GELİŞİMSEL YETERSİZLİKLERİN BAKIM VE REHABİLİTASYONU Dersi Gelişimsel Yetersizliklerin Bakım ve Rehabilitasyonunda Yasal Haklar soru cevapları:
Toplam 20 Soru & Cevap#1
SORU: Gelişim yetersizliklerin bakım ve rehabilitasyonu konusunda yasal düzenlemeler içinde en kapsayıcı olanlar hangileridir?
Gelişim yetersizliklerin bakım ve rehabilitasyonu konusunda yasal düzenlemeler içinde en kapsayıcı olanlar hangileridir?
CEVAP: Gelişim yetersizliklerin bakım ve rehabilitasyonu, birden fazla kamu kurum ve kuruluşunun yetki ve sorumluluğuna giren hizmetleri içermektedir. Bu nedenle bu konudaki düzenleyici hü- kümler içeren farklı yasal düzenlemeler mevcuttur. Bu yasal düzenlemeler içinde en kapsayıcı olanlar, 1997 yılında yürürlüğe giren 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve 2005 yılında yürürlüğe giren 5378 sayılı Engelliler Kanunu’dur.
Gelişim yetersizliklerin bakım ve rehabilitasyonu, birden fazla kamu kurum ve kuruluşunun yetki ve sorumluluğuna giren hizmetleri içermektedir. Bu nedenle bu konudaki düzenleyici hü- kümler içeren farklı yasal düzenlemeler mevcuttur. Bu yasal düzenlemeler içinde en kapsayıcı olanlar, 1997 yılında yürürlüğe giren 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve 2005 yılında yürürlüğe giren 5378 sayılı Engelliler Kanunu’dur.
#2
SORU: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın hangi maddeleri yetersizliği olan bireylerin temel haklarını düzenlemektedir?
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın hangi maddeleri yetersizliği olan bireylerin temel haklarını düzenlemektedir?
CEVAP: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası altı maddesi (41., 42., 49., 50., 60. ve 61. maddeler) yetersizliği olan bireylerin temel haklarını düzenlemektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası altı maddesi (41., 42., 49., 50., 60. ve 61. maddeler) yetersizliği olan bireylerin temel haklarını düzenlemektedir.
#3
SORU: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ailenin korunması ve çocuk hakları üzerine olan 41. maddesinin kapsamı nedir?
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ailenin korunması ve çocuk hakları üzerine olan 41. maddesinin kapsamı nedir?
CEVAP: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 41. maddesi ailenin korunması ve çocuk hakları üzerinde- dir. Anayasa’nın 41. maddesi şu şekildedir; “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar. Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça ay- kırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır”.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 41. maddesi ailenin korunması ve çocuk hakları üzerinde- dir. Anayasa’nın 41. maddesi şu şekildedir; “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar. Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça ay- kırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır”.
#4
SORU:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın yurttaşların eğitim ve öğretim haklarını düzenleyen 42. maddesinin kapsamı nedir?
CEVAP: Anayasa’nın 42. maddesi yurttaşların eğitim ve öğretim haklarını düzenlemektedir. Anayasa’nın 42. maddesi şu şekildedir: “Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz. Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz. İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır. Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak, kanunla düzenlenir. Devlet, maddî imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenim- lerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır. Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne suret- le olursa olsun engellenemez. Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaş- larına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tâbi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Milletlerarası antlaşma hükümleri saklıdır”.
Anayasa’nın 42. maddesi yurttaşların eğitim ve öğretim haklarını düzenlemektedir. Anayasa’nın 42. maddesi şu şekildedir: “Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz. Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz. İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır. Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak, kanunla düzenlenir. Devlet, maddî imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenim- lerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır. Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne suret- le olursa olsun engellenemez. Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaş- larına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tâbi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Milletlerarası antlaşma hükümleri saklıdır”.
#5
SORU:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın yurttaşların çalışma haklarını düzenleyen 49. Maddesinin kapsamı nedir?
CEVAP: Anayasa’nın 49. maddesi yurttaşların çalışma haklarını düzenlemektedir. Bu madde şu şekilde- dir: “Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.”
