DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ Dersi GÜDÜLER VE DUYGULAR soru cevapları:

Toplam 43 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Güdü nedir?


CEVAP:

Güdü organizmayı uyaran ve belli bir davranışa yönlendiren bir güç, belli bir ihtiyaçtır. Güdüler bazen açlık, susuzluk gibi fizyolojik ihtiyaçlarımız, bazen başarı, onay alma gibi sosyal ihtiyaçlarımız, bazen korku, kıskançlık, suçluluk, öfke gibi duygularımız olabilir.


#2

SORU:

Güdü kelimesi Türkçede ne anlama gelmektedir?


CEVAP:

İngilizce’de “motive” kelimesine karşılık gelen güdü kelimesi, Türkçe’de harekete geçirici güç anlamına gelmektedir. Feldman (2002)’a göre güdü; bireyleri bir davranışa yönlendiren ve harekete geçiren faktördür.


#3

SORU:

Güdülenme nedir?


CEVAP:

Güdülenme belli amaçlara ulaşmak için bir güç kazanma halidir. Güdüsel süreçler davranışlarımıza enerji ve yön vermektedir. Bu enerji, davranışları güçlü, yoğun ve sürekli hale getirirken, yön ise belli bir amaca götürmektedir. Güdülenme kuramcılarının ortak görüşü, güdülenmenin, bütün öğrenilen tepkilerin performansa dönüştürülmesini sağlamasıdır. Ekolojik yaklaşıma göre, davranış değişimi üzerinde çevresel faktörler, bilişsel gelişim, algılar, duygular etkili ise de onları harekete geçiren güç güdülenmedir. 


#4

SORU:

Güdüleme faktörlerinin kaynağına göre güdüler nasıl sınıflandırılır?


CEVAP:

 Güdüler, güdüleme faktörlerinin kaynağına göre içsel ve dışsal güdüler olarak ikiye ayrılır.


#5

SORU:

İçsel güdü nedir?


CEVAP:

İçsel güdü, bireyin içinden gelen ihtiyaçlarına yöneliktir. Merak, bilme ihtiyacı, yeterli olma isteği, gelişme arzusu, doyum sağlama isteği içsel güdülere örnek gösterilebilir. İçsel güdülenme, ödül, para gibi dışsal kaynaklı güdüler için değil birey için zevk ve tatmin sağlayan işin kendisi ve içeriği için davranışta bulunmaktır. 


#6

SORU:

Dışsal kaynaklı güdüler nelerdir?


CEVAP:

D ışsal kaynaklı güdüler, davranışa yön veren bireyin dışından gelen para, ödül, onay, not gibi güdülerdir. Dışsal güdülenmede davranışın gerçekleşmesi para, onay almak gibi dışarıdan verilen bir ödülü elde etmeye bağlı gerçekleşir. İşin kendisinden çok işi yaptıktan sonra elde edilecek dışsal ödüller kişiye zevk verir.


#7

SORU:

İçsel güdü mü yoksa dışsal güdü mü daha avantajlıdır?


CEVAP:

İçsel güdünün dışsal güdüye göre daha avantajlı olduğu yönünde görüş vardır. İçsel olarak güdülenen öğrencilerin, bir ödeve kendi istekleri ile başkalarının etkisi olmadan başladıklarını, daha zor konular seçtiklerini, ezberleyerek değil de anlayarak öğrendiklerini, yaptıkları işte yaratıcılık gösterdiklerini, başarısızlık durumunda ısrarcı olduklarını, işleri zevk alarak yaptıklarını ve yüksek düzeylerde başarı gösterdiklerini gösteren araştırmalar mevcuttur.


#8

SORU:

Birincil güdüler nelerdir?


CEVAP:

Birincil güdüler, açlık, susuzluk gibi biyolojik bir gereksinim, buna denk düşen merak, araştırma, sıkıntı gibi psikolojik bir gereksinim gibi öğrenmeye bağlı olmayan güdülerdir. Birincil güdüler, organizmanın varlığını devam ettirmek için gerekli olup herkes için aynı anlama gelir ve benzer davranışlar yapmaya yönlendirir.


