GENEL DİLBİLİM II Dersi Edimbilim II: Bilgi Değeri, Bilgi Yapısı veDilde Kibarlık ve Kabalık soru cevapları:
Toplam 21 Soru & Cevap#1
SORU:
Bilgi yapısı ne demektir? Açıklayınız.
CEVAP:
Bilgi yapısı, konuşucunun sunacağı bilgiyi en etkin şekilde aktarmak amacıyla bağlam içinde sözcesini tümce düzeyinde belli bir şekilde düzenlemesi ya da bilgiyi paketlemesidir.
#2
SORU:
Bugün dilbilim alanyazınında bilgisellik iki şekilde ele alınmaktadır. Bunlar nelerdir? Açıklayarak yazınız.
CEVAP:
Gundel (1999) bilgiselliğin bu iki boyutunu şu şekilde ayırır:
• (Gönderimsel) bilgi değeri
• (Göreceli) bilgi yapısı
Gönderimsel bilgi değeri söylem varlıklarının özelliğidir.
(Göreceli) bilgi yapısı ise sözce içinde eski-yeni bilginin düzenlenmesine denir.
#3
SORU:
Genellikle Ad Öbeği ile kodlanan varlıklardır hangileridir? Açıklayıp örnek veriniz.
CEVAP:
Söylem varlıkları sözlü ve yazılı dilde sözünü etiğimiz ve gönderim yaptığımız ve genellikle Ad Öbeği ile kodlanan varlıklardır. İstanbul, Ali, bizim okul vs. gibi öğeler bu varlıklara örnek olarak verilebilir.
#4
SORU:
Söylemsel eski bilgi nedir? Örnek ile açıklayınız.
CEVAP:
Sözlü ya da yazılı söylemde daha önce dile getirilmiş olan, yani söylem bağlamında bulunan bir varlık söylemsel eski bilgiyi oluşturur: “Dün bir kazak almıştım. Leyla onu çok beğendi.” Bu örnekte “onu” adılı daha önce söz edilen bir varlıkla eş gönderimseldir ve söylemsel eski bilgi içerir.
#5
SORU:
"Durumsal eski bilgi" neden bu şekilde adlandırılır? Örnek ile açıklayınız.
CEVAP:
Bu bilgi, durumsal bağlamda bulunduğu için eski bilgidir. Örneğin, konuşucu ve dinleyici olarak kullandığımız adıllar, ben, sen, odadaki duvarda asılı tablo, içinde bulunduğumuz yıl , dün gibi.
#6
SORU:
Bilgi yapısının sunumundaki farklı seçenekler, önermenin doğruluk değerini değiştirmez. Örneğin, Türkçede temel söz dizilimi özne-nesne ve eylem biçiminde olmasına karşın aynı önermeyi altı farklı söz dizilimiyle dillendirmek mümkündür. "Suzan", "bebek" ve "uyutmak" sözcüklerini kullanarak bu altı dizilimi nasıl yapılır? Yazınız.
CEVAP:
1. Suzan bebeği uyuttu.
2. Bebeği Suzan uyuttu.
3. Suzan uyuttu bebeği
4. Bebeği uyuttu Suzan.
5. Uyuttu bebeği Suzan.
6. Uyuttu Suzan bebeği.
#7
SORU:
Bilgi yapısının farklı bileşenleri konu, odak ve karşıtsallıktır. Bu bileşenlerden konu nedir? Açıklayınız.
CEVAP:
Bir sözcede hakkında konuşulan, yorum yapılan ya da hakkında bir şey sorulan varlıktır. Bunun yanı sıra konu, çoğunlukla canlı ve hatta insan olan özne konumundaki ögedir. Cansız varlıklar da konu olabilirler ama genelde canlı ve insan olan ve daha önceki söylemde söz edilen varlıklar diğerlerine göre daha konusaldır.
#8
SORU:
Bilgi yapısının farklı bileşenleri konu, odak ve karşıtsallıktır. Bu bileşenlerden odak ne anlama gelmektedir? Bilgi veriniz.