Anayasa’nın 49. maddesi yurttaşların çalışma haklarını düzenlemektedir. Bu madde şu şekilde- dir: “Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.”
#6
SORU: 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin (KHK) amacı nedir?
573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin (KHK) amacı nedir?
CEVAP: 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK), 06.06.1997 tarihli ve 23011 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir ve yetersizliği olan bireylere sunulacak eğitim hizmetlerine dayanak oluşturmaktadır. Bu durum, KHK’nin Birinci Bölümü’nde Amaç başlığı altında 1. maddede “Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı, özel eğitim gerektiren bireylerin, Türk Milli Eğitimi’nin genel amaçları ve temel ilkeleri doğrultusunda, genel ve mesleki eğitim görme haklarını kullanabilmelerini sağlamaya yönelik esasları düzenlemektir” şeklinde açıklanmaktadır.
573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK), 06.06.1997 tarihli ve 23011 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir ve yetersizliği olan bireylere sunulacak eğitim hizmetlerine dayanak oluşturmaktadır. Bu durum, KHK’nin Birinci Bölümü’nde Amaç başlığı altında 1. maddede “Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı, özel eğitim gerektiren bireylerin, Türk Milli Eğitimi’nin genel amaçları ve temel ilkeleri doğrultusunda, genel ve mesleki eğitim görme haklarını kullanabilmelerini sağlamaya yönelik esasları düzenlemektir” şeklinde açıklanmaktadır.
#7
SORU: 573 sayılı KHK’nin ikinci kısmı, “Eğitim Öğretim” ve “Eğitim Ortamları” başlıklı iki bölümden oluşmaktadır. “Eğitim Öğretim” başlığı altındaki alt başlıklar nelerdir?
573 sayılı KHK’nin ikinci kısmı, “Eğitim Öğretim” ve “Eğitim Ortamları” başlıklı iki bölümden oluşmaktadır. “Eğitim Öğretim” başlığı altındaki alt başlıklar nelerdir?
CEVAP: Eğitim Öğretim başlığı altında, “Tanılama–Değerlendirme-Yerleştirme”, “Erken çocukluk dönemi eğitimi”, “Okul öncesi eğitim”, “İlköğretim”, “Ortaöğretim”, “Yükseköğretim”, ve “Yaygın eğitim” alt başlıkları bulunmaktadır.
Eğitim Öğretim başlığı altında, “Tanılama–Değerlendirme-Yerleştirme”, “Erken çocukluk dönemi eğitimi”, “Okul öncesi eğitim”, “İlköğretim”, “Ortaöğretim”, “Yükseköğretim”, ve “Yaygın eğitim” alt başlıkları bulunmaktadır.
#8
SORU: 573 sayılı KHK’nin ikinci kısmı, “Eğitim Öğretim” ve “Eğitim Ortamları” başlıklı iki bölümden oluşmaktadır.
573 sayılı KHK’nin ikinci kısmı, “Eğitim Öğretim” ve “Eğitim Ortamları” başlıklı iki bölümden oluşmaktadır.
CEVAP: 573 sayılı KHK’nin ikinci kısmının “Eğitim Ortamları” başlıklı bölümünde ise “Kaynaştırma”, Özel eğitim okullarında eğitim”, “Özel eğitim desteği”, “Eğitim programları” ve “Değerlendirme” başlıklı maddeler yer almaktadır.
573 sayılı KHK’nin ikinci kısmının “Eğitim Ortamları” başlıklı bölümünde ise “Kaynaştırma”, Özel eğitim okullarında eğitim”, “Özel eğitim desteği”, “Eğitim programları” ve “Değerlendirme” başlıklı maddeler yer almaktadır.
#9
SORU: 5378 sayılı Engelliler Kanunu'nun amacı nedir?
5378 sayılı Engelliler Kanunu'nun amacı nedir?
