FİTOPATOLOJİ Dersi PARAZİTİZM VE HASTALIK GELİŞİMİ soru cevapları:

Toplam 40 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Bitkilerde hastalık oluşumuna neden olan organizma grupları nelerdir?


CEVAP: Bitkilerde çeşitli organizmalar tarafından hastalık oluşturulması doğada yaygın olarak görülen bir durumdur. Hastalık oluşumuna neden olan organizma grupları içerisinde tür sayısı dikkate alındığında sırası ile fungus, virüs, bakteri ve diğer organizmalar önem arz etmektedir. Bir bölgede veya bir konukçu bitki türünde görülen hastalıkların sayısı ve önemi zamana ve çevresel şartlara bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.

#2

SORU: Patojenler bitkileri nasıl enfekte ederler ?


CEVAP: Patojenler farklı bitki türlerinin çeşitli organlarına ve dokularına saldırarak onları enfekte ederler. Bu organ ve dokuların yaşı da patojen gelişimine etki yapmaktadır. Bazı patojenler tek bir bitki türünü enfekte edebilirken, bir kısmı tek bir bitki cinsine giren bitki türlerini enfekte edebilmektedir. Bir kısım patojen ise birçok familyaya giren çok sayıda bitki türünü enfekte edebilmekte, bir başka deyişle konukçu dizisi oldukça geniştir. Patojenler enfekte ettikleri bu bitkilerin kök, kök boğazı, gövde, yaprak, çiçek veya meyvelerinde gelişimlerini sürdürmektedir. Bazen bir patojen bitkinin birden fazla organını da enfekte edebilmektedir. Örneğin yaprağı enfekte edebilen bir patojen meyvede de hastalığa neden olabilmektedir. Enfeksiyonun gerçekleşmesinde bitki yaşı da rol oynamakta, bazı patojenler fidelere veya bitkinin genç organlarına saldırırken diğerleri olgun dokulara da saldırarak enfeksiyona neden olabilmektedir.

#3

SORU: Parazit ve parazitizm kavramları ne demektir?


CEVAP: Doğadaki organizmalar ihtiyaç duydukları gıda maddelerini farklı yollarla temin ederler. Bazı organizmalar diğer organizmaların üzerinde veya içerisinde yaşamlarını sürdürürken ihtiyaç duydukları gıda maddelerini sağlarlar. Bu tür organizmalar parazit olarak isimlendirilir. Parazitin gıda maddelerini konukçudan temin etmesi ise parazitizm olarak bilinmektedir. Bitki paraziti olan organizmalar bitkiler üzerinde gelişir ve çoğalırlar. Bitkilerde parazit olarak yaşayan bu organizmaların ihtiyaç duydukları su ve gıda maddelerini konukçusu olan bitkilerden temin etmeleri sonucu konukçularının hayat olayları seyrini, dolayısı ile konukçunun gelişimini ve üremesini olumsuz yönde etkilerler. Çoğu zaman parazitizm patojenisite ile yakın ilişkili bir durumdur. Hastalığı oluşturmak için gerekli şartların oluşması durumunda bir parazitin konukçuya saldırması ve istila etmesi, hastalık gelişimi ile sonuçlanır.

#4

SORU: Patojenler konukçu bitkilerde nasıl zararlar oluştururlar?


CEVAP: Bitki hastalıklarına neden olan patojenler ihtiyaç duydukları gıda maddelerini konukçu bitki hücrelerinden sağlamakta ve bu yolla konukçu hücreleri zayışatmaktadırlar. Buna ilaveten çoğu bitki patojeni tarafından salgılanan çeşitli enzimler, toksinler, büyüme düzenleyicileri gibi maddeler konukçu bitki hücrelerini öldürür veya gelişimlerini olumsuz yönde etkiler. Bu tür maddelerden etkilenmiş bitki dokularında solunum, hücre bozulması veya parçalanması, solma, anormal hücre bölünmesi ve genişlemesi, klorofil gibi özellikli maddelerde bozulmalar artmaktadır. Bütün bunların sonucu patojen tipine bağlı olarak bitkinin belirli organları veya tamamı zarar görür.

