ESKİ TÜRK EDEBİYATININ KAYNAKLARINDAN ŞAİR TEZKİRELERİ Dersi 18. Yüzyıl Şair Tezkireleri soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

18.yüzyılda yazılan tezkirelerde neye karşı gelişen bir tepki vardır?


CEVAP:

17.yüzyıla karşı gelişen bir tepki vardır.


#2

SORU:

17.yüzyılda kısalan biyografiler ve çoğalan şiir örnekleri yerine 16. yüzyılda olduğu gibi uzun ve ayrıntılı biyog­rafiler ve kısa şiir örnekleri tezkirelerde yer almaya başlar. Hangi yüzyılda daha önceki tezkirelerde görülmeyen zümre tezkireleri yazılmaya başlamıştır?


CEVAP:

18.yüzyılda daha önceki tezkirelerde görülmeyen zümre tezkireleri yazılmaya başlamıştır.


#3

SORU:

Eğitimini tamamladıktan sonra memuriyete atanmadan önce staj yapan kimseye ne ad verilirdi?


CEVAP:

Mülâzım


#4

SORU:

Diyarbakır’da doğdu. Mansuri­zade sanıyla tanındı. Babası Diyarbakırlı fetva emini Ahmet Efendi’dir. Babasın­dan ve ilin tanınmış bilginlerinden ders almış olan ve hattat Hafız Ahmet-i Semerkandî’den hat öğrenmiştir. Devrinde ilminin yanı sıra şairliğiyle de tanınan şiirle­rinde Racih, Kemalî mahlaslarını kullanan şâir kimdir?


CEVAP:

Mustafa Mucib Efendi


#5

SORU:

Mustafa Mucib Efendi, gençliğinde görüşüp tanıştığı şa­irlerden topladığı şiirlerle oluşturduğu mecmuayı, daha sonra genişleterek 1710 yılında kaleme almıştır. Bu eserinin adı nedir?


CEVAP:

Tezkire-i Mucib


#6

SORU:

Maliye teşkilatının başında bulunan defterdarın yardımcısına ne ad verilirdi?


CEVAP:

Şıkk-ı sânî defterdarı


#7

SORU:

Asıl adı Mustafa’dır. İstanbul’da doğmuştur. Öğrenimini tamamladıktan son­ra Sultan IV. Mehmet’in sadrazamlarından Elmas Mehmet Paşa tarafından ko­runmuştur. Çavuş, kâtip, mektupçu ve defteremini olan, yirmi beş yıl önce yazmaya başladığı tezkiresini 1720 yılında ta­mamlayarak, Sadrazam Damat İbrahim Paşa’ya sunması sonrası, Damat İbrahim Paşa tarafından da şıkk-ı sânî defterdarlığı görevine atanan bilim adamı ve şair kimdir? 


CEVAP:

Safayî


#8

SORU:

Safayî’nin 1720 yılında tamamladı­ğı Tezkire-i Şuara olarak da bilinen, bir ön söz, on sekiz takriz ve alfabe sırasıyla 476 şairden meydana getirdiği bu eserini tamamladıktan sonra devrin sadrazamı Damat İbrahim Paşa’ya sunmuştur. Bu ünlü tezkiresinin adı nedir?


CEVAP:

Nuhbetü’l-Asar Min-Feva’idi’l-Eş’ar


#9

SORU:

Bir eserin olumlu taraflarını belirtmek üzere başkası tarafından yazılan ve ilgili eserin baş tarafına konulan yazıya ne ad verilirdi?


CEVAP:

Takriz


#10

SORU:

İstanbul’da doğdu. Asıl adı, Mehmet Emin olup Mirzazade sanıyla tanındı. Babası, Şeyhülislam Mirza Mustafa Efendi’dir. 1722 yılında ünlü tezkiresi Tezkire-i Şuara’yı tamamlayarak devrin sadrazamı Damat İbra­him Paşa’ya takdim etti. Paşa, bunun karşılığında onu İstanbul kadılığına atadı. Şiirle uğraşmış, devrinin tanınmış şairlerinden biri sayılmış ve şairliği­nin yanı sıra hattıyla da dikkat çekmiştir. Sultan III. Ahmet ve Sadrazam İbrahim Paşa’ya kasideler sunmuş; devrin önemli, önemsiz olaylarına kıta ve tarihler söy­lemiş bilim adamı ve şair kimdir?


