ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ Dersi Endüstri İlişkilerinin Kavramsal Çerçevesi soru cevapları:
Toplam 20 Soru & Cevap#1
SORU:
Endüstri ilişkileri ve çalışma ilişkileri kavramları arasındaki farkı açıklayınız.
CEVAP:
Endüstri ilişkileri ve çalışma ilişkileri pratikte birbirinin yerine kullanılmakla birlikte, her ikisinin de kapsamı farklıdır. Endüstri ilişkileri daha geleneksel bir ifadedir ve imalat sektöründe sendikalı olarak çalışan mavi yakalı işçileri kapsamaktadır. Çalışma ilişkileri ise genellikle sendikalaşma oranı daha düşük olan ve ticaret ve hizmet sektöründe çalışan beyaz yakalı işçilerin sayısının artmasıyla birlikte daha çok kullanılmaya başlanmıştır.
#2
SORU:
Endüstri ilişkileri kavramı ne zaman ortaya çıkmıştır?
CEVAP:
Endüstri ilişkileri kavramı Sanayi Devrimi’nin neden olduğu gelişmelere bağlı olarak ortaya çıkmakla birlikte, ilk kez 1912’de ABD’de Kongre’nin çalışma hayatıyla ilgili kurduğu bir komisyonun adı olarak kullanılmıştır. İngiltere’de ise ilk defa 1926 yılında Ticaret Bakanlığının bir araştırmasında endüstri ilişkileri kavramına atıfta bulunulmuştur.
#3
SORU:
Geniş anlamda endüstri ilişkileri ifadesi çalışma alanı olarak neleri kapsamaktadır?
CEVAP:
Bir başka yaklaşıma göre, endüstri ilişkileri kavramı içinde ‘endüstri’ sıfatı sadece endüstri sektörünü kapsayacak şekilde dar anlamda kullanılmamalıdır. Endüstri ilişkilerinin, endüstrileşmenin bir sonucu olduğu ve endüstrileşme ile yakın ilişkisi olduğu bir gerçektir. Ancak endüstrileşme yalnızca ekonominin endüstri kesimi için değil, öteki kesimleri için de söz konusudur. Bu nedenle, çağımızda bir ülkede endüstri kesimindeki endüstri ilişkilerini ve sorunlarını düzenleyen kurallar ve yöntemler, endüstri kesimi yanında genellikle tarım, ticaret ve hizmet kesimlerinde; özel ve kamu kesimlerindeki çalışma sorunları ve ilişkileri için de uygulanmaktadır. Bu da geniş anlamda endüstri ilişkilerini ifade etmektedir.
#4
SORU:
Endüstri ilişkileri hangi konuları ele almaktadır?
CEVAP:
Endüstri ilişkilerinin ilgi alanını aşağıdaki konuların oluşturduğu görülmektedir:
- İşçi-işveren ilişkilerini çevreleyen sosyo-ekonomik düzen: Ülkenin sanayi
yapısı, işgücünün özellikleri, işletme yöneticilerinin personel politikaları,
emek piyasasının durumu, siyasi sistemdeki güç dengesi. - Sendikaların özellikleri: İşçilerin işyeri, meslek veya işkolu düzeyinde örgütlenmeleri,
ulusal ve yerel sendikaların gücü, sendika üyeliğinin durumu,
sendikaların mali kaynakları ve sendika liderliği. - Sendikaların taktik ve stratejileri: Sendikaların toplu pazarlık veya siyasi hareketler
yolu ile hükümeti etkilemeye çalışmaları, çalışma koşullarını kontrol
etmede gösterdikleri tercihler. - Toplu pazarlığın yapısı: Pazarlık biriminin genişliği, sözleşmelerle düzenlenen
konular, sözleşmenin süresi, uyuşmazlıkların çözüm yöntemleri, grev
ve diğer baskı şekillerinin kullanılışı. - Devlet kontrolünün çerçevesi: Tarafların neyi pazarlık edebileceklerini ve ne
gibi taktikler kullanabileceklerini belirleyen kamu/devlet kontrolü.
#5
SORU:
Devletin endüstri ilişkileri açısından makro veya ulusal düzeydeki faaliyetleri nelerdir?
CEVAP:
Devlet ulusal düzeyde ekonomik ve sosyal politikalarla toplumun tümünü korumayı hedeflerken işyeri ve işletme düzeyinde çıkardığı yasalarla bağımlı çalışanları çalışma yaşamında korumayı amaçlamaktadır. Devletin makro düzeyde ekonomik ve sosyal politikaların belirlenmesi sürecinde
endüstri ilişkilerinin diğer aktörlerinin görüş ve önerilerinden faydalanması
bu politikaların uygulanmasını kolaylaştırmaktadır.
