FOTOĞRAF KÜLTÜRÜ Dersi ZAMAN BOYUTU VE FOTOĞRAF soru cevapları:

Toplam 52 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Resmedilen an ve resmedilme eyleminin anı arasındaki farkı bir örnek üzerinden açıklayınız?


CEVAP: Karşımda duran bir çocuğun fotoğrafını çekiyorum ve çocuk bana bir poz veriyor. Ben de verdiği bu pozu fotoğraflıyorum. İşte çocuğun bu poz verdiği an, resmedilen an’dır. Benim bunu fotoğraflamak için örneğin, 1/125 f 11 pozlama değeri kullandığımı düşünelim. Demek ki ben bu fotoğrafı 1/125 sürede çektim. İşte bu süre için de oluşan an, resmedilme eyleminin an’ıdır. Şimdi bu durumda iki tane an söz konusudur; ilki fotoğrafı çekilen nesneyle ikincisi ise fotoğraf makinesiyle ilgilidir.

#2

SORU: Fotoğraf ve zaman ilişkisinde hissediş zamanı ne anlama gelmektedir?


CEVAP: Fotoğraf makinesi için şimdiki zamanı sunan aygıt demiştik. Fotoğraf makinesinin resmetme süresi, saniyenin çok küçük bir süresinde gerçekleşir. Bu kısa sürenin bile bir başlama ve bitiş an’ı vardır. Bu nedenle fotoğrafın resmetme süreci, saat zamanı yani nesnel zamanla ilgilidir. Öte yandan ortaya çıkan fotoğrafın, bir saat zamanı yoktur. Yani bir fotoğrafın bir tiyatro ya da müzik eseri gibi bir başlama ve bitiş süresi yoktur. Bu anlamda izleyen için fotoğrafın bir saat zamanı söz konusu değildir (fotoğrafın özel kullanım durumu hariç). Fotoğraf bir nesnel zaman ürünüdür, ancak sonuç olarak ortaya çıkan fotoğrafın psikolojik yani hissediş zamanı vardır. Fotoğraf makinesi bir şeyin şimdisini resmederken, yüzey üzerindeki fotoğraf hissediş yani psikolojik zamanı oluşturur. Bu yönüyle fotoğraf makinesi öznel zaman, hissediş zamanı oluşturmanın da aygıtıdır. Hissediş zamanı, fotoğrafın psikolojik olarak hissettirdikleriyle ilgilidir. Bunu sağlayan da fotoğraf makinesinin kendine özgü resmetme tekniğiyle ilgili mekanik sistemleri ve görsel estetik öğeleridir.

#3

SORU: Hem fotoğrafçı, hem görüntüler hem de ortaya çıkan fotoğraflar hangi ortak kavram içerisinde yer almaktadırlar?


CEVAP: Hareket, değişim, süreklilik ve bunların içinde yer aldığı mekân tek tek ele alınarak araştırılabilir. Bunların tamamını, fotoğrafa konu olan nesne açısından bir bütün içinde ele aldığımızda karşımıza bir başka önemli kavram çıkar. Bu, zaman kavramıdır. Antik dönemden başlayarak hem felsefeciler hem de fizikçiler zaman üzerine çalışmışlardır. Zamanla uğraşanların belki de anlaştıkları tek konu, yaşamdaki her şeyin zaman içinde olduğudur. Bu nedenle hem fotoğrafçı, hem görüntüler, hem de ortaya çıkan fotoğraflar zaman içinde yer alır.

#4

SORU: Fotoğrafın resmetme tekniğinin yöntemi tarihsel süreçte hangi dönemlerde incelenebilir?


CEVAP: Analog ve sayısal olarak iki dönemde incelenebilir. Analog dönemde yüzey film iken, XXI. yüzyılda sayısal dönemde ise yüzey olarak sayısal ortamlar kullanılmaya başlanmıştır.

#5

SORU: Sanat ortamı açısından önemli bir kavram olan ritim nasıl açıklanabilir?


CEVAP: Nesnel zamandan başlayarak hissediş zamanına doğru fotoğrafa yansıyan şey ritimdir.

#6

SORU: Fotoğrafik enerji ne anlama gelmektedir?


CEVAP: Fotoğrafik enerji denildiğinde, bir fotoğrafın estetik yani algılama duygusu yoluyla hissettirdiği enerji anlaşılır.

#7

SORU: Fotoğraf neyi anlatır sorusunda öznel zamana yönelmek gerekliliği hangi nedene dayanmaktadır?