#9

SORU:

İkincil güdüler nelerdir?


CEVAP:

İkincil güdüler, doğuştan sahip olmadığımız, içinde yaşadığımız çevre tarafından bize öğretilen ve bir davranışa götüren güdülerdir. İkincil güdüler organizmanın devamı için birincil derecede önemli değildir ama mutluluğu için gereklidir. Saldırganlık, başarı, güç kazanma, bir arada bulunma gibi güdüler ikincildir.


#10

SORU:

Durumluluk güdüsü nedir?


CEVAP:

Uzun süreli olmayıp belirli bir durumun etkisiyle ortaya çıkan güdülere durumluk güdüler denir. İşinde yükselmek için belirli bir dönem yabancı dil sınavına çalışan ve geçer not aldıktan sonra yabancı dil çalışmayı bırakmak durumluk güdülere örnektir.


#11

SORU:

Sürekli güdü nedir?


CEVAP:

Sürekli güdüler ise belirli bir duruma özgü olmayıp davranışlarımıza süreklilik kazandıran güdülerdir. Yabancı dil öğrenmeyi seven bu nedenle üçüncü dilini öğrenmek için çalışmak sürekli güdülere örnektir. Durumluk güdülere karşın sürekli güdüler davranışlarımızın daha uzun süreli olmasını sağlarlar.


#12

SORU:

Biyolojik güdü nedir?


CEVAP:

Biyolojik güdüler, açlık, susuzluk gibi bütün insanlarda ortak güdülerdir. Ancak bunların karşılanma şekilleri topluma, kültüre, çevreye göre değişir. Örneğin susuzluk ihtiyacı Türk toplumunda genellikle su ile giderilirken Almanlarda bira, Fransızlarda şarap ile karşılanmaktadır.


#13

SORU:

Sosyal güdü nedir?


CEVAP:

Sosyal güdüler, biyolojik gereksinimlerden etkilenmelerine rağmen toplum değerlerinin, yaşantısının etkisiyle şekillenmiş güdülerdir. Örneğin insanların bağlılık ihtiyacını karşılamak için evlenmeleri, toplumda saygınlık elde etmek için meslek sahibi olmaları sosyal güdülere örnektir.


#14

SORU:

Öğrenilmiş güdü nedir?


CEVAP:

Öğrenilmiş güdüler, daha çok sosyal çevre ile etkileşim sayesinde geliştiklerinden sosyal güdüler de denir. Başarı güdüsü, arkadaşlık ya da yakınlık güdüsü, baskınlık güdüsü gibi öğrenilmiş güdüler toplumsal ödül ve cezalar sonucu öğrenilmektedir.


#15

SORU:

Öğrenilmemiş güdü nedir?


CEVAP:

Öğrenilmemiş güdüler ise doğuştan getirilmiş güdülerdir. Açlık, susuzluk gibi güdüler sosyal etkileşim sonucu değil doğuştan getirilmiştir. Yalnız, doğuştan getirilen güdülerin nasıl ve ne ile giderileceği sonradan öğrenilmektedir. 


#16

SORU:

Güdüye ilişkin kaç genel yaklaşım vardır?


CEVAP:

Güdüye ilişkin dört genel yaklaşım vardır. Bunlar: (a) İç güdü kuramı, dürtü azalma kuramı ve optimum uyarılma kuramı ve beynin ödül ve zevk merkezini kapsayan biyolojik güdü kuramları b) Davranışçı Güdü Kuramı c) Sosyal Öğrenme Güdü Kuramı d) Hümanistik (İnsancıl) Güdü Kuramı e) Yükleme Kuramı ve Beklenti Kuramını kapsayan Bilişsel Güdü Kuramı.


#17

SORU:

İçgüdü nedir?


