EVDE YAŞLI BAKIM HİZMETLERİ Dersi Uzun Süren Hastalık Tanısı Alan Yaşlı Bireyin Evde Bakımı-1 (SVO, İnme (Felç) Geçirmiş, Alzheimer ve Yatağa Bağımlı Hasta) soru cevapları:

Toplam 67 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Türkiye’de ulusal düzeyde sakatlığa ayarlanmış yaşam yılı kaybına (DALY) neden olan hastalıklar sıralamasında ikinci ve üçüncü sırada hangi hastalıklar yer almaktadır ve kayıpların ne kadarını oluşturmaktadır?


CEVAP: Türkiye’de ulusal düzeyde sakatlığa ayarlanmış yaşam yılı kaybına (DALY) neden olan ilk 10 hastalık arasında ikinci sırayı iskemik kalp hastalıkları, üçüncü sırayı ise serebrovasküler hastalıklar almaktadır. İskemik kalp hastalıklarına bağlı kaybedilen yaşam yılları, bütün kayıpların yüzde 8’ini, serebrovasküler hastalıklara bağlı kayıplar ise tüm kayıpların yüzde 6’sını oluşturmaktadır.

#2

SORU: Sağlık Bakanlığı 2010-2014 Stratejik Planında hangi hedef yer almıştır?


CEVAP: Sağlık Bakanlığı 2010-2014 Stratejik Planında; Bulaşıcı olmayan hastalıkların gelişimine neden olan risk faktörlerini azaltarak iskemik kalp hastalıkları ve serebrovasküler hastalıkların görülme sıklığını ve bu hastalıklardan kaynaklanan ölümlerin azaltılması hedefi yer almıştır.

#3

SORU: İnme (felç) ne tür bir hastalıktır ve ölüm nedeni olarak dünyada kaçıncı sırada yer alır?


CEVAP: İnme dünyada kalp hastalığı ve kanserden sonra üçüncü ölüm nedeni olup, beynin en sık görülen hastalıklarıdır. Hastaneye başvurularda önemli yer tutan inme ölümcül olabildiği gibi, çoğu zaman rehabilitasyon ve bakım gerektiren çeşitli bedensel işlevsizliğe yol açıp bireysel, sosyal ve ekonomik sorunlara neden olabilmektedir.

#4

SORU: Dünya Sağlık Örgütü (WHO)inme terimini nasıl tanımlamıştır?


CEVAP: Dünya Sağlık Örgütü (WHO) inme terimini ani gelişen, 24 saat veya daha uzun süren, ölüme yol açabilen damarsal kökenli, fokal veya global serebral fonksiyon bozukluğu ile oluşan klinik bulgular olarak tanımlamıştır.

#5

SORU: SVO (serebro vasküler olay) görülme riski oranı 65 yaş üstü bireylerde kaçtır?


CEVAP: 65 yasın üstündeki bireylerde SVO görülme riski %75’dir.

#6

SORU: İnme ne tür nedenler sonucunda görülür?


CEVAP: Beyne giden kan akımının aniden azalması ya da durması sonucu görülen serebral bir disfonksiyon olan inme, kan pıhtıları, hipertansiyon, travma, ilaçlar, enfeksiyon ve kan damarlarının hasarlanması gibi nedenler sonucunda görülür. İnmenin %80’i serebral damarlarda gelişen daralma ya da emboli nedeniyle gelişen tam blokaj nedeniyle görülür (iskemik SVO), *’si ise serebral vaskülerlerin rüptürü sonucu oluşan hemorajik SVO’dur.

#7

SORU: İnme kısaca nasıl tanımlanabilir ve beyin kanaması nedir?


CEVAP: Kısaca inme, beyne kan akımını sağlayan damarlardan birinin aniden tıkanmasıyla birlikte, beyne giden kan akımının gidişinin yavaşlaması ya da durması sonucunda meydana gelir. Ayrıca beyin damarlarından birinin ani şekilde yırtılarak, kanın beyin dokusu içine akması sonucu da oluşabilir ve buna halk arasında beyin kanaması denir.

#8

SORU: İnmeyi kaç grupta incelenebilir?


CEVAP: İnme iki grupta incelenebilir: • İskemik inme • Beyin kanaması

#9

SORU: İnmede risk faktörleri nelerdir?


CEVAP: İnmede risk faktörleri şöyle sıralanabilir: • Değiştirilemez risk faktörleri (yaş, cinsiyet, ırk ve aile öyküsü). • Değiştirilebilen risk faktörleri (hipertansiyon, diyabetes mellitus, hiperinsülinemi, glukoz intoleransı, kalp hastalıkları, hiperlipidemi, sigara, asemptomatik karotis stenozu, geçici iskemik ataklar, hemostatik faktörler [orak hücreli anemi, hiperhomosistinemi, hiperkoagülabilite, fibrinojen yüksekliği, polisitemi, protein c-s eksikliği, antifosfolipit antikor varlığı], alkol kullanımı, obezite, beslenme alışkanlıkları, fiziksel inaktivite, ilaç kullanımı ve bağımlılığı, hormon tedavisi [oral kontraseptif kullanımı, hormon replasman tedavisi], enfeksiyonlar, migren ve hiperürisemi).

