DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ Dersi PSİKOLOJİYE GİRİŞ soru cevapları:
Toplam 20 Soru & Cevap#1
SORU: Yaşamın her alanında psikoloji biliminin ilgilendiği temel konular nelerdir?
Yaşamın her alanında psikoloji biliminin ilgilendiği temel konular nelerdir?
CEVAP: Psikolojinin konusu insanın davranışlarının anlaşılması ve çevreye uyumu olduğundan hayatımızın her alanında bu bilimin bilgilerine ihtiyaç duyarız. Yaşamın her alanında psikoloji biliminin ilgilendiği temel konular şunlardır:
-
Hastanın psikolojisi, kanser, aids ölümcül hastalığın seyrini nasıl etkilemektedir?
-
Annenin psikolojisi, anne karnındaki çocuğun kişilik özelliklerini nasıl belirlemektedir?
-
Tv programları çocukların bilişsel gelişimlerini ve psikolojisini nasıl etkilemektedir?
-
Anne-babanın ve öğretmenlerin davranışları ergenlerin ve çocukların davranışlarını nasıl etkilemektedir?
-
Beynin hangi merkezi davranışlarımızdan ve duygularımızdan sorumludur?
Psikolojinin konusu insanın davranışlarının anlaşılması ve çevreye uyumu olduğundan hayatımızın her alanında bu bilimin bilgilerine ihtiyaç duyarız. Yaşamın her alanında psikoloji biliminin ilgilendiği temel konular şunlardır:
-
Hastanın psikolojisi, kanser, aids ölümcül hastalığın seyrini nasıl etkilemektedir?
-
Annenin psikolojisi, anne karnındaki çocuğun kişilik özelliklerini nasıl belirlemektedir?
-
Tv programları çocukların bilişsel gelişimlerini ve psikolojisini nasıl etkilemektedir?
-
Anne-babanın ve öğretmenlerin davranışları ergenlerin ve çocukların davranışlarını nasıl etkilemektedir?
-
Beynin hangi merkezi davranışlarımızdan ve duygularımızdan sorumludur?
#2
SORU:
Psikolojinin tanımı nedir?
CEVAP: Psikoloji kelimesi köken olarak eski Yunanlılardan gelmekte ve akıl, ruh anlamındaki psycho ve bilim anlamındaki logy kelimelerinin birleşiminden oluşmaktadır. Psikoloji davranış ve zihinsel süreçleri konu edinen bir bilimdir. Bu tanım içindeki kavramlara odaklanacak olursak; davranış, eylemler, duygular ve biyolojik durumları içerirken zihinsel süreçler ise zeka, problem çözme ve hafıza gibi süreçleri içermektedir
Psikoloji kelimesi köken olarak eski Yunanlılardan gelmekte ve akıl, ruh anlamındaki psycho ve bilim anlamındaki logy kelimelerinin birleşiminden oluşmaktadır. Psikoloji davranış ve zihinsel süreçleri konu edinen bir bilimdir. Bu tanım içindeki kavramlara odaklanacak olursak; davranış, eylemler, duygular ve biyolojik durumları içerirken zihinsel süreçler ise zeka, problem çözme ve hafıza gibi süreçleri içermektedir
#3
SORU:
Davranış ne demektir?
CEVAP: Davranış, insanın zihinsel, bedensel tavır ve hareketleridir. Davranışların bilişsel, duyuşsal ve psikomotor boyutları vardır
Davranış, insanın zihinsel, bedensel tavır ve hareketleridir. Davranışların bilişsel, duyuşsal ve psikomotor boyutları vardır
#4
SORU:
Davranışın türleri nelerdir?
CEVAP: Davranışların bilişsel, duyuşsal ve psikomotor boyutları vardır (Bacanlı, 2004). Bilişsel davranış, zihindeki bilgilerle ilgili olan davranıştır.Duyuşsal davranış, duygularla ilgilidir. Psikomotor davranışlar ise insanın bedensel hareketlerini ifade eder. Genellikle bu üç boyut birlikte davranışı oluşturur. Psikoloji, bireylerin dikkat, öğrenme, bellek, zeka gibi bilişsel, tutumlar, ilgiler gibi duyuşsal ve psikomotor davranışlarını konu edinir.