CEVAP: Türkiye’de özel gereksinimi olan bireylerle il- gili en kapsamlı yasal düzenlemelerden birisi de 2005 yılında yürürlüğe giren 5378 sayılı Engelliler Kanunu’dur. Kanun’un amacı, adı geçen Kanun’un birinci maddesinde şu şekilde açıklanmıştır; “Bu Kanun’un amacı; engellilerin temel hak ve özgürlüklerden faydalanmasını teşvik ve temin ederek ve doğuştan sahip oldukları onura saygıyı güçlendirerek toplumsal hayata diğer bireylerle eşit koşullarda tam ve etkin katılımlarının sağlanması ve engelliliği önleyici tedbirlerin alınması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını sağlamaktır”.
Türkiye’de özel gereksinimi olan bireylerle il- gili en kapsamlı yasal düzenlemelerden birisi de 2005 yılında yürürlüğe giren 5378 sayılı Engelliler Kanunu’dur. Kanun’un amacı, adı geçen Kanun’un birinci maddesinde şu şekilde açıklanmıştır; “Bu Kanun’un amacı; engellilerin temel hak ve özgürlüklerden faydalanmasını teşvik ve temin ederek ve doğuştan sahip oldukları onura saygıyı güçlendirerek toplumsal hayata diğer bireylerle eşit koşullarda tam ve etkin katılımlarının sağlanması ve engelliliği önleyici tedbirlerin alınması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını sağlamaktır”.
#10
SORU: Türkiye’de 2005’te çıkarılan Özürlüler Kanunu’nu temel alarak yetersizliği olan bireylere ve yakınlarına tanınan sosyal haklar nelerdir?
Türkiye’de 2005’te çıkarılan Özürlüler Kanunu’nu temel alarak yetersizliği olan bireylere ve yakınlarına tanınan sosyal haklar nelerdir?
CEVAP: Bu bireylere sunulan sosyal hizmetler genel olarak şunlardır:
-
Engellinin evde bakımı (bakıcısına evde bakım ücreti verilerek) ya da bakımı verecek birisinin olmadığı durumlarda kurum bakımı sağlanır.
-
“2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun” un yürürlüğe girmesiyle birlikte; hiçbir sosyal güvencesi ve geliri bulunmayan engellilere üç aylık dönemler hâlinde engel oranlarına göre farklı miktarlarda maaş bağlanmaktadır.
-
Engellilere sağlık kurulu raporlarının verilmesi ve engelliliğin önlenmesi için sunulan hizmetler, Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz olarak sunulmaktadır.
-
Engelliler eğitim konusunda desteklenmektedirler.
-
Kamuda ve özel sektörde %3 oranında engelli işçi çalıştırma zorunluluğu bulunmaktadır.
-
Bu bireylere sunulan sosyal hizmetler genel olarak şunlardır:
-
Engellinin evde bakımı (bakıcısına evde bakım ücreti verilerek) ya da bakımı verecek birisinin olmadığı durumlarda kurum bakımı sağlanır.
-
“2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun” un yürürlüğe girmesiyle birlikte; hiçbir sosyal güvencesi ve geliri bulunmayan engellilere üç aylık dönemler hâlinde engel oranlarına göre farklı miktarlarda maaş bağlanmaktadır.
-
Engellilere sağlık kurulu raporlarının verilmesi ve engelliliğin önlenmesi için sunulan hizmetler, Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz olarak sunulmaktadır.
-
Engelliler eğitim konusunda desteklenmektedirler.
-
Kamuda ve özel sektörde %3 oranında engelli işçi çalıştırma zorunluluğu bulunmaktadır.
-
#11
SORU: 5378 sayılı Kanun kapsamında 2006 yılında çıkarılan Bakıma Muhtaç ve Özürlü Bireylerin Tespiti ve Bakım Hizmetlerinin esaslarını belirleyen yönetmelikte bakıma muhtaçlık nasıl tanımlanmış ve hangi şartlara bağlanmıştır?
5378 sayılı Kanun kapsamında 2006 yılında çıkarılan Bakıma Muhtaç ve Özürlü Bireylerin Tespiti ve Bakım Hizmetlerinin esaslarını belirleyen yönetmelikte bakıma muhtaçlık nasıl tanımlanmış ve hangi şartlara bağlanmıştır?