CEVAP: “Fotoğraf neyi anlatır?” ya da “iyi-kötü fotoğraf nedir?” diye sorulduğunda ya da sanatın ortamında fotoğraf denildiğinde, hissediş zamanına yani öznel zamana yönelmek gerekir. Her fotoğraf karesi bir oluş durumudur. Fotoğrafı çekilen nesne açısından fiziksel durum, üçboyutlu olmadan çıkarak, ikiboyutlu bir görüntü durumuna gelir. Işığa duyarlı yüzey açısından boş durumda olan yüzey, çekilen fotoğrafa kaplanır duruma gelir. Bu oluş durumu günümüzde remediation döneminin olanaklarıyla biçimlendirilir. Fotoğrafın diğer yapısal özellikleri de bu oluş durumunu biçimlendirir. Tabii ki fotoğrafçının bizzat kendisi ve belirlediği konu ve bakış açısı da bu oluş durumu için önemlidir. Fotoğrafı ortaya çıkartan diğer özellikleri de eklemek mümkündür. Bunların hepsi bir fotoğraf karesinde bir araya geldiğinde, o fotoğrafla ilgili fotoğrafik enerji ortaya çıkar.

#8

SORU: Fotoğrafın şimdi, gelecek ve geçmişle olan ilişkisi genel olarak nasıl tanımlanabilir?


CEVAP: Şimdi bir an olarak belirlendiğinde, geçmiş ve gelecek içinde bir durum belirlenmiş olur. Bu belirlenen şimdi, gelecek iken şimdi yoluyla geçmiş olacaktır. Fotoğraf makinesi işte bu şimdiyi resmeder, yani gelecekte bekleyen bir an, resmedilerek geçmiş olur. Bu şimdinin, fotoğraflandıktan sonra farklılaştırılmış şimdi olduğunu vurgulamıştık. Farklılaştırılmış şimdi; geçmiş ve gelecekle ilişkilidir.

#9

SORU: Fotoğraf makinesinin şimdiyi resmetme özelliği bu makineye nasıl bir özellik katmaktadır?


CEVAP: Fotoğraf makinesinin şimdiyi resmetme özelliği yine bu makineye şimdinin gücünü katmaktadır. Şimdinin sahip olduğu güç, fotoğraf makinesinin resmettiği fotoğrafa; bir özlem, bir anı olarak gelecek zamanı sunabilmesidir. Fotoğraf makinesi an’ı resmederken geçmişi oluşturur, geleceğe ışık tutar; ancak yaygın olarak fotoğrafı çekilen an, bitmiş olduğu artık geçmişte kaldığı için mazi yani geçmiş zaman olarak kabul edilir. Bu nedenle de fotoğraf, mazi olan an’ı yaşatan bir şey olarak düşünülür.

#10

SORU: Remediation dönemi genel olarak nasıl tanımlanabilir?


CEVAP: Fotoğrafla ilgili olarak XXI. yüzyılda yaşanılan durum için Fotoğraf Ötesi, Post Fotoğraf denilmektedir. Fotoğrafın bulunuşundan başlayarak 1900’lü yılların sonuna kadar, fotoğraf tek bir ortam (medium) olarak yaşam içinde yer almıştır. 1900’lü yılların sonunda bu ortamlar birleştirilerek çokluortam olarak kullanılmışlardır. Daha sonra ise yani günümüzde Remediation diye adlandırılan yeni bir durum yaşanmaktadır. Bu yeni durumda, her bir ortam başka ortamların içine girerek yeni ortamlar oluşturmuştur.

#11

SORU: Fotoğrafın temelini oluşturan “optik yoluyla yüzey üzerinde görüntü oluşturmak” konusunu bir örnek üzerinden anlatınız?


CEVAP: Fotoğraf denildiğinde optik yoluyla yüzey üzerinde görüntü oluşturmak anlaşılır. Fotoğrafın temelini oluşturan bu konuyu anlamak kolaydır. Basit bir büyüteci kullanarak şöyle bir deney yapılabilir. İki tane mumu yan yana koyarak yakınız ve büyüteci, mumlar öne gelecek şekilde tutunuz. Büyütecin arkasına da beyaz bir kağıt ya da karton tutunuz. Arkadan öne doğru; beyaz kağıt yüzey, büyüteç ve mumlar sıralanmış durumda iken büyüteci ileri-geri hareket ettirdiğimizde, mumların görüntüsünün beyaz kağıt yüzey üzerine girmeye çalıştığını görebiliriz. Optik yoluyla yüzey üzerinde elde edilen bu resme, görüntü adı verilir. Görüntü denildiğinde, ışık ve optik yoluyla yüzey üzerinde üretilen resim anlaşılır. Uygulamadan da anlaşılacağı gibi geleneksel resmetme tekniklerinden (çizerek, boyayarak ve kazıyarak yüzey üzerine resmetmek) farklı bir durum söz konusudur.

#12

SORU: Karanlık Kutu (Camera Obscura) nedir? Açıklayınız.