Davranışların bilişsel, duyuşsal ve psikomotor boyutları vardır (Bacanlı, 2004). Bilişsel davranış, zihindeki bilgilerle ilgili olan davranıştır.Duyuşsal davranış, duygularla ilgilidir. Psikomotor davranışlar ise insanın bedensel hareketlerini ifade eder. Genellikle bu üç boyut birlikte davranışı oluşturur. Psikoloji, bireylerin dikkat, öğrenme, bellek, zeka gibi bilişsel, tutumlar, ilgiler gibi duyuşsal ve psikomotor davranışlarını konu edinir.
#5
SORU:
Psikolojinin amacı nedir?
CEVAP: Psikoloji biliminin nihai amacı insanlığa yararlı olmaktır. Bu amaçla psikoloji, insan davranışlarını tanımlayarak, nedenlerini açıklayarak, geleceğe yönelik tahminlerde bulunarak ve kontrol ederek sorunlara çözüm bulmaya çalışmaktadır.
Psikoloji biliminin nihai amacı insanlığa yararlı olmaktır. Bu amaçla psikoloji, insan davranışlarını tanımlayarak, nedenlerini açıklayarak, geleceğe yönelik tahminlerde bulunarak ve kontrol ederek sorunlara çözüm bulmaya çalışmaktadır.
#6
SORU:
Psikolojinin tıp bilimleri ile nasıl bir ilişkisi vardır?
CEVAP: Psikoloji, insanın iç yapısında meydana gelen işleyişi ve tepkileri anlamak için biyoloji, fizyoloji, anatomi, mikrobiyoloji, patoloji gibi bilim dallarının oluşturduğu tıp bilimlerinden yararlanır. Psikolojinin ana konusu olan insan temelde hücrelerden, organlardan ve sistemlerden oluşmaktadır. Birbiriyle son derece uyum içinde olan bu sistemin işleyişi, yapısı, organize halinde çalışması, bu bilimlerin bulgularıyla mümkündür. Psikoloji insan davranışlarını anlamaya çalışırken önce iç yapısı, organların işleyişi, fizyolojisi ve kimyası hakkında bilgi veren tıp bilimlerinden yararlanmak zorundadır. İnsan davranışlarını anlamak için onun bedeni ve iç organlarının yapısı hakkında bilgi veren anatomi, insan bedeni ve işleyişi hakkında bilgi veren fizyoloji, hücrelerde ve dokularda oluşan anormallikleri tespit etmek için patoloji ve mikrobiyoloji, hormonlarda oluşan değişimin davranışları nasıl etkilediğini öğrenmek için biyoloji bilimlerinin bulgularına ihtiyaç duymaktadır.
Psikoloji, insanın iç yapısında meydana gelen işleyişi ve tepkileri anlamak için biyoloji, fizyoloji, anatomi, mikrobiyoloji, patoloji gibi bilim dallarının oluşturduğu tıp bilimlerinden yararlanır. Psikolojinin ana konusu olan insan temelde hücrelerden, organlardan ve sistemlerden oluşmaktadır. Birbiriyle son derece uyum içinde olan bu sistemin işleyişi, yapısı, organize halinde çalışması, bu bilimlerin bulgularıyla mümkündür. Psikoloji insan davranışlarını anlamaya çalışırken önce iç yapısı, organların işleyişi, fizyolojisi ve kimyası hakkında bilgi veren tıp bilimlerinden yararlanmak zorundadır. İnsan davranışlarını anlamak için onun bedeni ve iç organlarının yapısı hakkında bilgi veren anatomi, insan bedeni ve işleyişi hakkında bilgi veren fizyoloji, hücrelerde ve dokularda oluşan anormallikleri tespit etmek için patoloji ve mikrobiyoloji, hormonlarda oluşan değişimin davranışları nasıl etkilediğini öğrenmek için biyoloji bilimlerinin bulgularına ihtiyaç duymaktadır.
#7
SORU:
Psikolojinin sosyal bilimler ile nasıl bir ilişkisi vardır?