CEVAP:

Salim


#11

SORU:

Bursa’da doğdu. Asıl adı İsmail olup Bursalı İsmail olarak tanındı. Dedesi, Seyyid Mehmet Şahin Efendi, babası Şahin Emirzade sanıyla bi­linen Mantıcı Mescidi imamı İbrahim Efendi’dir. Bursa’da Evkaf-ı Haremeyn mahkemesinde müfettiş kâtipliği, Hazret-i Emir imareti ile Yeşil imarette önce kâtiplik, bir ara Hazret-i Emir imareti Gaile naibliği ve her iki imarette de imaret müdürlüğü yaptı. Devrinde şair, tarihçi ve bilim adamı olarak tanınan bilim adamı ve şair kimdir?


CEVAP:

Beliğ


#12

SORU:

Yoksullara yardım etmek için oluşturulmuş hayır kurumuna ne ad verilirdi?


CEVAP:

İmaret


#13

SORU:

Kafzade Fa’izî’nin (y.1622) Zübdetü’l-eşar’ına zeyl olarak yazılmıştır. Faizî’nin tezkiresi gibi şiir antolojisi niteliği taşıyan Beliğ’in bu ünlü eserinin adı nedir?


CEVAP:

Nuhbetü’l-Asar Li-Zeyli Zübdeti’l-Eşar


#14

SORU:

İstanbul’da doğdu. Asıl adı Hüseyin olup Azizza­de sanıyla tanındı. Babası Lale devrinin önemli bilgin ve şairlerinden Mustafa Naim Efendi, annesi Ebezade Hüseyin Efendi’ye damat olan Rumeli kadıların­dan Balcıkî Lutfizade Ahmet Efendi’nin kızıdır. Devrinde bilim adamı, tarihçi ve şair olarak tanınan ölüm tarihi kesin bilinmemekle birlikte tezkiresini kaleme aldığı 1786 yılında ölmüş olabileceği düşünülen bilim adamı ve şair kimdir?


CEVAP:

Ramiz


#15

SORU:

Şer’î mahkemeden verilen ilâm, berat ve kadı hücceti gibi yazılardaki deyim ve tabirlere ne ad verilirdi?


CEVAP:

Şakk


#16

SORU:

Ramiz Tezkiresi olarak da bilinen Mirzazade Mehmet Salim Efendi’nin Tezkiretü’ş-şuara’sına bir zeyildir. Hüseyin Ramiz’in, 1720 ile 1784 tarihi arasındaki 64 sene içinde yetişmiş 375 şairin biyografisine yer verdiği bu ünlü tezkiresinin adı nedir?


CEVAP:

Adab-ı Zurefa


#17

SORU:

Yazma eserin kime ait olduğunu gösteren kayıta ne ad verilirdi? 


CEVAP:

Temmellük kaydı


#18

SORU:

Asıl adı Mustafa Safvet olup Kemiksizzade sanıyla tanındı. 18. yüzyılın ikinci yarısında yaşayan Kemiksizzade’nin hayatı hakkında kay­naklarda fazla bir bilgi bulunmamaktadır. Sadece, iyi bir medrese eğitimi görüp mülazım ve kadı olduğu bilinmektedir. Devrinde şiirle de ilgilenen, kendisine, asıl şöhretini kazandıran yazdığı tezkiresinin adı nedir?


CEVAP:

Nuhbetü’l-Asar Min-Feva’idi’l-Eşar


#19

SORU:

Şair ve tezkire yazarlığının yanı sıra Şeyh Gâlib’in yakın dostu olmasından ötürü tanınır. Kaleme aldığı Tezkire-i Şuara-yı Mevleviyye 1797 yılına kadar yaşayan Mevlevî şairleri ihtiva eder. Tezkire-i Şuara-yı Mevleviyye’deki şiirlerin seçimi Şeyh Galib’e ait olan, şairler hakkındaki bilgiler kendisine ait olan şair ve tezkire yazarı kimdir?


CEVAP:

Esrar Dede


#20

SORU:

İstanbul’da doğdu. Asıl adı Mehmet olup isminin başına konulan Enderunlu tamlamasıyla tanındı. Sultan III. Mustafa’nın damadı vezir Koca Bekir Paşa’nın torunu ve hassa emiri Elhac Mehmet Bey’in oğludur. İlköğrenimini babasından almıştır. 1779 tarihinde kiler-i hassa koğuşuna girdi ve uzun yıllar sarayda çalıştı. Bu görevdeyken, bir ön söz, dört bölüm ve bir hatimeden meydana gelen Mir’at-İ Şi’r adlı tezkirenin yazarı kimdir?


CEVAP:

Âkif