CEVAP:

İçgüdü, davranışları belirleyen doğuştan gelen eğilimler ya da biyolojik güçler olarak tanımlanmaktadır.


#18

SORU:

İçgüdü Kuramı nedir?


CEVAP:

Bu kurama göre, insanlar yeni doğan bebeklerin emme refleksi gibi doğuştan getirdikleri belirli içgüdülerle donanık doğarlar. James, avlanma, yarışma, merak, utanç ve nefret gibi insana özgü çeşitli içgüdülerin varlığından söz etmiştir. Bu içgüdülerin, insanları belirli şekilde davranması yönünde güdülediğine inanılmaktadır.


#19

SORU:

Dürtü Azaltma Kuramı nedir?


CEVAP:

Bu kurama göre davranışların amacı, organizmanın sahip olduğu içsel biyolojik dengeyi devam ettirmektir. Organizma içsel biyolojik ihtiyaçlara sahiptir. Açlık ya da susuzluk gibi bedensel gereksinimler, gerginlik veya uyarılma durumuna yol açarak insanları belirli davranışlar yönünde güdülemektedir. Canlının belirli şekilde davranabilmesi için bu ihtiyaçların gerilimlerinin azaltılması gerekir. Dürtü azalma kuramına göre, güdülenen davranış, olumsuz bir bedensel gerilimi azaltma ve bedeni biyolojik denge durumuna döndürme çabasıdır. 


#20

SORU:

Optimum Uyarılma Kuramı nedir? 


CEVAP:

Bu kurama göre organizma, uyarılmışlık düzeyini asgari düzeyde tutumak için davranışta bulunur. Sıkıldığımız zaman gerilim ve uyarılmışlık durumunu artıracak etkinlikler ararız. Örneğin bazıları paraşütle atlar, oldukça yüksek mesafeden bungy jumping yapar, korku filmlerine gider. Heyecan arayan bu kişiler, normal uyarılma düzeyinin üstünde durumlar yaşarlar, tehlikeli etkinliklerin içinde kendilerini özellikle daha canlı hissederler. Organizmanın belirli bir davranış için güdülenmesi belirli düzeyde uyarılmayı gerektirir.


#21

SORU:

Beyin Ödül/Zevk merkezi nedir? 


CEVAP:

Bu kurama göre insan davranışlarının pek çoğu beyindeki ödül/haz merkezini uyarmaktadır. Dolayısıyla insanlar haz verdiği için pek çok davranış sergilemektedir. İnsan vücudu beyne biyolojik işaretler göndermek üzere programlanmıştır. Beyin vücuttan gelen biyolojik işartleri yorumlayıp açlık ve susuzluk hissi uyandırarak insanı yemek ve içmek konusunda motive etmeye genetik olarak programlanmıştır.


#22

SORU:

Davranışçı Güdü Kuramı nedir?


CEVAP:

Davranışların nasıl güdülendiği davranışçı öğrenme kuramcılarının belirlediği ilkelerle açıklanmaktadır. Kurama göre, davranışların ortaya çıkması ve tekrar etmesi pekiştirmesi sayesinde gerçekleşmektedir. Klasik koşullama yaklaşımına gore, davranışlar, pekiştirilen uyarıcılarla ilişkilendirilerek güdülenir. Edimsel koşullama yaklaşımına gore, davranışlar, ödüle ulaşmak ya da cezadan kaçınmak için yapılır. Organizmanın davranışı sonucunda alacağı tepkiye göre davranışı ya tekrarlayacak ya da tekrarlamayacaktır.


#23

SORU:

Sosyal Öğrenme Güdü Kuramı nedir? 


CEVAP:

Bu yaklaşım, davranışçı ve bilişsel yaklaşımların özelliklerini birlikte içerir. Sosyal öğrenme yaklaşımında öğrenme, model alınan kişilerin davranışlarının bilişsel süzgeçten geçirilerek davranışlara yansıtılması ile gerçekleşir. Bu yaklaşıma göre davranış sadece dışsal uyarıcılardan etkilenmediği gibi yalnızca içsel etkilerle de güdülenmez . Aynı zamanda çevresel değişkenler ve bilişsel özellikler kadar bireyin öz-yeterlilik özellikleri de öğrencilerin davranışlarını etkiler.


