz konusudur. Guttman ölçeğinde birbirine benzer biçimdeki, aynı tutuma ilişkin ifadeler sıralanarak bireylerin bu ifadelere olan yaklaşımları değerlendirilir. Benzer ifadelerden birine verilen olumlu/olumsuz bir yanıt, aynı tutuma ilişkin diğer ifadelerde de görülecektir.


#37

SORU:

Guttman ölçeğinin en büyük avantajı nedir? 


CEVAP:

Tutumun iyi seçilmiş birkaç ifade ile ölçülerek geçerlilik ve güvenilirliğinin yüksek olmasıdır.


#38

SORU:

Bogardus’un Toplumsal Mesafe Ölçeği’nin özellikleri nelerdir? 


CEVAP:

Bogardus’un Toplumsal Mesafe Ölçeği daha çok toplumsal sınıflara, değerlere veya etnik gruplara özgü tutumların ölçümünde kullanılmaktadır. Bireylerin bir ulusa veya etnik gruba ilişkin sosyal mesafesi ölçülmeye çalışılır. Sınıflamalı bir ölçek türüdür ve ölçekte yer alan ‘cevap seçenekleri arasındaki uzaklıkların birbirine eşit olma’ varsayımını taşımaz. Dolayısıyla elde edilen cevaplar % ve frekansa göre değerlendirilmektedir.


#39

SORU:

Doğrudan tutum ölçümlerinde cevap seçeneklerinin (ölçeklerin) yapısına dair dikkat edilmesi gereken unsurlar nelerdir? 


CEVAP:

Tutum ölçümlerinde öncelikle konuyu her açıdan kapsayacak cevaplara yer verilmelidir. Bireyi, sunulan cevap seçenekleri ile konuya ilişkin olumlu ya da olumsuz bir cevaba zorlamak doğru bir ölçüm olmayacaktır. Sunulan cevap seçeneklerinin rakamsal değerlere sahip olması, doğrudan tutum ölçümlerinde oldukça sık rastlanan bir durumdur. Ancak belirlenecek rakamsal aralıkların seçiminde de araştırmacıların dikkatli olması gerekmektedir. Benzer şekilde, cevap seçeneklerindeki rakamların neyi ifade ettiğinin belirtilmesi de bireylere cevaplamada kolaylık sağlayacak ve yanlış anlamaları ortadan kaldırabilecektir.


#40

SORU:

En sık kullanılan dolaylı tutum ölçümü hangisidir? 


CEVAP:

Davranışların gözlemlenmesi yolu ile ölçüm gerçekleştirmek en sık kullanılan dolaylı tutum ölçümlerindendir.


#41

SORU:

Dolaylı tutum ölçümlerinin avantajı nedir?


CEVAP:

Dolaylı tutum ölçümleri araştırmacıların, bireyin kendisinin dahi farkında olmadığı tutumlarını ortaya çıkarmada yardımcı olabilmektedir.


#42

SORU:

Dolaylı tutum ölçümlerinde araştırmacıların dikkat etmesi gereken hususlar nelerdir? 


CEVAP:

Araştırmacıların tutumla ilişkilendirecekleri davranışların tespitinde dikkatli olmaları gerekir. Gözlenen davranışın gerçekten araştırılan tutuma ilişkin bilgi sunabilmesi için, araştırmacının ortamdaki diğer çevresel etkilerin farkında olması ve kontrol altında tutması gerekmektedir.


#43

SORU:

Tutum ile davranış arasında nasıl bir ilişki bulunmaktadır? 


CEVAP:

Tutumların mutlaka bir davranışa dönüşmesi söz konusu olmayabilir. Belli bir davranışa eğilimi olan kişilerin o davranışta bulunma olasılığı olmakla beraber, bir sebeple o davranışı sergilemeyebilirler. Bu durumda tutum ile davranış arasındaki ilişki her zaman belli değildir.


#44

SORU:

Kişinin tutumu ile kendisinden beklenen davranışın birbirlerinden farklı olması durumunda birey ne yaşamaktadır? 


CEVAP:

Bilişsel karmaşa


#45

SORU:

Çift tutum modeli nedir? 