CEVAP: Psikoloji, insanoğlunun davranışlarına, geçmişinden bugüne kadar etki eden, içinde yaşadığı toplumların, kültürlerin, coğrafi bölgelerin etkilerini araştırmak için antropoloji, eğitim, ekonomi, çevre bilimleri, tarih, politika ve sosyoloji gibi bilim dallarının yer aldığı sosyal bilimlerden yararlanır. İnsanın gelişimi ve davranışları üzerinde içinde yaşanılan kültürün, gelenek ve göreneklerin etkisi kaçınılmazdır. Kültürel özellikler bireylerin duygulanım biçimlerini ve ifade şekillerini de etkileyebilmektedir. Bu nedenle psikoloji insan davranışlarını açıklamak için toplumların genel niteliklerini, çeşitli kuruluşlarını, fonksiyonlarını, gelişimini inceleyen sosyolojiden, coğrafi ve kültürel özelliklerin insan davranışlarınınasıl etkilediğini ele alan çevre bilimleri ve antropolojiden, bölge zenginliklerinin ve yönetim biçiminin insanın refahına katkılarını inceleyen politika ve ekonomiden faydalanır.
Psikoloji, insanoğlunun davranışlarına, geçmişinden bugüne kadar etki eden, içinde yaşadığı toplumların, kültürlerin, coğrafi bölgelerin etkilerini araştırmak için antropoloji, eğitim, ekonomi, çevre bilimleri, tarih, politika ve sosyoloji gibi bilim dallarının yer aldığı sosyal bilimlerden yararlanır. İnsanın gelişimi ve davranışları üzerinde içinde yaşanılan kültürün, gelenek ve göreneklerin etkisi kaçınılmazdır. Kültürel özellikler bireylerin duygulanım biçimlerini ve ifade şekillerini de etkileyebilmektedir. Bu nedenle psikoloji insan davranışlarını açıklamak için toplumların genel niteliklerini, çeşitli kuruluşlarını, fonksiyonlarını, gelişimini inceleyen sosyolojiden, coğrafi ve kültürel özelliklerin insan davranışlarınınasıl etkilediğini ele alan çevre bilimleri ve antropolojiden, bölge zenginliklerinin ve yönetim biçiminin insanın refahına katkılarını inceleyen politika ve ekonomiden faydalanır.
#8
SORU:
Psikolojinin doğa bilimleri ile nasıl bir ilişkisi vardır?
CEVAP: Psikoloji, doğa olaylarının insan davranışlarını nasıl etkilediğini ve insanın nasıl tepki verdiğini incelemek için genetik, fizik, kimya, biyoloji, yer bilimleri gibi bilim dallarının bulunduğu doğa bilimlerinden yararlanır. İnsanın öfke, kızgınlık, mutluluk gibi duyguları yaşarken vücudunda oluşan biyo-kimyasal değişiklikler biyoloji ve kimya biliminin, hareket ederken vücudunu doğru kullanabilmesi ve çevresini düzenleyebilmesi fizik biliminin, doğadaki oluşumların insan sağlığına etkileri astronomi ve yerbiliminin bulgularıyla araştırılmaktadır. Bu nedenle psikoloji, biyokimyasal değişikliklerin insan davranışlarına etkilerini araştırırken doğa bilimlerinden faydalanır. Ayrıca davranışların ölçülmesi, araştırmalarda formülasyonların yapılması boyutunda matematik, istatistik gibi formal bilimlerdende faydalanır.
Psikoloji, doğa olaylarının insan davranışlarını nasıl etkilediğini ve insanın nasıl tepki verdiğini incelemek için genetik, fizik, kimya, biyoloji, yer bilimleri gibi bilim dallarının bulunduğu doğa bilimlerinden yararlanır. İnsanın öfke, kızgınlık, mutluluk gibi duyguları yaşarken vücudunda oluşan biyo-kimyasal değişiklikler biyoloji ve kimya biliminin, hareket ederken vücudunu doğru kullanabilmesi ve çevresini düzenleyebilmesi fizik biliminin, doğadaki oluşumların insan sağlığına etkileri astronomi ve yerbiliminin bulgularıyla araştırılmaktadır. Bu nedenle psikoloji, biyokimyasal değişikliklerin insan davranışlarına etkilerini araştırırken doğa bilimlerinden faydalanır. Ayrıca davranışların ölçülmesi, araştırmalarda formülasyonların yapılması boyutunda matematik, istatistik gibi formal bilimlerdende faydalanır.
#9
SORU:
Psikolojinin tarihsel gelişimi nasıldır?