#6
SORU:
Endüstri ilişkilerinin diğer bilim dallarıyla olan ilişkisi açısından ele alındığında neden disiplinlerarası bilim olduğu düşünülmektedir?
CEVAP:
Disiplinlerarası nitelik bilgi ve araştırmaların bütünleştirilmesini öngörmektedir. Endüstri ilişkileri sosyoloji, psikoloji ve birçok disiplinin kesişme noktasında yer alan disiplinlerarası bir nitelik taşımaktadır.
#7
SORU:
Endüstri ilişkilerinin en çok yararlandığı alanlardan biri olan çalışma ekonomisini açıklayınız.
CEVAP:
Endüstri ilişkilerinin bulgularından büyük ölçüde yararlandığı bilim dallarından
biri olan çalışma ekonomisi, üretimin temelinde bulunan kaynaklardan birisi
olan ‘işgücü’ faktörünü konu almaktadır ve ekonominin bir alt dalını oluşturmaktadır.
İşgücü arzı ve talebinin yapısı, ücretler ve enflasyon arasındaki ilişkiler,
işgücünün diğer üretim faktörleriyle olan ilişkileri çalışma ekonomisinin konuları
arasındadır.
#8
SORU:
Endüstri ilişkilerinin yakın ilişkide olduğu bir diğer alan sosyal politika hangi konularda üzerine çalışmaktadır?
CEVAP:
Sosyal politika, toplumun sosyo-ekonomik yönden güçsüz, bağımlı çalışan ve özel olarak korunması gereken kesimlerinin, iş ilişkileri, çalışma yaşamı ve toplumsal
yaşam içinde korunup gözetilmelerine yönelik kamusal ya da yarı kamusal
tüm politikaları konu alan bir bilim dalıdır.
#9
SORU:
İnsan kaynakları yönetiminin çalışma alanı nedir?
CEVAP:
Endüstri ilişkilerinin yararlandığı bilim dallarından birisi de insan kaynakları
yönetimidir. Son yıllarda oldukça gelişen bir disiplin olan insan kaynakları yönetimi
bir işletmede rekabetçi üstünlükler sağlamak amacıyla gerekli insan kaynağının
sağlanması, istihdamı ve geliştirilmesi ile ilgili politika oluşturma, planlama, örgütleme,
yönlendirme ve denetleme faaliyetlerini içeren bir disiplindir.
#10
SORU:
Endüstri ilişkileri ve çalışma ekonomisi alanlarının çakışan ve farklılık gösteren çalışma konuları nelerdir?
CEVAP:
Endüstri ilişkileri ile çalışma ekonomisinin çakışan noktaları sendikaların ve toplu pazarlık
sisteminin ücretler ve istihdam düzeyi gibi ekonomik faktörlere olan etkisini ele almalarıdır.
Farklılaştıkları konu ise, çalışma ekonomisi sendika ve toplu pazarlık konularına ekonomik açıdan yaklaşırken endüstri ilişkileri için kural koyma ve uyuşmazlıkların çözümünde kullanılan en temel kurumlar olmasıdır.
#11
SORU:
Endüstri ilişkileri ve sosyal politika alanlarının çakışan ve farklılık gösteren çalışma konuları nelerdir?
CEVAP:
Sosyal politika endüstri ilişkilerinin ancak sınırlı bir konu alanı ile çakışmaktadır. Örgütlü işçi, işveren ve devlet arasındaki ilişkiler ve toplu pazarlık gibi kural koyma mekanizmaları endüstri ilişkilerinin temel konuları iken sendikalar ve toplu pazarlık sosyal politikanın amaçlarına
ulaşmak için yararlanabileceği araçlardır. Amaçları yönünden de sosyal politika ile endüstri ilişkileri arasında farklılıklar bulunmaktadır. Endüstri ilişkileri örgütlü işveren ve devlet arasındaki ilişkiler sistemini sorgularken sosyal politika için önemli olan bu sistemin içinde yer alanların ne ölçüde
korunabildiğidir.
#12
SORU:
Endüstri ilişkilerinin yararlandığı bilim dallarından birisi de insan kaynakları yönetimi ile farklılıklarını açıklayınız.
CEVAP:
İnsan kaynakları yönetimi işletmede verimlilik ve performansı arttırmak için insana daha fazla önem verilmesini gerekli görmektedir. Bu da ücret ve çalışma koşullarının yeniden belirlenmesini gündeme getirmektedir. Endüstri ilişkileri ücret ve çalışma koşullarının sendikaların da içinde bulunduğu toplu pazarlık gibi ikili ve üçlü mekanizmalarla belirlenmesi gerektiğini ileri sürerken insan kaynakları yönetimi işletmede verimliliği arttırmanın yolu olarak sendikaların devre dışı kaldığı ve işletme ile çalışanlar arasında direkt ilişkilerin kurulabildiği bireysel ilişkileri ön plana çıkarmaktadır.