CEVAP:

Kişinin aynı objeye karşı farklı tutumlar içinde olabilmesidir. Buna göre kişiler bir psikolojik objeye karşı sadece bir tutum içinde olmayabilirler. Aynı objeye karşı farklı tutumlar içinde olunduğunda da bireyin tutumu ile davranışı arasında farklılıklar olması mümkündür.


#46

SORU:

Tutum ile davranış arasındaki ilişkiyi etkileyen tutuma ilişkin özellikler nelerdir? 


CEVAP:

Tutum ile davranış arasındaki ilişki bazı bakımlardan farklı olabilmektedir. Bunlar; tutumun spesifik (bir şeye özgü) olması, tutumun kişinin kişisel çıkarıyla ilintili olması, tutumun kişilik faktörüne bağlı olması ve tutumun sosyal ortama bağlı olmasıdır.


#47

SORU:

Tutumun spesifik olması davranışı nasıl etkilemektedir? 


CEVAP:

Bazı tutumlar genel bazıları ise belli bir şeylere özeldir. Belli bir şeye özgü olan tutumlar, kişinin o konudaki davranışının muhtemel belirleyicisidir. Diğer bir ifadeyle bir tutum ne kadar spesifik olursa davranışla ilişkisi de o kadar güçlü olmaktadır.


#48

SORU:

Tutumun kişisel çıkarla ilintili olması davranışı nasıl etkilemektedir? 


CEVAP:

Tutum kişinin ilgi duyduğu bir şeyle alakalı olduğunda tutum ile davranış arasındaki ilişki daha güçlü olmaktadır. Kişilerin ilgi duydukları konular hakkında daha çok bilgi sahibi olmaları onların bu konularda daha güçlü tutumlara sahip olmalarına neden olmaktadır. Bu durumun tersi, kişinin hayatında önemi olmayan şeylere ilişkin tutumların kendisi için öneminin olmamasıdır. Buna göre, kişinin kendisi için önemli olmayan konulardaki tutumu ile davranışı arasında ilişki olması beklenmez.


#49

SORU:

Tutumun kişilik faktörüne bağlı olması davranışı nasıl etkilemektedir? 


CEVAP:

Tutum ile davranış arasındaki ilişkide etkili olan bir kişilik özelliği öz-denetimdir. Öz denetimi yüksek olanlar durumun gerektirdiği biçimde davranmaya çalıştıklarından farklı durumlarda farklı davranışlar sergilerler. Bu nedenle nasıl davranacaklarını tahmin etmek kolay olmamaktadır. Diğer taraftan öz denetimi düşük olanlar çevreden gelen ipuçlarına dikkat etmediklerinden tutumlarına uygun davranışlar gösterme eğilimindedirler.


#50

SORU:

Öz-denetim nedir? 


CEVAP:

Öz-denetim kişinin sosyal bir çevrede sergilediği davranışının başka kişiler tarafından nasıl değerlendirildiğini belirleyerek davranışlarını yeniden düzenlemesidir.


#51

SORU:

Tutumun sosyal ortama bağlı olması davranışı nasıl etkilemektedir? 


CEVAP:

Kişiler içinde bulundukları sosyal ortamda kabul edilmiş değerlerle uyumlu tutumlara sahip olmasalar bile içinde bulundukları sosyal ortamda uygun olan davranışları gösterme eğiliminde olurlar. Bu nedenle farklı toplumsal kültürel değerlerle yetişmiş bir kişi farklı değerleri olan bir ortamda tutumundan farklı davranışlar gösterebilir. 


#52

SORU:

Kalıpyargılar nasıl tanımlanmaktadır? 


CEVAP:

Belirli gruplara ve bu gruplara dâhil olan bireylere ilişkin genellemeleri ifade eder. Bu genellemeler, grubun veya bireyin psikolojik temsiliyeti yani algılanması ile ilişkilidir.


#53

SORU:

Kalıpyargılar durağan mıdır? 


CEVAP:

Kalıpyargılar durağan olmayıp, zaman içerisinde değişen yaşam düzeni ve sosyal yapılar sayesinde ufak farklılıklar gösterebilmektedirler. Ne var ki bu yargıların oluşması ve aktarılması uzun yıllar aldığı gibi, değişmesi ve bu değişikliklerin benimsenmesi de uzun süreler gerektirmektedir.


#54

SORU:

Bireyler neden kalıpyargılar geliştirmektedirler? 