#5

SORU: Bir patojen neden tüm bitki türlerini hastalandıramaz?


CEVAP: Bir bitkinin hastalandırılması her şeyden önce patojenin konukçu bitkiyi tanımasına ve bitkiye penetrasyon yapabilmesine bağlıdır. Takiben bitkinin sahip olduğu yapısal, genetik veya biyokimyasal dayanıklılık mekanizmalarını aşarak enfeksiyonu başlatması zorunludur. Ayrıca, patojenin ihtiyaç duyduğu besin maddelerinin o bitkide bulunması veya patojenin bu maddeleri alabileceği forma dönüştürmek için gerekli enzimlere sahip olması da önem arz etmektedir. Ancak bu durumda patojen bitkiyi hastalandırabilir. Her bitki türü bilinen bitki patojenlerinin çok az bir kısmına hassasiyet göstermekte, bu nedenle bir patojen tüm bitki türlerini hastalandıramamaktadır. Ancak patojen veya konukçu bitkideki genetik değişiklikler sonucu, bir patojen daha önce kendisine dayanıklılık gösteren konukçu bitkileri de saldırabilmektedir. Bu durum doğada canlıların farklı etkileşimlere maruz kalmasından kaynaklanabilmektedir.

#6

SORU: Bitkilerdeki hastalığın gelişiminde hastalık üçgeni nasıl işler?


CEVAP: Hastalığın oluşumunda rol oynayan üç faktörün birbiri ile olan ilişkisi bir üçgen ile temsil edilmekte ve hastalık üçgeni olarak isimlendirilmektedir. Üçgenin her kenarı patojen, konukçu ve çevre faktörlerinden birini, üçgenin alanı ise bir bitkide veya bitki populasyonundaki hastalık miktarını temsil etmektedir. Üçgende her kenar uzunluğu hastalık oluşumu için gerekli faktörlerin uygunluğuna paralel olarak değişkenlik göstermektedir. Konukçu bitki türü hassas, konukçu gelişmesinin hassas döneminde veya konukçu yoğun bir şekilde yetiştiriliyorsa üçgenin konukçuyu temsil eden kenarı uzun olacak, buna bağlı olarak da hastalık miktarı artacaktır. Konukçu açısından bu şartların tersi oluştuğunda ise konukçuyu temsil eden kenarı kısa olacak, hastalık miktarı da azalacaktır. Benzer şekilde patojen virulent, bol ve aktif dönemde ise patojen kenarı uzun olacak ve hastalık miktarı artacaktır. Uygun çevre şartlarının (sıcaklık, nem vs.) olması patojen açısından avantaj oluşturacak veya konukçunun dayanıklılığını azaltacak, bunun sonucunda çevre faktörlerini temsil eden kenar uzunluğu ve buna bağlı olarak hastalık miktarı artacaktır. Üç faktörden birinin sıfır olması durumunda ise hastalık oluşmayacaktır.

#7

SORU: Hastalık devri ne demektir?


CEVAP: Bitki hastalık nedenlerinin büyük çoğunluğu bulaşıcı karakterde olup çeşitli patojenler tarafından oluşturulmaktadır. Patojenin hayat dönemi ve doğadaki davranışlarının bilinmesi hastalık gelişimini anlamak ve mücadele yöntemlerini belirlemek için zorunludur. Her enfeksiyon hastalığında patojenin konukçu bitkide oluşturduğu hastalığın gelişimini ve doğada devamını sağlayan ve nispeten birbirini takip eden seri olaylar zinciri bulunmaktadır. Zincirleme şekilde süre gelen bu olaylara hastalık devri adı verilmektedir. Bu olaylar bir vejetasyon periyodunu içine alan ve bir vejetasyon periyodundan gelecek periyoda kadar olan süreç içerisinde patojenin gelişim dönemlerini ve bitkide meydana gelen değişiklikleri içermektedir.