CEVAP: -
Bireyin engelli olması
-
Bireyin sosyal güvenlik kurumlarında herhangi birine bağlı olmaması
-
Bireyin ailesini kaybetmiş ve ailesinin ekonomik veya sosyal yoksunluk içerisinde olması
-
Bireyin engelli olması
-
Bireyin sosyal güvenlik kurumlarında herhangi birine bağlı olmaması
-
Bireyin ailesini kaybetmiş ve ailesinin ekonomik veya sosyal yoksunluk içerisinde olması
#12
SORU: 10 Mart 2005 tarihinde 25751 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Evde Bakım Hizmetlerinin Sunumu Yönetmeliğine” göre evde bakım hizmetlerinin tanımı ne şekilde tanımlanmıştır?
10 Mart 2005 tarihinde 25751 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Evde Bakım Hizmetlerinin Sunumu Yönetmeliğine” göre evde bakım hizmetlerinin tanımı ne şekilde tanımlanmıştır?
CEVAP: 0 Mart 2005 tarihinde 25751 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Evde Bakım Hizmetlerinin Sunumu Yönetmeliğine” göre evde bakım hizmetleri; doktorların tavsiyeleri doğrultusunda hasta bireylere, aileleri ile yaşadıkları ortamda, sağlık ekibi tarafından rehabilitasyon, fizyoterapi, psikolojik tedavi de dâhil tıbbi gereksinimlerini karşılayacak şekilde sağlık bakımı ile sağlık hizmetlerinin sunulması şeklinde tanımlanmıştır.
0 Mart 2005 tarihinde 25751 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Evde Bakım Hizmetlerinin Sunumu Yönetmeliğine” göre evde bakım hizmetleri; doktorların tavsiyeleri doğrultusunda hasta bireylere, aileleri ile yaşadıkları ortamda, sağlık ekibi tarafından rehabilitasyon, fizyoterapi, psikolojik tedavi de dâhil tıbbi gereksinimlerini karşılayacak şekilde sağlık bakımı ile sağlık hizmetlerinin sunulması şeklinde tanımlanmıştır.
#13
SORU: Yetersizliği olan bireylerin iş ve istihdam haklarını düzenleyen yasalardan biri olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre kurum ve kuruluşlarda istihdam edilmesi gereken engelli oranları nedir?
Yetersizliği olan bireylerin iş ve istihdam haklarını düzenleyen yasalardan biri olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre kurum ve kuruluşlarda istihdam edilmesi gereken engelli oranları nedir?
CEVAP: 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi kurum ve kuruluşlarda istihdam edilmesi gereken engelli oranı belirlenmiştir. Devlet Memurları Kanunu’na göre; “Kurum ve kuruluşlar çalıştırdıkları personele ait kadrolarda %4 oranında engelli personel çalıştırmak zorundadır. %4’ün hesaplanmasında ilgili kurum veya kuruluşun (taşra teşkilatı dâhil) toplam dolu kadro sayısı dikkate alınır” ifadesi kamu kurum ve kuruluşlarında yetersizliği olan bireyleri istihdam edilmesi belirlemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi kurum ve kuruluşlarda istihdam edilmesi gereken engelli oranı belirlenmiştir. Devlet Memurları Kanunu’na göre; “Kurum ve kuruluşlar çalıştırdıkları personele ait kadrolarda %4 oranında engelli personel çalıştırmak zorundadır. %4’ün hesaplanmasında ilgili kurum veya kuruluşun (taşra teşkilatı dâhil) toplam dolu kadro sayısı dikkate alınır” ifadesi kamu kurum ve kuruluşlarında yetersizliği olan bireyleri istihdam edilmesi belirlemektedir.
#14
SORU: Yetersizliği olan birey ve ailesinin ekonomik koşullarını düzeltmek ve yaşam kalitelerini arttırmak için yürürlülükte olan indirimler ve düzenlemeler nelerdir?
Yetersizliği olan birey ve ailesinin ekonomik koşullarını düzeltmek ve yaşam kalitelerini arttırmak için yürürlülükte olan indirimler ve düzenlemeler nelerdir?
