DIŞ TİCARETE GİRİŞ Dersi TÜRKİYE EKONOMİSİNİN GENEL GÖRÜNÜMÜ soru cevapları:
Toplam 60 Soru & Cevap#1
SORU: Dış ticaretle ülke ekonomisi arasında nasıl bir ilişki vardır?
CEVAP: Ülkenin gayri safi milli hasılası, büyüme oranı, nüfusu, işsizlik oranı, enflasyon, faiz oranları, döviz kuru gibi bir takım ülke parametrelerindeki değişmeler dış ticareti çok yakından etkilemektedir. Dış ticaretteki değişmeler de söz konusu ülke ekonomisi parametreleri üzerinde önemli etkiye sahiptir. Özellikle dışa açıklık derecesi arttıkça bu etkileşim daha da üst düzeyde gerçekleşmektedir.
#2
SORU: Türkiye’nin 2011 yılında işsizlik oranı ne kadardır?
CEVAP: Türkiye’nin işsizlik oranı 2011 yılı için %9,1’dir.
#3
SORU: Türkiye’de iş piyasasında istihdamın sektörlere göre dağılımına bakıldığında en fazla oranı hangi sektör almaktadır?
CEVAP: Dönem boyunca da sürekli artarak 2011 Ekim ayı itibarı ile 13,5 milyon kişi düzeyine ulaşmıştır. Hizmetler sektöründen sonra ise en çok iş gücü istihdam eden sektör ise Tarım sektörü olarak göze çarpmaktadır.
#4
SORU: Ekonomik açıdan nüfus ne anlam ifade etmektedir?
CEVAP: Nüfus bir ülkenin sahip olduğu insan sayısını ifade etmektedir. Ekonomik açıdan insan gücü olarak da nitelendirilebilecek bu kavram ülkenin üretim gücünün en önemli aktörüdür. Bunun yanı sıra bir ülkede nüfus miktarının yüksek olması talebin de yüksek olması demektir. İhracatçılar açısından yüksek nüfuslu ülkeler ticaretin yönlendirilmesinde tercih nedeni olabilmektedir. Talebin yüksek olması firmaların mal ve hizmetlerini daha yüksek miktarlarda satabilmeleri imkânını yaratmaktadır. İthalat açısından bakıldığında, yüksek nüfus ithalatın da artması demektir ki bu durum yine ülke karar vericilerinin plan, program ve politikalarını belirlerken göz önünde bulundurmaları gereken önemli bir konuyu ifade etmektedir. Bir ülke nüfusu ne kadar çok ise üretim gücü de o kadar yüksek olacaktır. Türkiye kuruluşundan bugüne kadar sürekli ve hızlı bir şekilde artan nüfusa sahiptir. Bugün nüfus açısından dünyanın en büyük ülkelerinden birisidir.
#5
SORU: 2011 yılında Türkiye nüfusu ne kadardır?
CEVAP: 2011 yılı sonu itibarı ile Türkiye Nüfusu 74.724.269’dir. Türkiye bu nüfus miktarıyla 2011 yılı itibarı ile dünyanın en büyük nüfusa sahip 18. ülkesidir.
#6
SORU: Türkiye’de istihdamın azaltılması için uygulanan politikalar nelerdir?
CEVAP: Türkiye’de istihdamın artırılması, diğer bir değişle işsizliğin azaltılması için hükümetin karar vericileri çeşitli politikalar uygulamaktadır. Bu kapsamda Türkiye İş Kurumu’nun başlattığı istihdam garantili meslek edindirme kursları, iş ve meslek danışmanlığı hizmetleri ile istihdamın artırılması yönünde daha etkin olunmasına katkı sağlamaktadır. Bunların yanı sıra çeşitli yerel yönetim, yaygın eğitim kurumları ve sivil toplum kuruluşları (halk eğitim merkezleri, belediyeler, sanayi ve ticaret odaları, dernekler gibi…) iş gücünün eğitimine katkı sağlayarak istihdamın artırılması için çabalamaktadır. Ayrıca ara eleman ihtiyacının karşılanmasına yönelik olarak meslek liselerinden meslek yüksekokullarına sınavsız geçiş uygulamasıyla işgücünün kalifiye düzeyi artırılarak istihdama katkı sağlanırken, verimliliğin de artırılması hedeflenmiştir.