#8

SORU: Hastalık devri kaç dönemden oluşmaktadır?


CEVAP: Hastalık devri; ? İnokulasyon, ? Penetrasyon, ? Enfeksiyon, ? Konukçu bitkide patojenin gelişmesi, ? Patojenin çoğalması, ? Patojenin yayılması, ? Kışlama, olmak üzere yedi dönemden oluşmaktadır.

#9

SORU: İnokulasyon ne demektir?


CEVAP: İnokulasyon, patojen ile konukçu bitkinin temasa gelmesi olayıdır. İnokulum ise, bitkide enfeksiyonu oluşturacak patojenin miktarıdır. Funguslarda inokulum misel parçaları, spor veya sklerotilerdir. Bakteri, virüs, viroid, protozoa ve mollikütlerde inokulum patojenin kendisinin tamamıdır. Parazitik yüksek bitkilerde ise bitki parçaları veya tohumdur.

#10

SORU: İnokulum tipleri nelerdir?


CEVAP: Kışlayan ve ilkbaharda ilk enfeksiyonları oluşturan inokulum primer inokulumdur. Primer inokulumun oluşturduğu enfeksiyon primer enfeksiyon olarak isimlendirilir. Primer enfeksiyon sonucu oluşan inokulum ise sekonder inokulum olup, bu inokulum sekonder enfeksiyonları oluşturur. Genel olarak primer inokulum ne kadar çok ve konukçu bitkiye ne kadar yakın ise hastalık şiddeti ve ürün kaybı o derece yüksek olur.

#11

SORU: İnokulum kaynakları nerelerdir?


CEVAP: İnokulum kaynağı farklı yerlerde bulunabilmektedir. Ağaç ve çalılar gibi çok yıllık bitkilerdeki fungal ve bakteriyel hastalıklarda inokulum bitkilerin dal, gövde veya köklerinde bulunmaktadır. Bazen bitkinin yetiştiği alandaki bitki artıklarında veya toprakta bulunur. Bazen de tarlaya dışarıdan tohumla, şaşırtılan fidelerle, yumrularla veya diğer bazı vejetatif çoğalma organlarıyla gelir. Dış inokulum kaynakları tarlanın hemen yanında olabileceği gibi çok uzaklarda da olabilir. Birçok bitki hastalığında, özellikle tek yıllık bitkilerde görülen hastalıklarda inokulum çok yıllık yabancı otlarda veya alternatif konukçularda bulunur, her vejetasyon periyodunda buradan hastalık oluşturacağı bitkilere yayılır. Fungus, bakteri ve parazitik yüksek bitkilerde genellikle inokulum enfekteli bitkilerin üzerinde oluşur veya enfekteli dokunun parçalanması sonucu serbest kalarak buradan sağlıklı bitkilere çeşitli yollarla yayılır. Virüs, viroid, molliküt, bazı bakteriler ve protozoalarda inokulum bitki dokusu içerisinde oluştuğundan bu tip patojenlerin enfekteli bitkilerden sağlıklı bitkilere taşınmasında böcek, akar, nematod, fungus gibi çeşitli vektörler rol oynar.

#12

SORU: Penetrasyon ne demektir?


CEVAP: Hastalık etmeninin konukçu bitki bünyesine girmesi penetrasyon olarak isimlendirilir. Patojenler, konukçu bitkilere doğrudan, doğal açıklıklardan (stoma, lentisel, hidatod, nektar boşlukları) veya yaralardan giriş yaparlar. Funguslar konukçu bitkilere penetrasyonda bu üç yoldan birini veya birkaçını kullanırlar. Bakteriler genellikle yaralardan, bazıları doğal açıklıklardan giriş yapar, ancak doğrudan giriş yapamazlar. Virüs, viroid, molliküt, bazı bakteriler ve protozoalar vektörleri tarafından oluşturulan yaralardan, bazı virüs ve viroidler ise bitkide çeşitli nedenlerden dolayı oluşmuş olan yaralardan penetrasyon yaparlar. Parazitik yüksek bitkiler ise konukçularına doğrudan giriş yaparlar.