#10

SORU: İnmede değiştirilemez risk faktörleri nelerdir ve nasıl açıklanabilir?


CEVAP: Değiştirilemez risk faktörleri; yaş, cinsiyet, ırk ve aile öyküsü şeklinde sıralanabilir. Yaş arttıkça inme riski artar, 55 yaşından sonra her on yıl için risk iki katına çıkar. Erkeklerde inme kadınlara göre daha fazla görülür, Ancak 35-44 yaş arası ve 85 yaş ve üstü kadınlarda inme insidansı erkeklere göre daha yüksek oranlardadır. Gebelik ve oral kontraseptif kullanımı genç kadınlarda riski attırırken, ileri yaşta ise erkeklerin kardiyovasküler hastalıklar nedeni ile daha erken yaşta ölümüne neden olabilir. Afrika ve Hispanik kökenli Amerikalılarda, Avrupa kökenli Amerikalılara göre inme insidansı ve ölüm oranı daha yüksek oranda bulunmaktadır.

#11

SORU: İnmede değiştirilebilir risk faktörleri nasıl açıklanabilir?


CEVAP: Hipertansiyon, diyabet, kalp hastalıkları, sigara içimi, yüksek kolesterol ve geçici iskemik ataklar inmeye neden olan ve sık karşılaşılan değiştirilebilir risk faktörleri arasında yer alır. İnme vakaları içinde daha kısıtlı bir yere sahip olan beyin kanamalarının en önemli nedeni ise kontrol edilemeyen hipertansiyondur. Beynin damarlarındaki baloncuklar, damar yumakları gibi kalıtsal hastalıklar da beyin kanamalarının nedenleri arasında yer alır. Beynin bir yerinde uzun süre sessiz kalan bu damar yumakları günün birinde aniden kanayabilir.

#12

SORU: Yaygın bir inme türü olan tıkayıcı inmeler kaç alanda değerlendirilebilir?


CEVAP: Yaygın bir inme türü olan tıkayıcı inmeler beş alanda değerlendirilebilir: • En önemli durumu kalp kaynaklı tıkanmalar oluşturur. • Beyni besleyen büyük damarlarda görülen problemler. • Beynin derin bölgelerini sulayan küçük damarlarda yaşanan sorunlar. • Daha az görülen nedenler, • Son grubu ise nedeni bilinmeyen inmeler oluşturur.

#13

SORU: İnme nedeniyle sağlık kuruluşlarına başvuran hastalarda en sık izlenen şikâyetler nelerdir?


CEVAP: Yapılan çalışmalarda inme nedeniyle gelen hastalarda en sık izlene şikâyetlerin konuşma bozukluğu, kol ve bacaklarda uyuşma, ağızda eğilme, baş ağrısı, bilinç bozukluğu olduğu gösterilmiştir.

#14

SORU: İnme belirtileri nelerdir?


CEVAP: İnme belirtileri şöyle sıralanabilir: • Travmaya bağlı olmaksızın ani gelişen bilinç kaybı, • Aniden yüzde, kolda veya bacakta gelişen kısmi veya tam uyuşukluk ve hareket ettirememe, • Ani gelişen görme bozukluğu veya kaybı, • Aniden oluşan konuşma bozukluğu, • Daha önce yaşanmamış ani şiddetli baş ağrısı.

#15

SORU: İskemik inme ve beyin kanaması arasındaki fark nedir?


CEVAP: İskemik inmede hastalar genellikle bilinçleri açık iken beyin kanaması vakalarında bilinç kaybı vardır.

#16

SORU: İnme tanısı nasıl konur?


CEVAP: İnmenin kesin tanısı Bilgisayarlı Tomografi (BT), Magnetik Rezonans Görüntüleme (MRG) gibi radyolojik görüntüleme teknikleri ile konur. Bunun yanı sıra ultrasonografi, laboratuvar testlerine de bakılır.

#17

SORU: İnme tedavisi nasıl uygulanır?


CEVAP: Tedavi inmenin tipine göre uygulanır. Her iki durum için de erken tanı ve hızlı müdahale hastada komplikasyon gelişiminin önlenmesi ve hayati riskin azaltılması için çok önemlidir.

#18

SORU: İskemik inmede tedavi nasıl uygulanır?


CEVAP: İskemik inmede, olay üç saati geçmemiş ise trombolitik tedavi uygulanır. Bunun uygulanamadığı durumlar için antikoagülan tedavi önerilir. Tedavide kullanılan genel prensipler; • Tansiyon kontrolü, • Solunum desteği, • Kan şekeri düzenlenmesi, • Hipertermiyi önleme, • Antiödem tedavisi, • Yutma fonksiyonunun değerlendirilmesi, • İV ve NG beslenme, • Erken pasif/aktif egzersizler yer alır.

#19

SORU: Kanamaya bağlı inmede tedavi nasıl uygulanır?