CEVAP: Optik yoluyla elde edilen bu görüntüyü sağlayan Karanlık Kutu (Camera Obscura) adlı aygıttır. İÖ V. yüzyılda Çinli filozof MOTİ (İÖ 470-391) Karanlık Kutu yoluyla yüzey üzerinde görüntü oluşturulmasından ilk söz eden kişidir. Karanlık Kutunun gelişimiyle ilgili olarak X. yüzyılın sonunda Arap bilim adamı İbnü’l Heysem’i (İS 965-1039/40) ve İngiliz Roger Bacon’ı (1220-1292) anmak gerekir. Işık yoluyla yüzey üzerinde hayali görüntü elde etmenin aygıtı olan karanlık kutu, fotoğraf makinesinin de atasıdır. Günümüzde XXI. yüzyılda bile yüzey üzerinde görüntü oluşturan aygıt ve ortamlardan söz edildiğinde Karanlık Kutu yine belirleyicidir.

#13

SORU: Ritmi ortaya çıkaran şey nedir?


CEVAP: Ritmi ortaya çıkartan şey ise, o fotoğrafın yarattığı zaman boyutudur.

#14

SORU: Fotoğrafın resmetme tekniği teknolojik gelişmelerden etkilenmekte midir?


CEVAP: Hayır. Fotoğrafın resmetme tekniği teknolojinin değişmesine rağmen değişmemiştir. Değişen, fotoğrafın resmetme tekniğinin yöntemidir.

#15

SORU: Fotoğrafın resmetme durumu ile ilgili hangi kavramlardan bahsedilebilir?


CEVAP: Resmedilen nesneden yola çıkarsak, nesnenin kendisiyle birlikte içinde bulunduğu fiziksel durumu ele almak gerekir. Çevremizdeki her nesne belli bir mekân içinde yer alır, ayrıca hareket ve değişim içindedir. Değişimden söz ediyorsak, bu değişimin süreklilik içinde gerçekleşmesi de bir diğer konudur. Fotoğrafçının resmet meye yöneldiği her nesne, durum ve olay bir mekân içinde yer alır, hareket halindedir ve süreklilik durumu söz konusudur. Hareket, değişim ve süreklilik nesnelerin varoluşlarıyla ilgilidir. Hareket, değişim, süreklilik ve bunların içinde yer aldığı mekân tek tek ele alınarak araştırılabilir. Bunların tamamını, fotoğrafa konu olan nesne açısından bir bütün içinde ele aldığımızda karşımıza bir başka önemli kavram çıkar. Bu, zaman kavramıdır.

#16

SORU: Fotoğrafın Augustinius’un üçlü zaman anlayışı üzerinden irdelenmesi nasıl yapılabilir?


CEVAP: Augustinus’un üçlü zaman yaklaşımı açısından söylemek gerekirse her fotoğraf gelecekte bekleyen şimdilerden birini kaydeder ve onu geçmiş şimdiye dönüştürür. Fotoğraf çekildiği an itibarıyla geçmiş olur. Söz konusu olan bu şimdi resmedildiği şimdiyle ilişkilidir.

#17

SORU: Fotoğraf ve geleneksel resim yapma teknikleri arasındaki fark nedir?


CEVAP: Fotoğrafın teknolojisinin kendine özgü resmetme tekniği, zaman kavramı açısından değerlendirildiğinde geleneksel resmetme tekniklerinden farklılaşır. Bu basit bir teknolojik durum değildir. Fotoğrafın görsel duyuma yönelik yapısını belirleyen ayırıcı bir özelliktir. Fotoğraf makinesini bir resmetme aygıtı olarak görürsek; fotoğraf çekmek fırçayla tuval üzerine resim yapmaktan çok farklıdır. Bu farkı zaman kavramı açısından düşünelim. Bir çocuğun bir pozunun çizerek, boyayarak ya da kazıma tekniğiyle remedildiği bir durumda; çocuğun poz verdiği an’ın kapsadığı sürede yüzey üzerine resmedilmesi olanaksızdır. Yani zaman kavramı açısından konuşursak; geleneksel resmetme tekniklerinde resmedilme eylemi açısından şimdiki zamanın yine şimdiki zaman içinde sunulması mümkün değildir. Geleneksel resmetme teknikleriyle bir konunun şimdiki zamanı resmedilebilir, ancak resmetme eylemi konunun şimdiki zamanında sonuçlanamaz. Resmetme an’ı geçer, resmetme eylemi devam eder.

#18

SORU: Aristoteles zamanı nasıl tanımlamaktadır?


CEVAP: Antik Yunan düşünürlerinden Aristoteles (İÖ 384-322) ünlü Fizik adlı eserinde zamanı; önce ile sonraya göre hareketin sayımı olarak tanımlar.

#19

SORU: Aristoteles’in tanımında zaman kaç aşamalı olarak ele alınmaktadır?


CEVAP: Bu tanımda zaman kavramı üç aşamada ele alınmıştır. Düşünür, önce hareketle ilişkili olarak zaman kavramını ele almıştır. Zamanın hareketle ilişkili olduğunu ancak farklı bir şey de olduğunu ifade etmiştir. İkinci aşamada ise zamanı hareket ilişkisi bağlamında, önce ve sonra durumlarına uygulamıştır. Zaman, hareketle ilişkili bir şeydir ve bu bağlamda önce ve sonra olarak belirtilen ise zamandır. Aristoteles’in zaman tanımında, hareketin sayısını belirlemesi açık bir şekilde görülür. İşte bu da üçüncü aşama olan önce ve sonra ilişkisini sayılaştırmaktır. Zaman, önceye ve sonraya göre hareketin sayısıdır.