CEVAP: -
Gelir vergisi indirimi
-
Emlak vergisi indirimi
-
Özel tüketim vergisi indirimi (ÖTV)
-
Gümrük vergisi indirimi
-
Tıbbi, medikal ve eğitim araç gereçleri için KDV indirimi
-
SHÇEK evde bakım aylığı
-
EKPSS/Kura ile atanma hakkı
-
Engelli iş kurma projeleri
-
Engelli kimlik kartı hakkı
-
Engelli park yeri kullanım kartı
-
Ulaşım indirimleri hakkı
-
Muhtaç aylığı (Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından)
-
Elektrik, su, doğalgaz ve GSM tarife indirimleri (kurumların inisiyatifi dâhilinde)
-
Engelliler için AÖF harç indirimi hakkı
-
Müze ve ören yerleri indirim hakkı
-
Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden yararlanma hakkı
-
Gelir vergisi indirimi
-
Emlak vergisi indirimi
-
Özel tüketim vergisi indirimi (ÖTV)
-
Gümrük vergisi indirimi
-
Tıbbi, medikal ve eğitim araç gereçleri için KDV indirimi
-
SHÇEK evde bakım aylığı
-
EKPSS/Kura ile atanma hakkı
-
Engelli iş kurma projeleri
-
Engelli kimlik kartı hakkı
-
Engelli park yeri kullanım kartı
-
Ulaşım indirimleri hakkı
-
Muhtaç aylığı (Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından)
-
Elektrik, su, doğalgaz ve GSM tarife indirimleri (kurumların inisiyatifi dâhilinde)
-
Engelliler için AÖF harç indirimi hakkı
-
Müze ve ören yerleri indirim hakkı
-
Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden yararlanma hakkı
#15
SORU: 2005 yılında kabul edilen 5378 sayılı Engelliler Kanunu'nun kapsamı nedir?
2005 yılında kabul edilen 5378 sayılı Engelliler Kanunu'nun kapsamı nedir?
CEVAP: Söz konusu Kanun “ayrımcılık”, “topluma dâhil olma”, “engellilik durumu”, “erişebilirlik”, “hizmet sunumu” ve “istihdam” başlıkları altında yetersizliği olan bireylerin yararlanacağı hizmetlerden, bu hizmetlerin verilmesinden sorumlu olan kamu kurum ve kuruluşlarının belirlenmesine kadar birçok sosyal hakkın nasıl verileceğini belirlemektedir.
Söz konusu Kanun “ayrımcılık”, “topluma dâhil olma”, “engellilik durumu”, “erişebilirlik”, “hizmet sunumu” ve “istihdam” başlıkları altında yetersizliği olan bireylerin yararlanacağı hizmetlerden, bu hizmetlerin verilmesinden sorumlu olan kamu kurum ve kuruluşlarının belirlenmesine kadar birçok sosyal hakkın nasıl verileceğini belirlemektedir.
#16
SORU: Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından ödeme yapılmasının şartları nelerdir?
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından ödeme yapılmasının şartları nelerdir?
CEVAP: Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından ödeme yapılmaktadır:
Yatılı bakım merkezlerine, 24 saatlik bakım hizmetine karşılık olarak merkeze iki aylık net asgari ücret tutarında
Gündüzlü bakım merkezlerinden, günde sekiz saat süreyle tam gün hizmet alan bakıma muhtaç engelli bireyler için bir aylık net asgari ücret tutarında
Günde dört saat süreyle yarım gün bakımhizmeti alan bakıma muhtaç özürlüler için bir aylık net asgari ücretin yarısı tutarında
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından ödeme yapılmaktadır:
Yatılı bakım merkezlerine, 24 saatlik bakım hizmetine karşılık olarak merkeze iki aylık net asgari ücret tutarında
Gündüzlü bakım merkezlerinden, günde sekiz saat süreyle tam gün hizmet alan bakıma muhtaç engelli bireyler için bir aylık net asgari ücret tutarında
Günde dört saat süreyle yarım gün bakımhizmeti alan bakıma muhtaç özürlüler için bir aylık net asgari ücretin yarısı tutarında
#17
SORU: Bakıma Muhtaç ve Özürlü Bireylerin Tespiti ve Bakım Hizmetlerinin esaslarını belirleyen yönetmelikte bakıma muhtaçlık ne şekilde tanımlanmış ve hangi şartlara bağlanmıştır?