CEVAP: Kanamaya bağlı gelişen inme, tedavisinde kanamanın durdurulması esastır, gerekli koşullarda hastaya cerrahi müdahale yapılır. Tedavide diğer amaçlar kanı boşaltmak ve beyin ödemini azaltmaktır. Bunun içinde kortizon tedavisi ve konsantre IV sıvı tedavisi yapılır.

#20

SORU: Evde inmeli yaşlı bireyin bakımında ailenin rolü nedir?


CEVAP: Hastanedeki tedavi sonrasında eve gönderilen hasta ve ailesinin değişen yaşam biçimine uyum sağlayabilmesi için bilgilendirilmeye, duygusal ve sosyal anlamda desteklenmeye gereksinimi vardır. İnmenin tedavi ve rehabilitasyonu sürecinde hasta ile birlikte aile üyelerinin de yasam biçimini değiştireceği için ailenin tedaviyi, rehabilitasyonu, prognozu ve toplumsal destek kaynaklarını öğrenmesi ve gelecek planlarını buna göre yapması önem taşımaktadır. Bilişsel ve motor kaybın birlikte olduğu inmede aile içi rollerin yeniden düzenlenmesi gereksinimi fazla olabilmektedir.

#21

SORU: İnmeli yaşlı hastada görülebilecek sorunlar nelerdir?


CEVAP: İlgili sorunlar şöyle sıralanbilir: • Yutma güçlüğü, • Beden hijyen gereksinimini karşılamada yetersiz kalmak, • Beslenme yetersizliği, • Hareket kısıtlılığı, • Felçli tarafın kullanılmamasına bağlı sorunlar, • İdrar ve gaita inkontinansı (kaçırma), • İletişim kurma sorunu, konuşamama ya da kendini ifade etme yetersizliği, • İlaçlarını kullanma bilgisine sahip olmama, • İdrar boşaltımında bozulma, • Yaralanma riski (düşme, yanma vb,) • Besinleri aspire etme riskidir.

#22

SORU: Alzheimer hastalığı nedir?


CEVAP: Alzheimer Hastalığı; beynin, öncelikle hafıza olmak üzere, tüm bilişsel fonksiyonlarında ilerleyici kayba neden olan ve mikroskopik olarak beyinde anormal protein depolanmasıyla karakterize bir hastalığıdır.

#23

SORU: Demans nedir ve Alzheimer hastalığı ile ilgisi nedir?


CEVAP: Halk arasında bunama olarak bilinen demans; hafıza, lisan, aritmetik, karar verme yetisi, dikkat ve diğer bilişsel fonksiyonlarda ilerleyici kayıp demektir. Her alzheimer hastası demanslıdır ama, her demans hastası alzheimer hastası değildir. Alzheimer Hastalığı, en sık görülen demans tipidir. Bu nedenle sıklıkla ve kimi zaman yanlışlıkla, alzheimer hastalığı ile demans terimleri birbiri yerine kullanılmaktadır.

#24

SORU: Alzheimer hastalığı en çok hangi yaş grubunda görülür, dünyada ve Türkiye’de durum nedir?


CEVAP: Alzheimer hastalığı, yaşlı nüfusun yoğun olduğu gelişmiş ülkelerde daha yoğun olarak görülmektedir. Türkiye ise ciddi sayıda alzheimer hastasına sahip olmamakla birlikte, hızla yaşlanan bir ülke olarak yakın gelecekte alzheimerlı hasta sayısında önemli bir artısın olacağı tahmin edilmektedir. Dünyada Alzheimerlı hasta sayısı ve öngörüler, sağlıklı istatistiklerle ortaya konulabilirken, Türkiye’de ne yazık ki kesin veriler bulunmamaktadır. Bugün dünyada 20-25 milyon civarında Alzheimer hastası olduğu düşünülmektedir. Halen Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde 65 yaşın üstündeki sekiz kişiden, 80 yasından büyüklerde ise her iki kişiden biri Alzheimer hastasıdır. Yine Alzheimer Derneği verilerine göre; Türkiye’de yaklaşık 480.000 Alzheimer hastası olduğu tahmin edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; Türkiye, 2050 yılında dünyada en çok Alzheimer hastası bulunması beklenen dört ülkeden biridir.

#25

SORU: Alzheimer hastalığında görülen sorunlar nelerdir?


CEVAP: İlgili sorunlar şöyle sıralanbilir: • Hafıza sorunları, • Düşünme ve nedenselleştirme zorluğu, • Karar vermede güçlük, • Kelime bulma güçlüğü, • Aritmetik işlemlerde güçlük, • Kişilik ve davranış değişiklikleri, • Kaybolmalar, • Eskiden kolaylıkla yapabildiği işlevleri yapma güçlüğü.

#26

SORU: Alzheimer hastalığının evreleri nelerdir?


CEVAP: Alzheimer hastalığının evreleri şunlardır: • Erken dönem, • Orta dönem, • İleri dönem.

#27

SORU: Alzheimer hastalığı erken döneminde ne tür belirtiler vardır?