#24

SORU:

Hümanistik Güdü Kuramı nedir?


CEVAP:

Humanistik kurama göre, insan davranışlarının odak noktasını, kişisel özgürlük, seçim, kendi kendine karar verme ve kişisel gelişme için savaş verme ya da kısaca Maslow'un deyimiyle "kendini gerçekleştirme" oluşturur. Hümanistik psikologlar insan davranışlarının daha çok içsel süreçler tarafından yönlendirildiğini, bu nedenle içsel motivasyonun önemli olduğunu vurgulamaktadırlar. Hümanistik kuramcıların bir çoğunda gereksinmelerin rolü çok önemlidir. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi kuramına göre; insanın her davranışı belli bir ihtiyacını gidermeye yöneliktir ve hiyerarşik olarak sıralanan bu ihtiyaçlardan biri tatmin edilmeden diğerleri insanı yönlendiremez.


#25

SORU:

Bilişsel Güdü Kuramı nedir?


CEVAP:

Bilişsel kuramcıların temel varsayımlarından birisi, insanların dışsal ödüller yerine kişisel inanışları, beklentileri veya hedefleri nedenyle çeşitli davranışlarda bulunduklarıdır. Bu nedenle bilişsel kuramcılar dışsal güdülenme yerine içsel güdülenmenin insanları güdüleyebildiğini belirtmektedirler. Bilişsel yaklaşımda bireyin düşünceleri, tutumları, ve davranışlarını etkileyen çevresel faktörleri yorumlaması önemlidir. Bilişsel kuramlarda güdü, kişinin duygu ve düşüncelerinin, beklentilerinin davranışlarına yansıması olarak açıklanmaktadır.


#26

SORU:

Yükleme Kuramı nedir?


CEVAP:

Bu kuram insanın doğası gereği hem kendi içinde hem de çevresinde meydana gelen olayların nedenlerini tahmin etmeye çalıştığını, nedenlerle ilgili olarak yapılan çıkarımların davranışları etkileyeceğini vugulamaktadır. Kuramın öncülerinden Heider ve Weiner, insanların başarı ya da başarısızlıklarının nedeninin üç özelliğe göre belirlendiğini vurgulamaktadır. Bunlar; yükleme odağı, süreklilik-durağanlık ve kontrol edilebilirlik-kontrol edilemezlik boyutlarıdır. 


#27

SORU:

Beklenti-Değer Kuramı nedir?


CEVAP:

Brophy' ye (2004) göre davranışlara yön veren iki temel faktör şunlardır: Verilen bir göreve yönelik bireyin başarı beklentisi ve bireyin bu görevde başarılı olmaya verdiği değerdir. Algılanmış başarı olasılığı ve amacın harekete geçirici değeri ne kadar yüksek ise, bireyin olumlu güdülenme derecesi de o kadar yüksek olacaktır.


#28

SORU:

Duygu ve hissin farkı nedir?


CEVAP:

hisler daha çok bireyin vücudundaki anlık değişikliklere karşılık gelen, bedensel değişimlerin ön planda olduğu özel ve öznel deneyimlerdir. Duygu bir his ve bu hisse özgü belirli düşünceler, psikolojik ve biyolojik haller ve bir dizi hareket eğilimi belirli bir uyarıcıya verilen yapılandırılmış tepkilerdir. Örneğin, bize doğru koşan kocaman bir köpeği gördüğümüzde kalbimizin hızla çarpması, gözlerimizin büyümesi, kaskatı kesilmemiz his olarak adlandırılırken, tehlikenin geldiğine dair içimizi korkunun kaplaması ise duygu olarak ifade edilmektedir.