Bakıma Muhtaç ve Özürlü Bireylerin Tespiti ve Bakım Hizmetlerinin esaslarını belirleyen yönetmelikte bakıma muhtaçlık ne şekilde tanımlanmış ve hangi şartlara bağlanmıştır?
CEVAP: 5378 sayılı Kanun kapsamında 2006 yılında çıkarılan Bakıma Muhtaç ve Özürlü Bireylerin Tespiti ve Bakım Hizmetlerinin esaslarını belirleyen yönetmelikte bakıma muhtaçlık şu şekilde tanımlanmış ve şu şartlara bağlanmıştır:
-
Bireyin engelli olması
-
Bireyin sosyal güvenlik kurumlarında herhangi birine bağlı olmaması
-
Bireyin ailesini kaybetmiş ve ailesinin ekonomik veya sosyal yoksunluk içerisinde olması
5378 sayılı Kanun kapsamında 2006 yılında çıkarılan Bakıma Muhtaç ve Özürlü Bireylerin Tespiti ve Bakım Hizmetlerinin esaslarını belirleyen yönetmelikte bakıma muhtaçlık şu şekilde tanımlanmış ve şu şartlara bağlanmıştır:
-
Bireyin engelli olması
-
Bireyin sosyal güvenlik kurumlarında herhangi birine bağlı olmaması
-
Bireyin ailesini kaybetmiş ve ailesinin ekonomik veya sosyal yoksunluk içerisinde olması
#18
SORU: 5378 sayılı Kanun’da “Erişilebilirlik” nasıl tanımlanmıştır?
5378 sayılı Kanun’da “Erişilebilirlik” nasıl tanımlanmıştır?
CEVAP: 5378 sayılı Kanun’da “Erişilebilirlik” ayrı bir başlık olarak ele alınmış ve şu şekilde ifade edilmiştir; “Yapılı çevrede engellilerin erişilebilirliğin sağlanması için planlama, tasarım, inşaat, imalat, ruhsatlandırma ve denetleme süreçlerinde erişilebilirlik standartlarına uygunluk sağlanır. Özel ve kamu toplu taşıma sistemleri ile sürücü koltuğu hariç, dokuz veya daha fazla koltuğu bulunan özel ve kamu toplu taşıma araçlarının engellilerin erişilebilirliğine uygun olması zorunludur. Bilgilendirme hizmetleri ile bilgi ve iletişim teknolojisinin engelliler için eri- şilebilir olması sağlanır” görüldüğü gibi bu madde ile toplumsal yaşamın önemli unsurları olan yapılı çevre, toplu taşıma sistemleri, bilgilendirme hiz- metleri ile bilgi ve iletişim teknolojisinin erişilebi- lirliğinin sağlanması gerektiği belirtilmiştir.
5378 sayılı Kanun’da “Erişilebilirlik” ayrı bir başlık olarak ele alınmış ve şu şekilde ifade edilmiştir; “Yapılı çevrede engellilerin erişilebilirliğin sağlanması için planlama, tasarım, inşaat, imalat, ruhsatlandırma ve denetleme süreçlerinde erişilebilirlik standartlarına uygunluk sağlanır. Özel ve kamu toplu taşıma sistemleri ile sürücü koltuğu hariç, dokuz veya daha fazla koltuğu bulunan özel ve kamu toplu taşıma araçlarının engellilerin erişilebilirliğine uygun olması zorunludur. Bilgilendirme hizmetleri ile bilgi ve iletişim teknolojisinin engelliler için eri- şilebilir olması sağlanır” görüldüğü gibi bu madde ile toplumsal yaşamın önemli unsurları olan yapılı çevre, toplu taşıma sistemleri, bilgilendirme hiz- metleri ile bilgi ve iletişim teknolojisinin erişilebi- lirliğinin sağlanması gerektiği belirtilmiştir.