CEVAP: Erken dönemde; hafif ve genellikle ihmal edilen belirtiler vardır. Bu belirtiler arasında; unutkanlık, yorgunluk, kelimeleri hatırlayamama, yeni şeyleri öğrenememe, sosyal davranış ve karar verme bozukluğu vardır. Uzak geçmişi daha hatırlar iken yakın geçmişi hatırlayamazlar.

#28

SORU: Alzheimer hastalığı orta döneminde ne tür belirtiler vardır?


CEVAP: Orta dönemde; günlük yaşam aktivitelerinin sürmesini engelleyen belirgin düzeyde belirti ve problemler ortaya çıkar. Bu belirtive problemler arasında; kaybolmalar, motor yetilerde bozulma, huzursuzluk, agresyon, sosyal ilişkilerde bozulma ve paranoya vardır.

#29

SORU: Alzheimer hastalığı ileri döneminde ne tür belirtiler vardır?


CEVAP: İleri dönemde; hasta, bakım verenlere tam bağımlı hale gelir, fiziksel bozukluklar da eklenir. Bu fiziksel bozukluklar arasında; mesane ve bağırsak kontrolünde bozulma, konuşma ya da basit emirlere uymada bozukluk, hayal görme, emosyonel bozukluk, farkındalık halinin kaybı ve sürekli dolanıp durmalar vardır.

#30

SORU: Alzheimerlı yaşlının evde bakımı sırasında, nasıl davranılmasının bilinmesi gereken konular nelerdir?


CEVAP: Alzheimerlı yaşlının evde bakımı sırasında çeşitli konulara yönelik çeşitli sorunlarla karşılaşılabilir. Alzheimerlı yaşlının evde bakımı sırasında hangi konularda nasıl davranmak gerektiğini bilmek gereklir. Bu konular şöyle sıralanabilir: • Bellek kaybıyla başa çıkmak, • İletişim sorunlarına yönelik, • Öfke krizlerine yönelik, • Giyinmesine yönelik, • Beslenmesine yönelik, • Banyosuna yönelik, • Tuvalet hijyenine yönelik, • Uyku hijyenine yönelik, • Sanrı ve halüsünasyonlara yönelik, • Kaybolmalara yönelik, • Kazalara yönelik

#31

SORU: Alzheimerlı yaşlıya Bellek kaybıyla başa çıkmak konusunda nasıl davranılmalıdır?


CEVAP: Alzheimer hastalığında ortaya çıkan belirti genellikle bellek kaybıdır ve hastalık ilerledikçe bu sorun giderek kötüleşir. Bellek kaybı sürecinin yavaşlatılmasında; Bellek bozukluğuna karsı notlarla yardımcı olun: Hastalar uzak geçmişi ayrıntılı olarak hatırlarken, birkaç dakika önce gelişen olayları hatırlamakta zorluk çekerler. Ancak ileri dönemlerde uzak geçmişle ilgili ayrıntılar da yavaş yavaş silinmeye başlar.

#32

SORU: Alzheimerlı yaşlıya İletişim sorunlarına yönelik nasıl davranılmalıdır?


CEVAP: Hasta iletişim kurar iken basit ve kısa cümleler kurun. Alzheimer hastası ile konuşurken basit kelimeler ve kısa cümleler kullanılmalı, ses tonu hafif ve nazik olmalıdır. Cevap vermesi için yeterli süre tanınmalı, cevaplandırırken onu kesmemeye çalışılmalıdır.

#33

SORU: Alzheimerlı yaşlıya Öfke krizlerine yönelik nasıl davranılmalıdır?


CEVAP: Yaşlının daha önceki yeteneklerini göze alarak planlanmış basit aktiviteler uygun olacaktır. Çok fazla beklenti koymadan, aktiviteye başlamasına yardımcı olmak ve aktiviteyi küçük parçalara bölmek yardımcı olacaktır. Öfke ve ajitasyon işaretleri açısından dikkatli olunmalı ve böyle bir durumda nazikçe yardım edilmeli ya da hastanın ilgisini başka bir yöne çekmeye çalışılmalıdır.

#34

SORU: Alzheimerlı yaşlıya Giyinmesine yönelik nasıl davranılmalıdır?


CEVAP: Kendi kendine giyinmesine sabır gösterin. Alzheimer hastası olan bir kişi için giyinmek pek çok zorluğu bir araya getirmektedir. Ne giyileceğinin seçilmesi, giysilerin giyilmesi veya çıkarılması, düğmeler ve fermuarla basa çıkmak bunların içindedir. Kişinin günün aynı saatlerinde giyinmesini sağlayarak bunu günlük rutinin bir parçası haline getirmeye çalışılmalıdır.

#35

SORU: Alzheimerlı yaşlıya Beslenmesine yönelik nasıl davranılmalıdır?


CEVAP: Yemeği sınırlı sayıda ve küçük porsiyonlarla verin. Yemek yemek de bir sorun olabilir bazı hastalar sürekli yemek isterken bazılarının da iyi bir besin alımı için desteklenmesi gerekebilir. Yemek için sakin bir ortam oluşturulmalıdır. Yemek sınırlı sayıda çeşit ve küçük porsiyonlar halinde sunulmalıdır.