#7
SORU: GSYH nedir? Tanımlayınız?
CEVAP: Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH), belli bir dönem bir ülke içinde (genellikle bir yıl) üretilen nihai (tamamlanmış) mal ve hizmetlerin toplam değerini ifade etmektedir. Bu değer aynı zamanda o ülkede elde edilen toplam gelir ve harcama değerlerini de göstermektedir.
#8
SORU: Türkiye’nin nüfus artış hızına bakıldığında 1986-2011 yılları arasında en yüksek ve en düşük olduğu yıllar hangileridir?
CEVAP: Türkiye’nin nüfus artış hızının 1986 – 2011 döneminde %1,17 ile %1,72 arasında olduğu görülmektedir. Bu dönemde en yüksek nüfus artış hızı %1,72 ile 1986, 1988 ve 1989 yıllarında gerçekleşirken en düşük nüfus artış hızı %1,17 ile 2007 yılında gerçekleşmiştir.
#9
SORU: GSHY hangi konular hakkında bilgi verir?
CEVAP: GSYH değeri, o ülkenin üretim gücünün yanı sıra o ülkedeki elde edilen gelirlere bağlı olarak gerçekleşen harcamalar hakkında da genel hatları ile bilgi sunmaktadır. GSYH değeri o ülkenin dünya üzerindeki ekonomik gücü hakkında da bilgi verir. Bu değer diğer ülkelerin değerleri ile karşılaştırılarak dünya ülkeleri arasında hangi seviyede olunduğu ile ilgili fikir sahibi olunur. GSYH’deki zaman içindeki gelişmeler, o ülkenin gelişme süreci ile ilgili de bilgi vererek o ülkede yatırım yapmak isteyen ya da o ülkeye ihracat yapmak isteyen yabancı ülke firmaları için de karar verme kolaylığı sağlar. Bunların yanı sıra söz konusu ülke finansman ihtiyacını dış kaynaklardan sağlama yoluna gittiğinde GSYH büyüklüğü, dünya içindeki yeri ve gelişim süreci; borç verecek ülke, kurum ve kuruluşları açısından değerlendirme sürecinde kullanılacak verileri oluşturur. Her şeyin ötesinde GSYH değeri temel bir büyüklük olarak, ülke hükümetlerinin ekonomik politikalarının başarısını belirlemede ve ülkeyi refaha ulaştırmak için yeni plan, program ve politikalar oluşturmada hükümetlere yardımcı olacaktır.
#10
SORU: 2011 yılı için Türkiye nüfusunun yaş oranı ve cinsiyet açısından oranı ne şekildedir?
CEVAP: Türkiye nüfusunun büyük bir bölümü 35 yaş altı nüfustan oluşmaktadır ki bu toplam nüfusun yaklaşık %60’lık kısmını oluşturmaktadır. Bu yüksek oran Türkiye’nin genç ve dinamik bir nüfusa sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durum çalışabilir nüfusun ve üretime katılma potansiyelinin de yüksek olması demektir. Cinsiyet göz önünde bulundurulduğunda Türkiye nüfusu içinde erkek ve kadın nüfusu birbirine çok yakındır.
#11
SORU: ABD Doları GSYH değeri ile Türkiye 2011 yılında Dünya ülkeleri arasında kaçıncı sırada yer almıştır?
CEVAP: Türkiye’nin GSYH açısından dünya ülkeleri arasındaki yeri incelenecek olursa, 778,09 milyar ABD Doları GSYH değeri ile 2011 yılında 18. sırada yer almıştır. (Bir önceki yıl 17. sıradaydı). GSYH açısından 2011 itibarı ile diğer ülkelere bakıldığında ABD, Çin ve Japonya ilk üç sırayı almaktadırlar.
#12
SORU: Enflasyonun ekonomiye etkisi ne şekildedir?