#13

SORU: Doğrudan penetrasyon ne demektir?


CEVAP: Bitki yüzeyinden doğrudan penetrasyonu sadece funguslar ve parazitik yüksek bitkiler yapmaktadır. Diğer hastalık etmenlerinin hiçbiri bu yolla bitkilere penetrasyon yapamamaktadır. Funguslar, doğrudan penetrasyonu ince hif, appresorium veya enfeksiyon yastığı oluşturarak gerçekleştirirler. Konukçu yüzeyine gelen sporun çimlenmesi sonucu oluşan çim tüpünden veya miselden ince hif veya appresorium, ayrıca konukçu yüzeyindeki hişerin agregatlaşması sonucu enfeksiyon yastığı oluşmaktadır. Appresorium ve enfeksiyon yastığının altından çıkan penetrasyon çivisi veya oluşan ince hif konukçuya girişi gerçekleştirir. ‹nce hif veya penetrasyon çivisi kütiküla ve hücre duvarını mekaniksel kuvvet ve hücre duvarı nda bulunan maddeleri yumuşatan enzimler salgılayarak geçerler, geçişi takiben hücre içerisinde tekrar normal hif genişliğine ulaşarak gelişimini sürdürür. Elma kara leke hastalığını oluşturan Venturia inaequalis’de olduğu gibi bazı patojenler kütikülayı geçtikten sonra kütiküla ile hücre duvarları arasında gelişirken, diğerleri konukçu bitkide hücreler içi (intracellular) veya hücreler arası (intercellular) gelişimlerine devam ederler. Hücreler arası gelişim gösteren funguslar haustorium oluşturarak konukçu hücrelerden ihtiyaç duydukları gıdaları sağlarlar. Parazitik yüksek bitkiler de konukçularına doğrudan giriş yaptıktan sonra haustorium oluşturarak besinlerini temin ederler.

#14

SORU: Yaralardan penetrasyon ne demektir?


CEVAP: Bakteriler, fungusların büyük çoğunluğu, bazı virüsler ve viroidler konukçu bitkilerde çeşitli nedenlerden dolayı açılmış bulunan yaralardan giriş yaparlar. Bazı virüsler, mollikütler, bazı bakteriler ve protozoalar vektörleri tarafından açılan yaralardan giriş yaparlar. Bakteri ve fungusların giriş için kullandığı yaralar taze veya yaşlı olabilmekte, zarar görmüş veya ölmüş dokuları içerebilmektedir. Patojenler sağlıklı dokuya ulaşmadan önce bu dokularda gelişmektedir. Konukçu bitkilerdeki bu yaralar rüzgârın çarpma etkisi, dolu, böcek veya diğer hayvanların beslenmesi, budama, fide veya fidan dikimi, hasat, yaprak dökümü veya diğer patojenler tarafından oluşturulabilmektedir. Yaralardan giriş yapan fungus ve bakteriler yara özsuyunda, çeşitli yağışlar sonucu yara üzerinde biriken suda çimlenir veya çoğalır. Takiben yakındaki bitki hücrelerini istila eder veya salgıladıkları enzim ve toksinler ile hücreleri öldürür veya zayışatırlar.

#15

SORU: Doğal açıklıklardan penetrasyon ne demektir?