#36

SORU: Alzheimerlı yaşlıya Banyosuna yönelik nasıl davranılmalıdır?


CEVAP: Her gün banyo yaptırmayın, arada ıslak havlularla silme banyosu verebilirsiniz. Bazı hastalar banyo yapmaktan korkup, agresyon gösterebilmektedir.

#37

SORU: Alzheimerlı yaşlıya Tuvalet hijyenine yönelik nasıl davranılmalıdır?


CEVAP: Hastanın tuvalet rutini oluşturulmalı, hastalık ilerledikçe Alzheimer hastası mesane ve barsak kontrolü ile ilgili problemler yaşayabilir. Hastayı tuvalete götürmek için bir rutin oluşturulmalı ve buna mümkün olduğunca bağlı kalmaya çalışılmalıdır.

#38

SORU: Alzheimerlı yaşlıya Uyku hijyenine yönelik nasıl davranılmalıdır?


CEVAP: Uyuyabilmesi için sakın ve huzurlu bir ortam oluşturun. Alzheimer hastası olan birçok kişi ve yakınları için geceler zor geçebilmektedir. Uykuyu destekleyecek sakin ve huzurlu bir ortam oluşturmaya çalışılmalıdır. Aksamları hep aynı saatte yatması sağlanmalıdır.

#39

SORU: Alzheimerlı yaşlıya Sanrı ve halüsünasyonlara yönelik nasıl davranılmalıdır?


CEVAP: Hastalık ilerledikçe Alzheimer hastasında varsanı (Halüsinasyon) ve sanrılar (delüzyon) ortaya çıkabilmektedir. Halüsinasyonlar kişinin olmayan bir şey görmesi, işitmesi, koklaması veya hissetmesidir. Delüzyon ise hastanın ikna edilemediği yanlış düşünceleridir. Bazen halüsinasyonlar ve delüzyonlar fiziksel bir hastalığın da belirtisi olabilmektedir. Kişinin ilgisi başka bir konuya çekilmeye çalışılmalıdır. Televizyonda rahatsız edici ve şiddet içerikli bir program varsa kapatılmalıdır.

#40

SORU: Alzheimerlı yaşlıya Kaybolmalara yönelik nasıl davranılmalıdır?


CEVAP: Gezinmelere karsı kapıları kilitli tutun. Hastayı güvende tutabilmek bakımı sağlayan kişinin en önemli sorumluluklarından biridir. Bazen Alzheimer hastalarının evden uzaklaşma ve gezinme gibi eğilimleri olabilmektedir.

#41

SORU: Alzheimerlı yaşlıya Kazalara yönelik nasıl davranılmalıdır?


CEVAP: Hastalar bazen ocağın üzerinde yemeği unutabilir ya da yanan cisimleri ocağın üzerinde kullanabilir. Bu tür kazaları örn. yangınları ya da gaz zehirlenmelerini önlemek için tedbirlerin alınması gerekir. İçeride ya da dışarıda tehlike yasatabilecek eşyalar ortadan kaldırılmalıdır.

#42

SORU: Yatağa bağımlılık nedir?


CEVAP: Yatağa bağımlılık bireyin kendi ihtiyaçlarını karşılayamadıkları, her gün bağımsızca yaptıkları günlük yaşam aktivitelerinin bir kısmının veya tamamının yapılamaması durumudur. Kısaca bu durum banyo yapma, tuvalet ihtiyacını karşılayamama, saç ve ağız bakımı, giyinme, yemek yeme, hareket etme, güvenliğin sağlanması, iletişim becerilerini kurma gibi faaliyetlerin yerine getirilememesidir.

#43

SORU: Yatağa bağımlı hastalarda gelişen fizyolojik değişimlerin beden sistemleri üzerindeki etkileri nelerdir?


CEVAP: İlgili etkiler şöyle sıralanabilir: • Deri: Uzun süre yatmaya bağlı basınç ülserleri (yatak yarası) gelişebilir. • Kas-iskelet sistemi: Kuvvetsizlik, sırt ağrısı, kontraktür, kemik erimesi. • Kardiyovasküler sistem: Ortostatik hipotansiyon (kan basıncında düşme), kan pıhtılaşması, kalp yükünde artış. • Solunum sistemi: Göğüs kafesinde genişlemede azalmaya bağlı solunumun etkinliğinde ve gücünde azalma, buna bağlı pnömoni gelişme riski, sekresyon birikimi, solunum asidozu. • Sindirim sistemi: İştahsızlık, kabızlık • Böbrek sistemi: İdrar yapmada güçlük, böbrek taşı ve mesanede idrar birikimi ve buna bağlı ağrı. • Mental durum: Depresyon, uyku sorunları ve anksiyete.

#44

SORU: Yatağa bağımlı hastalara günlük yapılması gereken bakım ve işlemler nelerdir?