#19
SORU: Engellilere yönelik mevzuat düzenlemelerinde hangi bakanlığın görüşü alınır?
Engellilere yönelik mevzuat düzenlemelerinde hangi bakanlığın görüşü alınır?
CEVAP: Engellilere yönelik mevzuat düzenlemelerinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görüşü alınır.
Engellilere yönelik mevzuat düzenlemelerinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görüşü alınır.
#20
SORU: 573 sayılı KHK’nin Özel eğitimin hizmetlerinin temelini oluşturan “Eğitim programları” başlığı altında açıklanan programın temel amacı nedir?
573 sayılı KHK’nin Özel eğitimin hizmetlerinin temelini oluşturan “Eğitim programları” başlığı altında açıklanan programın temel amacı nedir?
CEVAP: Özel eğitimin hizmetlerinin temelini oluşturan “Eğitim programları” başlığı altında ise “Özel eğitim okul ve sınıflarında normal okul programları uygulanır, ancak; öğrencilerin özellikleri ve öğrenme yeterlilikleri dikkate alınarak, söz konusu programlarda denkliği bozmayacak şekilde düzenlemeler yapılır. Özel eğitim okul ve sınıf programları, öğrencileri, eğitimlerini normal okullarda akranlarıyla birlikte sürdürecek yeterliliklere ulaştırmayı amaçlayan bir yaklaşımla hazırlanır. Özel eğitim okul ve sınıflarında süreleri ve içerikleri öğrencilerin özelliklerine göre hazırlanmış, özel eğitim programları da uygulanabilir. Bu programları tamamlayanlara verilecek diploma veya sertifikaların denkliği ile üst öğrenim kurumlarına devam gibi konular ve öğren- ciye sağlayacağı haklar Bakanlıkça belirlenir. Özel eğitim gerektiren bireyleri ilgi, ihtiyaç ve yetenekleri doğrultusunda iş hayatında geçerliliği olan görevlere hazırlayıcı iş ve meslek eğitim programları; uygulama ağırlıklı ve bireyin o işi veya mesleği amaçlanan yeterlilikte yapmasını sağlayacak şekilde sürdürülür” ifadesi yer almaktadır ve programların temel amacının özel eğitim gerektiren bireylerin akranları ile birlikte eğitim alabilecekleri düzeye ulaştırılması, bu temel amaç ile hazırlanması ve uygulanması gerektiğinin altı çizilmektedir.
Özel eğitimin hizmetlerinin temelini oluşturan “Eğitim programları” başlığı altında ise “Özel eğitim okul ve sınıflarında normal okul programları uygulanır, ancak; öğrencilerin özellikleri ve öğrenme yeterlilikleri dikkate alınarak, söz konusu programlarda denkliği bozmayacak şekilde düzenlemeler yapılır. Özel eğitim okul ve sınıf programları, öğrencileri, eğitimlerini normal okullarda akranlarıyla birlikte sürdürecek yeterliliklere ulaştırmayı amaçlayan bir yaklaşımla hazırlanır. Özel eğitim okul ve sınıflarında süreleri ve içerikleri öğrencilerin özelliklerine göre hazırlanmış, özel eğitim programları da uygulanabilir. Bu programları tamamlayanlara verilecek diploma veya sertifikaların denkliği ile üst öğrenim kurumlarına devam gibi konular ve öğren- ciye sağlayacağı haklar Bakanlıkça belirlenir. Özel eğitim gerektiren bireyleri ilgi, ihtiyaç ve yetenekleri doğrultusunda iş hayatında geçerliliği olan görevlere hazırlayıcı iş ve meslek eğitim programları; uygulama ağırlıklı ve bireyin o işi veya mesleği amaçlanan yeterlilikte yapmasını sağlayacak şekilde sürdürülür” ifadesi yer almaktadır ve programların temel amacının özel eğitim gerektiren bireylerin akranları ile birlikte eğitim alabilecekleri düzeye ulaştırılması, bu temel amaç ile hazırlanması ve uygulanması gerektiğinin altı çizilmektedir.