CEVAP: Enflasyon başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere tüm dünya ülke yöneticilerinin çözmeye çalıştıkları üç temel sorundan biridir (diğer sorunlar işsizlik ve büyüme yetersizliği). Bu kapsamda Türkiye’nin de geçmiş dönemlerde ve günümüzdeki ekonomik sorunlarının arasında enflasyon yer almaktadır. Enflasyon, mal ve hizmet fiyatlarının artması dolayısıyla alım gücünün düşmesine, dolayısıyla tüketimin ve firmaların hasılatlarının düşmesine, reel ücretin düşmesine neden olmakta, ilerleyen süreçte üretim maliyetlerinin artmasına neden olarak firmaların finansman sıkıntısı çekmesine neden olmakta, gelir dağılımının sabit ve düşük gelirlilerin aleyhine gelişmesine, yolsuzluk ve yoksulluğa yol açmaktadır.
#13
SORU: Büyüme hızı nedir? Hangi durumlarda büyüme hızına bakılır?
CEVAP: Ülkenin üretim gücünün bir yıldan diğer yıla artış miktarı o ülke ekonomisinin büyüme hızını göstermektedir. Ülkenin GSYH’deki bir yıldan diğerine oransal artış olarak belirlenen büyüme hızındaki gelişim ülke ekonomisinin gelecek süreç içerisindeki (beklenmeyen kriz durumlar hariç) yönelimi hakkında bilgi verebilecektir. Bu durumda yine yatırımcı ve ihracatçı firmalar açısından ülkelerin büyüme hızı o ülkenin gelecekteki ekonomi durumu ile ilgili bilgi verirken, kredi sağlayıcıların o ülkeden gelen talepleri karşılayıp karşılamayacağı ile ilgili veya o ülkeye mal satacakların ülke riski hakkında fikir edinmeleri açısından önemli bilgiler verecektir. Sürekli ve istikrarlı bir şekilde üretim gücü artan bir ülkenin yatırımcıları yatırımlarının finansmanı için kredi sağlayan kuruluşlara başvurduklarında, kredi sağlayan kuruluşlarının gözünde kredilerinin geri ödenmesi ile ilgili olumlu bir izlenim var olduğundan dolayı hem kolay hem de daha iyi şartlarda borçlanma imkânı elde edebilecektir. Büyüme hızı, ihracatçı firmalar açısından incelenecek olursa; büyüyen ekonomilerde gelirler de artmaktadır. Gelirlerin artması ise o ülkede insanların daha fazla harcama olanağı elde etmeleri anlamına gelir ki bu o ülkeye mal ve hizmet satan firmaların büyümeyle birlikte daha fazla mal ve hizmet satması anlamına gelecektir. Bu durum ihracatçı firmaların satışlarının, gelirlerinin ve karlarının artmasına neden olacaktır. O nedenle büyüme hızı dış ticaret açısından oldukça önemli bir veriyi oluşturmaktadır.
#14
SORU: 2011 yılında Türkiye’de TÜFE’ye göre enflasyon oranının yüksek çıkma sebebi nedir?
CEVAP: Yıllık TÜFE’nin artış oranı 2011 Aralık ayında %10,45 olarak gerçekleşmiştir. 2011 yılında enflasyon oranının yüksek çıkmasında gıda, konut, ulaşım gibi temel sektörlerdeki fiyat artışlarının ve elektrik, doğalgaz, akaryakıt fiyatlarındaki artışın da etkisi olmuştur.
#15
SORU: Enflasyon oranının 2011 yılında yüksek olma sebebi nedir?
CEVAP: Enflasyonun 2011’de dönem itibarı ile yüksek olmasındaki sebep, 2011’de uluslararasında yaşanan istikrarsızlık (Yunanistan, İspanya, Macaristan gibi AB üyesi ülkelerdeki problemler, Arap Baharı olarak nitelendirilen özellikle Kuzey Afrika ülkelerinde yaşanan karışıklıkların petrol fiyatlarını artırması, İran’la ilgili olarak uluslararası piyasalarda yaşanan endişeler gibi…) ulusal düzeyde alkol ve tütün mamulleri, elektrik, doğalgaz, akaryakıt fiyatlarına yapılan zamların etkisi yüksek olmuştur.