CEVAP:

Kalıpyargıların oluşum sebepleri;
(i) bireylerin sosyal olguları anlamlandırmasına yardımcı olması,
(ii) bireylere algılama süreçlerinde enerji tasarrufu sağlaması ve
(iii) içinde bulundukları sosyal gruplar tarafından paylaşılan inançlar olması şeklinde özetlenebilir.


#55

SORU:

Zaman ve çaba tasarrufu yaklaşımını geliştiren psikolog kimdir? 


CEVAP:

Gordon Allport (1954)


#56

SORU:

Zaman ve çaba tasarrufu yaklaşımına göre kalıpyargılar nasıl oluşmaktadır? 


CEVAP:

Buna göre, insanlar çevrelerini ve çevrelerinde olup biten tüm olayları algılama ve anlama noktasında sınırlı kapasiteye sahiplerdir. Bu durum bireyleri bir takım kısa yollara ve önceden oluşturulmuş yargılara yöneltmektedir. Dolayısıyla kalıpyargılar, bireylerin zihinlerinde oluşturulmuş sınıflamalar sonucunda özet bilgiler sunarak, bireyin karmaşık ve dinamik çevresini algılanmasında daha az zaman ve çaba sarf etmesini sağlamaktadır.


#57

SORU:

Kalıpyargıların gelişim süreci nasıldır?


CEVAP:

Kalıpyargıların gelişim süreci temelde iki başlık altında açıklanabilir. Bunlar, kalıpyargıların oluşumu ve aktif hale gelmesidir.


#58

SORU:

Kalıpyargıların oluşum aşaması nasıl gerçekleşmektedir? 


CEVAP:

Kalıpyargıların oluşum aşaması bireyin zihninde gerçekleşen kategorizasyon (sınıflama) sürecini ifade eder. Birey herhangi bir sosyal objeye ilişkin benzerliklerden veya farklılıklardan yola çıkarak sınıflamalar gerçekleştirir. Kişi belirli bir gruba özgü bir kalıpyargı oluştururken, geçmişten gelen bilgisini, grup üyelerinin benzerliklerini, diğer gruplardan farklılıklarını ve gruba atfettiği sıfatları kullanır. Bu sıfatlar, o grubun etiketini, yani kişinin zihninde oluşturdukları kategorinin özelliklerini oluşturur.


#59

SORU:

Kalıpyargıların aktif hale gelmesi nasıl gerçekleşmektedir? 


CEVAP:

Birey geliştirdiği kalıpyargıları bilinçli veya bilinç dışı harekete geçirebilir. Çevresel faktörler, kalıpyargı geliştirdiği grup üyelerinden biri ile iletişime geçme durumu veya bu gruba ilişkin herhangi bir durumda kalıpyargılar aktif hale gelebilir. Kalıpyargıların otomatik olarak, bilinç dışı, aktif hale gelmesinde, ne kadar tutarlı ve tekrarlı bir şekilde davranışa dönüştüğünün etkili olduğu belirtilmektedir.


#60

SORU:

Kalıpyargılar bireyin kendisinin de içinde bulunduğu sosyal gruba yönelik ise kalıpyargıların aktif hale gelmesi durumunda oluşacak durumlar nelerdir? 


CEVAP:

Kalıpyargı tehdidi veya kalıpyargı avantajı oluşabilir.


#61

SORU:

Kalıpyargı tehdidi nedir? 


CEVAP:

Kalıpyargı tehdidi; sosyal psikolojide sıklıkla çalışılan ve bireyin kendisinin de içinde bulunduğu sosyal gruba yönelik negatif yargılar neticesinde ortaya çıkan olumsuz durumları ifade eden bir kavramdır.


#62

SORU:

Kalıpyargı avantajı nedir? 


CEVAP:

Kalıpyargı avantajı; bireyin kendisinin de içinde bulunduğu sosyal gruba yönelik olumlu yargılar neticesinde ortaya çıkan olumlu durumları ifade eder.


#63

SORU:

Kalıpyargı tehdidi veya avantajının bireyler üzerindeki etkileri nelerdir? 


CEVAP:

Kalıpyargı tehdidi veya avantajı bireyler üzerinde duygusal (stres, heyecan gibi), bilişsel (hafızayı olumlu/olumsuz etkilemesi gibi) , fizyolojik (kalp atışının hızlanması, ter bezlerinin çalışması gibi) ve/veya davranışsal (daha istekli, motive olunması veya konsantre olamayıp, testten uzaklaşılması gibi) biçimlerde etkisini gösterebilmektedir.