#20

SORU: Fotoğraf ve zaman ilişkisi özne ve nesne olarak nedir?


CEVAP: İnsanoğlu günlük yaşamında zamanı geçmişten geleceğe doğru, şimdi yoluyla yaşar. Tabii ki toplumsal yaşam içindeki bütün nesneler, olaylar ve durumlar şimdi yoluyla zamanı yaşar. Bu manada fotoğraf da zaman içinde yer alır. Hem diğer objeler gibi zamanın nesnesidir, hem de görüntüler ve oluşturduğu etkiler yoluyla da öznesi durumundadır.

#21

SORU: Sıradan bir fotoğraf çekimi süreci genel olarak nasıl tanımlanabilir?


CEVAP: Nesneden yansıyarak gelen ışınlar, fotoğraf makinesinin optiğinden geçerek görüntüyü oluşturan yüzey üzerine ulaşır ve görüntüyü ortaya çıkartır. Aslında fotoğrafın bütün süreci; fotoğrafı çekilen nesne, ışık ve görüntüdür. Bu süreç içinde üzerinde durulması gereken iki durum vardır: İlki nesnenin durumu, ikincisi ise nesnenin ışık yoluyla resmedildiği şey olan görüntüdür. Başka bir deyişle anlatılmak istenilen, nesne ve nesnenin yüzey üzerinde ortaya çıkan görüntüsüdür. Bunun süreci ise nesneden yansıyan ışığın fotoğraf makinesi içindeki ışığa duyarlı yüzeye ulaşmasıdır.

#22

SORU: Karanlık Kutu açısından zaman konusunu tanımlayınız?


CEVAP: Karanlık kutunun verdiği görüntü, nesneleri ve olayları içinde bulundukları şimdiki zaman diliminde resmeder.

#23

SORU: Augustinius “zamanın ölçüsü nedir?” sorusuyla hangi zaman üzerinde yoğunlaşır?


CEVAP: Augustinus “zamanın ölçüsü nedir ?” sorusuyla, şimdiki zaman üzerinde yoğunlaşır. Ona göre şimdiki zaman, bir ölçü birimidir. An denilen ve parçalara bölünmeyen o nokta, şimdiki zamandır. Şimdiki zaman parçalara ayrılamayacak kadar küçüktür, geçmiş ve gelecek zaman gibi yayılıma sahip değildir.

#24

SORU: Şimdi, geçmişteki şimdi ve gelecekteki şimdiyi anlatan bir örnek uygulamayı anlatınız.


CEVAP: Önde İstanbul’ un simgelerinden Galata Köprüsü arkada ise Yeni Camii ve çevredeki yaşam. Bu fotoğrafı, Yeni Medya’nın marifetli aygıtı olan cep telefonuyla çekelim. Çektiğimiz bu fotoğrafın üzerine, internet yoluyla ulaştığımız ve aynı mekânı 1930’larda gösteren bir başka fotoğrafı yerleştirelim. Bu işlemin sonunda Galata Köprüsü ve çevresini 1930-2016 yılları arasında gösteren bir fotoğraf elde etmiş olacağız. Bu işlenmiş fotoğrafı birinci fotoğraf olarak belleğe yerleştirelim. İkinci fotoğraf olarak, ilk fotoğraf karesindeki düzenlemeyi 15’er dakika ara ile aynı açıdan 3 kez üst üste çekelim. Sonuç olarak Galata Köprüsü ve çevresiyle ilgili iki fotoğraf elde edilmiştir. Bunlar mekânın şimdisiyle ilgili iki ayrı fotoğraftır. İlk fotoğraf hem şimdiyi hem de o mekânın geçmişteki şimdisini içerir. Geçmişte yer alan bir şimdi (1930’lar) günümüzün şimdisiyle (2016 yılı) birleştirilerek yeni bir şimdi ortaya çıkar. Bu birleştirilerek oluşturulan şimdi, belleğin derinliklerindeki izleri taşır. Aynı zamanda gelecekteki şimdilere de göndermeleri içerir.

#25

SORU: Karanlık Kutu ve günümüzün fotoğraf makinesi arasındaki ilişkiyi zaman açısından açıklayınız.


CEVAP: Fotoğraf makinesinin görüntü üretme sistemi karanlık kutuyla aynıdır. Bu durumda doğal olarak, fotoğraf makinesi yoluyla elde edilen görüntü için de aynı şeyleri söylemek gerekir, yani resmedilme eylemi an’ı ile resmedilen an çakışır. Konunun üzerinden yansıyarak gelen ışınlar, belli bir süre içinde fotoğraf makinesine ulaşır.