#13
SORU:
Ülkelerin gelişmişlik düzeyine bağlı olarak iki model altında incelenen endüstri ilişkileri nelerdir?
CEVAP:
Ülkelerin gelişmişlik düzeyine bağlı olarak endüstri ilişkileri genel olarak iki model altında incelenmektedir: kutuplaşmış ve bütünleşmiş endüstri ilişkileri. Gelişmiş ülkelerin en önemli özelliği endüstri ilişkileri sisteminin sosyo ekonomik yapı ile bütünleşmesidir. Başlangıçta sendikal örgütlenmeyi reddeden kapitalist toplum modeli zaman içinde işçi hareketini gerek sendikalar, gerekse işçi partileri yoluyla toplumla bütünleştirmiştir. Bu gelişme modeli içinde taraflar arasında sosyal, ekonomik ve yasal yapıya ilişkin bir uzlaşma söz konusudur. Böyle bir uzlaşma taraflar arasında çıkar çatışmasının varlığını kabul etmekte; ancak bu çatışmayı taraflar arasında belirli bir güç dengesi sağlayarak ve sistemin içerdiği kurum ve mekanizmaları kullanarak çözmeyi öngörmektedir. Kutuplaşmış endüstri ilişkileri bütünleşmiş endüstri ilişkilerinin aksine eşitsiz ve düşmanca bir yapı sunmaktadır.
#14
SORU:
Ekonomik faktörlerin endüstri ilişkileri üzerine ne tür etkileri bulunmaktadır?
CEVAP:
Ekonomik faktörlerin endüstri ilişkilerine etkisi çok yönlüdür. Bir taraftan endüstri ilişkileri sisteminin kendisini doğrudan etkilerken diğer taraftan endüstri ilişkilerini çevreleyen siyasal ve sosyal sistemleri de etkilemektedir. Gelir dağılımı, para ve maliye politikaları, teknoloji, istihdam hacmi, işsizlik, enflasyon ve büyüme ekonomik faktörler arasındadır. Örneğin millî gelirde artış olduğu dönemlerde işletmelerin üretim düzeyi artmakta ve buna bağlı olarak istihdam düzeyi yükselmektedir. Faiz hadlerindeki yükselme yatırımların azalması ve işsizliğin artması anlamına gelmektedir. Bu gelişmeler ise endüstri ilişkileri sistemine yansımaktadır.
#15
SORU:
Ülkeler arasındaki sendikalaşma düzeyindeki farklılıkların nedenleri nelerdir?
CEVAP:
Sosyal, siyasi ve ekonomik yapıdaki farklılıklara bağlı olarak ABD ile Avrupa Birliği ülkeleri ve Japonya arasında sendikalaşma düzeyi, sendikal politikalar, toplu pazarlıkların yapısı, toplu pazarlığın kapsamı gibi birçok konuda önemli farklılıklar bulunmaktadır.
#16
SORU:
Endüstri ilişkilerinde sosyal diyalog ülkelere göre ne tür farklılıklar göstermektedir?
CEVAP:
Sosyal yapının endüstri ilişkilerine etkisini ortaya koyan bir diğer örnek sosyal diyalog konusunda ülkeler arasında ortaya çıkan farklılıklardır. Sosyal diyalog farklı çıkarları temsil eden tarafların ekonomik ve sosyal sorunların çözümü için bir araya gelerek gerçekleştirdikleri müzakere, danışma ve pazarlık süreçlerini kapsayan kurumsallaşmış ilişkilerdir. AB açısından sosyal diyalog Avrupa Toplum Modeli’nin en temel unsurlarından birini oluşturmakta ve bu konuda kurumsal mekanizmalar açısından AB ülkeleri arasında bir uyum oluşturulmaya çalışılmaktadır. Ancak sosyal diyalog aynı zamanda toplumdaki uzlaşma kültürünün de bir yansımasıdır. Buna bağlı olarak tarihsel süreç içinde ekonomik ve sosyal sorunların bütün sosyal tarafların katılımıyla tartışılmasının ve çözüm aranmasının geleneksel hâle geldiği ülkelerde sosyal diyalog çok etkili bir şekilde işlemekte ve sonuca ulaşmaktadır. Ancak uzlaşma geleneğine sahip olmayan ülkelerde her ne kadar yasal olarak düzenlenmiş olsa da sosyal diyalog süreci sosyal taraflarca etkin bir şekilde işletilememektedir. Örneğin Türkiye’nin AB’ye uyum açısından en çok eleştirildiği ve zorlandığı hususlardan biri sosyal diyalog konusu olmaktadır.