CEVAP: İlgili bakım ve işlemler şöyle sıralanabilir: • Göz bakımı, • Ağız-kulak-burun temizliği, • Tuvalet bakımı, • Kısmi vücut temizliği, • Beslenme, • Hafif egzersiz ve pozisyon değişikliği, • Yatak çarşaflarının değişimi, • Masaj.

#45

SORU: Yatağa bağımlı hastalara haftalık yapılması gereken bakım ve işlemler nelerdir?


CEVAP: İlgili bakım ve işlemler şöyle sıralanabilir: • Saç banyosu, • Vücut banyosu.

#46

SORU: Yatak yaraları en çok hangi bölgelerde oluşur?


CEVAP: Yatak yaraları sıklıkla geliştiği alanlar, kürek kemiklerinin çıkıntıları, leğen kemiğinin çıkıntıları, kuyruk sokumu, dirsekler, topuklar ve avuç ayalarıdır.

#47

SORU: Yatak yaralarının önlenmesi için neler yapılmalıdır?


CEVAP: Yatak yaralarının önlenmesi için yapılması gerekenler şöyle sıralanabilir: • Basınç bölgelerine her gün masaj yapın ve gözleyin, • Hastanın pozisyonu her iki saatte bir değiştirin, • Hastanın derisinin daima temiz ve kuru tutulması ve çarşaflarının kırışıksız olmasını sağlayın, • Battaniye ve örtülerin basınç yapmaması için ayak tahtası, kafes, topukluk gibi araçlar kullanılması gerekebilir, • Hareket isteğini azaltıcı sakinleştiricilerin kullanılmasından doktor önermedikçe kaçının, • Hastanıza ve bakım veren herkese sık sık pozisyon değiştirmenin, masajın ve egzersizin önemini anlatın, • Mümkünse hastanızın havalı yatak kullanmasını sağlayın, • Yara oluşmuşsa üzerine olabilecek basıncı önleyin, • Hastanızı her pozisyon verişinizde derisini gözleyin ve kızarık bölgeler var ise üzerindeki basıyı kaldırın (kalın battaniye, örtü gibi), • Hastanızın derisini temiz ve kuru tutun, • Derisini nemlendirin, ancak cildini tahriş edecek kadar nemli alanlar kalmamasına dikkat edin.

#48

SORU:

İnme nasıl tanımlanmaktadır?


CEVAP:

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) inme terimini “ani gelişen, 24 saat veya daha uzun süren, ölüme yol açabilen damarsal kökenli, fokal veya global serebral fonksiyon bozukluğu ile oluşan klinik bulgular” olarak tanımlamıştır.


#49

SORU:

İnmeye neden olan faktörler nelerdir?


CEVAP:

Beyne giden kan akımının aniden azalması ya da durması sonucu görülen serebral bir disfonksiyon olan inme, kan pıhtıları, hipertansiyon, travma, ilaçlar, enfeksiyon ve kan damarlarının hasarlanması gibi nedenler sonucunda görülür. İnmenin %80’i serebral damarlarda gelişen daralma ya da emboli nedeniyle gelişen tam blokaj nedeniyle görülür (iskemik SVO), %20’si ise serebral vaskülerlerin rüptürü sonucu oluşan hemorajik SVO’dur. Kısaca inme, beyne kan akımını sağlayan damarlardan birinin aniden tıkanmasıyla birlikte, beyne giden kan akımının gidişinin yavaşlaması ya da durması sonucunda meydana gelir.


#50

SORU:

İnmenin risk faktörleri nasıl sınıflandırılır?


CEVAP:

Değiştirilemez risk faktörleri

Değiştirilebilir risk faktörleri


#51

SORU:

İnmenin değiştirilemez risk faktörleri nelerdir?


CEVAP:

Değiştirilemez risk faktörleri; yaş, cinsiyet, ırk ve aile öyküsünden oluşur.


#52

SORU:

İnmenin değiştirilebilir risk faktörleri nelerdir?


CEVAP:

Değiştirilebilen risk faktörleri; hipertansiyon, diyabetes mellitus, hiperinsülinemi, glukoz
intoleransı, kalp hastalıkları, hiperlipidemi, sigara, asemptomatik karotis stenozu, geçici
iskemik ataklar, hemostatik faktörler [orak hücreli anemi, hiperhomosistinemi, hiperkoagülabilite, fibrinojen yüksekliği, polisitemi, protein c-s eksikliği, antifosfolipit antikor varlığı], alkol kullanımı, obezite, beslenme alışkanlıkları, fiziksel inaktivite, ilaç kullanımı ve bağımlılığı, hormon tedavisi [oral kontraseptif kullanımı, hormon replasman tedavisi], enfeksiyonlar, migren ve hiperürisemi olarak karşımıza çıkar. 


#53

SORU:

İnme belirtileri nelerdir?


CEVAP:

İnmeye bağlı belirtileri şöyle sıralayabiliriz;
• Travmaya bağlı olmaksızın ani gelişen bilinç kaybı
• Aniden yüzde, kolda veya bacakta gelişen kısmi veya tam uyuşukluk ve hareket ettirememe
• Ani gelişen görme bozukluğu veya kaybı
• Aniden oluşan konuşma bozukluğu
• Daha önce yaşanmamış ani şiddetli baş ağrısı


#54

SORU:

İnmede tanı nasıl yapılır?