#26

SORU: Fotoğrafın resmetme tekniğini temel olarak nasıl açıklayabiliriz?


CEVAP: Nesnelerin fiziksel varoluşlarının bir tür temsili olarak düşünüldüğünde, fotoğraf için üçboyutlu dünyayı ikiboyutlu yüzey üzerine resmetme aracı demek yanlış olmaz.

#27

SORU: Fotoğraf makinesi açısından kaç farklı süreden söz etmek mümkündür?


CEVAP: Fotoğraf makinesi açısından iki farklı süreden söz etmek gerekir. İlki ışığın gelmesi, ikincisi ise makinenin içinde resmedilme eylemi süresidir. Bunlar farklı iki an olarak birbirleriyle çakışır. Bu iki an’ın oluşturduğu süreyi, nesnel zaman yani saat zamanı olarak kabul edersek, bu nesnel zamanların oluşturduğu an’lar birbiri üstüne çakışırak, tek bir şimdi olarak karşımıza çıkar. Bu nedenle fotoğraf makinesi için, şimdiki zamanı sunan aygıt demek gerekir.

#28

SORU: Fotoğraf günümüzde ne yapar sorusunu Augustinus’un şimdi anlayışı ile açıklayınız?


CEVAP: Fotoğraf şimdiyi sunan bir ortamdır. Remediation döneminin teknolojileriyle birlikte şimdiyi, o şimdinin içindeki sürede yani şimdikian’da sunar. Bu nedenle, şimdinin şimdisini sunan bir ortam demek daha uygun olacaktır. Bütün bu değerlendirmeler zaman kavramının nesnel boyutu ile ilgilidir.

#29

SORU: Nesnel ve öznel zaman kavramları nedir? Örnek vererek açıklayınız.


CEVAP: Zamanı bir çizgi üzerinde akıyor olarak düşünürsek (tersini söyleyenlerde vardır) bu çizgi bir biri ardına gelen doruk an’lardan oluşur. Augustinus’a göre bunlar birbiri ardı sıra bekleyen şimdilerdir. An’ların oluşturduğu boyut içinde zamanı algılarız. İnsanlar için iki tür zaman söz konusudur. Biri saat zamanı diğeri ise hissedilen zamandır. İki tane farklı 1 dakika düşünelim; 1 dakika dişçi koltuğunda, 1 dakika sevgilinizin yanında. Saat zamanı olarak iki olaydaki süre aynıdır. Hissediş zamanı olarak iki mekândaki 1 dakikalık süre farklıdır. Dişçi koltuğundaki 1 dakika saatler gibi hissedilirken, sevgilinizin yanındaki 1 dakika saniye gibidir, yani bu zaman dilimlerinden biri uzun, diğeri ise kısa olarak algılanır. 1 dakika denildiğinde, ölçülen bir saat zamanı nesnel bir durum söz konusudur. Bunun hissedilişi ise psikolojik, öznel bir durumdur. İşte bu duruma hissedilen zamana, psikolojik zaman ya da öznel zaman denir.

#30

SORU: Aristoteles’in şimdi, an ve şimdikian kavramları üzerine düşünceleri nelerdir?


CEVAP: Düşünüre göre zaman parçalanamaz bir bütün değildir ve parçalardan oluşur. Aristoteles şimdi kavramıyla ilgili önemli bir saptama yapar. Şimdi kavramını; şimdi, an ve şimdikian olarak belirtir. Şimdi, birbirinden ayrı bir anlamda bağımsız olan an’lardan oluşur. Bu an’ların sözünü ettiğimiz an’ı ise şimdikian’dır, yani fotoğrafçılık terimiyle 1/1000 gibi bir örtücü değeriyle çekilen fotoğrafın kaydettiği an’dır. Aristoteles; önce, sonra ve an kavramları üzerinde durur.

#31

SORU: Resmedilen nesnenin kendisi ile birlikte içinde bulunduğu durumun ele alınmasında dikkat edilmesi gereken başlıca kavramlar nelerdir?


CEVAP: Resmedilen nesneden yola çıkarsak, nesnenin kendisiyle birlikte içinde bulunduğu fiziksel durumu ele almak gerekir. Çevremizdeki her nesne belli bir mekân içinde yer alır, ayrıca hareket ve değişim içindedir. Değişimden söz ediyorsak, bu değişimin süreklilik içinde gerçekleşmesi de bir diğer konudur. Fotoğrafçının resmetmeye yöneldiği her nesne, durum ve olay bir mekân içinde yer alır, hareket halindedir ve süreklilik durumu söz konusudur. Hareket, değişim ve süreklilik nesnelerin varoluşlarıyla ilgilidir. Bu konular tarihin her döneminde felsefenin de konusu olmuştur.

#32

SORU:

Fotoğraf nesnelerin fiziksel varoluşlarının bir tür temsili olarak düşünüldüğünde ne tür bir araç olarak tanımlanabilir?