CEVAP: On dokuzuncu yüzyıla kadar felsefe ve biyoloji gibi köklü bilimlerin etkisiyle gelişen psikoloji, 1879 yılında Wundt’un basit ve hızlı bir şekilde “zihnin atomlarını” ölçmek amacıyla deneysel bir laboratuvar açması ile ayrı bir bilim dalı olma yolunda ilk adımlarını atmıştır. Wundt’un görüşlerini bilişin sürekliliğini ölçmediği için eleştiren James, zihnin işlevselliğine odaklanarak psikolojinin zihinsel süreçleri inceleyen bilim olma yolunda ilerlemesini sağlamıştır. Freud, 1900’ lü yılların ilk yarısında erken çocukluk yaşantılarının ve bilinçdışı yaşantıların bireyin duygusal tepki ve davranışlarını etkilediğini vurgulamıştır. 1920’lere kadar psikoloji “zihinsel yaşamın bilinci” olarak tanımlanmıştır. 1920’den 1960’a kadar Watson ve Skinner, psikolojinin içsel süreçlere odaklanmasının bilimsel olmadığını eleştirerek psikolojiyi “gözlemlenebilen davranışların bilimi” olarak yeniden tanımlamışlardır. Bin dokuz yüz elli’ lerden sonra Humanist Psikoloji, davranışçılığa ve psikanalist görüşlere karşı çıkmış, davranışçıların öğretilerini mekanik bularak eleştirmiştir. 1960’ larda psikolojide ilk dönemlerde olduğu gibi bilişsel süreçlere olan ilgi tekrar ortaya çıkmış ve beynin nasıl çalıştığı, bilginin nasıl depolandığına yönelik ilgi başlamıştır.
On dokuzuncu yüzyıla kadar felsefe ve biyoloji gibi köklü bilimlerin etkisiyle gelişen psikoloji, 1879 yılında Wundt’un basit ve hızlı bir şekilde “zihnin atomlarını” ölçmek amacıyla deneysel bir laboratuvar açması ile ayrı bir bilim dalı olma yolunda ilk adımlarını atmıştır. Wundt’un görüşlerini bilişin sürekliliğini ölçmediği için eleştiren James, zihnin işlevselliğine odaklanarak psikolojinin zihinsel süreçleri inceleyen bilim olma yolunda ilerlemesini sağlamıştır. Freud, 1900’ lü yılların ilk yarısında erken çocukluk yaşantılarının ve bilinçdışı yaşantıların bireyin duygusal tepki ve davranışlarını etkilediğini vurgulamıştır. 1920’lere kadar psikoloji “zihinsel yaşamın bilinci” olarak tanımlanmıştır. 1920’den 1960’a kadar Watson ve Skinner, psikolojinin içsel süreçlere odaklanmasının bilimsel olmadığını eleştirerek psikolojiyi “gözlemlenebilen davranışların bilimi” olarak yeniden tanımlamışlardır. Bin dokuz yüz elli’ lerden sonra Humanist Psikoloji, davranışçılığa ve psikanalist görüşlere karşı çıkmış, davranışçıların öğretilerini mekanik bularak eleştirmiştir. 1960’ larda psikolojide ilk dönemlerde olduğu gibi bilişsel süreçlere olan ilgi tekrar ortaya çıkmış ve beynin nasıl çalıştığı, bilginin nasıl depolandığına yönelik ilgi başlamıştır.
#10
SORU:
Psikolojide yapısal yaklaşım nedir?
CEVAP: Yaşantıların temel birimlerini ve nasıl bir araya geldiklerini öne çıkaran yaklaşıma yapısalcılık denir.
Yaşantıların temel birimlerini ve nasıl bir araya geldiklerini öne çıkaran yaklaşıma yapısalcılık denir.
#11
SORU:
Psikolojide işlevselcilik nasıl bir yaklaşımdır?
CEVAP: Zihinsel aktivitelerin fonksiyonları üzerinde odaklanan William James tarafından öne sürülen bir yaklaşımdır. Bu kuram, öğrenme, duyum ve algının ötesine geçerek bir organizmanın öğrenme veya algı yeteneklerini, bulunduğu çevrede işlev görebilecek şekilde nasıl kullandığını inceler.
Zihinsel aktivitelerin fonksiyonları üzerinde odaklanan William James tarafından öne sürülen bir yaklaşımdır. Bu kuram, öğrenme, duyum ve algının ötesine geçerek bir organizmanın öğrenme veya algı yeteneklerini, bulunduğu çevrede işlev görebilecek şekilde nasıl kullandığını inceler.