#64

SORU:

Önyargılar nasıl tanımlanmaktadır? 


CEVAP:

Ön yargılar bir kişi veya gruba yönelik olumsuz ve aleyhte tutumları ifade eder.


#65

SORU:

Kalıpyargılar ile önyargılar arasındaki fark nedir? 


CEVAP:

Kalıpyargılar ve ön yargılar birbirleri ile bağlantılı ancak farklı kavramlardır. Birçok araştırmacı ön yargıların, kalıpyargıların gelişim sürecinde bahsedilen sınıflamalar sonucu ortaya çıktığını savunmaktadır. Bireyin sınıflamalar sonucu belirli bir gruba atfettiği tüm özellikler olumsuz olmayabilir, ancak bu gruba ilişkin ön yargıları ile sahip olduğu genellemeler birbirleri ile ilişkilidir.


#66

SORU:

Günah keçisi kuramı önyargıların oluşumunu nasıl açıklamaktadır? 


CEVAP:

Günah keçisi kuramına göre, ezilmiş, hayal kırıklığına uğratılmış diğer bir deyişle günah keçisi ilan edildiğini düşünen bireyler, içinde bulundukları sosyal grup dışındaki gruplara agresif ve olumsuz tutumlar beslerler. Bu kurama göre, ön yargılar, hayal kırıklığı, ezilmişlik - agresiflik ilişkisi sonucu oluşan tutumlardır.


#67

SORU:

Günah keçisi kuramı kim tarafından geliştirilmiştir? 


CEVAP:

Dollard vd. (1939)


#68

SORU:

Otoriter kişilik kuramı önyargıların oluşumunu nasıl açıklamaktadır? 


CEVAP:

Otoriter kişilik kuramına göre, bireylerin kişilik oluşum aşamalarında maruz kaldıkları otoriter ve baskıcı yaklaşımlar, daha ön yargılı olmalarına sebep olmaktadır.


#69

SORU:

Otoriter kişilik kuramı kim tarafından geliştirilmiştir? 


CEVAP:

Adorno vd. (1950)


#70

SORU:

Günah keçisi kuramı ve otoriter kişilik kuramının önyargıların oluşumunda vurguladıkları ortak nokta nedir? 


CEVAP:

Her iki kuramda da kişiler tepkilerini, agresifliklerini sadece kendilerini ezen veya baskı uygulayan kişi veya gruplara yöneltmemekte, dışsal (kendilerinin içinde olmadığı) birçok sosyal gruba karşı olumsuz tutumlar geliştirebilmektedirler.


#71

SORU:

Önyargılar nasıl edinilmektedir? 


CEVAP:

Ön yargılar da kalıpyargılar gibi doğrudan deneyimleyerek veya çevre (annebaba, öğretmen, arkadaş gibi) ve içinde bulunulan toplumun sahip olduğu değerler aracılığı ile öğrenilebilir.


#72

SORU:

Ayrımcılık nedir? 


CEVAP:

Ayrımcılık önyargıların davranışa dönüşmüş halidir. Ayrımcılık özünde belirli bir kişi veya grubun diğer kişi veya gruplarla eşit olarak değerlendirilmemesi sonucu ortaya çıkan eylemlerdir.


#73

SORU:

Önyargılar ile ayrımcılık arasındaki fark nedir? 


CEVAP:

Ön yargılar bir kişi veya gruba yönelik olumsuz ve aleyhte tutumları ifade ederken; ayrımcılık bu tutumların davranışa dönüşmüş halidir.


#74

SORU:

Ön yargı ve ayrımcılığın azaltılmasında önemli olan husus nedir? 


CEVAP:

Ön yargı ve ayrımcılığın azaltılmasında bireyin olumsuz tutum ve davranış yönelttiği grup üyeleri ile etkileşim içinde olabilmesi oldukça önemlidir. Bu sayede söz konusu dış grup ile kendi içinde bulunduğu grup arasında benzerlikler, ortak noktalar bulabilmesi kolaylaşacaktır.


#75

SORU:

Tutum nedir?