#16
SORU: Sabit fiyatlarla hesaplanan GSYH büyüme hızına bakıldığında 2011 yılında Türkiye’nin büyüme hızı ne orandadır?
CEVAP: 2011 yılında Türkiye ekonomisi yüksek oranlı büyüme rakamlarına ulaşmış ve %8,5’lik bir büyüme hızına erişmiştir.
#17
SORU: Kişi başına GSYH hangi konular hakkında bilgi verir?
CEVAP: Kişi başına GSYH, GSYH değerinin o yılki nüfus miktarına bölünmesiyle ulaşılan değerdir. GSYH tek başına o ülkedeki yaşam seviyesi ve refah ile ilgili yeterli bilgi vermeyebilir. Böyle bir sorunu bertaraf edinebilmek için kişi başına GSYH değerlerinin incelenmesi o ülkedeki refah düzeyi hakkında bir fikir oluşmasında yeterli olabilecektir. Kişi başına yüksek bir GSYH olması, o ülkedeki insanların gelirlerinin ve harcama olanaklarının daha yüksek olduğunu gösterebilecektir. Böyle bir durumda o ülkedeki insanların ithal mal ve hizmetleri satın alma olanakları da yüksek olacaktır. İhracatçı firmalar için bu ülkelerde ürünlerini satmaları kolaylaşırken, satış miktarları, hasılatları ve karlarını artırma konusunda daha başarılı olabileceklerdir. Bu yorumdan da anlaşılacağı üzere kendisine pazar arayan ihracatçılar veya satışlarını artırmak isteyen ihracatçıların göz önünde bulundurması gereken ekonomik değişkenlerden biri de kişi başına GSYH değeridir. Bununla birlikte ithalatın artma olasılığı da ülke yöneticileri için politikalarını belirlerken göz önünde bulundurmaları gereken konulardandır.
#18
SORU: 2011 yılında Türkiye’de ÜFE’ye göre enflasyon oranının yüksek çıkma sebebi nedir?
CEVAP: 2011 yılı ÜFE artış değeri %13,33 gibi yüksek bir orana ulaşmıştır. Bu yükselmede, petrol, elektrik, doğalgaz fiyat artışlarının çok önemli etkisi söz konusudur. Bunun yanı sıra ?’nin değerindeki düşüşler ithalatı pahalı hale getirirken ithal girdi fiyatlarının da ? cinsinden artmasına neden olmuştur ki bu da ÜFE’yi etkileyen önemli unsurlardandır.
#19
SORU: Gelir dağılımındaki dengesizlik hangi sorunlara sebep olmaktadır?
CEVAP: Gelir dağılımındaki dengesizlik, yoksulluk, toplum içinde suç oranlarının yüksek olması, yolsuzluk, terör gibi sosyo-ekonomik sorunların yanı sıra siyasi istikrarsızlıkların ortaya çıkması, bütçe açıkları, yabancı sermaye yatırımları yetersizliği, üretim düşüklüğü, işsizlik, enflasyon gibi ekonomik sorunların da ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.
#20
SORU: Gini katsayısı nedir?
CEVAP: Gini katsayısı, kişisel gelir dağılımını ölçmek için, yaygın olarak kullanılan bir dağılım ölçüsüdür. Bu oran büyüdükçe, dağılımdaki eşitsizlik artıyor demektir. Gini ölçüsü 0 ile 1 arasında değişir. Bir toplumda, gelir adaletli olarak paylaşılmışsa, gini katsayısı 0a eşit, toplumdaki gelirleri yalnız bir kişi almışsa, gini katsayısı 1 e eşit olmaktadır.
#21
SORU: 2008-2012 yıllarını kapsayan daha etkin bir tarım sektörü için plan, program ve uygulamaların yer aldığı 5 yıllık Eylem Planı ve Tarım Vizyonu çerçevesinde yapılan yasal düzenlemeler nelerdir?