CEVAP:

İnmenin kesin tanısı Bilgisayarlı Tomografi (BT), Magnetik Rezonans Görüntüleme
(MRG) gibi radyolojik görüntüleme teknikleri ile konur. Bunun yanı sıra ultrasonografi,
labarotuvar testlerine de bakılır.


#55

SORU:

İnme tedavisinde kullanılan genel prensipler nelerdir?


CEVAP:

• Tansiyon kontrolü,

• Solunum desteği,

• Kan şekeri düzenlenmesi,

• Hipertermiyi önleme,

• Antiödem tedavisi,

• Yutma fonksiyonunun değerlendirilmesi

• İV ve NG beslenme,

• Erken pasif/aktif egzersizler 


#56

SORU:

Kanamaya bağlı inmelerde müdahale nasıl olmalıdır?


CEVAP:

Kanamaya bağlı gelişen inme, tedavisinde kanamanın durdurulması esastır, gerekli koşullarda hastaya cerrahi müdahale yapılır. Tedavide diğer amaçlar kanı boşaltmak ve beyin ödemini azaltmaktır. Bunun içinde kortizon tedavisi ve konsantre IV sıvı tedavisi yapılır.


#57

SORU:

İnme aile yaşamını nasıl etkiler?


CEVAP:

Hastanedeki tedavi sonrasında eve gönderilen hasta ve ailesinin değişen yaşam biçimine uyum sağlayabilmesi için bilgilendirilmeye, duygusal ve sosyal anlamda desteklenmeye gereksinimi vardır. İnmenin tedavi ve rehabilitasyonu sürecinde hasta ile birlikte aile üyelerinin de yaşam biçimini değiştireceği için ailenin tedaviyi, rehabilitasyonu, prognozu ve toplumsal destek kaynaklarını öğrenmesi ve gelecek planlarını buna göre yapması önem taşımaktadır. Bilişsel ve motor kaybın birlikte olduğu inmede aile içi rollerin yeniden düzenlenmesi gereksinimi fazla olabilmektedir.


#58

SORU:

İnmeli yaşlı bireylerde ne gibi sorunlar görülür?


CEVAP:

İnmeli yaşlıda görülebilecek sorunlar;
• Yutma güçlüğü,
• Beden hijyen gereksinimini karşılamada yetersiz kalmak,
• Beslenme yetersizliği,
• Hareket kısıtlılığı,
• Felçli tarafın kullanılmamasına bağlı sorunlar,
• İdrar ve gaita inkontinansı (kaçırma),
• İletişim kurma sorunu, konuşamama ya da kendini ifade etme yetersizliği,
• İlaçlarını kullanma bilgisine sahip olmama,
• İdrar boşaltımında bozulma,
• Yaralanma riski (düşme, yanma vb,)
• Besinleri aspire etme riskidir.


#59

SORU:

Alzheimer nedir?


CEVAP:

Alzheimer Hastalığı; beynin, öncelikle hafıza olmak üzere, tüm bilişsel fonksiyonlarında ilerleyici kayba neden olan ve mikroskopik olarak beyinde anormal protein depolanmasıyla karakterize bir hastalığıdır.


#60

SORU:

Alzheimer ile yaş arasında nasıl bir ilişki vardır?


CEVAP:

İlerleyen yaşla birlikte, Alzheimer hastalığının görülme sıklığı artar ancak Alzheimer hastalığının normal yaşlanmanın kaçınılmaz sonucu olmadığı bilinmelidir. Normal yaşlanma sürecinde beyinde yapısal bir takım değişiklikler olur ama bilişsel/zihinsel yetilerde belirgin bir kayıp söz konusu değildir. Alzheimer Hastalığı’nda ise belirgin şekilde “yeni bilgileri öğrenme güçlüğü”vardır. Alzheimer Hastalığı bir ruh hastalığı değildir ama hastalığın seyri süresince psikiyatrik bulgular eklenir bu nedenle bir psikiyatri hastası ile benzerlikleri olabilir.


#61

SORU:

Alzheimer hastalarında görülen sorunlar nelerdir?


CEVAP:

• Hafıza sorunları
• Düşünme ve nedenselleştirme zorluğu
• Karar vermede güçlük,
• Kelime bulma güçlüğü,
• Aritmetik işlemlerde güçlük,
• Kişilik ve davranış değişiklikleri,
• Kaybolmalar,
• Eskiden kolaylıkla yapabildiği işlevleri yapma güçlüğü


#62

SORU:

Alzheimer hastalığının evreleri nelerdir?


CEVAP:

Erken dönemde; hafif ve genellikle ihmal edilen belirtiler vardır. Unutkanlık, yorgunluk, kelimeleri hatırlayamama, yeni şeyleri öğrenememe, sosyal davranış ve karar verme bozukluğu olur. Uzak geçmişi daha hatırlar iken yakın geçmişi hatırlayamazlar.