#12
SORU:
Psikolojide davranışsal yaklaşım nedir?
CEVAP: Davranışsal yaklaşım, insan davranışlarının nedenlerini onların gözlenebilen eylemlerine bakarak açıklamaya çalışır. Psikolojide davranışçı yaklaşım 20. yy. başlarında Watson tarafından savunulmuştur. Watson, bilinci tanımlamanın zor ve ölçülemez olduğu için bilimsel araştırmaların konusu olamayacağını öne sürmüştür. Watson’dan sonra Pavlow’un klasik koşullama konusunda çalışmaları davranışçı akıma yeni boyut kazandırmıştır.
Davranışsal yaklaşım, insan davranışlarının nedenlerini onların gözlenebilen eylemlerine bakarak açıklamaya çalışır. Psikolojide davranışçı yaklaşım 20. yy. başlarında Watson tarafından savunulmuştur. Watson, bilinci tanımlamanın zor ve ölçülemez olduğu için bilimsel araştırmaların konusu olamayacağını öne sürmüştür. Watson’dan sonra Pavlow’un klasik koşullama konusunda çalışmaları davranışçı akıma yeni boyut kazandırmıştır.
#13
SORU:
Psikolojide psikanatilik yaklaşım nedir?
CEVAP: Psikanalitik yaklaşım, insan davranışlarının kökeninin bastırılmışyaşantılar ve çatışmalar olduğunu savunmaktadır. Freud’un önderliğinde 1900’lü yılların baslarında gelişen psikanalitik yaklaşım, insan davranışlarının ve düşüncelerinin çoğunun bilinç dışı süreçler tarafından yönlendirildiğini iddia etmiştir. Güdüleri, davranışları ve arzuları içeren ve zihnin bir parçası olan bilinç dışı, insanlar farkında olmadan davranışlarını etkilemektedir. Bu kurama göre, insanların hayvanlara benzediği ve sahip oldukları cinsellik ve saldırganlık dürtülerinin onların davranışlarını etkilediği vurgulanmaktadır. Bununla birlikte insanlar geliştikçe düşünebilme yetilerinden dolayı hayvanlardan ayrılmaktadırlar.
Psikanalitik yaklaşım, insan davranışlarının kökeninin bastırılmışyaşantılar ve çatışmalar olduğunu savunmaktadır. Freud’un önderliğinde 1900’lü yılların baslarında gelişen psikanalitik yaklaşım, insan davranışlarının ve düşüncelerinin çoğunun bilinç dışı süreçler tarafından yönlendirildiğini iddia etmiştir. Güdüleri, davranışları ve arzuları içeren ve zihnin bir parçası olan bilinç dışı, insanlar farkında olmadan davranışlarını etkilemektedir. Bu kurama göre, insanların hayvanlara benzediği ve sahip oldukları cinsellik ve saldırganlık dürtülerinin onların davranışlarını etkilediği vurgulanmaktadır. Bununla birlikte insanlar geliştikçe düşünebilme yetilerinden dolayı hayvanlardan ayrılmaktadırlar.
#14
SORU:
Psikolojide hümanistik yaklaşım nedir?
CEVAP: Bu yaklaşım, davranışçı ve psikanalitik yaklaşımlara karşı gelişmiş olup insanın değerliliğine inanmaktadır. Doğuştan itibaren insanın kendini gerçekleştirme güdüsü ile doğduğunu savunur. Humanistik terapinin amacı ise insanın içindeki içsel kaynaklarıortaya çıkarmaktır. Bu yaklaşımın temsilcileri Rogers, Maslow, Sartre, Charolette Bühler ve Frankl’dır. Bu yaklaşıma göre insan kendine göre bir değerdir. İnsan, kendisinden, davranışlarından, oluşturacağıkimliğinden kendisi sorumludur. Hayatı kendisi için yaşamaya değer, anlamlı bir hale getirmek kişinin kendisine düşer.
Bu yaklaşım, davranışçı ve psikanalitik yaklaşımlara karşı gelişmiş olup insanın değerliliğine inanmaktadır. Doğuştan itibaren insanın kendini gerçekleştirme güdüsü ile doğduğunu savunur. Humanistik terapinin amacı ise insanın içindeki içsel kaynaklarıortaya çıkarmaktır. Bu yaklaşımın temsilcileri Rogers, Maslow, Sartre, Charolette Bühler ve Frankl’dır. Bu yaklaşıma göre insan kendine göre bir değerdir. İnsan, kendisinden, davranışlarından, oluşturacağıkimliğinden kendisi sorumludur. Hayatı kendisi için yaşamaya değer, anlamlı bir hale getirmek kişinin kendisine düşer.