CEVAP: ? Tarım Kanunu, ? Organik Tarım Kanunu, ? Tarımsal Üretici Birlikleri Kanunu, ? Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun, ? Tarım Sigortaları Kanunu, ? Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, ? Tohumculuk Kanunu, ? Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Kuruluş Kanunu, ? Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Banka’sı ve Tarım Kredi Kooperatifleri Tarafından Kullandırılan Toplu Köy İkrazati/Grup Kredilerinden Doğan Kefaletin Sona Erdirilmesi Hakkında Kanun, ? Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (GTÖ) ? Arasında GTÖ Orta Asya Alt Bölge Ofisi Anlaşmasını Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun, ? Biyogüvenlik Kanunu, ? Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu, ? T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve Tarım Kredi Kooperatifleri Tarafından Üreticilere Kullandırılan ve Sorunlu Hale Gelen Tarımsal Kredilerin Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun.
#22
SORU: Türkiye’de 2011 yılı için sektörel büyüme hızlarına bakıldığında en fazla oranı hangi sektörler almaktadır?
CEVAP: 2011 yılının ilk 9 ayında ise yine tüm üretim alanlarında büyüme gerçekleşirken en yüksek üretim artışı %13,1 ile mali aracı kuruluşlar ve %12,8 ile ticaret alanlarında olmuştur. Sanayi, imalat, hizmetler ve ulaştırma ise yaklaşık %10 büyüme hızına ulaşmışlardır
#23
SORU: 2010 yılında Türkiye’de bitkisel üretime bakıldığında en fazla üretilen ürünler hangileridir?
CEVAP: 2010 yılı içinde 19,6 milyon ton ile buğday, 17,9 milyon ton ile şeker pancarı ve 10 milyon ton ile domates üretimi en fazla üretimi yapılan ürünler olarak dikkati çekmektedir.
#24
SORU: 2010 yılında Türkiye’de tarım sektöründe hayvansal üretim oranları incelendiğinde en fazla ve en az oranlarda üretimi yapılan hayvan üretimi hangi gruptadır?
CEVAP: 2010 yılı için üretimi en fazla yapılan hayvansal üretim 238.972.961 (adet) ile kümes hayvanları iken, en az üretim 11.518.827 (adet) ile büyük baş hayvancılıktadır.
#25
SORU: Otomotiv sektörü neyi ifade eder?
CEVAP: Otomotiv sektörü genel olarak, karayolu taşıt araçları (binek otomobil, otobüs, minibüs, midibüs, çekici, kamyon, traktör vb.) ve bu araçların üretiminde kullanılan parçaları imal eden bir sanayi dalı olarak tanımlanmaktadır.
#26
SORU: Makine-Teçhizat sanayinde üretilen başlıca ürün grupları nelerdir?
CEVAP: Makine teçhizat sanayinde üretilen başlıca ürün grupları: reaktör ve kazanlar; türbinler ve turbojetler; pompalar ve kompresörler; vanalar; klimalar ve soğutma makinaları; ısıtıcılar ve fırınlar; hadde ve döküm makinaları; gıda sanayii makinaları; tarım ve ormancılık makinaları; yük kaldırma, taşıma ve istifleme makinaları; inşaat ve madencilik makinaları; kâğıt ve matbaacılık makinaları; yıkama, kurutma ve ütüleme makinaları; tekstil ve hazır giyim makinaları; deri işleme makinaları; kauçuk ve plastik işleme makinaları; metal işleme makinaları ve takım tezgâhları; motorlar ve yedek parçaları; büro makinaları; rulmanlar, silah ve mühimmat ile ambalajlama makinalarıdır.
#27
SORU: Türkiye’de tarım sektöründeki istihdam ne şekildedir?