CEVAP:

Nesnelerin fiziksel varoluşlarının bir tür temsili olarak düşünüldüğünde, fotoğraf için üçboyutlu dünyayı ikiboyutlu yüzey üzerine resmetme aracı demek yanlış olmaz.


#33

SORU:

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte değişen, fotoğrafın resmetme tekniğinin yöntemi nasıl sınıflandırılır?


CEVAP:

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte değişen fotoğrafın resmetme tekniğinin yöntemidir. Bunu da analog ve sayısal dönem ve bu dönemin yöntemleri olarak sınıflandırmak gerekir.


#34

SORU:

Hareket, değişim, süreklilik ve bunların içinde yer aldığı mekân, fotoğrafa konu olan nesne açısından bir bütün içinde ele alındığında karşımıza çıkan önemli kavram nedir?


CEVAP:

Hareket, değişim, süreklilik ve bunların içinde yer aldığı mekân tek tek ele alınarak araştırılabilir. Bunların tamamını, fotoğrafa konu olan nesne açısından bir bütün içinde ele aldığımızda karşımıza bir başka önemli kavram çıkar. Bu, zaman kavramıdır.


#35

SORU:

Sıradan bir fotoğraf çekimini düşünüldüğünde, görüntünün ortaya çıkışı nasıl tanımlanır?


CEVAP:

Sıradan bir fotoğraf çekimini düşünelim. Nesneden yansıyarak gelen ışınlar, fotoğraf makinesinin optiğinden geçerek görüntüyü oluşturan yüzey üzerine ulaşır ve görüntüyü ortaya çıkartır.


#36

SORU:

Fotoğrafın bütün süreci nasıl tanımlanır?


CEVAP:

Fotoğrafın bütün süreci; fotoğrafı çekilen nesne, ışık ve görüntüdür.


#37

SORU:

Fotoğrafın bütün süreci olarak tanımlanan; fotoğrafı çekilen nesne, ışık ve görüntü içinde üzerinde durulması gereken iki durum nasıl tanımlanır?


CEVAP:

Fotoğrafın bütün süreci; fotoğrafı çekilen nesne, ışık ve görüntüdür. Bu süreç içinde üzerinde durulması gereken iki durum vardır: İlki nesnenin durumu, ikincisi ise nesnenin ışık yoluyla resmedildiği şey olan görüntüdür. Başka bir deyişle anlatılmak istenilen, nesne ve nesnenin yüzey üzerinde ortaya çıkan görüntüsüdür.


#38

SORU:

Nesnenin resmedilen an’ı durumu ile anlatılmak istenen nedir?


CEVAP:

Fotoğrafın bütün süreci; fotoğrafı çekilen nesne, ışık ve görüntüdür. Bu süreç içinde üzerinde durulması gereken iki durum vardır: İlki nesnenin durumu, ikincisi ise nesnenin ışık yoluyla resmedildiği şey olan görüntüdür. Başka bir deyişle anlatılmak istenilen, nesne ve nesnenin yüzey üzerinde ortaya çıkan görüntüsüdür. Bunun süreci ise nesneden yansıyan ışığın fotoğraf makinesi içindeki ışığa duyarlı yüzeye ulaşmasıdır. Bu bağlamda, bir başka açıdan bakıldığında yine iki durum ortaya çıkar: İlki fotoğrafı çekilen nesnenin, tam çekim gerçekleşirken bulunduğu durum, buna nesnenin resmedilen an’ı diyebiliriz, ikincisi ise resmedilme eyleminin an’ıdır.


#39

SORU:

Karanlık Kutu (Camera Obscura) yoluyla yüzey üzerinde görüntü oluşturulmasından ilk söz eden kişi kimdir?


CEVAP:

İÖ V. yüzyılda Çinli filozof MOTİ (İÖ 470-391) Karanlık Kutu (Camera Obscura) yoluyla yüzey üzerinde görüntü oluşturulmasından ilk söz eden kişidir.


#40

SORU:

Fotoğraf makinesinin de atası olan karanlık kutunun (Camera Obscura) çalışma prensibi nedir?


CEVAP:

Işık yoluyla yüzey üzerinde hayali görüntü elde etmenin aygıtı olan karanlık kutu (Camera Obscura), fotoğraf makinesinin de atasıdır.


#41

SORU:

Fotoğraf makinesine hangi nedenle 'şimdiki zamanı sunan aygıt' denir?


CEVAP:

Fotoğraf makinesi açısından iki farklı süreden söz etmek gerekir. İlki ışığın gelmesi, ikincisi ise makinenin içinde resmedilme eylemi süresidir. Bunlar farklı iki an olarak birbirleriyle çakışır. Bu iki an’ın oluşturduğu süreyi, nesnel zaman yani saat zamanı olarak kabul edersek, bu nesnel zamanların oluşturduğu an’lar birbiri üstüne çakışarak, tek bir şimdi olarak karşımıza çıkar. Bu nedenle fotoğraf makinesi için, şimdiki zamanı sunan aygıt demek gerekir.