CEVAP:

Tutum, bir şeyin beğenilir olması ya da olmaması açısından değerlendirilmesi sonucunda bu
şeye karşı ortaya çıkan psikolojik bir eğilimdir.


#76

SORU:

ABC modelinin işlevi nedir?


CEVAP:

Tutumları anlamak üzere geliştirilmiş bir modele ABC Modeli adı verilmektedir. Bu modele
göre tutumu oluşturan üç unsur bulunmaktadır.


#77

SORU:

Tutumun unsurlarından ''kişinin herhangi bir şey hakkında neyin doğru olduğuna ilişkin inanışı'' neyi temsil etmektedir?


CEVAP:

Biliş unsuru


#78

SORU:

sosyal öğrenme nedir?


CEVAP:

Kişiler çocukluktan itibaren en yakın aile bireylerinden başlayarak çevrelerindeki kişilerin davranışlarını gözlemler ve bu davranışları taklit ederek öğrenirler. Taklit ettikleri davranışlarının takdir edilmesi
onların bu davranışları sürdürme eğiliminde olmalarını sağlar. Bu duruma sosyal öğrenme adı verilir


#79

SORU:

Kaç çeşit duygu durumu vardır ve farkları nelerdir?


CEVAP:

Tutumlar, kişinin duygu durumu ile de ilgilidir.
Kişinin duygu durumu onun belli bir durumdaki
ruh halini ifade eder. Duygu durum çok değişkendir. İki tür duygu durum vardır: Pozitif duygu durum ve negatif duygu durum. Pozitif duygu durumunda kişiler kendilerini heyecanlı, aktif, hevesli,
güçlü, sevinçli, enerjik hisseder ve bu ruh hallerine
uygun davranışlar göstermeye eğilimli olurlar. Diğer
taraftan negatif duygu durumunda olan kişiler kendilerini kederli, sinirli, endişeli, korkmuş hissederler.


#80

SORU:

Doğrudan tutum ölçümlerinde önem taşıyan unsurlar nelerdir? bireylere yöneltilen ifadeler/sorular, ifadelerin/soruların sırası,
sunulan cevap seçenekleri (ölçekler) ve yapısı büyük
önem taşımaktadır (Schwarz, 2008).


CEVAP:

Bireylere yöneltilen ifadeler/sorular, ifadelerin/soruların sırası,
sunulan cevap seçenekleri (ölçekler) ve yapısı büyük
önem taşımaktadır.


#81

SORU:

Thurstone tarafından geliştirilen ölçeğin kullanım şekli nasıldır?


CEVAP:

Tutumların ölçülmesinde ilk çalışmalar Thurstone tarafından gerçekleştirilmiştir (Kağıtçıbaşı, 1999). Ölçekte, kişiler tutum cümlesine ilişkin olumlu ve olumsuz değerlendirmelerde bulunarak 1’den 11’e kadar bir rakam işaretlemektedirler. 1= olumlu, 11= olumsuz değerlendirmeyi ifade etmektedir ve rakamların birbirlerine eşit uzaklıkta olduğu varsayılır. Kişi bu rakamlardan birini seçerek olumluya yakın veya olumsuza yakın değerlendirmelerde bulunabilmektedir. Ölçeğin orta noktası nötr olma durumunu ifade eder.


#82

SORU:

Likert ölçek tipinin ölme değerlendirme şekli nasıldır?


CEVAP:

Tutum ölçümlerinde kullanılan bir diğer ölçek tipi Likert ölçek tipidir. Rensis Likert tarafından geliştirilen bu ölçekte kişinin tutum ifadesine katılma derecesi ölçülmektedir. Kişilerden söz konusu tutuma
yönelik ifadeleri 1’den 5’e kadar sıralanan ve farklı katılım derecelerini ifade eden bir skala üzerinde değerlendirmeleri istenir (1= Kesinlikle/Tamamen Katılmıyorum, 2= Katılmıyorum, 3= Kararsızım, 4= Katılıyorum, 5= Kesinlikle/Tamamen Katılıyorum gibi). Likert tipi ölçekler bireyin konuyla ilgili hem olumlu
ya da olumsuz tutumunu, hem de derecesini sunması bakımından önemlidir. Elde edilen verilerin değerlendirilmesi noktasında her bir madde için kişilerin aldığı puanlar ile toplam puan arasındaki korelasyona
bakılarak madde analizi gerçekleştirilir. Ayrıca yazılan tutum ifadelerinin faktör yapılarını ortaya koymak
adına, faktör analizlerinin yapılması da gerekmektedir


#83

SORU:

Osgood’un duygusal anlam veya anlamsal ayrım ölçeğinin kullanım şekli ve kullanım alanları nelerdir?