CEVAP: Doğal açıklıklardan olan stoma, lentisel, hidatod veya nektar boşluklarından birçok fungus ve bakteri giriş yapabilir. Diğer patojen grupları bu yolla giriş yapamaz. Yaprakları alt yüzeyinde çok sayıda stoma bulunmakta, bunlar gündüz açık geceleri ise az veya çok kapalıdırlar. Stoma yüzeyinde ince film şeklinde bir su tabakası olması halinde bakteriler su içerisinde stoma boşluğuna ulaşarak burada çoğalır ve enfeksiyonu başlatırlar. Fungal sporlar ise bitki yüzeyinde çimlenir ve çim tüpü stoma içerisine doğru gelişir. Çoğunlukla da çim tüpü stomaya yakın kısımda appresorium oluşturur ve bundan çıkan ince hif stoma içerisine girer. Takiben stoma boşluğunda hişer genişler, konukçu bitki hücrelerini doğrudan veya haustorium oluşturarak istila ederler. Yaprakların kenar veya uç kısımlarında bulunan açıklıklara hidatod denilmektedir. Bunlar yaprak damarları ile irtibatlıdır ve çeşitli besin maddelerini içeren damla şeklinde sıvı salgılarlar. Bazı bakteriler yapraklara giriş yapmak için bu açıklıkları kullanırlar. Sadece birkaç fungusta bu yolla giriş gözlenmiştir. Bazı bakteriler nektar boşluklarından da hidatod girişine benzer yol izleyerek penetrasyon yapmaktadır.

#16

SORU: Enfeksiyon ne demektir?


CEVAP: Patojenin hassas bitki hücreleri veya dokusu ile doğrudan temasa gelip, konukçudan gıda maddeleri sağlamaya başlaması olayına enfeksiyon denir. Enfeksiyonu takiben patojenler konukçu bitki dokularında gelişir ve çoğalırlar. Patojen tarafından oluşturulan başarılı bir enfeksiyon konukçu bitkilerde simptom oluşumu ile sonuçlanmaktadır. Enfeksiyonun başlaması ile gözle görülebilir simptomların ortaya çıkışı arasında geçen süre inkubasyon periyodu olarak isimlendirilmektedir. Bu sürenin uzunluğunu, patojen konukçu kombinasyonu ile çevre koşulları tayin eder. İnokulasyonu takiben tek yıllık bitkilerde bu süre birkaç gün ile birkaç hafta, çok yıllık bitkilerde özellikle ağaçlarda görülen virüs enfeksiyonlarında ise birkaç ay ile birkaç yıl arasında değişmektedir. Bu simptomlar patojene bağlı olarak bitkinin tamamında, kök, gövde, yaprak, çiçek veya meyvelerinde ortaya çıkabilmektedir.

#17

SORU: Konukçu bitkide patojenler nasıl gelişir?


CEVAP: Enfeksiyonun başlamasıyla birlikte patojen konukçu bitki üzerinde veya içerisinde gelişmeye ve yayılmaya da başlar. Bu gelişme ve yayılma patojenlere göre değişiklik göstermektedir. Elma kara leke hastalığı etmeni V. inaequalis gibi bazı funguslar kütiküla ile epidermis arasında gelişir. Külleme etmenleri ise eksternal olarak bitki dokusu yüzeyinde misellerini oluşturur, ancak haustoriumlarını konukçusunun epidermis hücrelerine sokmak suretiyle beslenir. Fungusların büyük çoğunluğu ise konukçu bitkinin kök, gövde, yaprak, çiçek ve meyvelerindeki dokularda hem hücreler arası, hem de hücreler içi gelişerek yayılmaktadır. Solgunluğa neden olan funguslar bitkide iletim demetlerinde gelişirler.

#18

SORU: Konukçu bitkide patojenler nasıl çoğalır?


CEVAP: Enfekteli konukçu bitki dokularında patojenin gelişip yayılması ile birlikte patojen çoğalmaya da başlar. Çoğalma olayında oluşan yapılar patojenin çevredeki diğer sağlıklı bitkilere yayılmasını sağlayacak özelliktedir. Patojenlerin üremeleri farklı yollarla gerçekleşmektedir. Funguslar genellikle eşeyli veya eşeysiz sporları ile çoğalırlar. Bu sporlar enfekteli dokunun yüzeyinde veya hemen altında oluşur ve bu kısımlardan doğaya yayılır. Bazı gelişmemiş fungusların sporları ise konukçu doku içinde oluşur ve ancak konukçu bitki ölüp çürüdüğünde sporları serbest kalır. Bakteriler ve mollikütler bölünerek ürerler. Çoğalma hızları çok yüksek olup, bakteriler 20-30 dakikada sayılarını iki misline çıkartırlar. Mollikütlerin çoğalma hızları bakterilere göre yavaştır. Virüs ve viroidler sadece canlı konukçu hücrelerin içinde kendi benzerlerini oluşturarak çoğalırlar. Parazit yüksek bitkiler toprak üstü organlarında oluşturdukları tohumları ile bir kısmı ise hem tohum hem de vejetatif olarak çoğalırlar.