#42

SORU:

Fotoğrafın teknolojisinin kendine özgü resmetme tekniği, zaman kavramı açısından değerlendirildiğinde geleneksel resmetme tekniklerine göre ne açıdan farklılaşır?


CEVAP:

Fotoğrafın teknolojisinin kendine özgü resmetme tekniği, zaman kavramı açısından değerlendirildiğinde geleneksel resmetme tekniklerinden farklılaşır. Bu basit bir teknolojik durum değildir. Fotoğrafın görsel duyuma yönelik yapısını belirleyen ayırıcı bir özelliktir. Fotoğraf makinesini bir resmetme aygıtı olarak görürsek; fotoğraf çekmek fırçayla tuval üzerine resim yapmaktan çok farklıdır. Bu farkı zaman kavramı açısından düşünelim. Bir çocuğun bir pozunun çizerek, boyayarak ya da kazıma tekniğiyle remedildiği bir durumda; çocuğun poz verdiği an’ın kapsadığı sürede yüzey üzerine resmedilmesi olanaksızdır. Yani zaman kavramı açısından konuşursak; geleneksel resmetme tekniklerinde resmedilme eylemi açısından şimdiki zamanın yine şimdiki zaman içinde sunulması mümkün değildir. Geleneksel resmetme teknikleriyle bir konunun şimdiki zamanı resmedilebilir, ancak resmetme eylemi konunun şimdiki zamanında sonuçlanamaz. Resmetme an’ı geçer, resmetme eylemi devam eder.


#43

SORU:

Antik Yunan düşünürlerinden Aristoteles (İÖ 384-322) ünlü 'Fizik' adlı eserinde zamanı nasıl tanımlar?


CEVAP:

Antik Yunan düşünürlerinden Aristoteles (İÖ 384-322) ünlü 'Fizik' adlı eserinde zamanı; önce ile sonraya göre hareketin sayımı olarak tanımlar.


#44

SORU:

Aristoteles'in 'şimdi' kavramıyla ilgili olarak yaptığı önemli saptama nedir?


CEVAP:

Aristoteles şimdi kavramıyla ilgili önemli bir saptama yapar. Şimdi kavramını; şimdi, an ve şimdikian olarak belirtir.


#45

SORU:

Aristoteles, zamanda olmak durumunu nasıl açıklar?


CEVAP:

Aristoteles, zamanda olmak durumunu, zaman olduğu sırada varolmak, zamanın bir parçası olmak ve zaman yoluyla ölçülebilir olmak şeklinde açıklar. Düşünüre göre zaman yitiyor, herşey zamanda yaşlanıyor, zaman yüzünden unutuluyor denilmesinin nedeni, nesnelerin zamandan etkilenmesidir.


#46

SORU:

Augustinus'a göre 'zamanın ölçüsü' nedir?


CEVAP:

Augustinus “zamanın ölçüsü nedir ?” sorusuyla, şimdiki zaman üzerinde yoğunlaşır. Ona göre şimdiki zaman, bir ölçü birimidir. An denilen ve parçalara bölünmeyen o nokta, şimdiki zamandır. Şimdiki zaman parçalara ayrılamayacak kadar küçüktür, geçmiş ve gelecek zaman gibi yayılıma sahip değildir. Augustinus’a göre şimdiki zaman uzun değildir. Öte yandan şimdiki zaman, geçmiş ve gelecek olarak çoğul bir olgudur. Düşünür, şimdiki zamanı üçlü zaman içinde ele alır. Bu bağlamda, Augustinus şöyle der: Kesinlikle “geçmiş, şimdiki ve gelecek diye üç zaman var” demek de yerinde olmaz. Belki de “üç zaman vardır: Geçmiştekilerle ilişkin şimdiki zaman, şimdikilerle ilişkin şimdiki zaman ve gelecektekilerle ilişkin şimdiki zaman” demek daha doğru olurdu.(8)
Augustinus’a göre zaman gelecekten, olmayana doğru akıp gider. Bu süreç içinde geçmiş, şimdi ve gelecek etkileşim içindedir. Onun zaman incelemesinde şimdiki zaman yüceltilir. Augustinus’un geçmiş, şimdi ve gelecek olarak söz ettiği durum; zamanın oluşturduğu boyuttur. Zamanı kavrayabilmek için “an denilen parçacıklara bölünemeyen bir zaman noktasını” yani şimdiki zamanı kavramak gerekir.


#47

SORU:

Aristoteles’in düşünceleri açısından bakıldığında çekilen her bir fotoğraf için ne denilebilir?


CEVAP:

Çekilen her fotoğraf Aristoteles’in dediğine denk düşer yani önce ve sonra arasında yer alan şimdi, şimdikian’dır.


#48

SORU:

Augustinus’un şimdiki zaman üzerine düşünceleri temel alındığında her bir fotoğraf için ne söylenebilir?