#15
SORU:
Psikolojinin çalışma alanları nelerdir?
CEVAP: Araştırmacılar psikolojinin ayrı bir bilim olması ile birlikte pek çok çalışma konusuyla çalışmışlar ve araştırma yapmışlardır. Genellikle insanı ve davranışlarını anlamak için;
- insan ve hayvanlar,
- kalıtım ve çevre,
- bilinç ve bilinçdışı yaşantılar,
- normal ve anormal kavramı,
- yaşam dönemleri
- kuramsal ve uygulama alanlarına dönük bilgiler üretmişlerdir
Araştırmacılar psikolojinin ayrı bir bilim olması ile birlikte pek çok çalışma konusuyla çalışmışlar ve araştırma yapmışlardır. Genellikle insanı ve davranışlarını anlamak için;
- insan ve hayvanlar,
- kalıtım ve çevre,
- bilinç ve bilinçdışı yaşantılar,
- normal ve anormal kavramı,
- yaşam dönemleri
- kuramsal ve uygulama alanlarına dönük bilgiler üretmişlerdir
#16
SORU:
Psikolojinin alt dalları nelerdir?
CEVAP: İnsan davranışlarını açıklamak ve gereksinimlerini karşılamak amacıyla pek çok farklı alanlarda psikolojinin alt dalları gelişmeye başlamıştır. Bu alt dallar farklı kaynaklarda farklı gruplandırıldığı görülmektedir. Bunlar:
- Deneysel Psikoloji
- Fizyolojik Psikoloji
- Psikofizyoloji
- Karşılaştırmalı Psikoloji
- Uygulamalı Psikoloji
- Gelişim Psikolojisi
- Bilişsel Psikoloji
- Sosyal Psikoloji
- Kültürler Arası Psikoloji
- Klinik Psikoloji
- Danışma Psikolojisi
- Eğitim Psikolojisi ve Okul Psikolojisi
- Tüketici Psikolojisi
- Çevre Psikolojisi
- Endüstri ve Örgüt Psikolojisi
- Psikometrik Psikolojidir.
İnsan davranışlarını açıklamak ve gereksinimlerini karşılamak amacıyla pek çok farklı alanlarda psikolojinin alt dalları gelişmeye başlamıştır. Bu alt dallar farklı kaynaklarda farklı gruplandırıldığı görülmektedir. Bunlar:
- Deneysel Psikoloji
- Fizyolojik Psikoloji
- Psikofizyoloji
- Karşılaştırmalı Psikoloji
- Uygulamalı Psikoloji
- Gelişim Psikolojisi
- Bilişsel Psikoloji
- Sosyal Psikoloji
- Kültürler Arası Psikoloji
- Klinik Psikoloji
- Danışma Psikolojisi
- Eğitim Psikolojisi ve Okul Psikolojisi
- Tüketici Psikolojisi
- Çevre Psikolojisi
- Endüstri ve Örgüt Psikolojisi
- Psikometrik Psikolojidir.
#17
SORU:
Psikolojik araştırma yöntemleri nelerdir?
CEVAP: Araştırmacıların, davranışların doğasını ve nedenlerini objektif olarak açıklayabilmeleri bilimsel yöntemler aracılığıyla gerçekleşmektedir. Psikolojide objektif bilgilere ulaşmak için üç bilimsel araştırma yöntemi kullanılır. Bunlar; gözlem, ilişkisel çalışmalar ve deneylerdir.
Araştırmacıların, davranışların doğasını ve nedenlerini objektif olarak açıklayabilmeleri bilimsel yöntemler aracılığıyla gerçekleşmektedir. Psikolojide objektif bilgilere ulaşmak için üç bilimsel araştırma yöntemi kullanılır. Bunlar; gözlem, ilişkisel çalışmalar ve deneylerdir.
#18
SORU:
Psikolojide davranışların tanımlanması için hangi yöntemlere başvurulur?
CEVAP: Psikolojide bilimsel çalışmalarda ilk aşama davranışın tanımlanması ile başlar. Araştırmacılar davranışları tanımlamak için vaka çalışması, anket ve gözlem tekniklerini kullanırlar.