#19

SORU: Patojenler nasıl yayılırlar?


CEVAP: Çok az patojen kendi kendine hareket edebilme yeteneğine sahiptir. Kamçılı bakteri hücreleri ve fungusların zoosporları serbest suda en fazla bir kaç santimetre hareket edebilirler. Fungusların hişeri uygun topraklarda bir kaç santimetre uzaklığa yayılabilir. Bazı funguslar ise sporlarını aktif olarak fırlatma özelliğine sahiptirler. Bunun dışında patojenlerin kendi başlarına yayılma özellikleri yoktur. Bu bakımdan patojenler çevreye, yeni sağlıklı dokulara yayılabilmek ve epidemiler oluşturabilmek için bazı taşıyıcı elemanlara gerek duyarlar. Bu taşıyıcılar hava akımları, su, böcekler, diğer hayvanlar ve insanlardır.

#20

SORU: Patojenler kötü kış koşullarını nasıl geçirirler?


CEVAP: Bitki hastalık etmenlerinin bir vejetasyon döneminden diğerine nasıl geçtiklerinin bilinmesi, özellikle patojenlerle mücadele yöntemlerinin belirlenmesi açısından çok önemlidir. Çok yıllık bitkileri enfekte eden patojenler konukçu bitkide kötü kış koşullarını geçirirler. Ancak tek yıllık bitkiler vejetasyon dönemi sonunda ölürler. Bu durumda patojen kış döneminde konukçusuz kalır. Ancak bu dönemi patojenler başka yollarla geçirerek bir sonraki vejetasyon dönemine ulaşırlar. Funguslar çok çeşitli yollarla konukçusuz dönemi veya kış şartlarını geçirmektedirler. Çok yıllık bitkilerde enfekteli dokularda, tomurcuk pullarında ya da yere dökülmüş hastalıklı bitki artıklarında miselyum ve spor olarak kış dönemini geçirirler. Tek yıllık bitkilerde ise funguslar miselyum, dayanıklı spor veya yapılar oluşturarak tohum veya vejetatif çoğalma organlarında, topraktaki bitki artıklarında veya toprakta bu dönemi geçirir. Bakteriler de, funguslara benzer şekilde enfekteli bitkilerde, tohumda, yumruda, enfekteli bitki artıklarında veya bazen toprakta kışlarlar. Toprakta serbest formda kış dönemini geçirmeleri oldukça zordur. Ancak, polisakkarit bir madde ile kendilerini sararak çevre koşullarına olan dayanıklılıklarını artırabilirler. Bakterilerin bir kısmı ise bazı böceklerin vücutlarında kışlamaktadır. Virüs, viroid, molliküt, bazı bakteriler ve protozoalar sadece canlı dokularda olmak üzere, çok yıllık bitkinin çeşitli vejetatif veya generatif organlarında kışı geçirirler. Çok az virüs böceklerde, ayrıca bazı virüs ve viroidler enfekteli bitki artıklarında veya tarım aletlerine bulaşarak kışlarlar. Parazitik yüksek bitkiler ise kışı tohum olarak genellikle toprakta veya konukçusunda vejetatif yapıda geçirirler.

#21

SORU:

Epidemi nedir?


CEVAP:

Herhangi bir hastalığın geniş alanlardaki bitkilerde yaygın ve şiddetli olarak ortaya çıkması, salgın hale geçme durumuna denir.


#22

SORU:

Parazitizm ve parazit terimlerini tanımlayınız.