Orta dönemde; günlük yaşam aktivitelerinin sürmesini engelleyen belirgin düzeyde belirti ve problemler ortaya çıkar. Kaybolmalar, motor yetilerde bozulma, huzursuzluk, agresyon, sosyal ilişkilerde bozulma ve paranoya vardır.

İleri dönemde; hasta, bakım verenlere tam bağımlı hale gelir, fiziksel bozukluklar da eklenir. Mesane ve bağırsak kontrolünde bozulma, konuşma ya da basit emirlere uymada bozukluk, hayal görme, emosyonel bozukluk, farkındalık halinin kaybı ve sürekli dolanıp durmalar vardır.


#63

SORU:

Alzheimer hastalarıyla iletişim nasıl olmalıdır?


CEVAP:

Hasta iletişim kurar iken basit ve kısa cümleler kurun. Alzheimer hastası ile konuşurken basit kelimeler ve kısa cümleler kullanılmalı, ses tonu hafif ve nazik olmalıdır. Alzheimer hastalığı olan bir kişiyle çocuk gibi ya da o orada yokmuş gibi konuşulmamalıdır. Cevap vermesi için yeterli süre tanınmalı, cevaplandırırken onu kesmemeye çalışılmalıdır. Eğer yaşlı bir kelimeyi ya da sonucu ifade etmekte zorlanıyorsa yavaşça aradığı kelimeyi ona hatırlatabilirsiniz.


#64

SORU:

Alzheimer hastasının kaybolmasını önlemek için neler yapılmalıdır?


CEVAP:

Gezinmelere karşı kapıları kilitli tutun. Hastayı güvende tutabilmek bakımı sağlayan kişinin en önemli sorumluluklarından biridir. Bazen Alzheimer hastalarının evden uzaklaşma ve gezinme gibi eğilimleri olabilmektedir. Kişinin bir kimlik taşıması ve bunun medikal bilgi de içermesi hasta kaybolduğunda hastayı bulanlara yardımcı olabilmektedir. Kapıların kilitli tutulması ve hastanın alışkın olduğu kilidi açabildiği durumda ek kilit uygulaması yardımcı olacaktır.


#65

SORU:

Yatağa bağlı hastalarda ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler nelerdir?


CEVAP:

Yatağa bağımlı hastalarda gelişen fizyolojik değişimler beden sistemleri üzerinde kendini gösterir;
• Deri: uzun süre yatmaya bağlı basınç ülserleri (yatak yarası) gelişebilir.
• Kas-iskelet sistemi: kuvvetsizlik, sırt ağrısı, kontraktür, kemik erimesi.
• Kardiyovasküler sistem: Ortostatik hipotansiyon (kan basıncında düşme), kan pıhtılaşması, kalp yükünde artış.
• Solunum sistemi: göğüs kafesinde genişlemede azalmaya bağlı solunumun etkinliğinde ve gücünde azalma, buna bağlı pnömoni gelişme riski, sekresyon birikimi, solunum asidozu.
• Sindirim sistemi: İştahsızlık, kabızlık
• Böbrek sistemi: idrar yapmada güçlük, böbrek taşı ve mesanede idrar birikimi ve buna bağlı ağrı.
• Mental durum: depresyon, uyku sorunları ve anksiyete.


#66

SORU:

Yatağa bağımlı hasta bakımında günlük yapılması gereken bakımlar ve işlemler nelerdir?


CEVAP:

• Göz bakımı
• Ağız-kulak-burun temizliği
• Tuvalet bakımı
• Kısmi vücut temizliği
• Beslenme
• Hafif egzersiz ve pozisyon değişikliği
• Yatak çarşaflarının değişimi
• Masaj


#67

SORU:

Yatak yaralarının önlenmesi için neler yapılmalıdır?


CEVAP:

• Basınç bölgelerine her gün masaj yapın ve gözleyin,
• Hastanın pozisyonu her iki saatte bir değiştirin,
• Hastanın derisinin daima temiz ve kuru tutulması ve çarşaflarının kırışıksız olmasını sağlayın,
• Battaniye ve örtülerin basınç yapmaması için ayak tahtası, kafes, topukluk gibi araçlar kullanılması gerekebilir,
• Hareket isteğini azaltıcı sakinleştircilerin kullanılmasından doktor önermedikçe kaçının,
• Hastanıza ve bakım veren herkese sık sık pozisyon değiştirmenin, masajın ve egzersizin önemini anlatın,
• Mümkünse hastanızın havalı yatak kullanmasını sağlayın.
• Yara oluşmuşsa üzerine olabilecek basıncı önleyin,
• Hastanızı her pozisyon verişinizde derisini gözleyin ve kızarık bölgeler var ise üzerindeki basıyı kaldırın (kalın battaniye, örtü gibi)
• Hastanızın derisini temiz ve kuru tutun.
• Derisini nemlendirin, ancak cildini tahriş edecek kadar nemli alanlar kalmamasına dikkat edin (ör. inkontinanslı hastaların ıslak yatması, aşırı terleyen yaşlının giysilerinin değiştirilmemesi vb).