Psikolojide bilimsel çalışmalarda ilk aşama davranışın tanımlanması ile başlar. Araştırmacılar davranışları tanımlamak için vaka çalışması, anket ve gözlem tekniklerini kullanırlar.
#19
SORU:
Psikolojide ilişkisel araştırmalar nedir?
CEVAP: Survey ve gözlem araştırmaları, bir değişkenin diğeri ile ilişkisine yönelik bilgi verir. Değişkenler arasındaki ilişkinin yönü ve derecesi hakkında daha ayrıntılı bilgi ilişkisel araştırmalarla elde edilir. Bu tür araştırmalarda iki değişken arasında pozitif ya da negatif ilişki olduğu ya da hiç ilişki olmadığısonucuna ulaşılır. Pozitif ilişki, bir değişken arttığında diğeri de bu değişkene bağlı artıyorsa iki değişken arasında pozitif ilişki olduğunu söyleyebiliriz.
Survey ve gözlem araştırmaları, bir değişkenin diğeri ile ilişkisine yönelik bilgi verir. Değişkenler arasındaki ilişkinin yönü ve derecesi hakkında daha ayrıntılı bilgi ilişkisel araştırmalarla elde edilir. Bu tür araştırmalarda iki değişken arasında pozitif ya da negatif ilişki olduğu ya da hiç ilişki olmadığısonucuna ulaşılır. Pozitif ilişki, bir değişken arttığında diğeri de bu değişkene bağlı artıyorsa iki değişken arasında pozitif ilişki olduğunu söyleyebiliriz.
#20
SORU:
Psikolojik araştırmalarda etik anlayış nedir?
CEVAP: Psikoloji alanında yapılan araştırmalarda araştırmacı bilimsel bir tutuma sahip olmalıdır. Araştırmacı öncelikle araştırma yapacağı kişilere karşı sorumluluğa sahiptir. Özellikle deneysel araştırmalarda deney yapılacak kişilerden onlara ne yapılacağı, kendilerini neyin beklediği, ne kadar süreceği gibi konularda aydınlatıcı kısa bilgilendirmeler yapılarak işlemin yapılmasına dair izin alınmalıdır. Bazı özel durumlarda sadece kişinin kendisinden izin almak yeterli olmayabilir. Bu durumlarda kişinin en yakınından da izin alınmalıdır. Psikolojide araştırmaların çoğu hayvanlarla yapılmaktadır. Genellikle sağlığı bozucu risk taşıyan, insanların yaşamlarını kontrol etmenin zor olduğu araştırmalar gibi insanlarla yapılması uygun olmayan araştırmalarda hayvanlar kullanılmaktadır. Araştırmacılar arasında hayvanlarla deney yapılması konusunda uzlaşmazlıklar olsa da insanlık yararına hayvanlarla çalışmalar yapılması uygun görülmektedir. Bununla birlikte hayvanlara acı çektirerek yapılan sonuçsuz araştırmalar da uygun görülmemektedir.
Psikoloji alanında yapılan araştırmalarda araştırmacı bilimsel bir tutuma sahip olmalıdır. Araştırmacı öncelikle araştırma yapacağı kişilere karşı sorumluluğa sahiptir. Özellikle deneysel araştırmalarda deney yapılacak kişilerden onlara ne yapılacağı, kendilerini neyin beklediği, ne kadar süreceği gibi konularda aydınlatıcı kısa bilgilendirmeler yapılarak işlemin yapılmasına dair izin alınmalıdır. Bazı özel durumlarda sadece kişinin kendisinden izin almak yeterli olmayabilir. Bu durumlarda kişinin en yakınından da izin alınmalıdır. Psikolojide araştırmaların çoğu hayvanlarla yapılmaktadır. Genellikle sağlığı bozucu risk taşıyan, insanların yaşamlarını kontrol etmenin zor olduğu araştırmalar gibi insanlarla yapılması uygun olmayan araştırmalarda hayvanlar kullanılmaktadır. Araştırmacılar arasında hayvanlarla deney yapılması konusunda uzlaşmazlıklar olsa da insanlık yararına hayvanlarla çalışmalar yapılması uygun görülmektedir. Bununla birlikte hayvanlara acı çektirerek yapılan sonuçsuz araştırmalar da uygun görülmemektedir.