CEVAP:
Odak söylem bağlamı kapsamında en yeni bilgi olarak tanımlanabilir. Odak yeni bilgi taşıdığı için soru tümcelerindeki soru sözcükleri ve onlara verilen yanıt odak ögeleridir. Odak sözlü dilde her zaman sesbilimsel vurgu taşır. Dolayısıyla Türkçe gibi adıl düşmeli dillerde odak gizli özne olamaz. Odak vurgulanarak öne çıkartılır ve bu yüzden sesbilimsel vurguyu üzerine çeker ve eksiltilemez.
#9
SORU:
Evrensel olarak bilgi yapısını kodlayan üç unsur bulunmaktadır. Bunlar nelerdir? Yazınız.
CEVAP:
1. Biçimbirimsel özellikler
2. Sesbilimsel özellikler
3. Sözdizimsel özellikler
#10
SORU:
Türkçe, esnek söz dizilimine izin veren bir dildir. Ancak temel söz dizilimi özne-nesne-eylemdir. Buna ilişkin dört
farklı kanıt gösterilebilir. Bu kanıtlar nelerdir? Yazınız.
CEVAP:
1. Ad durum eki almamış nesneleri bulunan tümcelerde Özne-nesne-eylem söz dizilimi anlamı belirler.
2. Sıklık açısından baktığımız zaman Türkçede tümcelerin çoğunluğunun bu sırada olduğu görünür.
3. Tüm ögelerin belirtisiz olduğu durumda söz dizilimi temel dizilim sırasındadır.
4. Bir dilde temel söz dizilimi “Ne oldu?” sorusuna verilen yanıt ile belirlenir.
#11
SORU:
Dilbilimde kibarlığı ilk kez araştıran Amerikalı dilbilimci kimdir?
CEVAP:
Dilbilimde kibarlığı ilk kez araştıran Amerikalı dilbilimci Robin Lakoff'tur (1973, 1977).
#12
SORU:
Edimsözler hangi özelliklere sahiptirler? Leech (1983) bunları kaç şekilde sınıflandırır? Yazınız.
CEVAP:
Bazı edimsözler, içsel olarak konuşucu için bazıları da dinleyici için yarar (ya da zarar) sağlayan ya da çaba gerektiren özelliğe sahiptir ve edimsözün amacı kişilerarası ilişkideki sosyal amaçla uyumlu veya uyumsuzdur. Leech (1983: 104) bu edimsözleri aşağıdaki gibi sınıflandırır:
1. Rekabetçi edimsözler
2. Dost ve yakınlık edimsözleri
3. İşbirlikçi edimsözler
4. Çatışmacı edimsözler
#13
SORU:
Leech, altı adet kibarlık ilkesi önermiştir. Bunlar nelerdir? Yazınız.
CEVAP:
1.Nezaket ilkesi
2. Cömertlik İlkesi
3. Övgü İlkesi
4. Tevazu İlkesi
5. Uyuşum İlkesi
6. Duygudaşlık İlkesi
#14
SORU:
Yüz kavramı ilk kez Amerikalı toplumbilimci Erving Goffman (1967) tarafından önerilmiştir. Bu kavramın nedir? Açıklayınız.
CEVAP:
Her toplumdaki her bireyin bir yandan bağlanma bir yandan özerk olmaya yönelik topluma sunduğu öz imgesidir. Yüz,
kişilerin psikolojik bir boyutudur.
#15
SORU:
Teknik terim olarak yüz soyut bir kavramdır ve iki boyutu vardır. Bu iki boyut nedir? Açıklayarak yazınız.
CEVAP:
1. Olumlu yüz: Kişinin toplum tarafından, en azından bazı bireyler tarafından onaylanma, hoşlanma, kabul görme ve onlarla sosyal ilişki kurma isteği ya da toplumun yüz akı olan birey olma isteğidir.