CEVAP:

Şimdi denildiğinde, bir fotoğraf çekildiğinde; o şimdi geçmiş olur. Her şimdi nasıl ki geçmiş olmaya mahkum ise her kare fotoğraf da geçmiş olmaya mahkumdur. Bir başka deyişle şimdikian, kaydedilmesiyle birlikte artık geçmiş olur. Peki, bu nasıl bir  geçmiştir? Augustinus’un dediği gibi şimdinin özelliklerini ve niteliklerini taşıyan bir geçmiştir. Bu anlamda her fotoğraf resmedildiği an’ın şimdisini taşır ve bunu geçmiş şimdiler içinde korur.


#49

SORU:

Zaman bir çizgi üzerinde akıyor olarak düşünüldüğünde, bu çizgi nelerin birleşiminden oluşur?


CEVAP:

Zamanı bir çizgi üzerinde akıyor olarak düşünürsek bu çizgi bir biri ardına gelen doruk an’lardan oluşur. Augustinus’a göre bunlar birbiri ardı sıra bekleyen şimdilerdir.


#50

SORU:

'Öznel zaman' (yada 'psikolojik zaman') nasıl tanımlanır?


CEVAP:

An’ların oluşturduğu boyut içinde zamanı algılarız. İnsanlar için iki tür zaman söz konusudur. Biri saat zamanı diğeri ise hissedilen zamandır. İki tane farklı 1 dakika düşünelim; 1 dakika dişçi koltuğunda, 1 dakika sevgilinizin yanında. Saat zamanı olarak iki olaydaki süre aynıdır. Hissediş zamanı olarak iki mekândaki 1 dakikalık süre farklıdır. Dişçi koltuğundaki 1 dakika saatler gibi hissedilirken, sevgilinizin yanındaki 1 dakika saniye gibidir, yani bu zaman dilimlerinden biri uzun, diğeri ise kısa olarak algılanır.
1 dakika denildiğinde, ölçülen bir saat zamanı nesnel bir durum söz konusudur. Bunun hissedilişi ise psikolojik, öznel bir durumdur. İşte bu duruma hissedilen zamana, psikolojik zaman ya da öznel zaman denir.


#51

SORU:

Öznel zamanın kısa ya da uzun hissedilmesi ne demektir?


CEVAP:

Sanat eseri açısından konuya yaklaşıldığında vurgulanması gereken nokta şudur: Bir sanat eserinde önemli olan izleyici üzerinde oluşturduğu katılımdır. İzleyenin esere katılması aynı zamanda o eserin izleyenleri kendine çekmesi demektir. Bu katılım durumunu süre yönüyle düşündüğümüzde karşımıza, o eserin öznel zamanı çıkar. Bir başka deyişle, katılımın süresi bir yönüyle, o eserin öznel zamanını ortaya koyar. Demek ki sanat eserinin oluşturduğu katılımın bir yoğunluğu oluşur. Eser, bireyi hangi yoğunlukta kendine çekiyor ise, bu öznel zamanla ilgili bir durumdur. Bu bağlamda sözü edilen yoğunluk; bir resmin, heykel ya
da fotoğrafın kaç kişi tarafından izlendiği değil, izleyenler üzerinde hangi yoğunlukta etki yarattığıyla ilgilidir. İşte bu şekilde öznel zamanın kısa ya da uzun hissedilmesi ortaya çıkar. Bu da bir sanat eseri için önemli bir durumdur.


#52

SORU:

Fotoğraf makinesinin öznel zaman, hissediş zamanı oluşturmasını ne sağlar?


CEVAP:

Fotoğraf makinesi için şimdiki zamanı sunan aygıt demiştik. Fotoğraf makinesinin resmetme süresi, saniyenin çok küçük bir süresinde gerçekleşir. Bu kısa sürenin bile bir başlama ve bitiş an’ı vardır. Bu nedenle fotoğrafın resmetme süreci, saat zamanı yani nesnel zamanla ilgilidir. Öte yandan ortaya çıkan fotoğrafın, bir saat zamanı yoktur. Yani bir fotoğrafın bir tiyatro ya da müzik eseri gibi bir başlama ve bitiş süresi yoktur. Bu anlamda izleyen için fotoğrafın bir saat zamanı söz konusu değildir (fotoğrafın özel kullanım durumu hariç). Fotoğraf bir nesnel zaman ürünüdür, ancak sonuç olarak ortaya çıkan fotoğrafın psikolojik yani hissediş zamanı vardır. Fotoğraf makinesi bir şeyin şimdisini resmederken, yüzey üzerindeki fotoğraf hissediş yani psikolojik zamanı oluşturur. Bu yönüyle fotoğraf makinesi öznel zaman, hissediş zamanı oluşturmanın da aygıtıdır. Hissediş
zamanı, fotoğrafın psikolojik olarak hissettirdikleriyle ilgilidir. Bunu sağlayan da fotoğraf makinesinin kendine özgü resmetme tekniğiyle ilgili mekanik sistemleri ve görsel estetik öğeleridir.