CEVAP: Türkiye’de 2011 yılında işsizlik oranı %9,8 seviyesinde gerçekleşmiştir. Tarım dışı işsizlik oranı ise bir önceki yıla göre %12,4 seviyesinde gerçekleşmiştir. 2011 yılında Türkiye genelinde işsiz sayısı 2010 yılına göre 431 Bin kişi azalarak 2 Milyon 615 Bin kişiye düşmüştür. 2010 ile 2011 yılı istihdam rakamları karşılaştırıldığında, 2011 yılında istihdam edilenlerin sayısı, 2010 yılına göre 1 Milyon 516 Bin kişi artarak, 24 Milyon 110 Bin kişiye ulaşmıştır. Tarım sektörünün 2010 yılında toplam istihdam içindeki oranı %25,2 iken bu rakam 2011 yılında 460 Bin kişi artarak 6 Milyon 143 bine ve oranı ise %25,5’e yükselmiştir. Tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı ise 1 Milyon 56 Bin kişi artmıştır. Geçen yıla göre tarımsal istihdamda artış olması da Tarım sektöründe genişleme olduğunun bir göstergesidir.
#28
SORU: TÜİK verilerine göre kimya sektörünün 2009 yılındaki üretim değeri ?51 milyar olmuştur. Bu değerin dağılımı üretilen ürünlere göre nasıldır?
CEVAP: Bu değerin % 43’ü Kimyasalların ve Kimyasal Ürünlerin, %15’i Temel Eczacılık Ürünlerinin ve Eczacılığa Ait Malzemelerin ve % 42’i ise Kauçuk ve Plastik Ürünlerinin İmalatı sektörü tarafından gerçekleştirilmiştir.
#29
SORU: Yabancı sermaye giriş ve çıkışında en büyük payı hangi sektör almıştır?
CEVAP: Yabancı sermaye giriş ve çıkışında bütün yıllarda en büyük payı hizmetler sektörü almıştır.
#30
SORU: Gelen ve çıkan sermayenin geldiği ve gittiği ülkeler nerelerdir?
CEVAP: Gelen sermayenin geldiği bölge incelendiğinde ise ilk sırada AB üyesi ülkeler gelirken ikinci sıradaki bölge ise Amerika kıtasıdır. Çıkan sermayenin ise önemli bir kısmı Avrupa devletlerine giderken, ikinci sırayı Asya devletleri almıştır.
#31
SORU: Dış borçlanma ihtiyacı ne şekilde ortaya çıkar? Etkileri nelerdir?
CEVAP: Bazen ülke kaynakları yeterli olmaz veya kaynaklar başka yatırımlara ve harcamalara yönlendirilmek zorunda kalındığında ve ülke içinde borçlanmanın maliyeti yabancı kaynaklardan borçlanmanın maliyetinden yüksek olduğunda dış borçlanma gereği ortaya çıkacaktır. Dış borçlanma devlet tarafından gerçekleştirilebileceği gibi özel sektör de dış kaynak kullanmak isteyebilmektedir. Bu durum ödemeler bilançosuna kaynak girişi sırasında olumlu yansırken, borçların geri ödenmesinde ödemeler bilançosuna olumsuz yansıyacaktır. Bu kapsamda dış borçlanmanın etkin ve verimli kullanılmasının önemi büyüktür.
#32
SORU: Net dış borç stoku nedir? 2011 yılındaki oranı ne kadardır?
CEVAP: Dış borç stoku borçlanma ile artarken, bir yandan da borç ödemeleri olduğundan borç stokunda azalma da meydana gelmektedir. Bu durum net dış borç stoku ile ortaya konabilmektedir. 2011’de bu oran azalarak %14,2’ye gerilemiştir.
#33
SORU: Gelişmekte olan ülkelerin dış borç almalarının riskleri nelerdir?
CEVAP: Özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaşanan tasarruf yetersizliğinin neden olduğu kaynak yetersizliği bu ülkelerin sık sık dış borçlanmaya yönelmesine neden olmaktadır. Ülkelerin kaynaklarının katma değer yaratacak yatırımlar ve üretim kapasitesini artırıcı yatırımlar yerine devletin bütçe açıklarını kapatmada kullanılması, borçlanan ülkeleri bir dış borç batağına götürmektedir. Geçmiş zaman içinde özellikle IMF kaynaklarına sık sık başvuran Türkiye bu anlama sıkıntılar yaşamıştır.
#34
SORU: Tekstil ve hazır giyim sektörünün nihai kullanıma yönelik ürünleri genel olarak nelerdir?