2. Olumsuz yüz: Diğerlerince zorlanmama, ya da başka bir ifadeyle bir kişiyi, yüzünün tutmayacağı bir eyleme zorlanmaması, güç duruma sokulmaması, özerk olma, saygı gösterilme gibi isteklerini içerir.
#16
SORU:
İletişimde konuşucular, bir yandan kendi yüzlerini öte yandan da dinleyicinin yüzünü korumak için denge oluşturmaya çalışırlar; çünkü iletişim olumlu yüze karşı yüz tehdit edici unsurlar içerir. Dinleyicinin olumlu yüzünü tehdit eden eylemler nelerdir? örnekler veriniz.
CEVAP:
Fiikayet etme, eleştirme, diğerinin fikrine karşı çıkma, tabu olan konularda konuşma, kişilik, inanç, sahip oldukları ve değerlerine karşı nefret gösterme vb.
#17
SORU:
Yumuşatılmış kayıtlı edimler ikiye ayrılır. Bunlar nelerdir? Açıklayarak yazınız.
CEVAP:
Yumuşatılmış kayıtlı edimler ikiye ayrılır: Olumlu kibarlık ve olumsuz kibarlık. Olumlu kibarlık, dinleyicinin acısını paylaşmak, dayanışma, paylaşma ve ortak yönleri vurgulamak, iyimser tavır göstermek için söylenen sözler olumlu kibarlık stratejileridir.Olumsuz kibarlık ise dolaylı dil kullanımını ve saygı dolu hitap ifadelerini içerir. Diğer kişiye baskı uygulamaktan kaçınmak, ona seçenekler sunmak, olası yüz tehdit edici edimlere özür dileyerek başlamak, olumsuz kibarlık stratejileridir.
#18
SORU:
Kaba dil nedir? Kısaca tanımlayınız.
CEVAP:
Kaba dil sözel şiddet içeren, karşısındaki kişiyi kasıtlı olarak kırmayı ve incitmeyi hedefleyen dil olarak tanımlanabilir.
#19
SORU:
Steven Pinker (2007) küfretmenin nörobiliminden söz ederken küfür ve tabu ile ilgili neler söyler? Kısaca yazınız.
CEVAP:
Steven Pinker (2007) küfretmenin nörobiliminden söz ederken şunları söyler: Tabu sözcükler beynin sağ yarıküresinde olumsuz duygular uyandıran bölgelerini etkinleştirir. Tabu sözcükler dile getirildiğinde çağrıştırdığı tüm olumsuz duygularla birlikte otomatik olarak algılanır. Küfretmek, karşıdaki kişide olumsuz duygular uyandırmak için dili bir silah olarak kullanmaktır. Tabu olarak addedilen kavramlar olumsuz duyguları tetikler.
#20
SORU:
Tabu sözcükler bir kültürden diğerine değişiklik gösterse de her kültürde bazı temel konulara ilişkin sözcükler tabuyu oluşturur. Bu konular nedir? Yazınız.
CEVAP:
1. Doğaüstü yer, varlık ve güçler.
2. Vücut salgıları ve vücut organları.
3. Hastalık ve Ölüm.
4. Cinsellik.
5. Farklı topluluklara ilişkin önyargı, nefret ve aşağılama gösteren sözcükler.
#21
SORU:
Bir konuşucu, "Ali", "bir arkadaşım" ve "bir adam" dediğinde, zihnindeki dinleyicinin neyi bilip neyi bilmediğine ilişkin ne düşünüyordur? "Tanıdıklık varsayımı"nı değerlendirerek, sırasıyla yazınız.
CEVAP:
Bilgi değerinin seçimi, konuşucunun zihnindeki dinleyicinin neyi bilip neyi bilmediğine ilişkin “tanıdıklık varsayımı”na dayanır.
1. Ali” derken dinleyicinin de o kişiyi tanıdığını biliyor ya da varsayıyordur.
2. “Bir arkadaşım” dediği zaman o arkadaşını dinleyicinin tanımadığını,
3. “Bir adam” dediği zaman ise bu kişinin ne konuşan ne de dinleyen tarafından tanınmadığını düşünüyordur.