CEVAP:

Tutum ölçümlerinde kullanılan bir diğer ölçek tipi Osgood’un duygusal anlam veya anlamsal ayrım ölçeğidir. Herhangi bir tutum objesine ilişkin birbirine zıt sıfat çiftleri ve bu sıfat çiftleri arasında 5’li veya 7’li aralıklar kullanılarak oluşturulan bir ölçektir. Araştırmacılar her tür tutum objesi için bu ölçeği kullanabildikleri
gibi, pazarlama alanında bir markaya veya ürüne yönelik tutumların ölçümünde de sıklıkla uygulanmaktadır.


#84

SORU:

Bogardus’un Toplumsal Mesafe Ölçeği hangi alanlarda daha çok kullanılmaktadır?


CEVAP:

Son olarak, Bogardus’un Toplumsal Mesafe Ölçeği
daha çok toplumsal sınıflara, değerlere veya etnik
gruplara özgü tutumların ölçümünde kullanılmaktadır. Bireylerin bir ulusa veya etnik gruba ilişkin
sosyal mesafesi ölçülmeye çalışılır (Miller, 1991).


#85

SORU:

Bilişsel karmaşa nedir?


CEVAP:

Tutumların mutlaka bir davranışa dönüşmesi söz
konusu olmayabilir. Belli bir davranışa eğilimi olan
kişilerin o davranışta bulunma olasılığı olmakla beraber, bir sebeple o davranışı sergilemeyebilirler. Bu durumda tutum ile davranış arasındaki ilişki her zaman
belli değildir. Kişinin tutumu ile kendisinden beklenen davranışın birbirlerinden farklı olması durumunda kişide bilişsel karmaşa ortaya çıkmaktadır.


#86

SORU:

Çift tutum modeli nedir?


CEVAP:

Kişinin aynı objeye karşı farklı tutumlar içinde olabilmesidir. Buna göre kişiler bir
psikolojik objeye karşı sadece bir tutum içinde olmayabilirler. Aynı objeye karşı farklı tutumlar içinde olunduğunda da bireyin tutumu ile davranışı
arasında farklılıklar olması mümkündür


#87

SORU:

Tutumun spesifik olmasıyla davranış ilişkisi arasındaki ilişki nedir?


CEVAP:

Bazı tutumlar genel bazıları ise belli bir şeylere özeldir. Örneğin her gencin üniversitede okumasını istemek genel bir tutumken üniversiteye giriş sınavının yapılış biçimine ilişkin tutum daha spesifiktir. Üniversiteye giriş,
lise not ortalamasına göre mi olmalı yoksa bir genel sınav sonucuna göre mi olmalıdır? Belli bir şeye
özgü olan tutumlar, kişinin o konudaki davranışının muhtemel belirleyicisidir. Diğer bir ifadeyle bir
tutum ne kadar spesifik olursa davranışla ilişkisi de o kadar güçlü olmaktadır.


#88

SORU:

Kişinin ilgi duyduğu bir şeye dair tutum ile davranışı arasındaki ilişki nasıl bir farklılık gösterir?


CEVAP:

Tutum kişinin ilgi duyduğu bir şeyle alakalı olduğunda tutum ile davranış arasındaki ilişki daha güçlü olmaktadır (Nelson ve Quick, 2002). Kişilerin ilgi duydukları konular hakkında daha çok bilgi sahibi olmaları onların bu konularda daha güçlü tutumlara sahip olmalarına neden olmaktadır. Bir tutum kişinin sosyal kimliğiyle, değerleriyle ve ilgili olduğu şeylerle ne kadar ilintili ise onun için o kadar önemli olacak ve bu doğrultuda davranışlar sergilemesi de o kadar mümkün olacaktır. Bu durumun tersi, kişininhayatında önemi olmayan şeylere ilişkin tutumların kendisi için öneminin olmamasıdır. Buna göre, kişinin kendisi için önemli olmayan konulardaki tutumu ile davranışı arasında ilişki olması beklenmez.