CEVAP: Tekstil ve hazır giyim sektörü, elyaf ve ipliği kullanım eşyasına dönüştürecek süreçleri kapsayan işlemleri içerir. Sektörün nihai kullanıma yönelik ürünleri çok genel olarak hazır giyim, hazır eşya ve teknik tekstiller (çorap, kazak, gömlek, pantolon, takım elbise, perde, çarşaf gibi ev tekstili, halı, ağ, ip, kablo, taşıyıcı tekstil bandı, branda, koruyucu bez, filtre, paraşüt, fren bezi, keçe gibi) olarak gruplandırılmaktadır.
#35
SORU: Hizmet sektörünün kapsamına giren hizmetler nelerdir?
CEVAP: Hizmetler sektörü, kamu hizmetleri, özel kuruluşların üretmiş olduğu hizmetler (bankacılık, sigortacılık, telekomünikasyon, eğitim, danışmanlık, perakendecilik gibi…), turizm, dinlenme, eğlence gibi hizmetler, avukat, hekim, kuaför gibi kişisel hizmetleri kapsamaktadır.
#36
SORU: 2011 yılının ilk 9 ayı için hizmetler sektörü içerisinde üretim hacmi en fazla olan sektörler hangileridir?
CEVAP: 2011 yılı ilk 9 ayı için üretim hacmi en fazla olan ilk sektör 134.355.625 ile ticaret, ikinci sırada 123.120.313 ile ulaştırma ve üçüncü sırada ise 98.415.637 ile konut sahipliğidir.
#37
SORU: 2006-2012 yılları arasında kamu yatırımlarından en büyük payı hangi sektörler almıştır?
CEVAP: Kamu yatırımlarından en büyük pay ulaştırma sektörüne (incelenen dönem boyunca bu pay artmış ve toplam kamu yatırımlarının neredeyse 1/3’ünden fazlasını oluşturmuştur) ayrılmıştır. Kamu yatırımları içinde ulaştırma sektöründen sonra en büyük paya sahip sektörler ise sosyal, diğer hizmetler ve tarım sektörleridir.
#38
SORU: 2008-2011 yılları arasında devlet tarafından verilen teşvik belgelerinin sayıları incelendiğinde hangi yıl en fazla teşvik belgesi verilmiştir?
CEVAP: 2011
#39
SORU: Teşvik belgelerinin en fazla verildiği sektör hangisidir?
CEVAP: Teşvik belgelerinin büyük bir kısmı imalat sanayi yatırımları için verilirken, ikinci sırada hizmetler sektörü yatırımları yer almaktadır.
#40
SORU: Türkiye hangi yıldan itibaren yabancı yatırımlara kapılarını açmıştır?
CEVAP: 1980 öncesinde neredeyse hiç yabancı sermaye yatırımlı bir faaliyeti olmayan Türkiye, 1980’den sonra dışa açık kalkınma stratejisi doğrultusunda yabancı yatırımcılara kapılarını açmıştır.
#42
SORU:
Bir ülkede nüfus miktarı yüksekse talebin nasıl olması beklenir?
CEVAP:
Yüksek.
#43
SORU:
Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) nedir?
CEVAP:
Belli bir dönem bir ülke içinde (genellikle bir yıl) üretilen nihai (tamamlanmış) mal ve hizmetlerin toplam değeridir.
#44
SORU:
Gayri Safi Yurtiçi Hasıla neler hakkında bilgi verir?
CEVAP:
Ülkenin üretim gücü, gelişim süreci, harcamalar ve ülkenin dünya üzerindeki ekonomik gücü hakkında bilgi verir.
#45
SORU:
Büyüme hızı nedir?
CEVAP:
Ülkenin üretim gücünün bir yıldan diğer yıla artış miktarı o ülke ekonomisinin büyüme hızını göstermektedir.
#46
SORU:
Kişibaşına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla nedir?
CEVAP:
GSYH değerinin o yılki nüfus miktarına bölünmesiyle ulaşılan değerdir.
#48
SORU:
Enflasyon nelere yol açmaktadır?