CEVAP:

Parazitizm, parazit tarafından ihtiyaç duyulan gıda maddelerinin konukçusundan temin edilme durumu; parazit ise diğer bir organizmanın üzerinde veya içerisinde yaşayarak ihtiyaç duyduğu gıda maddelerini sağlayan organizmaya verilen isimdir.


#23

SORU:

Patojenisite nedir?


CEVAP:

Bir patojenin hastalığa neden olabilme yeteneğine patojenisite denir.


#24

SORU:

Parazitler bitkilerde hangi türlü zararlara yol açabilirier?


CEVAP:

Çoğu bitki hastalığında bitkide ortaya çıkan zararın derecesi, parazit tarafından konukçudan gıda maddelerinin temin edilmesinin vereceği zarardan daha fazla olmaktadır. Bu durum parazit tarafından salgılanan veya parazitin uyarısı sonucu konukçu tarafından oluşturulan çeşitli maddelerden kaynaklanmaktadır. Bu tür maddelerden etkilenmiş bitki dokularında solunum, hücre bozulması veya parçalanması, solma, anormal hücre bölünmesi ve genişlemesi, klorofil gibi özellikli maddelerde bozulmalar artmaktadır. 


#25

SORU:

Bitkilerde hastalık oluşumuna neden olan parazit organizmalar hangileridir?


CEVAP:

Organizma gruplarından fungus, bakteri, virüs, viroid, protozoa, molliküt, parazitik yüksek bitkiler ve parazitik yeşil algler bitkileri parazitlemekte ve sonuçta hastalık oluşumuna neden olmaktadır.


#26

SORU:

Biyotrof ne anlama gelir?


CEVAP:

Biyotrof (biotroph), sadece canlı organizmalar üzerinde yaşayabilen ve çoğalabilen bir organizmayı ifade eder.


#27

SORU:

Obligat parazit nedir?


CEVAP:

Obligat parazit, doğada sadece canlı organizmalarda yaşayabilen ve çoğalabilen bir paraziti ifade eder.


#28

SORU:

Fakültatif saprofit ne demektir?


CEVAP:

Bazı obligat olmayan parazitler yaşam döngülerinin büyük bir kısmını parazit olarak konukçusunda geçirirken bazı şartlar altında ölü organik maddeler üzerinde saprofitik bir gelişim gösterebilir. Bu tip parazitler yarı biyotrof özellik gösterir ve fakültatif saprofit olarak isimlendirilirler. 


#29

SORU:

Nekrotrof nedir?


CEVAP:

Nekrotrof (nekrotroph), sadece ölü organik materyal üzerinde beslenen bir organizmayı ifade eder


#30

SORU:

Fakültatif parazit nedir?


CEVAP:

Nektrotrof özellik gösteren obligat olmayan parazitlerin bir kısmı  yaşamlarının büyük bir kısmını ölü organik maddeler üzerinde geçirirken çeşitli şartlar altında canlı bitkilere saldırarak parazitik duruma geçebilirler. Bu tip organizmalar fakültatif parazit olarak adlandırılırlar.


#31

SORU:

Patojen saldırısı sonucu bitkilerin hastalanmasında hangi faktörler rol oynamaktadır?


CEVAP:

Bir bitkide hastalık oluşabilmesi için her şeyden önce patojenle konukçu bitkinin temas haline gelmesi gerekir. Hastalık için patojen ve konukçunun bulunması sadece yeterli olmamakta, ayrıca patojenin bitki ile temasa geçtiği dönemdeki çevre şartlarının da hastalık gelişimi için uygun olması gerekmektedir. Her üç faktör de önemli değişkenler içermekte, hastalığın oluşabilmesi için bu faktörlerin birbiri ile uyum içerisinde olması gerekmektedir


#32

SORU:

Vektör nedir? Vektörlere örnek veriniz.


CEVAP:

Patojenlerin hasta bitkilerden sağlıklı bitkilere taşınmasında aktif görev alan organizmalara vektör adı verilir. Bazı böcekler, akarlar, nematodlar ve funguslar vektörlük yapmaktadır.