#89

SORU:

Tutum ve sosyal ortam arasındaki ilişkiyi açıklayınız?


CEVAP:

Kişiler
içinde bulundukları sosyal ortamda kabul edilmiş
değerlerle uyumlu tutumlara sahip olmasalar bile
içinde bulundukları sosyal ortamda uygun olan
davranışları gösterme eğiliminde olurlar. Bu nedenle farklı toplumsal kültürel değerlerle yetişmiş
bir kişi farklı değerleri olan bir ortamda tutumundan farklı davranışlar gösterebilir.


#90

SORU:

Kalıpyargılar ve birey- birey grup ilişkisini açıklayınız?


CEVAP:

Kalıpyargıların anlaşılması bireyler ve toplumlar
açısından büyük önem taşımaktadır. Sosyal psikologlara göre birey ve grup ilişkisini açıklayabilmek
sosyal psikolojinin üzerinde durması gereken oldukça önemli bir konudur (Asch, 1952). Bireylerin ve grupların birbirleri üzerindeki etkileri fiziksel
varlıkları ile değil, algılanma biçimleriyle açıklanabilir. Diğer bir deyişle, bireylerin ait oldukları
sosyal gruplar içerisindeki temsilleri psikolojik bir
temsildir ve diğer bireyler ya da gruplar tarafından
nasıl algılandıkları ile ilgilidir. Kalıpyargılar, belirli
gruplara ve bu gruplara dâhil olan bireylere ilişkin
genellemeleri ifade eder.


#91

SORU:

Sosyal psikolojinin de açıklamaya çalıştığı ''Bireylerin neden kalıpyargı geliştirdikleri'' sorusunun yanıtı nedir?


CEVAP:

Bireylerin neden kalıpyargılar geliştirdikleri
sorusu sosyal psikolojinin açıklamaya çalıştığı bir
diğer konudur. Kalıpyargıların oluşum sebepleri;
(i) bireylerin sosyal olguları anlamlandırmasına
yardımcı olması, (ii) bireylere algılama süreçlerinde
enerji tasarrufu sağlaması ve (iii) içinde bulundukları sosyal gruplar tarafından paylaşılan inançlar
olması şeklinde özetlenebilir


#92

SORU:

Kalıpyargı tehdidi nedir?


CEVAP:

Kalıpyargılar bireyin kendisinin de içinde bulunduğu sosyal gruba yönelik ise, söz konusu kalıpyargıların aktif hale gelmesi durumunda kalıpyargı
tehdidi veya kalıpyargı avantajı oluşabilir. Kalıpyargı tehdidi; sosyal psikolojide sıklıkla çalışılan ve
bireyin kendisinin de içinde bulunduğu sosyal gruba yönelik negatif yargılar neticesinde ortaya çıkan
olumsuz durumları ifade eden bir kavramdır. 


#93

SORU:

Önyargı ve kalıpyargı arasındaki fark nedir?


CEVAP:

Ön yargılar bir kişi veya gruba yönelik olumsuz
ve aleyhte tutumları ifade eder (Stroebe ve Insko,
1989). Kalıpyargılar ve ön yargılar birbirleri ile bağlantılı ancak farklı kavramlardır. Birçok araştırmacı
ön yargıların, kalıpyargıların gelişim sürecinde bahsedilen sınıflamalar (kategorizasyon) sonucu ortaya
çıktığını savunmaktadır. Bireyin sınıflamalar sonucu belirli bir gruba atfettiği tüm özellikler olumsuz
olmayabilir, ancak bu gruba ilişkin ön yargıları ile
sahip olduğu genellemeler birbirleri ile ilişkilidir.


#94

SORU:

Günah keçisi kuramı nedir?


CEVAP:

Ön yargılar da kalıpyargılar gibi kişisel ve sosyokültürel faktörlerden etkilenerek oluşmaktadır. Dollard vd. (1939) tarafından geliştirilen günah keçisi
kuramına göre, ezilmiş, hayal kırıklığına uğratılmış
diğer bir deyişle günah keçisi ilan edildiğini düşünen
bireyler, içinde bulundukları sosyal grup dışındaki
gruplara agresif ve olumsuz tutumlar beslerler. Bu
kurama göre, ön yargılar, hayal kırıklığı, ezilmişlik
- agresiflik ilişkisi sonucu oluşan tutumlardır.