CEVAP:
Alım gücünün düşmesine, tüketimin ve firmaların hasılatlarının düşmesine, reel ücretin düşmesine, firmaların finansman sıkıntısı çekmesine neden olmakta, gelir dağılımının sabit ve düşük gelirlilerin aleyhine gelişmesine, yolsuzluk ve yoksulluğa yol açmaktadır.
#49
SORU:
Türkiye'de 1980'den sonra dışa açık ekonomi politikası uygulamalarının gerçekleştirilmesi gelir dağılımı üzerinde hangi olumsuz etkileri yaratmıştır?
CEVAP:
Köyden kente göç, bölgesel kalkınma farklılıklarının artması, kayıt dışı ekonominin fazla olması ve terör olayları gibi nedenler gelir dağılımında adaletsizliğin artmasına, daha fazla hissedilmesine ve makro ekonomik dengelerin olumsuz etkilenmesine neden olmuştur.
#50
SORU:
Gini katsayısı neyi ifade etmektedir?
CEVAP:
Kişisel gelir dağılımını ölçmek için, yaygın olarak kullanılan bir dağılım ölçüsüdür. 0 ile 1 arasındadır. Bu oran büyüdükçe, dağılımdaki eşitsizlik artıyor demektir.
#51
SORU:
Türkiye'nin ekonomisi, kurulduğu yıllarda hangi sektöre dayanmaktaydı?
CEVAP:
Tarımsal üretime dayanmaktaydı.
#52
SORU:
Özellikle sulama problemlerinin çözülmesi ve kuraklıkla mücadele çerçevesinde hangi yönetmelik oluşturulmuştur?
CEVAP:
Tarımsal Kuraklık Yönetiminin Görevleri, Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik oluşturulmuştur.
#53
SORU:
Tarım Strateji Belgesi (2006-2010) ve Stratejik Plan (2010-2014) hazırlanarak hangi konular stratejik hedefler içerisine alınmıştır?
CEVAP:
Tarımsal Üretim ve Arz Güvenliği, Gıda Güvenilirliği, Bitki ve Hayvan Sağlığı, Kırsal Kalkınma ve Kurumsal Kapasite konuları stratejik hedefler içerisine alınmıştır.
#54
SORU:
Türkiye'de sanayi sektörü hangi politikalarla geliştirilmiştir?
CEVAP:
Kalkınma planları, ithalata dayalı sanayi destekli büyüme, dışa açık büyüme stratejileri ile geliştirilmiş.
#55
SORU:
Türkiye’de otomotiv sektörü genel olarak nasıl tanımlanmaktadır?
CEVAP:
Karayolu taşıt araçları (binek otomobil, otobüs, minibüs, midibüs, çekici, kamyon, traktör vb.) ve bu araçların üretiminde kullanılan parçaları imal eden bir sanayi dalı olarak tanımlanmaktadır.
#56
SORU:
Otomotiv sektörü neden tüm sanayileşmiş ülkelerde ekonominin lokomotifi olarak kabul edilmektedir?
CEVAP:
Nedeni diğer sanayi dalları ve ekonominin diğer sektörleri ile çok yakından ilişkili olmasıdır. Bu sektörde meydana gelen değişmeler ekonomiyi önemli derecede etkilemektedir.
#57
SORU:
Türkiye'de Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içerisinde yaklaşık %60 düzeylerinde paya sahip olan sektör hangisidir?
CEVAP:
Hizmetler sektörüdür.
#58
SORU:
Hizmetler sektöründe en yüksek hacme sahip ilk üç alt sektör hangileridir?
CEVAP:
Ticaret, ulaştırma, konut sahipliği.
#59
SORU:
Yatırımlardaki artışlar bir ülkenin üretim gücünü nasıl etkiler?
CEVAP:
Ülkenin üretim gücünü arttırır.
#60
SORU:
Yıllık harcamaların planlandığı bütçe kapsamında belirlenen harcamalar gelirlerden fazla olduğunda ülke yöneticileri gelirlerin yetmediği kısmı nasıl karşılamaya çabalarlar?
CEVAP:
Borçlanarak karşılamaya çabalarlar.