#29

SORU:

Duygular hangi amaçlara hizmet eder?


CEVAP:

Passons’a göre duygular iki amaca hizmet ederler Bunlardan birincisi, kişinin harekete geçmesi için enerji temin etmeleridir. İkincisi ise, kişinin kendi gereksinimlerini karşılayabilmesi için çevreyi manipüle edebilmesi ya da bu gereksinimleri karşılayacak uygun davranışları yapabilmesi için, yönlendirici ya da değerlendirici bir fonksiyon göstermeleridir.


#30

SORU:

Duygularımızı nasıl yansıtırız?


CEVAP:

Duygularımızı genellikle mimik, jest ve vücut dilimizle yansıtırız. Duygularla beraber gelen yüz ifadeleri nasıl hissettiğimizle ilgili sosyal işaretler gönderebileceği gibi ne yapmak üzere olduğumuzla ilgili sosyal işaretler de gönderebilirler. 


#31

SORU:

Duyguların bileşenleri nelerdir?


CEVAP:

Duygular bilişsel, davranışsal ve fizyolojik bileşenlerden oluşur.


#32

SORU:

Kaç tür duygu vardır?


CEVAP:

Duygular ve ifade şekilleri ile çalışan Paul Ekman (1992), yedi temel duygudan bahsetmiştir. Bu duygular üzüntü, korku, öfke, tiksinti, horlanma, şaşırma ve mutluluktur. Sevgi duygusunun temel duygular listesinde olmadığını fark eden Ekman, sevginin evrensel bir ifadesinin olmadığını belirtse de, bazı araştırmacılar sevginin birincil duygu olduğunu ifade etmişlerdir (Hendrick ve Hendrick, 2003; Sabini ve Silver, 2005). Pluchik (1980), sekiz temel duygunun olduğunu iddia etmiştir. Bunlar, sevinç, umma, öfke, korku, üzüntü, şaşkınlık, kabul ve tiksintidir.


#33

SORU:

Duygular nasıl oluşmaktadır?


CEVAP:

Duygular, biyolojik, mental, davranışsal ve sosyo-kültürel ögelerin etkileşimiyle oluşmaktadır.


#34

SORU:

James-Lange Kuramının dayandığı anlayış nedir?


CEVAP:

William James ve Carl Lange, duyguların, vücutta meydana gelen fizyolojik uyarılmadan sonra oluşan özel duyumlar sonucu oluştuğunu öne sürmüşlerdir. Bu kurama göre herhangi bir olay öncelikle vücutta fizyolojik uyarılma oluşturur. Bu uyarılma sonucu vücudumuzda fark ettiğimiz değişiklikleri yorumladığımızda yaşadığımız şey duygudur. Kısacası duygulara neden olan durum fizyolojik uyarılmadır.


#35

SORU:

Cannon-Bard Kuramının dayandığı anlayış nedir?


CEVAP:

Cannon-Bard, duyguların beynin bir parçası olan talamustan kaynaklandığını ve buradan üretilen mesajların aynı anda otonom sinir sistemi, beynin serebral korteksine ve iskelet kaslarına gönderildiğini öne sürmüşlerdir. Cannon-Bard, fizyolojik uyarılma ve duyguların beyinde aynı anda üretildiğini vurgulamaktadırlar.


#36

SORU:

Schachter-Singer Kuramının dayandığı anlayış nedir? 


CEVAP:

Schacter ve Singer, duygusal yaşantıların gerisinde bilişsel etkinliklerin rol oynadığını ileri sürmüşlerdir. Schacter'e göre, çevremizi algılamamız ve anlamlandırmamız sonucunda, içimizdeki fizyolojik değişikliklerle ilgili duygulara belli adlar veririz. Yani bilişsel yaşantılarımız doğrultusunda duygusal yaşantılarımızı adlandırırız. Dolayısıyla farklı ortamlarda benzeri uyarıcılara farklı tepkiler vermemizin ve birtakım çatışmalara girmemizin nedeni duygularımızı farklı şekillerde yönlendiren, farklı bilişsel yaşantılar geçirmemizdir. 