#17
SORU:
Tek partili devlet sistemlerinde işletmelerin ve sendikaların amaçları nasıl belirlenmektedir?
CEVAP:
Tek partili devlet sistemlerinde işletmelerin ve sendikaların amaçları, merkezi otorite tarafından belirlenmektedir. Bu kuruluşların başlıca fonksiyonları merkezi otoritenin belirlediği amaçları gerçekleştirmektir. Devleti oluşturan organlar tüm sistemin ayrılmaz bir parçası olarak kabul edildiğinden işletme yöneticileri ile çalışanlar arasında sendikalarla işletmeler arasında veya devletle diğer gruplar arasında endüstri ilişkileri sistemi yönünden bir bütünlük bulunmaktadır. Sendikaların en önemli fonksiyonları arasında merkezi planların amaçlarının gerçekleştirilmesine yardım etmek, devletin politika hedeflerinin üyeler tarafından anlaşılmasını sağlamak ve bu hedeflere ulaşmayı önleyecek uyuşmazlık ve çatışmaları önlemek yer almaktadır.
#18
SORU:
Çoğulcu devletlerin politik sistemlerinin endüstri ilişkilerine yansıması nasıldır?
CEVAP:
Çoğulcu devletlerin politik sistemleri ise bir grup yapısının ortaya çıkmasına sebep olurken aslında kişisel hak ve özgürlüklerin kanunlar tarafından garanti altına alınması düşüncesini temel almaktadır. Fakat devletin yetkileri ile kişisel hakların dengede tutulmasına verilen önem derecesi, çoğulcu devletlerarasında bazı farklılıkların doğmasına yol açmaktadır. Endüstri ilişkileri sistemlerinin yapısı ve fonksiyonları arasındaki farklılıkları politik sistemler arasındaki farklara bağlamak mümkündür. Amerika-Batı Avrupa endüstri ilişkileri sistemi kendine özgü bir siyasi yapı içinde gelişmiştir. Çok partiye dayanan ve seçimle değişebilen bir siyasi yönetim, iktisadi baskı grupları, karmaşık bir çoğulcu toplum yapısı ortaya çıkarmıştır. Bunun sonucu olarak çoğulcu ülkelerde işverenlerin gücünü dengelemede ve çalışanların çıkarlarını temsil etmede sendikalar çok önemli rol oynamışlardır. Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’da sendikaların ve sendikal faaliyetlerin yasalarla güvence altına alınması yanında asgari ücret, istihdam güvenliği, toplu pazarlık gibi birçok temel haklar endüstri ilişkileri sistemi ile politik sistem arasındaki karşılıklı ilişkiler sonucu ortaya çıkmıştır.
#19
SORU:
Medyanın endüstri ilişkileri üzerindeki rolü nedir?
CEVAP:
Medya endüstri ilişkileri sistemini etkileyen sosyal çevrenin önemli bir parçasıdır. Medya endüstri ilişkileri aktörlerinin tutumlarını, fikirlerini ve beklentilerini şekillendirerek sistemin işleyişini etkilemektedir. Herhangi bir birey, ister sendikacı ister yönetici ister sendika üyesi ya da kamuoyunun bir parçası olsun toplumdaki faaliyetlerin sadece bir bölümünde rol oynamaktadır. Ekonomik, politik, sosyal ve endüstri ilişkileriyle ilgili pek çok bilgi ve değerlendirme gazete ve televizyonlar aracılığıyla yayılmaktadır. Bu durumda medyaya sahip olmak ya da medyayı etkileyebilmek endüstri ilişkileri aktörleri için önemli bir güç kaynağı oluşturmaktadır.
#20
SORU:
Antidemokratik rejimlerde medyanın endüstri ilişkilerindeki rolü nasıl biçimlenmektedir?
CEVAP:
Antidemokratik rejimlerde medya, genellikle devletin ya da toplumda hakim olan grubun etkisi altındadır. Medya sermayedarların çıkarlarını korumak ve savundukları görüşleri topluma yaymak amacıyla kullanıldığında, sendikaların ve işçi sınıfının sorunlarının medyada daha az yer aldığı görülmektedir. Ancak sendikalar yasalar uygun olduğu ölçüde çıkardıkları gazetelerle, kurdukları televizyon ve radyolarla ve özellikle de günümüzde İnternet aracılığıyla medyayı bir güç kaynağı olarak kullanmaktadırlar.