#33

SORU:

Hastalık devri nedir, kaç dönemden oluşur?


CEVAP:

Her enfeksiyon hastalığında patojenin konukçu bitkide oluşturduğu hastalığın gelişimini ve doğada devamını sağlayan ve nispeten birbirini takip eden seri olaylar zinciri bulunmaktadır. Zincirleme şekilde süre gelen bu olaylara hastalık devri adı verilmektedir. Hastalık devri;

  • İnokulasyon,
  • Penetrasyon,
  • Enfeksiyon,
  • Konukçu bitkide patojenin gelişmesi,
  • Patojenin çoğalması,
  • Patojenin yayılması,
  • Kışlama,

olmak üzere yedi dönemden oluşmaktadır.


#34

SORU:

İnokulum nedir, kaç çeşit inokulum vardır?


CEVAP:

İnokulum bitkide enfeksiyonu oluşturacak patojenin miktarıdır. Kışlayan ve ilkbaharda ilk enfeksiyonları oluşturan inokulum primer inokulumdur. Primer inokulumun oluşturduğu enfeksiyon primer enfeksiyon olarak isimlendirilir. Primer enfeksiyon sonucu oluşan inokulum ise sekonder inokulum olup, bu inokulum sekonder enfeksiyonları oluşturur.


#35

SORU:

Antagonistik mikroorganizma nedir?


CEVAP:

Bulundukları ortamda oluşturdukları çeşitli metabolitlerle diğer organizmaların gelişimini olumsuz yönde etkileyen organizmaya antagonistik mikroorganizma denir.


#36

SORU:

Appresorium nedir?


CEVAP:

Fungusun konukçu yüzeyine tutunmasında ve bitkiye penetrasyonunda görev yapan çim tüpü veya hifin ucunda oluşan şişkinliğe appresorium adı verilir.


#37

SORU:

Penetrasyon çivisi nedir?


CEVAP:

Fungusların penetrasyon yaparken konukçu yüzeyinde oluşturduğu appresorium veya enfeksiyon yastığının alt kısmından çıkıp konukçuya giriş yapan normal hiften daha dar olan ince hife penetrasyon çivisi denir.


#38

SORU:

Su patojenlerin yayılmasında hangi şekilde etkili olur?


CEVAP:

Su, patojenlerin yayılmasına üç yönde etkili olmaktadır. Bunlar;

  • Bakteriler ve fungusların sporları veya miselleri toprak yüzeyinde veya içinde akan suya karışarak yayılırlar.
  • Bütün bakteriler ve birçok fungus sporları yapışkan bir madde içinde bitki yüzeyine çıkarlar. Bunların serbest kalması ve etrafa sıçraması yağmur veya yağmurlama sulamada çarpan su damlaları ile olmaktadır.
  • Yağmur ve yağmurlama sulamada, damlalar havada bulunan fungus sporları ve bakterileri bitki üstüne indirirler.

#39

SORU:

Kendi başlarına yayılma özellikleri olmayan patojenler hangi taşıyıcılar aracılığıyla taşınırlar?


CEVAP:

Çok az patojen kendi kendine hareket edebilme yeteneğine sahiptir. Patojenler çevreye, yeni sağlıklı dokulara yayılabilmek ve epidemiler oluşturabilmek için bazı taşıyıcı elemanlara gerek duyarlar. Bu taşıyıcılar hava akımları, su, böcekler, diğer hayvanlar ve insanlardır.


#40

SORU:

Tek ve çok döngülü hastalık devirleri ne anlama gelir?


CEVAP:

Bazı patojenlerde hastalık devri bir yılda veya bir vejetasyon döneminden diğerine bir tam döngü yapmaktadır. Bu tip patojenler tek döngülü hastalık devrine (monocyclic) sahiptir. Çoğu patojende ise bir vejetasyon periyodunda birden fazla generasyon (nesil) oluşur. Bu tip patojenler çok döngülü hastalık devrine (polycyclic veya multicyclic) sahiptir.