#37

SORU:

Yüz Geri Bildirim Kuramının dayandığı anlayış nedir?


CEVAP:

Bu kuram yüz kaslarının yaşadığımız duyguyu belirlediğini vurgulamaktadır. Herhangi bir duyguyu yaşamadan önce yüz kaslarımız gerilir. Gerilen yüz kaslarımız beyne sinyaller gönderir ve beyne gönderilen bu sinyaller yaşadığımız duyguları tanımamızı sağlar.


#38

SORU:

Lazaraus Kuramının dayandığı anlayış nedir?


CEVAP:

Richard Lazarus’un öne sürdüğü bu kurama göre bilişsel süreç duyguları belirlemede önemli rol oynar. İnsanlar aynı durum karşısında farklı duygular yaşayıp farklı tepkiler verebilmektedirler. Bu durum duygusal yaşantıda algılamanın rolüne işaret etmektedir. Bu yaklaşım, duyguları kontrol etmenin en iyi yolunun, algılarımızı belirlemek olduğunu vurgulamıştır.Lazarus’un yaklaşımına göre, insanlar önce var olan durumu bilişsel olarak değerlendirirler. Durum değerlendirmesine göre vücutta fizyolojik uyarılma ve bilişsel isimlendirme gerçekleşir. Yüz ve vücut kaslarında duygunun ifadesi gerçekleştikten sonra yaşanılan duygu hissedilir. 


#39

SORU:

Duygusal Nörobilim Yaklaşımı nedir?


CEVAP:

Bu yaklaşım duyu organları aracılığı ile elde edilen dış uyarıcıların beynin belli bölgeleri tarafından yorumlanması, duygusal ve davranışsal tepkilere dönüştürülmesi sürecine odaklanır.


#40

SORU:

Talamus nedir?


CEVAP:

Talamus, gelen duyusal uyarıların, ilgili üst korteks merkezlerine iletilmeden önce toplandığı, bir duyusal iletim istasyonudur. Talamus gelen bilgileri, nöral sinyalleri vahşi kurt, hızla gelen araba, yılan gibi görüntüye dönüştüren görsel kortekse gönderir. Görsel korteks “kurt, yılan, araba” bilgisini tehlikeli bir durum olup olmadığını test etmek için amigdalaya aktarır. Nöral bilgi yorumlanarak tehlikenin varlığını işaret eder ve sonuç olarak korku duygusu ile beraber ürkek yüz ifadesi, çığlıklar ve tehlikeden kaçmak için koşma davranışı meydna gelir.


#41

SORU:

Amigdalanın işlevi nedir?


CEVAP:

Amigdalanın işlevi, çevresel uyaranlara duygusal birer damga basmaktır. Amigdala uyarıcı olayların duygusal etiketlemesini yapmada önemli bir role sahiptir.


#42

SORU:

Duygusal zeka nedir?


CEVAP:

Goleman (1998) “Duygusal Zeka” adlı kitabında insanın iki tür zihne sahip olduğundan söz etmiştir. Bu zihinlerden biri IQ olarak bilinen akılcı zihin, ikincisi ise EQ olarak adlandırılan duygusal zihindir. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, insanın zihinsel yaşantısını oluşturmak için etkileşim halindedirler. Akılcı zihin, çoğunlukla farkında olunan bir kavrama tarzı iken; duygusal zihin ise fevri ve güçlü, bazen de mantıksız olan bir kavrama sistemine karşılık gelir.


#43

SORU:

Duygusal zekanın kapsamı nedir?


CEVAP:

Salovey ve Mayer (1990) duygusal zekanın kapsamını 5 ana başlık altında toplamışlardır:

Duygularının farkında olma,

Duygularla başa çıkabilmek,

Kendini motive etmek,

Başkalarının duygularını farketmek ve 

İlişkileri yürütebilmek.